
Kanserli bölgeye ışınlı müdahalede bulunan cihazın özelliklerini anlatan Yrd. Doç. Dr. Orhan Sezen, “Cihaz tümörlü bölgeyi gördüğü için ışın tedavisi direkt oraya uygulanıyor. Böylelikle hem hasta tedaviden en fazla yararı sağlıyor hem de yan etkilerinden daha az zarar görüyor” dedi.
Halime DURMUŞ / ERZURUM
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesi, son teknoloji ürünü lineer aksenatör cihazıyla kanserle savaş verecek. Cihazla hastanın tedavisi yapılırken organ ve dokulardaki zararın da en aza inmesi hedefleniyor.
Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi’nin Radyasyon Onkolojisi bölümü yeni alınan cihazla kanser hastalığıyla mücadelede daha da güçlendirildi. Radyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Orhan Sezen, yaklaşık 1,5 aydır kliniklerinde lineer aksenatör cihazının son teknoloji ürünüyle tedavi hizmeti verdiklerini söyledi. Kanserde yeni jenerasyon ışın tedavisi hakkında bilgi veren Sezen, “Bu cihazla öncelikli hedefimiz hastanın bu tedaviden en fazla yararı sağlamasıdır. Bir diğer hedefimiz de yan etkilerinden daha az etkilenerek, konforlu bir tedavi süreci ve tedaviden sonraki yaşamını kaliteli bir şekilde sürdürebilmesidir” dedi.
Işınlar istenilen yere istenilen dozda verilebiliyor
Son teknoloji ürünü olan bu cihazın önceki cihazlara göre 3 farklı özelliğe sahip olduğunu söyleyen Sezen, bu yeni sistemle istenilen dozların istenilen yere ulaştırma şanslarının daha fazla olduğunu ifade etti. Cihazın özelliklerinden bahseden Sezen, “Yenilenen radyoterapi sistemimiz IMRT dediğimiz yoğunluk ayarı, IGRT dediğimiz görüntüleme kılavuzu, VMAT dediğimiz hacimsel ayar özellikleri barındırıyor. Bu anlamda yoğunluk ayarlı radyoterapi uygulamasında önceki sistemde olan uygulamaya göre istediğimiz dozları istediğimiz yere ulaştırma şansımız daha fazla. Daha homojen bir doz elde edebiliyoruz. İstediğimiz noktaya dozu ulaştırırken etraftaki dokuları daha fazla koruyucu etki sağlayabiliyoruz. Normalde radyoterapi uygulamalarında ışınlamayı yaptığınız zaman ışığın güzergahı boyunca organ ve dokularınız sağlıklı olan dokular da ışına maruz kalırlar. Bu tedavide de bundan muhakkak ki bir miktar etkilenme var, fakat bu daha az oranda oluyor” diye konuştu.
Dozu istediğimiz açılardan verebiliyoruz
Dozun istenilen açılardan verilebildiğini söyleyen Sezen, böylelikle hedefe de en yüksek dozu ulaştırabildiklerini anlattı. Etraftaki sağlam dokuları bu etkiden mümkün olduğunca korumaya çalıştıklarını aktaran Sezen, “Tabi ki bu etki tamamen sıfır olmuyor. Fakat önceki teknolojik uygulamalara göre daha azalmış düzeyde. Tolerasyon dozlarına daha fazla pay bırakarak yani hastanın sağlıklı dokularının da belli bir toleras dozu var. Fakat bu dozları son haddine kadar kullanmaksızın en düşük düzeyde tutmanıza yarıyor” diye açıkladı.
