
Türkiye Çimento Sanayicileri Birliği Başkanı Fatih Yücelik, Bloomberg HT’de yayınlanan ekonomi programı Fokus’a katıldı. Sunucu Güzem Yılmaz’ın sorularını yanıtlayan Yücelik, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İrfan Tarakcioğlu/Pusula
Canlı yayınlanan ekonomi programı Fokus’a katılan Türkiye Çimento Sanayicileri Birliği Başkanı Fatih Yücelik, iç pazardaki talep düşüşü nedeniyle firmaların ihracata yöneldiğini söyledi.
Türkiye’deki kapasitenin Kanal İstanbul projesine yeterli olduğunu belirten Yücelik, “Kanal İstanbul sadece proje alanı değil etrafını da düşündüğümüz zaman ciddi bir proje. Türkiye’nin kapasitesi buna yeterli. Şu anda tüketime ve kapasiteye baktığımız zaman 40 milyon tonluk açıktan bahsediyoruz. Hala kapasitemiz yeterlidir, Türkiye’nin 110 milyon ton kapasitesi var. Dolayısıyla projeye yeterli olacağını düşünüyorum” dedi.

Çimento sektörü de etkilenecek
Pandemide konut, inşaat ve alt yapı yatırımlarında duraksama yaşanmasına ilişkin konuşan Fatih Yücelik, “Bu yılın ilk 5 ayına baktığımız zaman geçen yılın 5 ayıyla kıyasladığımızda yüzde 54’lük konut satışında düşüş var. Burada 2019’u da baz aldığımızda oranlar hemen hemen aynı. Konut satışlarının kredi faiz oranları ile doğru orantılı olduğunu gösteriyor. Faizler arttığı zaman konut satışlarındaki düşüş gayet doğal. Çimento fiyatlarıyla bağlantılı değil tamamen konut kredisi faiz oranlarıyla doğrudan ilişkili. Çimento sektörü açısından şu an düşüş beklemiyoruz. Konut satışlarının düşmüş olması mevcut stoklar eridiğinden dolayı, kısa vadede düşüş beklemiyoruz ama uzun vadede stoklarına artmasıyla birlikte çimento sektörü de bundan mutlaka etkilenecektir. Alt yapı 2018-19 yılları arasında duraksama yaşamıştı. Sonra tekrar hız verildi. Ama tabi devlet yatırım planlamasıyla baktığımızda bütçeye ayrılan pay altyapıda artırılmış duruyor. Herhangi bir düşüş beklemiyoruz ama konut satışları ciddi anlamda düştü. Faizlerin düşüş eğilimi olursa tekrar artış sağlanabilir. Türkiye genç nüfusa sahip, o yüzden ihtiyaç hiçbir zamana bitmeyecektir. Eski haline geri dönecektir” diye konuştu.

Kur değişikliği bizi etkiliyor
Kurdaki değişikliklerin maliyetlerini etkilediğini anlatan Yücelik, “Kur bizim için çok önemli. Bizim maliyetlerimizin yüzde 80’i dövize endeksli. Kömür, elektrik ve makine ekipmanlarının yüzde 90 dövize endeksli. Kurdaki artış bizi ciddi anlamda olumsuz etkiliyor. Maliyetlerimiz bu dönemde hem kurdan hem gelirlerimizin artışından dolayı inanılmaz derecede arttı. Geçen sene 50 dolara aldığımız petrofer şu an 150 dolar seviyesine çıktı. Hem dolar hem fiyat bazında baktığımızda inanılmaz bir artış var. Girdilerimizin yüzde 80’i döviz ama satış fiyatlarımız Türk lirası. Dövizdeki bir artış bizim maliyetlerimizi artırırken bunun satışa yansımadığını görüyoruz. Kapasite kullanım oranlarımız yüzde 40’ların üzerinde düştü. Hem bizim hem birçok üyemizin fabrikaları 7-8 ay hiç çalışmayanlar oldu. Fabrikaların durması sanayicinin kalbinin durmasıyla eş değerdir” ifadelerini kullandı.
