
Kartımız oldu, bir de kapımız olsaydı!
Ne yalan söyleyeyim, Samsun maçını BB Erzurumspor’un kendi evinde oynayacağını sanıyordum ama Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Fuat Taşkesenligil ile konuşurken anlıyorum ki bu iş bir ayı alacak. Bunun adı haydi ağır olur ben skandal demeyeyim ama resmen ihmalkarlıktır! Kim suçludur, birinci derecede sorumlusu kimdir, ona çok da takılmak istemiyorum. Ama halen daha Erzurum’un iç saha maçlarını kendi sahasında yapamayacak olması hem ayıp hem de kayıptır! Şaka gibi! Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin başvurusu üzerine TFF bile biz basın mensuplarına giriş kartlarımızı hazırlayıp gönderdi ama gireceğimiz kapı yok şu anda, şaşarım da ona şaşarım! Tok evin aç kedisi gibi hissettim kendimi!

--
Rize maçı gösterdi ki..
-Rize kadar Erzurum henüz lige hazır değil!
-İlk golü atan her zaman avantajlıdır!
-Pozisyona giremiyorsan baskılı oynamanın anlamı olmuyor!
-Birbirini tanıyan oyunculardan oluşan oturmuş kadro, yeni kurulan takımlara göre daha evladır!
-Rakibe çok sayıda gol pozisyonu veriyorsan eğer, aynı maçta çok gol pozisyonuna giriyor olman çok iyi takım olduğunu göstermez.
-Erzurum’un gol yemeden bitirdiği maçları mumla arayacağız..
-Tanıdığın Nobre hiç tanımadığın santrafordan her zaman iyidir.
-Risk alınır ama zamanlaması önemlidir.
- 4-3’lük Balıkesir galibiyeti biraz da tesadüfen gelmiş.
-Siz öncelikle yatın kalkın bu takım ligde kalsın deyin sonra da başka bir şey istemeyin, isteyecekseniz de sadece canınıza sağlık isteyin.
--

Müdürlüğü değil ama Yeşilay Başkanlığı tesadüfmüş!
Yahya Pasinli’nin görevinden ayrılmasının akabinde Yurt-Kur İl Müdürlüğü koltuğu boş kalmıştı ve bir çok kişi o koltuğa oturmak istiyordu. Ama siyaseten daha daha ağır basan Salih Kaygusuz, yaklaşık 2 yıl önce bu göreve geldi ve o gün bugündür de görevde. Geçen 2 yıllık süre içerisinde özellikle 11 bin olan öğrenci yurt kapasitesinin 20 bine çıkarılması, kuşkusuz bu yeni müdürün başarısıdır. Tam da bu konuyu konuşurken Salih Kaygusuz’un aynı zamanda Erzurum Yeşilay Şube Başkanı olduğunu öğreniyorum. Ve bu Yeşilay Başkanlığının da tamamen tesadüf olduğunu öğrenince şaşırıyorum. Çoğu yakın arkadaşı olan Yeşilay yönetiminin Salih beyi arayıp ‘’Bize bir başkan bul’’ demesi üzerine 3 ay isim arayan ama bir türlü birini bulamayan Kaygusuz, sonunda ‘’Kimseyi bulamadın, bari sen ol’’ denmesi ve ısrar edilmesi üzerine o görevi de kabul etmek zorunda kalmış. Yani oturduğu bir koltuk için savaş vermişken bir koltuk da zorla ona verilmiş. Onca işi asında bir de Yeşilay Başkanlığını da üzerine alan Kaygusuz, bir yandan öğrencinin barınma ihtiyacına kafa yorarken bir yandan da sigara, insanları alkol gibi kötü alışkanlıklardan korumaya çalışıyor.. Yeşilay Başkanı olarak anlattıklarına da bakılırsa yakında Salih Kaygusuz ismini sıkça duyacağız gibime geliyor..
--

Anne yemeğini aramadı..
Türkiye Buz Pateni Federasyonu Yıldızlar ve Büyükler Short Track Milli takımı, yeni sezon öncesi Palandöken’de kamp yaptı. Palan Otel’de 15 gün gerçekleşen kampa katılan 28 milli sürat patenciden biri de Hiranur Güler’di. 16 yaşındaki milli patencimiz, tıpkı diğer sporcular gibi 15 gün boyunca evden uzak kaldı. Ama Hiranur’un diğer sporculardan bir ayrıcalığı oldu, o da anne yemeğinden uzak kalmamasıydı. Annesi Bilge hanım Palan Otel’in aşçısı olunca Hiranur da anne yemeğinden uzak kalmamış, kampta değil de evdeymiş gibi hissetti, çok zorluk yaşamadı. Arkadaşları da doğal olarak Hiranur’a, ‘’Çok şanslısın. Annesi ile kampta olmak her sporcuya nasip olmaz’’ dediler..
--

Türkiye’de sakatatın yeni patronu Erzurumlu!
Sabah sabah aldığım güzel bir haberdi, Et ve Balık Kurumu’nun bu yıl yapılan sakatat ihalesine Erzurumlu bir işadamı olan Ali Şeker damgasını vurdu. Konya’da faaliyet gösteren Erzurumlu işadamı Ali Şeker’in sahibi olduğu AK Şeker Et Şirketi de 23 firmanın başvurduğu Ankara’da ki ihaleye girdi. Onca devin arasında AK Şeker, kelle, ciğer, böbrek, işkembe ve paçadan oluşan sakatat ihalesinde en uygun fiyatı verdi, bu yılki iç piyasadaki sakatatın yeni patronu oldu. Özellikle doğum yeri olan Tekman’ın yanı sıra Karayazı ve Hınıs’ta hayırlı yatırımları ile tanınan Ali Şeker’in sahibi olduğu firma maşallah, bağırsak ve yağ satışında da ülkede tek yetkili oldu. Elbette ki Erzurum için gurur verici, çok güzel haber bu. Şimdi Erzurumlular olarak biz elde edilen bu ihale sayesinde Ali Şeker’den kısa süre içerisinde şehir merkezinde istihdam da sağlayacak entegre tesisi istiyor ve bekliyoruz. Şuraya yazıyorum. Benim bildiğim Ali Şeker buna hayır demez, demeyecektir!
NOT: Bayramdan bayrama sokaklarda kamp kurup deri-sakatat alanlara, apartmanların altını depo edip deri dolduranlara, şehrin çirkin görünmesine sebep olan korsan alıcılara itibar etmeyin, kesilen kurbandan kalan deri ve kelleleri maliye kaydı olan, deposu bulunan, bu işle bizzat iştigal edenlere itibar edin! Aksi halk tabiriyle mebaldır!
SEVDİĞİM BABA SÖZLER: Hiçbir şey bir fikirden daha tehlikeli değildir. Eğer o fikir sahip olduğunuz tek fikirse (Fransız yazar Emile Chartien)