Hastadan günlük görüntüler alıyoruz
IGRT (Image Guided Radiothetapy) diye adlandırılan görüntüleme kılavuzu özelliğiyle hastadan günlük görüntüler alabildiklerini söyleyen Sezen, tedavi esnasında hareketsizliğin çok önemli olduğunu bildirdi. Yatış pozisyonunda uygulanan tedavinin bu özelliğinden bahseden Sezen, “Bu IGRT görüntüleme kılavuzu ile birlikte hastadan günlük görüntüler alıyoruz. Bu görüntülemeler tedavinin hastanın tam üzerine oturduğunu gösteren görüntüler oluyor. Tam olarak bu hedeflediğimiz tedavi planının hasta üzerinde uygulamasının daha doğru, daha tam olarak istediğimiz yerlere, istediğimiz miktarda olmasını sağlayan, tedavinin kalitesini artıran teknolojik bir unsur. Çünkü hastanın pozisyonunda ufak bir değişiklik olması, ufak bir vücut hareketliliği ya da hastanın kilo alıp vermesi ya da tümördeki değişiklikler başlayan bir tedaviyi etkileyebiliyor. Bu yüzden görüntüleme kılavuzu tedavinin takibi açısından çok önemli” diye açıkladı.
Tedavi hızı da artıyor
Cihazın VMAT (Volumetric Modulated Arc Therapy) denilen hacimsel ayarlar özelliği ile daha fazla açıdan ışınlama yapılabildiğini anlatan Sezen, “Bu özellikle IMRT tabanında bir tedavi fakat bu tedavi ile daha fazla açıdan yani ışınlama cihazımızın etrafında bir tam tur atarak tedavisini yapmayı sağlayan ve daha çok açıdan daha küçük dozlarla vücuda giriş yapılan, fakat hedefte dozu yükseltmeyi sağlayan IMRT tedavisinin biraz daha hızlanmasını sağlayan bir teknik.Yine tedavi kalitesini artıran, tedavinin hızını artıran, tedavi hızının artması ile hastanın hareket ihtimalinin de azalmasını sağlayan bir özellik. Yani aşağı yukarı 10-15 dakikalık bir tedavide hasta ne kadar hareketsiz durmaya çalışsa da ufak tefek hareketlenme ya da kımıldama durumları olabiliyor, tedavinin hızlı olmasıyla bunu da minimuma düşürmüş oluyoruz. Yani hedefimize ulaşmada harekete bağlı kaymaların daha fazla önüne geçmiş oluyoruz. Hastanın tedavi esnasında soluk alıp verme dışında hareketsiz kalması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Konforlu bir tedavi
Tedavi esnasında hareketsizliğin önemli olduğuna değinen Sezen, uygulanan tedavide hız ve görüntüleme unsurlarının hastaya konforlu bir tedavi süreci sunduğunu söyledi. Tedavinin hastanın anatomik yapısına göre uygulandığını belirten Sezen, “Tedavi sırasında bazen metastatik evre dediğimiz vücudun çeşitli bölgelerine yayılmış ağrı sıkıntısı olan ya da buna bağlı uzun süre sabit kalamama sıkıntısı olan hastalar olabiliyor. Bu hastaları uzun süre tedavi için yatırıp hareketsiz bırakmak hasta açısından zor olabiliyor. Çünkü hasta ağrısından kaynaklı hareket etmek istiyor. Bu nedenle tedaviyi de bazen yarım bırakmak zorunda kaldığımız hastalar olabiliyor. Çünkü biz hastanın hareketsiz şekli ile planımızı yapıyoruz. Anatomik dokularına göre planımızı yapıyoruz. Hasta hareket ettiği zaman bizim hedeflediğimiz bölgenin dışında bir bölge tedavi alnına girebilir. Bu anlamda hastanın hareketsiz hali ile daha kısa sürede tedavinin tamamlanması ile hastanın buna biraz daha dayanma şansı artmış oluyor. Bunlar toplamda birleştiği zaman tedavide hasta açısında hem konforlu bir tedavi oluyor hem istediğimiz, planladığımız bir tedavi oluyor hem de daha hedefe doğru ulaşmasını sağlıyor. Yan etkiler noktasında dozlarımızı düşürebilme şansımız yan etkileri daha az görmek için biraz daha şartların iyileşmesi anlamına geliyor. Toplamda da hastanın yaşam ömrünü, hayat kalitesini artırıcı sonuçların beklentisi ile yapıyoruz. Böyle olumlu katkıları var bu cihazın” diye konuştu.
