
Türkiye ‘de çiftçi bu yıl kuraklıkla mücadele etti. Tarım açısından son derece sevimsiz bir dönem yaşandı, ürünlerde rekolte ciddi oranda düştü.
Kuraklığın yol açtığı bu durum esasında beklenen ve ön görülen bir durumdu ama akşamdan sabaha alınacak bir tedbir yoktu.
Sadece Erzurum’da bu yıl tarımda yüzde 85 kayıp yaşandı. Bölgede 34 bin 500 çifti tarlasını ekti ama ektiğini biçemedi.
***
Tarım ve Orman Bakanlığı il il yaptığı çalışmada kuraklığın hangi sevide olduğunu, kaç çiftçinin durumdan etkilendiğini, kaç dekar alanın heba olduğunu vs. tespit ederek rapor haline getirdi. Ortaya çıkan manzara endişe verici…
Erzurum’da 872 bin 877 dekar tarım arazisi kuraklıktan etkilenmiş. En fazla rekolte kaybı ise buğday, arpa, çavdar, tritikale, yulaf, mercimek ve nohutta yaşandı. Bu arada öğrendik ki Erzurum’da nohut ve mercimekte yetişiyormuş.
***
Bağırarak gelen iklim değişikliğine kurban giden çifti için bakanlık destek vereceğini açıklamıştı. O ödemeler başladı; Erzurum’da 18 bin 544 kişiye toplam 65 milyon 977 bin 742 Lira öde yapılacak. Destek ödemelerinin aslan payı ise Horasan’a gidecek. Çünkü rapora göre en fazla kayıp bu ilçede yaşanmış. Türkiye genelinde çiftçiye ödenecek miktar ise 2 Milyar 547 Milyon 39 bin 453 TL.
Sadece Erzurum’da yaşanan kaybı göz önünüze aldığınızda bile durumun vahametini anlamak mümkün.
***
İç pazara ürün veremeyen çiftçinin kaybı bu yıl öyle ya da böyle telefi ediliyor ama kuraklığın artarak devam edeceği gerçeği de değişmiyor.
Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi ( NASA) 2010 yılından itibaren kuraklık raporu yayınlıyor. Her ülke kendi araştırmasını yapıp tedbirler alıyor. Mutlaka bizim bakanlığımızın da bir yol haritası vardır. Durumun böyle gitmesi durumda tedarikte yaşanacak sıkıntıların yanı sıra ulusal bütçeden çiftçi nereye kadar desteklenebilir?
İhracata dayalı ekonomi sistemi uygulanmaya çalışılan ülkede tarım üretimi olmaz ise ne ihraç edeceğiz?
***
Ve en önemlisi şu ki doğu çiftçisi tarlasında damla sulama değil aksine vahşi sulama yapıyor.
Devlet Bankaları damla sulama için çiftçiye uygun koşullu kredi veriyor ama müracaat eden çiftçi sayısı çok düşük!
Çünkü Tarım Kredileri, başta olmak üzere bankalara boğazına kadar borca batan çiftçi bir de bu yolla borçlanmak istemiyor.
Bu yılı ağır aksak atlatan çiftçilerimizi önümüzdeki süreçte yeni sıkıntılar bekliyor.
Kuraklığın yol açtığı bu durum esasında beklenen ve ön görülen bir durumdu ama akşamdan sabaha alınacak bir tedbir yoktu.
Sadece Erzurum’da bu yıl tarımda yüzde 85 kayıp yaşandı. Bölgede 34 bin 500 çifti tarlasını ekti ama ektiğini biçemedi.
***
Tarım ve Orman Bakanlığı il il yaptığı çalışmada kuraklığın hangi sevide olduğunu, kaç çiftçinin durumdan etkilendiğini, kaç dekar alanın heba olduğunu vs. tespit ederek rapor haline getirdi. Ortaya çıkan manzara endişe verici…
Erzurum’da 872 bin 877 dekar tarım arazisi kuraklıktan etkilenmiş. En fazla rekolte kaybı ise buğday, arpa, çavdar, tritikale, yulaf, mercimek ve nohutta yaşandı. Bu arada öğrendik ki Erzurum’da nohut ve mercimekte yetişiyormuş.
***
Bağırarak gelen iklim değişikliğine kurban giden çifti için bakanlık destek vereceğini açıklamıştı. O ödemeler başladı; Erzurum’da 18 bin 544 kişiye toplam 65 milyon 977 bin 742 Lira öde yapılacak. Destek ödemelerinin aslan payı ise Horasan’a gidecek. Çünkü rapora göre en fazla kayıp bu ilçede yaşanmış. Türkiye genelinde çiftçiye ödenecek miktar ise 2 Milyar 547 Milyon 39 bin 453 TL.
Sadece Erzurum’da yaşanan kaybı göz önünüze aldığınızda bile durumun vahametini anlamak mümkün.
***
İç pazara ürün veremeyen çiftçinin kaybı bu yıl öyle ya da böyle telefi ediliyor ama kuraklığın artarak devam edeceği gerçeği de değişmiyor.
Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi ( NASA) 2010 yılından itibaren kuraklık raporu yayınlıyor. Her ülke kendi araştırmasını yapıp tedbirler alıyor. Mutlaka bizim bakanlığımızın da bir yol haritası vardır. Durumun böyle gitmesi durumda tedarikte yaşanacak sıkıntıların yanı sıra ulusal bütçeden çiftçi nereye kadar desteklenebilir?
İhracata dayalı ekonomi sistemi uygulanmaya çalışılan ülkede tarım üretimi olmaz ise ne ihraç edeceğiz?
***
Ve en önemlisi şu ki doğu çiftçisi tarlasında damla sulama değil aksine vahşi sulama yapıyor.
Devlet Bankaları damla sulama için çiftçiye uygun koşullu kredi veriyor ama müracaat eden çiftçi sayısı çok düşük!
Çünkü Tarım Kredileri, başta olmak üzere bankalara boğazına kadar borca batan çiftçi bir de bu yolla borçlanmak istemiyor.
Bu yılı ağır aksak atlatan çiftçilerimizi önümüzdeki süreçte yeni sıkıntılar bekliyor.