24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal ederek Ayasofya’nın ibadete açılmasının önünü açan Danıştay 10. Daire Başkanı Hakim Yılmaz Akçil, tarihi kararı imzaladığı kalemi çocuklarına miras bıraktı. Akçil, kalemin hikayesini Pusula Gazetesi Yazarı Vedat Refayeli’ye anlattı.
İslam alemini sevindiren karar
Danıştay 10. Daire Başkanı Hakim Yılmaz Akçil’in İslam alemini sevince boğan kararı imzalamasının ardından 86 yıl sonra 24 Temmuz 2020’de Ayasofya cami olarak ibadete açılmıştı. Danıştay'ın gerekçesinde, Ayasofya'nın Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı mülkiyetinde olduğu ve vakıf senedindeki cami vasfı dışında kullanımının hukuken mümkün olmadığı belirtilmişti.
Çocuklarına miras bıraktı
Erzurum Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığı görevinde de bulunan Danıştay 10. Daire Başkanı Hakim Yılmaz Akçil, tarihi kararı imzaladığı kalemi çocuklarına miras olarak bıraktı. Pusula Gazetesi’nden Vedat Refayeli’ye konuşan Akçil, “Evlatlarıma hayırla bırakacağım asil bir kalemdir o, saklıyorum” dedi.
Bizim Fırfırik dergisinin de köşe taşlarından olan, hazırcevaplılığının dışında kısa nükteleri ile de meşhur Avukat Faruk Terzioğlu’nun incilerinden biri de şudur: Aydın’a Vali olacağına, Tortum’a enişte ol! Şirin ilçemiz Tortum’dan evli olan Danıştay 10.Daire Başkanı Hakim Yılmaz Akçil’i tanıyanlar onun da Afyon’dan çok Erzurumlu olduğunu sanırlar ve bilirler. Uzun süre Erzurum’da Bölge İdare Mahkemesi başkanlığı yapmış olmasından dolayıdır ki çoğu kişi onun Erzurumlu olduğunu sanır. Hele de uzun süredir Ankara’da görev yapmasına rağmen sık sık Erzurum’a gelişleri, bu kanıyı daha da güçlendirmeye katkı sağlamıştır. Adeta Erzurum’a su yolu etmiş olan Akçil başkanımızım sanmam ki dadaşlar diyarında olduğu kadar doğum yeri olan Afyon’da bu kadar tanıdığı olsun. Ciddi, tutarlı devlet adamlığının yanısıra sempatiktir de ve ilk tanıyanların gönlüne de girmeyi başarabilen bir hukukçudur da aynı zamanda Yılmaz başkan. O, sevilen hakim olduğu kadar sayılan da biridir.
Gerek hasta ziyareti ve gerekse bir tanıdığının düğünü için önceki gün yine Erzurum’daydı başkan. Kendisi ile bir dost meclisinde biraraya geldik, yemek yedik, sohbet ettik ve dolu dolu birkaç saat geçirdik. Kuşkusuz Yılmaz Akçil denince akla sadece Erzurum’dan evli ve burada görevli bir hakim gelmiyor. Danıştay 10.Daire Başkanı olması sebebiyle de tüm dünyanın da dikkatleri üzerine çeken tarihi bir karara imza atmasıyla da tanınıyor. O karar, Ayasofya’nın cami olarak ibadete açılması kararıydı. Yankıları bugün dahi devam eden o kararda imzası olan Yılmaz Akçil başkanıma o kalemi sordum. ‘’Evlatlarıma hayırla bırakacağım asil bir kalemdir o, saklıyorum’’ diyen Akçil başkan, ilk defa o karara imza attığı PUSULA okurları için gösterdi. Çerçevelediği kalemi gözü gibi sakladığını söyleyen Yılmaz başkan, Ankara’da hakimler var olduğu gerçeğini sergiledikleri için mutlu ve gururlu olduğunu söyledi.. Bu arada Akçil başkan, Uluslararası Hukuk camiasında da eleştirilemeyen ve hatta Harvard Üniversitesi’nin çıkardığı Harvard Law Review Dergisinin Ocak 2021 sayısında yayınlanan makale ile de hukuken kabul gören tarihi bir kararı bu kalemle imzalamıştı.
Vergi dairesine bahar geldi!