İhracatta zirvedeyiz
Türkiye’nin ihracattaki seviyesini aktaran Yücelik şunları söyledi; “Katma değer üretemiyorsunuz, çalışamıyorsunuz. Kapasite düşünce, daha doğrusu iç pazarda talep düşünce biz de sektörün birçok firması ihracata yöneldi. Asıl sebep oradan para kazandığımız için değil, fabrikalar durmasın diye ihracata yöneldik. Bizim malzemeler pahada hafif ama yükte ağır malzemeler. Dolayısıyla uzak mesafelere taşınabilir bir mal değil aslında ama fabrikalar durmasın diye ihracata yöneldik. İhracat fiyatlarından da ciddi bir gelir sağlanmıyor. Fabrikaların maliyetlerini karşılaması için bir aksiyondur sadece. Dünyada en büyük ikinci ihracatçı ülkesi durumuna geldi. Sektör olarak da Avrupa’da birinciyiz, dünyada beşinciyiz. Maliyetlerimize, satış fiyatlarına gelirsek, Çin’de mesela çimentonun tonu 65 dolarken bizde 35 dolar. Avrupa fiyatları da 80-90 dolar civarlarında. Bizde bu rakam hala düşük. Dünyanın en ucuz çimentosunu biz satıyoruz.”
İç pazardaki talep artmazsa
Türkiye’deki düşük fiyat nedeniyle yurtdışından rağbet gördüğünü vurgulayan Yücelik, “Ülkeler bazında baktığımızda Amerika, İsrail, Afrika ülkeleri bizim ana pazarımız. Tamamen fiyatla alakalı. Bu kadar çok artışın ve ülkelerin bizi talep etmesinin nedeni fiyat. Bizden aldıkları rakamlar çok düşük olduğu için tercih sebebi oluyoruz. Amerika’da bazı firmalarımız ihracat açısından yeni büyük kapasiteli hatlar da kurmaya başladı. İç pazardaki talep artmadığı sürece biz dünyada bu tonajlarla Vietnam’dan sonraki ikinci ihracatçı ülke olmaya devam edeceğiz” dedi.
İrfan Tarakcioğlu/Pusula
Canlı yayınlanan ekonomi programı Fokus’a katılan Türkiye Çimento Sanayicileri Birliği Başkanı Fatih Yücelik, iç pazardaki talep düşüşü nedeniyle firmaların ihracata yöneldiğini söyledi.
Türkiye’deki kapasitenin Kanal İstanbul projesine yeterli olduğunu belirten Yücelik, “Kanal İstanbul sadece proje alanı değil etrafını da düşündüğümüz zaman ciddi bir proje. Türkiye’nin kapasitesi buna yeterli. Şu anda tüketime ve kapasiteye baktığımız zaman 40 milyon tonluk açıktan bahsediyoruz. Hala kapasitemiz yeterlidir, Türkiye’nin 110 milyon ton kapasitesi var. Dolayısıyla projeye yeterli olacağını düşünüyorum” dedi.

Çimento sektörü de etkilenecek
Pandemide konut, inşaat ve alt yapı yatırımlarında duraksama yaşanmasına ilişkin konuşan Fatih Yücelik, “Bu yılın ilk 5 ayına baktığımız zaman geçen yılın 5 ayıyla kıyasladığımızda yüzde 54’lük konut satışında düşüş var. Burada 2019’u da baz aldığımızda oranlar hemen hemen aynı. Konut satışlarının kredi faiz oranları ile doğru orantılı olduğunu gösteriyor. Faizler arttığı zaman konut satışlarındaki düşüş gayet doğal. Çimento fiyatlarıyla bağlantılı değil tamamen konut kredisi faiz oranlarıyla doğrudan ilişkili. Çimento sektörü açısından şu an düşüş beklemiyoruz. Konut satışlarının düşmüş olması mevcut stoklar eridiğinden dolayı, kısa vadede düşüş beklemiyoruz ama uzun vadede stoklarına artmasıyla birlikte çimento sektörü de bundan mutlaka etkilenecektir. Alt yapı 2018-19 yılları arasında duraksama yaşamıştı. Sonra tekrar hız verildi. Ama tabi devlet yatırım planlamasıyla baktığımızda bütçeye ayrılan pay altyapıda artırılmış duruyor. Herhangi bir düşüş beklemiyoruz ama konut satışları ciddi anlamda düştü. Faizlerin düşüş eğilimi olursa tekrar artış sağlanabilir. Türkiye genç nüfusa sahip, o yüzden ihtiyaç hiçbir zamana bitmeyecektir. Eski haline geri dönecektir” diye konuştu.

