
Gün geçmiyor ki kargo firmalarından farklı şikayetler almayalım. Her gün pek çok tüketici, kargo firmalarının tamamına yakınını bizlere şikayet ediyor. Alıcıların evde olmasına rağmen kargocuların "geldik sizi bulamadık" mesajı göndermesi. Kargonun belirtilen tarih ve saatte gelmemesi. Kargo ağırlığına bağlı olarak alınan yüksek fiyat. Ürünün başka kişilere teslim edilmesi. Paketin binanın üst katlarına çıkarılmaması. Paketin zarar görmesi. Firmaların belirli şubelerine yönelik sorunlar. Sitelerin sadece belirli kargo firmalarıyla anlaşması. Sipariş edilen ürünün teslimi aşamasında kontrol edilmesine izin verilmemesi gibi çok sayıda şikayetler alıyoruz.
Koronavirüs nedeniyle e ticaretin yaygınlaştığı bu günlerde kargo şirketlerinden yoğun bir şikayet almaya başladık. Yoğun iş yükünü kaldıramayan şirketlerde yaşanan aksaklıklar nedeniyle tüketiciler mağdur olmakta ve bu aşamada ne yapacakları, kime başvuracakları konusunda ciddi sıkıntılar çekmektedirler.
İnternetten satış yapan pek çok firmanın 2-3 günde veya aynı gün teslimat yapılacağı vaadinde bulunmasına karşın ürünün gönderilmesinin çok geniş zamana yayıldığı yönünde yoğun şikayetler geliyor. Firmanın vadettiği teslim süresi o firma için bağlayıcı olup, buna uyulmadığı takdirde tüketici şikayet etmesi durumunda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı o internet sitesinin sahibi olan firmaya idari para cezası verir. Ayrıca tüketici süresinde teslim edilmeyen üründen ötürü cayma hakkına sahip olur. Firma, internet sitesinde "ben bu ürünü 3 günde teslim ederim" taahhüdünde bulunuyorsa bu taahhüt firma için bağlayıcıdır. Bu süre geçtiği halde satın aldığı ürün eline geçmeyen tüketici cayarsa, firma herhangi bir şey talep edemeyeceği gibi tüketicinin bu sürenin geçmesinden ötürü uğradığı zarar varsa onu da karşılamakla mükelleftir.
Tüketiciler kargo firmasının bağlı olduğu bölge müdürlüğüne ve Karayolları Taşıma Kanununda şikayet mercii olan Ulaştırma Ve Altyapı Bakanlığına da şikayet edebiliyor. Ancak bu kurumlara yapılan müracaatlarda hiç bir sonuç alınamadığını görüyoruz ki sonuç alınsa halen daha tüketicilerden yoğun şikayet almayız.
Bu konuda asıl görev Tüketici Hakem Heyetlerine düşse de hakem heyetlerinde ki raportörlerin tüketicilerin şikayet dilekçelerini kabul etmediklerine dair duyumlar alıyoruz. Örneğin tüketicinin kargosunu firma kayıp etmiş. Tüketici de kargonun içeriğinde ki değer bedeline dair herhangi bir fatura ve ispat sunamadığından dolayı hakem heyetlerinin "bu konuda bizim yapacağımız bir şey yok" dediklerine dair şikayetler alıyoruz. Aslında tüketici ürünün kaybolmasından, kargosusun geç geldiğinden dolayı ve maddi, manevi zarara uğradığından dolayı da Tüketici Hakem heyetlerine müracaat edilebilir. Ancak Hakem heyetleri raportörleri gelen şikayeti kurul üyelerine sunmak yerine "bu davadan bir şey çıkmaz" diyerek tüketicilerin şikayet etmelerini engellediği iddia ediliyor. Tüketici hakem heyeti veya müracaat konumunda ki memurlar dilekçe almak zorundadırlar. Bu konuda sorun çıkaranları CİMER üzerinden şikayet ederek hak aranabilir.
Kargo firmalarında çalışan işçilerin haklarının kanuni kurallar çerçevesinde verilmemesinden dolayı da işçiler, muzdarip olduklarını dile getiriyorlar. İşten çıkarılma korkusuyla ilgili kurumlara şikayet edemeyen işçilerin mağduriyetlerine kulak verilmelidir.
Koronavirüs nedeniyle e ticaretin yaygınlaştığı bu günlerde kargo şirketlerinden yoğun bir şikayet almaya başladık. Yoğun iş yükünü kaldıramayan şirketlerde yaşanan aksaklıklar nedeniyle tüketiciler mağdur olmakta ve bu aşamada ne yapacakları, kime başvuracakları konusunda ciddi sıkıntılar çekmektedirler.
İnternetten satış yapan pek çok firmanın 2-3 günde veya aynı gün teslimat yapılacağı vaadinde bulunmasına karşın ürünün gönderilmesinin çok geniş zamana yayıldığı yönünde yoğun şikayetler geliyor. Firmanın vadettiği teslim süresi o firma için bağlayıcı olup, buna uyulmadığı takdirde tüketici şikayet etmesi durumunda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı o internet sitesinin sahibi olan firmaya idari para cezası verir. Ayrıca tüketici süresinde teslim edilmeyen üründen ötürü cayma hakkına sahip olur. Firma, internet sitesinde "ben bu ürünü 3 günde teslim ederim" taahhüdünde bulunuyorsa bu taahhüt firma için bağlayıcıdır. Bu süre geçtiği halde satın aldığı ürün eline geçmeyen tüketici cayarsa, firma herhangi bir şey talep edemeyeceği gibi tüketicinin bu sürenin geçmesinden ötürü uğradığı zarar varsa onu da karşılamakla mükelleftir.
Tüketiciler kargo firmasının bağlı olduğu bölge müdürlüğüne ve Karayolları Taşıma Kanununda şikayet mercii olan Ulaştırma Ve Altyapı Bakanlığına da şikayet edebiliyor. Ancak bu kurumlara yapılan müracaatlarda hiç bir sonuç alınamadığını görüyoruz ki sonuç alınsa halen daha tüketicilerden yoğun şikayet almayız.
Bu konuda asıl görev Tüketici Hakem Heyetlerine düşse de hakem heyetlerinde ki raportörlerin tüketicilerin şikayet dilekçelerini kabul etmediklerine dair duyumlar alıyoruz. Örneğin tüketicinin kargosunu firma kayıp etmiş. Tüketici de kargonun içeriğinde ki değer bedeline dair herhangi bir fatura ve ispat sunamadığından dolayı hakem heyetlerinin "bu konuda bizim yapacağımız bir şey yok" dediklerine dair şikayetler alıyoruz. Aslında tüketici ürünün kaybolmasından, kargosusun geç geldiğinden dolayı ve maddi, manevi zarara uğradığından dolayı da Tüketici Hakem heyetlerine müracaat edilebilir. Ancak Hakem heyetleri raportörleri gelen şikayeti kurul üyelerine sunmak yerine "bu davadan bir şey çıkmaz" diyerek tüketicilerin şikayet etmelerini engellediği iddia ediliyor. Tüketici hakem heyeti veya müracaat konumunda ki memurlar dilekçe almak zorundadırlar. Bu konuda sorun çıkaranları CİMER üzerinden şikayet ederek hak aranabilir.
Kargo firmalarında çalışan işçilerin haklarının kanuni kurallar çerçevesinde verilmemesinden dolayı da işçiler, muzdarip olduklarını dile getiriyorlar. İşten çıkarılma korkusuyla ilgili kurumlara şikayet edemeyen işçilerin mağduriyetlerine kulak verilmelidir.