Erzurum Vergi Dairesine gidenler, illa ki o büyük değişime dikkat ediyordur. Özellikle mükelleflerin vergi ödemelerinde izdiham yaşadığı veznelerde artık saatlerce sıra beklemek tarihe karışmış. İnanılası gibi değil! Vezne sayısının artması ile gelen mükellefin işlemleri 5 dakika içerisinde tamamlanıyor. Sadece vezne sayısının artması değil güzel olan. Eskiyi hatırlatan her kötü fotoğraf silinmiş adeta. Aynı zamanda bu alanda ki fiziki yapılanma da on numara beş yıldız olmuş. Özellikle son zamanlarda yaşanan ekonomik sıkıntılardan ötürü burunlarından soluyan mükellefler, en azından gördükleri bu tablo karşısında sakin kalabiliyorlar ki, bu dahi çok önemli. Engelli ve yaşlı vatandaşların da asansör kullanabilme kolaylığı sağlanması için bakanlığa bağlı hizmet binaları arası geçişler de yeniden düzenlenmiş.
Fotoselli kapıların takılması süretiyle bu mesele de halledilmiş görünüyor. Kazım Karabekir ile Aziziye Vergi dairelerinin yeraldığı Vergi Dairesi Başkanlığı hizmet binasında adeta kış ortasında bahar yaşanıyor. Kuşkusuz bu olumlu gelişmelerde Vergi Dairesi Başkanı Selahattin Atabek’in yönetim dilinin etkisi büyük. Alkışlarımız, meslekte 35 yılını dolduran personeli de teşekkür belgeleri ile ödüllendiren ve onure eden Atabek başkan Atabek’e ve Vergi dairesinin diğer yöneticilerine gelsin.. Atabek başkanla tanışma fırsatı da buldum ki, iz bırakan vergi Dairesi başkanı olacağı kesin, özellikle enerjisine bayıldım. Bu benim son kararımdır.
Müdüre de ‘illallah’ dedirtti!
150 bine yaklaşan araç sayısıyla büyük bir trafik sorunu ile karşı karşıya kalan Erzurum’un bu soruna paralel olarak yaşamakta olduğu bir başka sıkıntı da park sorunu! Yeteri kadar araç parkının bulunmaması sadece sürücülere değil, yayalara da illallah dedirtirken, sonunda Erzurum Öğretmenevi Müdürü Abdullah Nehir de yaka silkti! Sakinliği ile tanınan Abdullah Nehir, dün sosyal medyasından bu soruna değindi ve artık doğru dürüst evine ve işine ulaşamadığından yakındı. Nurettin Topçu hayranlığı ile de tanınan Nehir’in, paylaşımında bu ünlü düşünce adamının da bir özlü sözüne yer vermesi dikkatlerden kaçmadı: Kaidesizlik içtimai hayatta anarşiye sürükler, ferdi, içgüdülerinin esiri yapar ve otomatizmin eşliğine kadar götürür!
Furkan Akar ismini iyi ezberleyin..
KPSS’ye gireceklere tüyo!
Hollanda’da yapılan Short Track Dünya şampiyonasında 1000 metre mesafe yarışında ilk 17’ye girerek 2022 yılında Pekin’de gerçekleşecek Kış Olimpiyatlarına katılma hakkı elde eden Erzurumlu Furkan Akar’ı özellikle KPSS’ye girecek olanlar özellikle şimdiden not alsın, ezberinde tutsun. 2019 yılındaki KPSS sorularından biri de ‘Türkiye’yi olimpiyatlarda ilk temsil eden kayakla atlama sporcusu kim?’ sorusunun cevabı Fatih Arda İpçioğlu’ydu. Milli takım eski antrenörlerimizden Duygu Kan Belir, Fatih Arda’yı işaretleyerek o sınavda o soru için 4 ekstra puan aldığını söyledi.
Evet. Erzurumlu bu milli kayakla atlama sporcusu o yıl soru olmuştu, ilerisinde aynı sınavın birinde ‘Türkiye’yi olimpiyatlarda temsil eden ilk short track sporcusu kim’ sorusu ile karşılaşmanız an meselesi, verilecek şıklardan Furkan Akar’ı işaretleyin, puanınızı alın. Hollanda’da ki yarışta tarih yazarak Türkiye’ye büyük bir gurur yaşatan 20 yaşındaki genç sporcu Furkan, sadece Türkiye Buz Pateni Federasyonun değil, bütün Türkiye’nin belleğine girdi. Böyle başarılı bir sporcu da elbette ki Fatih Arda İpçioğlu gibi KPSS sorusu illa ki olacak. Daha şimdiden bir çok önemli firmanın sponsor olmak için peşinde olduğu Furkan Akar, daha önce de ülkemize yurt dışındaki EYOF’da gümüş ve bronz olmak üzere 2 madalya kazandıran tek sporcu ünvanını da elinde bulunduruyor.
