
Bilenler kadar duyanlar da şaşıyor. Erzurum belki de ilk defa böylesine karsız bir kış yaşıyor. Ocak ayının sonlarına yaklaşırken dahi henüz yeterince kar yağışının olmaması şaşkınlıkla karşılandığı gibi bu duruma endişe ile bakanlar da var. Bu endişenin temelinde de kuraklık kaygısı bulunuyor. Şu ana kadar yeterince kar yağışının olmaması kuraklık tehlikesini de beraberinde getirirken, ‘’Eğer Şubat ayı da böyle karsız geçerse durum vahim’’ deniliyor. Tabi Erzurum ve kar denince akla bir çok şey geliyor. Nazım Hikmet’in Kuva-i milliye şiirinde bahsettiği gibi kaskatı, dimdik ölen adamlar kadar o geçmişte yağan ve 1,5 metreyi de aşan karlı 2004 yılı da akla geliyor. Öyle bir yıldı ki o, 500 yılda bir olan bir şeydi o. Büyükşehir Belediye Başkanı Mahmut Uykusuz’un son günlerine denk gelmişti o kar ve dün kendisiyle de o günleri konuştum. ‘’O bizim için zulüm değil, bereketti’’ diyor Uykusuz. 3 gün aralıksız yağan kar yağışıydı bahsettiğimiz. 5 günde yolların açılabildiği kardı o yağan kar.

‘’Erzurum Fırat, Dicle, Çoruh ve Aras gibi 4 nehiri besleyen bir şehirdir’’ diyen Uykusuz, kar yağışının olmamasının kuraklığa etken olacağını belirtirken, ‘’Açıkçası benim dönemime rastlayan o kar yağışından hiç rahatsız olmadım. Bilakis memnun da oldum, çünkü o yağan kar bereketti. Belki bugün aynı kar yağmasın ama az da olsa yağsın. Yağsın ki kuraklık olmasın. Kuraklık konusu basit bir konu değildir. Savaş gibi önemli bir konudur. 22, 23 ve 24 2014 Şubat tarihlerinde yağan o kar 500 yılda bir olan olaydı. Tarihe geçti o kar. Ama o kar sayesinde de yıllarca bölge kuraklık sıkıntısı çekmedi. Belki belediye olarak temizlikte zorlandık ama bunu hiçbir zaman dert etmedik de. 500 yılda bir yağan kar döneminde belediye başkanlığı yapmış olmamı da güzel bir şans olarak değerlendiriyorum. Kışın meyvesi kardır. Keşke haftada bir yağsa. Ama görüyorum ki kar şehrinde bugün kar hayali kuruyoruz. Palandöken’de kayak için yapay kar yapıyoruz’’dedi.

En kral selfie noktaları!
Son yıllarda başgösteren selfie çılgınlığını Turizm Bakanlığı paraya çeviriyor. ‘’Nasıl yani?’’ dediğinizi duyar gibiyim. Şöyle oluyor. Bakanlık, daha çok şehire yerli ve yabancı turist çekebilmek için illerde Turizm Müdürlükleri vasıtasıyla instegram noktaları adı altında selfie yerleri belirledi. Her ilde olduğu gibi Erzurum’da da bu selfie noktaları var. Hem de tam 34 tane nokta belirleyen Turzim Müdürlüğü, özellikle gençlerin instegrama yükledikleri şehir fotoğraflarını buralardan çektirmeyi hedefliyor. Atlama kuleleri, Atatrük Üniversitesi kavşağı, Taşambarlar ve Üç Kümbetlerin yanısıra bazı ilçelerdeki kilise önlerinde de selfie noktaları belirlendi. Gerek gençler ve gerekse şehire gelen yerli ve yabancı turistler, buralardan çekecekleri fotoğraflar ile il turizmine katkı hedefleniyor. Erzurum İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü kendi sitesinde de selfie noktalarını paylaştı.