Kur değişikliği bizi etkiliyor
Kurdaki değişikliklerin maliyetlerini etkilediğini anlatan Yücelik, “Kur bizim için çok önemli. Bizim maliyetlerimizin yüzde 80’i dövize endeksli. Kömür, elektrik ve makine ekipmanlarının yüzde 90 dövize endeksli. Kurdaki artış bizi ciddi anlamda olumsuz etkiliyor. Maliyetlerimiz bu dönemde hem kurdan hem gelirlerimizin artışından dolayı inanılmaz derecede arttı. Geçen sene 50 dolara aldığımız petrofer şu an 150 dolar seviyesine çıktı. Hem dolar hem fiyat bazında baktığımızda inanılmaz bir artış var. Girdilerimizin yüzde 80’i döviz ama satış fiyatlarımız Türk lirası. Dövizdeki bir artış bizim maliyetlerimizi artırırken bunun satışa yansımadığını görüyoruz. Kapasite kullanım oranlarımız yüzde 40’ların üzerinde düştü. Hem bizim hem birçok üyemizin fabrikaları 7-8 ay hiç çalışmayanlar oldu. Fabrikaların durması sanayicinin kalbinin durmasıyla eş değerdir” ifadelerini kullandı.
İhracatta zirvedeyiz
Türkiye’nin ihracattaki seviyesini aktaran Yücelik şunları söyledi; “Katma değer üretemiyorsunuz, çalışamıyorsunuz. Kapasite düşünce, daha doğrusu iç pazarda talep düşünce biz de sektörün birçok firması ihracata yöneldi. Asıl sebep oradan para kazandığımız için değil, fabrikalar durmasın diye ihracata yöneldik. Bizim malzemeler pahada hafif ama yükte ağır malzemeler. Dolayısıyla uzak mesafelere taşınabilir bir mal değil aslında ama fabrikalar durmasın diye ihracata yöneldik. İhracat fiyatlarından da ciddi bir gelir sağlanmıyor. Fabrikaların maliyetlerini karşılaması için bir aksiyondur sadece. Dünyada en büyük ikinci ihracatçı ülkesi durumuna geldi. Sektör olarak da Avrupa’da birinciyiz, dünyada beşinciyiz. Maliyetlerimize, satış fiyatlarına gelirsek, Çin’de mesela çimentonun tonu 65 dolarken bizde 35 dolar. Avrupa fiyatları da 80-90 dolar civarlarında. Bizde bu rakam hala düşük. Dünyanın en ucuz çimentosunu biz satıyoruz.”
İç pazardaki talep artmazsa
Türkiye’deki düşük fiyat nedeniyle yurtdışından rağbet gördüğünü vurgulayan Yücelik, “Ülkeler bazında baktığımızda Amerika, İsrail, Afrika ülkeleri bizim ana pazarımız. Tamamen fiyatla alakalı. Bu kadar çok artışın ve ülkelerin bizi talep etmesinin nedeni fiyat. Bizden aldıkları rakamlar çok düşük olduğu için tercih sebebi oluyoruz. Amerika’da bazı firmalarımız ihracat açısından yeni büyük kapasiteli hatlar da kurmaya başladı. İç pazardaki talep artmadığı sürece biz dünyada bu tonajlarla Vietnam’dan sonraki ikinci ihracatçı ülke olmaya devam edeceğiz” dedi.