
Mübarek kitabımızın bazı ayetlerinde insanın hallerini gösterir Sahibimiz. Böyle olalım ya da olmayalım diye. Sad Suresinde de böyle bir hatırlatma var. Ve etrafta bu tarife uyan çokça var. Aynalar hep şekli göstermez bu ayna insanın içine doğru tutulanlardan…
“(Fakat) işte bütün insanlar, ne kadar (sıkı şekilde) bir araya gelmiş olsalar da (hakikati kabule yanaşmazlarsa) yenilmeye mahkum olurlar.” Sad Suresi / 11
Kendini güçlü sanan ahmak…
Ezeli ve ebedi bütün bilgilerin Âlimi olan Rabb’in yenileceksin diyor!
Çünkü senin yolun hakikatin yolu değil…
Sen, hakikati kabule yanaşanlardan değilsin…
İnsaflı hiç değilsin!
Senin derdin dünyayı güzelleştirecek dertlerden değil…
Sen kalıbının adamı değilsin!
Sinsi hesapların boşuna…
Beni güçsüz zannetmen seni kurtarmaz…
Yenileceksin!
Zira senin yolun yol değil…
Arkan ne kadar sağlam olsa da…
Sen ne denli güçlü olsan da…
Servetin, arkadaşların, zehirli itibarın âli görünse de…
Yenilen sen olacaksın.
Zavallı budala!
Gurur ve Tevazu
“Ama hakikati inkara şartlanmış olanlar, boş gurura kapılmış ve (bu sebeple) (doğru yolu bırakıp) yanlış ve eğri yollara sapmışlardır.” Sad Suresi / 2
Bir iyiliği iki şeyle sarmalayabilirsin…
Birisi gurur…
Diğeri tevazu…
İlkinde iyiliğin boğulur…
İkincisinde küçük iyiliğin senin için de ebedi bir kazanca dönüşür!
Hayatın bir kavşağı ve iki istikameti vardır…
Doğru yol…
Eğri yol…
Birinci yola seni vicdanın çevirir…
Diğerine nefsin!
Aklın iki şekilde çalışır…
Biri kendine yettiğini sanır ve başkasını tanımaz…
Diğeri bilmediğini ve sınırlarının darlığını kabul ederek kalbini hakikate açar…
Kendine yeten akıl, gurur girdabında kendiyle birlikte avanesini de batırır…
Sınırlarına vakıf olansa sonsuz bir yolculuğu yüzü asılmadan bitirir.
Şimdi senin için iki yol var!
Biri eğri ki, gururun hemen elinden tutar…
Diğeri doğru yoldur ona seni Allah’ın evim dediği kalbin götürür.
O kalp ki, sırf kan pompalamaz, avcılar ondan inci çıkartmak için dreç salarlar!
“(Fakat) işte bütün insanlar, ne kadar (sıkı şekilde) bir araya gelmiş olsalar da (hakikati kabule yanaşmazlarsa) yenilmeye mahkum olurlar.” Sad Suresi / 11
Kendini güçlü sanan ahmak…
Ezeli ve ebedi bütün bilgilerin Âlimi olan Rabb’in yenileceksin diyor!
Çünkü senin yolun hakikatin yolu değil…
Sen, hakikati kabule yanaşanlardan değilsin…
İnsaflı hiç değilsin!
Senin derdin dünyayı güzelleştirecek dertlerden değil…
Sen kalıbının adamı değilsin!
Sinsi hesapların boşuna…
Beni güçsüz zannetmen seni kurtarmaz…
Yenileceksin!
Zira senin yolun yol değil…
Arkan ne kadar sağlam olsa da…
Sen ne denli güçlü olsan da…
Servetin, arkadaşların, zehirli itibarın âli görünse de…
Yenilen sen olacaksın.
Zavallı budala!
Gurur ve Tevazu
“Ama hakikati inkara şartlanmış olanlar, boş gurura kapılmış ve (bu sebeple) (doğru yolu bırakıp) yanlış ve eğri yollara sapmışlardır.” Sad Suresi / 2
Bir iyiliği iki şeyle sarmalayabilirsin…
Birisi gurur…
Diğeri tevazu…
İlkinde iyiliğin boğulur…
İkincisinde küçük iyiliğin senin için de ebedi bir kazanca dönüşür!
Hayatın bir kavşağı ve iki istikameti vardır…
Doğru yol…
Eğri yol…
Birinci yola seni vicdanın çevirir…
Diğerine nefsin!
Aklın iki şekilde çalışır…
Biri kendine yettiğini sanır ve başkasını tanımaz…
Diğeri bilmediğini ve sınırlarının darlığını kabul ederek kalbini hakikate açar…
Kendine yeten akıl, gurur girdabında kendiyle birlikte avanesini de batırır…
Sınırlarına vakıf olansa sonsuz bir yolculuğu yüzü asılmadan bitirir.
Şimdi senin için iki yol var!
Biri eğri ki, gururun hemen elinden tutar…
Diğeri doğru yoldur ona seni Allah’ın evim dediği kalbin götürür.
O kalp ki, sırf kan pompalamaz, avcılar ondan inci çıkartmak için dreç salarlar!