Siyah beyaz anılarda kaldı..
Bülent Ecevit kadar eşi Rahşan Ecevit da Türk siyasetinin önemli figürlerinden biriydi. Bir dönem DSP’de genel başkanlık da yapmış bir isimdi. Bir dönem çok konuşulan isimlerin başındaydı. Özellikle de Rahşan affı ile tüm ülkede bayağı bir gündem olmuştu. Rahşan Ecevit, bir çokları gibi bende de oldum olası dürüst, şatafattan uzak, mütevazi, sade, hanımefendi izlenimi uyandırmıştı. Kendisi ile siyah-beyazlı yıllarda görüşmüşlüğüm, ayaküstü röportaj yapmışlığım da vardı. Eşi Bülent Ecevit ile geldiği bir Erzurum gezisi sırasında görüştüğüm Rahşan hanım, her daim bir devlet adamı ciddiyetinde idi, o gün de öyleydi. Konuşurken ölçülüydü. Bülent Ecevit’in eşi olmanın sorumluluğuyla hafızalara kazındı. Spekülasyon ve polemiklerden uzak durmaya çalışan Rahşan hanımın vefatına üzüldüm. Allah rahmet eylesin.

Hem aynı evi hem de aynı sahneyi paylaşıyorlar..
En ‘çılgı’n ikili!
Erzurum Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları en ‘çılgı’n dönemlerini yaşıyor. İbrahim Erkal Dadaş Kültür ve Sanat Merkezi’nde ard arda oyunlar sergileyen Şehir Tiyatrosu, en son tiyatroseverlere Zoraki Tabip Oyunu ile perdelerini açtı, seyirci karşısına çıktı. Bu oyunun en büyük özelliği karı koca sanatçının aynı sahneyi paylaşması oldu. Yıllar sonra hem de kendisinin yönettiği bu oyunla seyirci karşısına çıkan Emrah Çılgı’ya ile kendisi gibi tiyatro eşi Gonca Çılgı da eşlik ediyor. Evde olduğu gibi sahnede de iyi bir uyum sağlayan karı koca, izleyenlerin beğenisini topluyor. İkilinin önemli rol üstlendiği oyunu geçen hafta içerisinde ben de izledim ve salonu keyif almış şekilde terkettim. Aynı okuldan mezun olan ve aynı evde yaşama kararı vererek evlenen ve de Ravza adlı bir kız çocukları da olan karı koca tiyatro aşıkları, aynı zamanda ödüllü de sanatçılar. Açıkçası tiyatroda aynı sahneyi paylaşan karı koca örneği çok azdır. En son çok yıllar önce Defne Yalnız ve Mete Dönmez ikilisi bir oyun için Erzurum’a gelmişlerdi, başka da özel tiyatro anlamında sahnede karı koca izlemişliğimiz olmamıştı. Sanırım Erzurum’da bu bir ilk olmalı. Devlet Tiyatrosu oyunlarını saymıyorum. O açıdan bu sanatçı karı kocayı çok önemsiyor ve benzer oyun birlikteliklerinin devamını istiyor ve bekliyorum. Zira gerek oyunculuk açısından ve gerekse yönetim dili açısından Zoraki Tabip oyunu ağzımda tad bıraktı. Aynı tatlıdan bir daha tatmak isterim.

Başka maçlara bak artık Burak!
..Ve beklenen gün geldi, Burak Okuyucu O Ses Türkiye yarışmasından elendi. Erzurum’da sevenlerini ve hemşehrilerini üzüntüye boğan Burak Okuyucu, ikinci yarışta umduğunu bulamadı. Yüksek Minarede Kandiller Yanar türküsü ile ikinci kez katıldığı yarışmada mutlu sona ulaşamayan Burak’ın en güzeli üzülmemesi, kendisine gösterilen ilgi ve destekten memnun olması. Yine, yeniden diyor olması. Yetenekli sanatçı adayı, yayınladığı bir mesajla da yanında olanlara teşekkür etti. İşte Burak’ın dün sosyal medya aracılığıı ile sevenleri için yayınladığı teşekkür mesajı:
***
‘’Buraya kadarmış. O Ses Türkiye yarışmasında.. 301 arkadaşımla mücadele ederek son 90’a kaldım.. Son mülakata ise 6 arkadaşımla sahneye çıktım.. Ama 6 kişi içerisinden 4 arkadaşımla elendik.. Sağlık olsun, ekip arkadaşlarım başarıya gitmesi.. Beni mutlu etti... Bu zamana kadar.. Haberlerimi yapan tüm Erzurum basınına.. Kıyafet alımımda.. Stüdyo kayıtlarımda.. Maddi manevi desteklerini esirgemeyen büyüklerime.. Gerek arayarak.. Gerek sosyal medyadan desteklerini esirgemeyen.. Herkese ama herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.. Allah hepinizden razı olsun. Allah cümlenizi var etsin..’’
--
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Kötüler cehenneme gitmezler, gittikleri yerleri cehenneme çevirirler!
DUVARIN DİLİ: Bünyem o kadar geniş değil. Bazı insanları içim almıyor!