Bazıları zirve sever!
Dağcılık, dağlarda yürüyüş ve kamp kurmanın yanı sıra tırmanma sporunu da kapsayan bir doğa sporudur. 18 ile 19. yüzyıllarda zenginlerin boş zamanlarını değerlendirme ve hayatlarının rutinlerini yeni maceralarla süsleme arayışı neticesinde bir spor sayılmaya başlanan dağcılık, 20. yüzyılın başında diğer ulusların da ilgisini çekmeyi başarmıştır. Uluslararası bir spor haline gelmesi ise, 1931 yılında, merkezi Cenevre'de olan Uluslararası Dağcılar Birliği’nin kurulmasıyla mümkün olmuştur. Günümüzde en çok rağbet gören doğa sporlarından biri olsa da, bu spora eklenebilecek yeniliklerin azalması, yeni neslin yeni doğa sporlarına daha fazla ilgi duyması ya da bu tür sporlara yönelmesi nedeniyle, 20. yüzyılın başındaki popüleritesini kaybetmeye başlamıştır.
Erzurumlu Memduh Tozoğlu, tam bir doğa ve spor aşığı. Futbol da dahil olmak üzere bir çok branşta boy gösteren yaşlı yurt, son zamanlarda dağlara saldı kendini, zirvelere tırmanma alışkanlığı edindi. Önce 5137 metre yükseklikteki Türkiye’nin en büyüğü dağı olan Ağrı dağına tırmanışı gerçekleştiren Tozoğlu’nu bu kesmemiş olacak ki bir de Gürcistan’ı denedi. Gürcistan’ın en büyük dağı 5051 metredeki Kazbek dağına tırmanan Memdut Tozoğlu, burada da zirveye Türk bayrağını asmayı başardı. ‘’Benim en büyük tutum oldu zirve tırmanışı. İnşallah yakında sırada Nepal dağı var’’ diyen Tozoğlu, ilerleyen yaşına rağmen performansı ile adeta gençlere taş çıkartıyor.
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Zeki adamlar söyleyecek bir şeyleri olduğu için konuşurlar. Aptallar, konuşmaları gerektiği için. (Platon)
DUVARIN DİLİ : Ben seni beklediğim kadar dolmuş beklemedim!
İslam alemini sevindiren karar
Danıştay 10. Daire Başkanı Hakim Yılmaz Akçil’in İslam alemini sevince boğan kararı imzalamasının ardından 86 yıl sonra 24 Temmuz 2020’de Ayasofya cami olarak ibadete açılmıştı. Danıştay'ın gerekçesinde, Ayasofya'nın Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı mülkiyetinde olduğu ve vakıf senedindeki cami vasfı dışında kullanımının hukuken mümkün olmadığı belirtilmişti.
Çocuklarına miras bıraktı
Erzurum Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığı görevinde de bulunan Danıştay 10. Daire Başkanı Hakim Yılmaz Akçil, tarihi kararı imzaladığı kalemi çocuklarına miras olarak bıraktı. Pusula Gazetesi’nden Vedat Refayeli’ye konuşan Akçil, “Evlatlarıma hayırla bırakacağım asil bir kalemdir o, saklıyorum” dedi.
İşte o meşhur eniştemizin o meşhur kalemi!
Bizim Fırfırik dergisinin de köşe taşlarından olan, hazırcevaplılığının dışında kısa nükteleri ile de meşhur Avukat Faruk Terzioğlu’nun incilerinden biri de şudur: Aydın’a Vali olacağına, Tortum’a enişte ol! Şirin ilçemiz Tortum’dan evli olan Danıştay 10.Daire Başkanı Hakim Yılmaz Akçil’i tanıyanlar onun da Afyon’dan çok Erzurumlu olduğunu sanırlar ve bilirler. Uzun süre Erzurum’da Bölge İdare Mahkemesi başkanlığı yapmış olmasından dolayıdır ki çoğu kişi onun Erzurumlu olduğunu sanır. Hele de uzun süredir Ankara’da görev yapmasına rağmen sık sık Erzurum’a gelişleri, bu kanıyı daha da güçlendirmeye katkı sağlamıştır. Adeta Erzurum’a su yolu etmiş olan Akçil başkanımızım sanmam ki dadaşlar diyarında olduğu kadar doğum yeri olan Afyon’da bu kadar tanıdığı olsun. Ciddi, tutarlı devlet adamlığının yanısıra sempatiktir de ve ilk tanıyanların gönlüne de girmeyi başarabilen bir hukukçudur da aynı zamanda Yılmaz başkan. O, sevilen hakim olduğu kadar sayılan da biridir.