Tüm dünyada ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer alan kanser hastalığının tedavisinde kullanılan lineer aksenatör cihazının son teknoloji özellikleri ile tedavi imkanı sunan hastane bu cihaz sayesinde hasta konforunu ve tedavi başarısını artırıyor.
Halime DURMUŞ / ERZURUM
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesi, son teknoloji ürünü lineer aksenatör cihazıyla kanserle savaş verecek. Cihazla hastanın tedavisi yapılırken organ ve dokulardaki zararın da en aza inmesi hedefleniyor.
Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi’nin Radyasyon Onkolojisi bölümü yeni alınan cihazla kanser hastalığıyla mücadelede daha da güçlendirildi. Radyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Orhan Sezen, yaklaşık 1,5 aydır kliniklerinde lineer aksenatör cihazının son teknoloji ürünüyle tedavi hizmeti verdiklerini söyledi. Kanserde yeni jenerasyon ışın tedavisi hakkında bilgi veren Sezen, “Bu cihazla öncelikli hedefimiz hastanın bu tedaviden en fazla yararı sağlamasıdır. Bir diğer hedefimiz de yan etkilerinden daha az etkilenerek, konforlu bir tedavi süreci ve tedaviden sonraki yaşamını kaliteli bir şekilde sürdürebilmesidir” dedi.
Işınlar istenilen yere istenilen dozda verilebiliyor
Son teknoloji ürünü olan bu cihazın önceki cihazlara göre 3 farklı özelliğe sahip olduğunu söyleyen Sezen, bu yeni sistemle istenilen dozların istenilen yere ulaştırma şanslarının daha fazla olduğunu ifade etti. Cihazın özelliklerinden bahseden Sezen, “Yenilenen radyoterapi sistemimiz IMRT dediğimiz yoğunluk ayarı, IGRT dediğimiz görüntüleme kılavuzu, VMAT dediğimiz hacimsel ayar özellikleri barındırıyor. Bu anlamda yoğunluk ayarlı radyoterapi uygulamasında önceki sistemde olan uygulamaya göre istediğimiz dozları istediğimiz yere ulaştırma şansımız daha fazla. Daha homojen bir doz elde edebiliyoruz. İstediğimiz noktaya dozu ulaştırırken etraftaki dokuları daha fazla koruyucu etki sağlayabiliyoruz. Normalde radyoterapi uygulamalarında ışınlamayı yaptığınız zaman ışığın güzergahı boyunca organ ve dokularınız sağlıklı olan dokular da ışına maruz kalırlar. Bu tedavide de bundan muhakkak ki bir miktar etkilenme var, fakat bu daha az oranda oluyor” diye konuştu.
Dozu istediğimiz açılardan verebiliyoruz
Dozun istenilen açılardan verilebildiğini söyleyen Sezen, böylelikle hedefe de en yüksek dozu ulaştırabildiklerini anlattı. Etraftaki sağlam dokuları bu etkiden mümkün olduğunca korumaya çalıştıklarını aktaran Sezen, “Tabi ki bu etki tamamen sıfır olmuyor. Fakat önceki teknolojik uygulamalara göre daha azalmış düzeyde. Tolerasyon dozlarına daha fazla pay bırakarak yani hastanın sağlıklı dokularının da belli bir toleras dozu var. Fakat bu dozları son haddine kadar kullanmaksızın en düşük düzeyde tutmanıza yarıyor” diye açıkladı.
Hastadan günlük görüntüler alıyoruz
IGRT (Image Guided Radiothetapy) diye adlandırılan görüntüleme kılavuzu özelliğiyle hastadan günlük görüntüler alabildiklerini söyleyen Sezen, tedavi esnasında hareketsizliğin çok önemli olduğunu bildirdi. Yatış pozisyonunda uygulanan tedavinin bu özelliğinden bahseden Sezen, “Bu IGRT görüntüleme kılavuzu ile birlikte hastadan günlük görüntüler alıyoruz. Bu görüntülemeler tedavinin hastanın tam üzerine oturduğunu gösteren görüntüler oluyor. Tam olarak bu hedeflediğimiz tedavi planının hasta üzerinde uygulamasının daha doğru, daha tam olarak istediğimiz yerlere, istediğimiz miktarda olmasını sağlayan, tedavinin kalitesini artıran teknolojik bir unsur. Çünkü hastanın pozisyonunda ufak bir değişiklik olması, ufak bir vücut hareketliliği ya da hastanın kilo alıp vermesi ya da tümördeki değişiklikler başlayan bir tedaviyi etkileyebiliyor. Bu yüzden görüntüleme kılavuzu tedavinin takibi açısından çok önemli” diye açıkladı.