‘’Erzurum Fırat, Dicle, Çoruh ve Aras gibi 4 nehiri besleyen bir şehirdir’’ diyen Uykusuz, kar yağışının olmamasının kuraklığa etken olacağını belirtirken, ‘’Açıkçası benim dönemime rastlayan o kar yağışından hiç rahatsız olmadım. Bilakis memnun da oldum, çünkü o yağan kar bereketti. Belki bugün aynı kar yağmasın ama az da olsa yağsın. Yağsın ki kuraklık olmasın. Kuraklık konusu basit bir konu değildir. Savaş gibi önemli bir konudur. 22, 23 ve 24 2014 Şubat tarihlerinde yağan o kar 500 yılda bir olan olaydı. Tarihe geçti o kar. Ama o kar sayesinde de yıllarca bölge kuraklık sıkıntısı çekmedi. Belki belediye olarak temizlikte zorlandık ama bunu hiçbir zaman dert etmedik de. 500 yılda bir yağan kar döneminde belediye başkanlığı yapmış olmamı da güzel bir şans olarak değerlendiriyorum. Kışın meyvesi kardır. Keşke haftada bir yağsa. Ama görüyorum ki kar şehrinde bugün kar hayali kuruyoruz. Palandöken’de kayak için yapay kar yapıyoruz’’dedi.

En kral selfie noktaları!
Son yıllarda başgösteren selfie çılgınlığını Turizm Bakanlığı paraya çeviriyor. ‘’Nasıl yani?’’ dediğinizi duyar gibiyim. Şöyle oluyor. Bakanlık, daha çok şehire yerli ve yabancı turist çekebilmek için illerde Turizm Müdürlükleri vasıtasıyla instegram noktaları adı altında selfie yerleri belirledi. Her ilde olduğu gibi Erzurum’da da bu selfie noktaları var. Hem de tam 34 tane nokta belirleyen Turzim Müdürlüğü, özellikle gençlerin instegrama yükledikleri şehir fotoğraflarını buralardan çektirmeyi hedefliyor. Atlama kuleleri, Atatrük Üniversitesi kavşağı, Taşambarlar ve Üç Kümbetlerin yanısıra bazı ilçelerdeki kilise önlerinde de selfie noktaları belirlendi. Gerek gençler ve gerekse şehire gelen yerli ve yabancı turistler, buralardan çekecekleri fotoğraflar ile il turizmine katkı hedefleniyor. Erzurum İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü kendi sitesinde de selfie noktalarını paylaştı.

Siyah beyaz anılarda kaldı..
Bülent Ecevit kadar eşi Rahşan Ecevit da Türk siyasetinin önemli figürlerinden biriydi. Bir dönem DSP’de genel başkanlık da yapmış bir isimdi. Bir dönem çok konuşulan isimlerin başındaydı. Özellikle de Rahşan affı ile tüm ülkede bayağı bir gündem olmuştu. Rahşan Ecevit, bir çokları gibi bende de oldum olası dürüst, şatafattan uzak, mütevazi, sade, hanımefendi izlenimi uyandırmıştı. Kendisi ile siyah-beyazlı yıllarda görüşmüşlüğüm, ayaküstü röportaj yapmışlığım da vardı. Eşi Bülent Ecevit ile geldiği bir Erzurum gezisi sırasında görüştüğüm Rahşan hanım, her daim bir devlet adamı ciddiyetinde idi, o gün de öyleydi. Konuşurken ölçülüydü. Bülent Ecevit’in eşi olmanın sorumluluğuyla hafızalara kazındı. Spekülasyon ve polemiklerden uzak durmaya çalışan Rahşan hanımın vefatına üzüldüm. Allah rahmet eylesin.