Gerek hasta ziyareti ve gerekse bir tanıdığının düğünü için önceki gün yine Erzurum’daydı başkan. Kendisi ile bir dost meclisinde biraraya geldik, yemek yedik, sohbet ettik ve dolu dolu birkaç saat geçirdik. Kuşkusuz Yılmaz Akçil denince akla sadece Erzurum’dan evli ve burada görevli bir hakim gelmiyor. Danıştay 10.Daire Başkanı olması sebebiyle de tüm dünyanın da dikkatleri üzerine çeken tarihi bir karara imza atmasıyla da tanınıyor. O karar, Ayasofya’nın cami olarak ibadete açılması kararıydı. Yankıları bugün dahi devam eden o kararda imzası olan Yılmaz Akçil başkanıma o kalemi sordum. ‘’Evlatlarıma hayırla bırakacağım asil bir kalemdir o, saklıyorum’’ diyen Akçil başkan, ilk defa o karara imza attığı PUSULA okurları için gösterdi. Çerçevelediği kalemi gözü gibi sakladığını söyleyen Yılmaz başkan, Ankara’da hakimler var olduğu gerçeğini sergiledikleri için mutlu ve gururlu olduğunu söyledi.. Bu arada Akçil başkan, Uluslararası Hukuk camiasında da eleştirilemeyen ve hatta Harvard Üniversitesi’nin çıkardığı Harvard Law Review Dergisinin Ocak 2021 sayısında yayınlanan makale ile de hukuken kabul gören tarihi bir kararı bu kalemle imzalamıştı.
Vergi dairesine bahar geldi!
Erzurum Vergi Dairesine gidenler, illa ki o büyük değişime dikkat ediyordur. Özellikle mükelleflerin vergi ödemelerinde izdiham yaşadığı veznelerde artık saatlerce sıra beklemek tarihe karışmış. İnanılası gibi değil! Vezne sayısının artması ile gelen mükellefin işlemleri 5 dakika içerisinde tamamlanıyor. Sadece vezne sayısının artması değil güzel olan. Eskiyi hatırlatan her kötü fotoğraf silinmiş adeta. Aynı zamanda bu alanda ki fiziki yapılanma da on numara beş yıldız olmuş. Özellikle son zamanlarda yaşanan ekonomik sıkıntılardan ötürü burunlarından soluyan mükellefler, en azından gördükleri bu tablo karşısında sakin kalabiliyorlar ki, bu dahi çok önemli. Engelli ve yaşlı vatandaşların da asansör kullanabilme kolaylığı sağlanması için bakanlığa bağlı hizmet binaları arası geçişler de yeniden düzenlenmiş.
Fotoselli kapıların takılması süretiyle bu mesele de halledilmiş görünüyor. Kazım Karabekir ile Aziziye Vergi dairelerinin yeraldığı Vergi Dairesi Başkanlığı hizmet binasında adeta kış ortasında bahar yaşanıyor. Kuşkusuz bu olumlu gelişmelerde Vergi Dairesi Başkanı Selahattin Atabek’in yönetim dilinin etkisi büyük. Alkışlarımız, meslekte 35 yılını dolduran personeli de teşekkür belgeleri ile ödüllendiren ve onure eden Atabek başkan Atabek’e ve Vergi dairesinin diğer yöneticilerine gelsin.. Atabek başkanla tanışma fırsatı da buldum ki, iz bırakan vergi Dairesi başkanı olacağı kesin, özellikle enerjisine bayıldım. Bu benim son kararımdır.
Müdüre de ‘illallah’ dedirtti!
150 bine yaklaşan araç sayısıyla büyük bir trafik sorunu ile karşı karşıya kalan Erzurum’un bu soruna paralel olarak yaşamakta olduğu bir başka sıkıntı da park sorunu! Yeteri kadar araç parkının bulunmaması sadece sürücülere değil, yayalara da illallah dedirtirken, sonunda Erzurum Öğretmenevi Müdürü Abdullah Nehir de yaka silkti! Sakinliği ile tanınan Abdullah Nehir, dün sosyal medyasından bu soruna değindi ve artık doğru dürüst evine ve işine ulaşamadığından yakındı. Nurettin Topçu hayranlığı ile de tanınan Nehir’in, paylaşımında bu ünlü düşünce adamının da bir özlü sözüne yer vermesi dikkatlerden kaçmadı: Kaidesizlik içtimai hayatta anarşiye sürükler, ferdi, içgüdülerinin esiri yapar ve otomatizmin eşliğine kadar götürür!
