
Bana soruyorlar. "Kanal İstanbul hakkında neden bir şey yazmıyorsun?" Bu konu hakkında görüş belirtmememin nedeni halkın nabzını tutmaktı. Günlerdir araştırıyorum. Halkın büyük çoğunluğu bu projeye karşı. Geçen ay İstanbul'daydım ve konuştuğum kişilerin tamamına yakını bu projeye karşı olduklarını belirtiyorlar. Ülkenin geneli keza öyle.
Kanalın sadece kazı maliyeti 75 milyar liraya mal olacak. Bunun dışında yaratacağı çevre maliyetleri ile 100 milyar lirayı bulacağı tahmin ediliyor.
Allah aşkına Doğu'da insanlar işsizlikten kırılıyorken, 100 milyara yakın bir para ile zaten nüfus patlaması yaşamış bir şehri daha fazla kalabalıklaştırmanın ne gereği var!. Bugün 15 milyon nüfusu olan İstanbul, yarın katlanarak artacak. Kanalın, gerek devlet eli, gerekse özel sektör bazında yapılacak olması fark etmiyor. Önemli olan milyarlarca liranın denize, betona harcanması. Bırakın rant, arazi satışı, montrö sözleşmesi, yumurta kokusu, deprem, erkeklerin kısır kalması gibi söylemleri. Herkes kendi ideolojisi ile yorum yapmakta. Her gün onlarca kişi "işsizim" diyerek bana özelden yazıyor. Bunları konuşun! Ülkemizde 5 milyona yakın işsizin olduğu, üretimin olmadığı bir ortamda bu kadar geniş çaplı bir harcamanın İstanbul'a yapılmasını açıkçası doğru bulmuyorum. Yıllardır gerçekleşen büyümelerin sadece betona yapılan yatırımla olması nedeniyle; ekonominin nasıl kırılgan bir hal aldığından, doların yükselmesinden, faizlerin artmasından hala ders almamışız. Doğuda sanayinin milli gelire olan payının her geçen gün düştüğünü neden görmüyoruz? Sahi kaynak yok diye ertelenen cazibe merkezlerine oldu? Bu nedenle ülkenin ekonomik yönden bir çok sıkıntısı varken bu projeye gerek olup olmadığı üzerinde detaylıca tartışılmalıdır.
İster devlet eliyle ister özel sektör aracılığıyla, illa yatırım yapılmak isteniyorsa, kalkınmayan illere ağırlık vererek pek çok ilde fabrikalar kurulabilir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın 2018 yılı verilerine göre imalat sanayiine 64,3 milyar liralık yatırım yapılmış. Bu yatırımlar sonucunda 127 bin kişi iş sahibi olmuş. Bazı illerde ki işsiz sayısı dikkate alındığında 127 bin kişilik istihdam, 13 ilde işsizlik sorununu tamamen bitiriyor. Sadece kazı maliyeti 75 milyar lira olan Kanal İstanbul yatırımı, sanayiye harcanırsa ortalama 250 bin kişiye istihdam sağlanacağı gibi pek çok ilde işsizlik sorunu da ortadan kalkmış olacak.
Geçenlerde bir gazeteye Kanal İstanbul'un neden yapılması gerektiği konusunda röportaj veren Profesörün yazısını okudum. Birilerinin gözüne girmek için Tokyo Olimpiyatları’na Japonya’nın harcadığı parayı örnek gösteriyor. Yapmayın Allah aşkına, bu ülke hepimizin. Siz Japonya ile Türkiye ekonomisini nasıl bir tutarak bu tür harcamaları kıyaslayabiliyorsunuz.
Yerli araç için atılan adımlar, İstanbul Havaalanı gibi yatırımlar halkın tamamına yakınını heyecanlandırdı ve sonuna kadar destek verdi. Ancak halk, Kanal İstanbul için aynı duygulara sahip değil. Sonuç olarak bu yazdıklarım siyasetin çok üzerindedir. Reis, akıllı ve halkın menfaatini düşünen bir siyasetçidir. Bu girişime halkın tepkisini görüp bir gün "dur" diyeceğine inanıyorum.
