
Dostluk, kardeşlik duygularımızı tazeleyen yardımlaşma; maddi ve manevi birçok güzelliğin yaşandığı rahmet, bereket ve mağfiret ayı olan Ramazan Ayı ile birlikte daha fazla önem kazanmaktadır. Ancak gereksizce hazırlanan koliler ihtiyaca cevap veremeyebiliyor!
Haber Merkezi
Peygamber Efendimiz (SAV) “Kim bir oruçluya iftar ettirirse, o oruçlunun alacağı sevabın aynısı, iftar ettirene de yazılır. Ve oruç tutanın sevabından da bir şey eksilmez” diye buyurmuştur.
Bizde her yıl olduğu gibi bu yılda ihtiyaç sahiplerinin oruçlarını açması için kurulacak sofralarda bir tutam tuzumuz olsun diye gıda yardımı kolilerimizle evlerin yolunu tuttuk.
Gittiğimiz evlerde bizleri umutlu gözlerle bekleyen aileler vardı, vardı ama bizi bekleyen başka şeyler de vardı. Gıda kolileri ile bakliyat, un, yağ gibi birçok kuru gıda malzemesi götürmüştük götürmesine ama bu malzemelerin pişeceği ocağın, ocağı yakacak tüpün, doğalgazın, elektriğin hatta suyun olamayacağını hiç ama hiç düşünememiştik.
Gittiğimiz evlerde gördük ki ihtiyaç sadece gıda malzemesi değilmiş, çocukların ısınması için yakıt içmesi için süt gerekliymiş. Hasta olan aile bireylerine ilaçların alınması gerekliymiş. Kiranın ödenmesi, faturaların ödenmesi, daha önce aldığı borçların ödenmesi ve kolilerde olmayan ama yemeğe konulması gereken sebze ve et te gerekliymiş. Hatta ekmek ve sayamadığımız onlarca farklı ihtiyaca yönelik yardım gerekliymiş.
Diyeceğim o ki, birçok farklı yerden evlere zaten ulaşan sadece gıda kolileri ile ailelerin ihtiyaçlarını karşılamış olmuyoruz.
Belediyeler ve Sivil Toplum Kuruluşları koli yardımı yapmaya devam etsin. Maddi imkânı olup da zamanı olmayan kardeşlerimiz hem kurum ve kuruluşlara ayni hem de fakirlere ulaştırılmak üzere nakdî yardımda bulunsun.
Ama sen-ben-o-bu- kısaca bizlerin; Zekatın verileceği 8 sınıf sayılırken zikredilen bu fakir fukaranın, garip gurabanın temel ihtiyaçlara dokunmamız gerekiyor.
Elbette gıda ticareti yapanlara sözümüz yok, zekâtı olarak yine gıda yardımı yapsın, ancak gelin bu Ramazan nereden çıktığı belli olmayan gıda paketi yaptırma yarışına son verip, gereksiz ve üzerinize vazife olmayan alışveriş yapıp ihtiyaç sahiplerinin işine yaramayacak yardımlar yapmayalım.
İmkânlarımız ölçüsünde yardımlarımızı nakit para olarak yapalım ki, aileler ihtiyaçlarını kendileri karşılasın, hayırlarımız ailelerin yüzünü ve gönlünü güldürsün.
İşte o zaman, Bayram O bayram olsun.
Haber Merkezi
Peygamber Efendimiz (SAV) “Kim bir oruçluya iftar ettirirse, o oruçlunun alacağı sevabın aynısı, iftar ettirene de yazılır. Ve oruç tutanın sevabından da bir şey eksilmez” diye buyurmuştur.
Bizde her yıl olduğu gibi bu yılda ihtiyaç sahiplerinin oruçlarını açması için kurulacak sofralarda bir tutam tuzumuz olsun diye gıda yardımı kolilerimizle evlerin yolunu tuttuk.
Gittiğimiz evlerde bizleri umutlu gözlerle bekleyen aileler vardı, vardı ama bizi bekleyen başka şeyler de vardı. Gıda kolileri ile bakliyat, un, yağ gibi birçok kuru gıda malzemesi götürmüştük götürmesine ama bu malzemelerin pişeceği ocağın, ocağı yakacak tüpün, doğalgazın, elektriğin hatta suyun olamayacağını hiç ama hiç düşünememiştik.
Gittiğimiz evlerde gördük ki ihtiyaç sadece gıda malzemesi değilmiş, çocukların ısınması için yakıt içmesi için süt gerekliymiş. Hasta olan aile bireylerine ilaçların alınması gerekliymiş. Kiranın ödenmesi, faturaların ödenmesi, daha önce aldığı borçların ödenmesi ve kolilerde olmayan ama yemeğe konulması gereken sebze ve et te gerekliymiş. Hatta ekmek ve sayamadığımız onlarca farklı ihtiyaca yönelik yardım gerekliymiş.
Diyeceğim o ki, birçok farklı yerden evlere zaten ulaşan sadece gıda kolileri ile ailelerin ihtiyaçlarını karşılamış olmuyoruz.
Belediyeler ve Sivil Toplum Kuruluşları koli yardımı yapmaya devam etsin. Maddi imkânı olup da zamanı olmayan kardeşlerimiz hem kurum ve kuruluşlara ayni hem de fakirlere ulaştırılmak üzere nakdî yardımda bulunsun.
Ama sen-ben-o-bu- kısaca bizlerin; Zekatın verileceği 8 sınıf sayılırken zikredilen bu fakir fukaranın, garip gurabanın temel ihtiyaçlara dokunmamız gerekiyor.
Elbette gıda ticareti yapanlara sözümüz yok, zekâtı olarak yine gıda yardımı yapsın, ancak gelin bu Ramazan nereden çıktığı belli olmayan gıda paketi yaptırma yarışına son verip, gereksiz ve üzerinize vazife olmayan alışveriş yapıp ihtiyaç sahiplerinin işine yaramayacak yardımlar yapmayalım.
İmkânlarımız ölçüsünde yardımlarımızı nakit para olarak yapalım ki, aileler ihtiyaçlarını kendileri karşılasın, hayırlarımız ailelerin yüzünü ve gönlünü güldürsün.
İşte o zaman, Bayram O bayram olsun.