Hem aynı evi hem de aynı sahneyi paylaşıyorlar..
En ‘çılgı’n ikili!
Erzurum Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları en ‘çılgı’n dönemlerini yaşıyor. İbrahim Erkal Dadaş Kültür ve Sanat Merkezi’nde ard arda oyunlar sergileyen Şehir Tiyatrosu, en son tiyatroseverlere Zoraki Tabip Oyunu ile perdelerini açtı, seyirci karşısına çıktı. Bu oyunun en büyük özelliği karı koca sanatçının aynı sahneyi paylaşması oldu. Yıllar sonra hem de kendisinin yönettiği bu oyunla seyirci karşısına çıkan Emrah Çılgı’ya ile kendisi gibi tiyatro eşi Gonca Çılgı da eşlik ediyor. Evde olduğu gibi sahnede de iyi bir uyum sağlayan karı koca, izleyenlerin beğenisini topluyor. İkilinin önemli rol üstlendiği oyunu geçen hafta içerisinde ben de izledim ve salonu keyif almış şekilde terkettim. Aynı okuldan mezun olan ve aynı evde yaşama kararı vererek evlenen ve de Ravza adlı bir kız çocukları da olan karı koca tiyatro aşıkları, aynı zamanda ödüllü de sanatçılar. Açıkçası tiyatroda aynı sahneyi paylaşan karı koca örneği çok azdır. En son çok yıllar önce Defne Yalnız ve Mete Dönmez ikilisi bir oyun için Erzurum’a gelmişlerdi, başka da özel tiyatro anlamında sahnede karı koca izlemişliğimiz olmamıştı. Sanırım Erzurum’da bu bir ilk olmalı. Devlet Tiyatrosu oyunlarını saymıyorum. O açıdan bu sanatçı karı kocayı çok önemsiyor ve benzer oyun birlikteliklerinin devamını istiyor ve bekliyorum. Zira gerek oyunculuk açısından ve gerekse yönetim dili açısından Zoraki Tabip oyunu ağzımda tad bıraktı. Aynı tatlıdan bir daha tatmak isterim.

Başka maçlara bak artık Burak!
..Ve beklenen gün geldi, Burak Okuyucu O Ses Türkiye yarışmasından elendi. Erzurum’da sevenlerini ve hemşehrilerini üzüntüye boğan Burak Okuyucu, ikinci yarışta umduğunu bulamadı. Yüksek Minarede Kandiller Yanar türküsü ile ikinci kez katıldığı yarışmada mutlu sona ulaşamayan Burak’ın en güzeli üzülmemesi, kendisine gösterilen ilgi ve destekten memnun olması. Yine, yeniden diyor olması. Yetenekli sanatçı adayı, yayınladığı bir mesajla da yanında olanlara teşekkür etti. İşte Burak’ın dün sosyal medya aracılığıı ile sevenleri için yayınladığı teşekkür mesajı:
***
‘’Buraya kadarmış. O Ses Türkiye yarışmasında.. 301 arkadaşımla mücadele ederek son 90’a kaldım.. Son mülakata ise 6 arkadaşımla sahneye çıktım.. Ama 6 kişi içerisinden 4 arkadaşımla elendik.. Sağlık olsun, ekip arkadaşlarım başarıya gitmesi.. Beni mutlu etti... Bu zamana kadar.. Haberlerimi yapan tüm Erzurum basınına.. Kıyafet alımımda.. Stüdyo kayıtlarımda.. Maddi manevi desteklerini esirgemeyen büyüklerime.. Gerek arayarak.. Gerek sosyal medyadan desteklerini esirgemeyen.. Herkese ama herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.. Allah hepinizden razı olsun. Allah cümlenizi var etsin..’’
--
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Kötüler cehenneme gitmezler, gittikleri yerleri cehenneme çevirirler!
DUVARIN DİLİ: Bünyem o kadar geniş değil. Bazı insanları içim almıyor!