Kanalın sadece kazı maliyeti 75 milyar liraya mal olacak. Bunun dışında yaratacağı çevre maliyetleri ile 100 milyar lirayı bulacağı tahmin ediliyor.
Allah aşkına Doğu'da insanlar işsizlikten kırılıyorken, 100 milyara yakın bir para ile zaten nüfus patlaması yaşamış bir şehri daha fazla kalabalıklaştırmanın ne gereği var!. Bugün 15 milyon nüfusu olan İstanbul, yarın katlanarak artacak. Kanalın, gerek devlet eli, gerekse özel sektör bazında yapılacak olması fark etmiyor. Önemli olan milyarlarca liranın denize, betona harcanması. Bırakın rant, arazi satışı, montrö sözleşmesi, yumurta kokusu, deprem, erkeklerin kısır kalması gibi söylemleri. Herkes kendi ideolojisi ile yorum yapmakta. Her gün onlarca kişi "işsizim" diyerek bana özelden yazıyor. Bunları konuşun! Ülkemizde 5 milyona yakın işsizin olduğu, üretimin olmadığı bir ortamda bu kadar geniş çaplı bir harcamanın İstanbul'a yapılmasını açıkçası doğru bulmuyorum. Yıllardır gerçekleşen büyümelerin sadece betona yapılan yatırımla olması nedeniyle; ekonominin nasıl kırılgan bir hal aldığından, doların yükselmesinden, faizlerin artmasından hala ders almamışız. Doğuda sanayinin milli gelire olan payının her geçen gün düştüğünü neden görmüyoruz? Sahi kaynak yok diye ertelenen cazibe merkezlerine oldu? Bu nedenle ülkenin ekonomik yönden bir çok sıkıntısı varken bu projeye gerek olup olmadığı üzerinde detaylıca tartışılmalıdır.
İster devlet eliyle ister özel sektör aracılığıyla, illa yatırım yapılmak isteniyorsa, kalkınmayan illere ağırlık vererek pek çok ilde fabrikalar kurulabilir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın 2018 yılı verilerine göre imalat sanayiine 64,3 milyar liralık yatırım yapılmış. Bu yatırımlar sonucunda 127 bin kişi iş sahibi olmuş. Bazı illerde ki işsiz sayısı dikkate alındığında 127 bin kişilik istihdam, 13 ilde işsizlik sorununu tamamen bitiriyor. Sadece kazı maliyeti 75 milyar lira olan Kanal İstanbul yatırımı, sanayiye harcanırsa ortalama 250 bin kişiye istihdam sağlanacağı gibi pek çok ilde işsizlik sorunu da ortadan kalkmış olacak.
Geçenlerde bir gazeteye Kanal İstanbul'un neden yapılması gerektiği konusunda röportaj veren Profesörün yazısını okudum. Birilerinin gözüne girmek için Tokyo Olimpiyatları’na Japonya’nın harcadığı parayı örnek gösteriyor. Yapmayın Allah aşkına, bu ülke hepimizin. Siz Japonya ile Türkiye ekonomisini nasıl bir tutarak bu tür harcamaları kıyaslayabiliyorsunuz.
Yerli araç için atılan adımlar, İstanbul Havaalanı gibi yatırımlar halkın tamamına yakınını heyecanlandırdı ve sonuna kadar destek verdi. Ancak halk, Kanal İstanbul için aynı duygulara sahip değil. Sonuç olarak bu yazdıklarım siyasetin çok üzerindedir. Reis, akıllı ve halkın menfaatini düşünen bir siyasetçidir. Bu girişime halkın tepkisini görüp bir gün "dur" diyeceğine inanıyorum.