Tedavi hızı da artıyor
Cihazın VMAT (Volumetric Modulated Arc Therapy) denilen hacimsel ayarlar özelliği ile daha fazla açıdan ışınlama yapılabildiğini anlatan Sezen, “Bu özellikle IMRT tabanında bir tedavi fakat bu tedavi ile daha fazla açıdan yani ışınlama cihazımızın etrafında bir tam tur atarak tedavisini yapmayı sağlayan ve daha çok açıdan daha küçük dozlarla vücuda giriş yapılan, fakat hedefte dozu yükseltmeyi sağlayan IMRT tedavisinin biraz daha hızlanmasını sağlayan bir teknik.Yine tedavi kalitesini artıran, tedavinin hızını artıran, tedavi hızının artması ile hastanın hareket ihtimalinin de azalmasını sağlayan bir özellik. Yani aşağı yukarı 10-15 dakikalık bir tedavide hasta ne kadar hareketsiz durmaya çalışsa da ufak tefek hareketlenme ya da kımıldama durumları olabiliyor, tedavinin hızlı olmasıyla bunu da minimuma düşürmüş oluyoruz. Yani hedefimize ulaşmada harekete bağlı kaymaların daha fazla önüne geçmiş oluyoruz. Hastanın tedavi esnasında soluk alıp verme dışında hareketsiz kalması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Konforlu bir tedavi
Tedavi esnasında hareketsizliğin önemli olduğuna değinen Sezen, uygulanan tedavide hız ve görüntüleme unsurlarının hastaya konforlu bir tedavi süreci sunduğunu söyledi. Tedavinin hastanın anatomik yapısına göre uygulandığını belirten Sezen, “Tedavi sırasında bazen metastatik evre dediğimiz vücudun çeşitli bölgelerine yayılmış ağrı sıkıntısı olan ya da buna bağlı uzun süre sabit kalamama sıkıntısı olan hastalar olabiliyor. Bu hastaları uzun süre tedavi için yatırıp hareketsiz bırakmak hasta açısından zor olabiliyor. Çünkü hasta ağrısından kaynaklı hareket etmek istiyor. Bu nedenle tedaviyi de bazen yarım bırakmak zorunda kaldığımız hastalar olabiliyor. Çünkü biz hastanın hareketsiz şekli ile planımızı yapıyoruz. Anatomik dokularına göre planımızı yapıyoruz. Hasta hareket ettiği zaman bizim hedeflediğimiz bölgenin dışında bir bölge tedavi alnına girebilir. Bu anlamda hastanın hareketsiz hali ile daha kısa sürede tedavinin tamamlanması ile hastanın buna biraz daha dayanma şansı artmış oluyor. Bunlar toplamda birleştiği zaman tedavide hasta açısında hem konforlu bir tedavi oluyor hem istediğimiz, planladığımız bir tedavi oluyor hem de daha hedefe doğru ulaşmasını sağlıyor. Yan etkiler noktasında dozlarımızı düşürebilme şansımız yan etkileri daha az görmek için biraz daha şartların iyileşmesi anlamına geliyor. Toplamda da hastanın yaşam ömrünü, hayat kalitesini artırıcı sonuçların beklentisi ile yapıyoruz. Böyle olumlu katkıları var bu cihazın” diye konuştu.
Tüm dünyada ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer alan kanser hastalığının tedavisinde kullanılan lineer aksenatör cihazının son teknoloji özellikleri ile tedavi imkanı sunan hastane bu cihaz sayesinde hasta konforunu ve tedavi başarısını artırıyor.