Furkan Akar ismini iyi ezberleyin..
KPSS’ye gireceklere tüyo!
Hollanda’da yapılan Short Track Dünya şampiyonasında 1000 metre mesafe yarışında ilk 17’ye girerek 2022 yılında Pekin’de gerçekleşecek Kış Olimpiyatlarına katılma hakkı elde eden Erzurumlu Furkan Akar’ı özellikle KPSS’ye girecek olanlar özellikle şimdiden not alsın, ezberinde tutsun. 2019 yılındaki KPSS sorularından biri de ‘Türkiye’yi olimpiyatlarda ilk temsil eden kayakla atlama sporcusu kim?’ sorusunun cevabı Fatih Arda İpçioğlu’ydu. Milli takım eski antrenörlerimizden Duygu Kan Belir, Fatih Arda’yı işaretleyerek o sınavda o soru için 4 ekstra puan aldığını söyledi.
Evet. Erzurumlu bu milli kayakla atlama sporcusu o yıl soru olmuştu, ilerisinde aynı sınavın birinde ‘Türkiye’yi olimpiyatlarda temsil eden ilk short track sporcusu kim’ sorusu ile karşılaşmanız an meselesi, verilecek şıklardan Furkan Akar’ı işaretleyin, puanınızı alın. Hollanda’da ki yarışta tarih yazarak Türkiye’ye büyük bir gurur yaşatan 20 yaşındaki genç sporcu Furkan, sadece Türkiye Buz Pateni Federasyonun değil, bütün Türkiye’nin belleğine girdi. Böyle başarılı bir sporcu da elbette ki Fatih Arda İpçioğlu gibi KPSS sorusu illa ki olacak. Daha şimdiden bir çok önemli firmanın sponsor olmak için peşinde olduğu Furkan Akar, daha önce de ülkemize yurt dışındaki EYOF’da gümüş ve bronz olmak üzere 2 madalya kazandıran tek sporcu ünvanını da elinde bulunduruyor.
Bazıları zirve sever!
Dağcılık, dağlarda yürüyüş ve kamp kurmanın yanı sıra tırmanma sporunu da kapsayan bir doğa sporudur. 18 ile 19. yüzyıllarda zenginlerin boş zamanlarını değerlendirme ve hayatlarının rutinlerini yeni maceralarla süsleme arayışı neticesinde bir spor sayılmaya başlanan dağcılık, 20. yüzyılın başında diğer ulusların da ilgisini çekmeyi başarmıştır. Uluslararası bir spor haline gelmesi ise, 1931 yılında, merkezi Cenevre'de olan Uluslararası Dağcılar Birliği’nin kurulmasıyla mümkün olmuştur. Günümüzde en çok rağbet gören doğa sporlarından biri olsa da, bu spora eklenebilecek yeniliklerin azalması, yeni neslin yeni doğa sporlarına daha fazla ilgi duyması ya da bu tür sporlara yönelmesi nedeniyle, 20. yüzyılın başındaki popüleritesini kaybetmeye başlamıştır.
Erzurumlu Memduh Tozoğlu, tam bir doğa ve spor aşığı. Futbol da dahil olmak üzere bir çok branşta boy gösteren yaşlı yurt, son zamanlarda dağlara saldı kendini, zirvelere tırmanma alışkanlığı edindi. Önce 5137 metre yükseklikteki Türkiye’nin en büyüğü dağı olan Ağrı dağına tırmanışı gerçekleştiren Tozoğlu’nu bu kesmemiş olacak ki bir de Gürcistan’ı denedi. Gürcistan’ın en büyük dağı 5051 metredeki Kazbek dağına tırmanan Memdut Tozoğlu, burada da zirveye Türk bayrağını asmayı başardı. ‘’Benim en büyük tutum oldu zirve tırmanışı. İnşallah yakında sırada Nepal dağı var’’ diyen Tozoğlu, ilerleyen yaşına rağmen performansı ile adeta gençlere taş çıkartıyor.
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Zeki adamlar söyleyecek bir şeyleri olduğu için konuşurlar. Aptallar, konuşmaları gerektiği için. (Platon)
DUVARIN DİLİ : Ben seni beklediğim kadar dolmuş beklemedim!