
Yıl 1921…
Mütecavizlerin büyük destek verdiği Yunan ordusu Batı Anadolu’da terör estiriyor ve saldırılarına devam ediyor…
İmkânsızlıklar içerisindeki Türk Ordusu da kahramanca direniyor…
Millet, topyekun kalkışmış; kadını-erkeği-kızı, yaşlısı-genci tam bir seferberlik içinde…
Kimi mermi taşıyor cepheye, kağnılarla,
Kimi saban demirinden kılıç ve silah yapıyor, tornalarla…
Bu zor şartlarda teknik donanımı ve silahları üstün saldırgana karşı vatan savunması yapan Mehmetçik’e moral vermek, milletin içinde bulunduğu durumu özetlemek gerek…
*
Dönemin Maarif Vekâleti bu amaçla bir Milli Marş yarışması açar…
Ödül olarak da birinciye 5 yüz lira verilecektir…
Yarışmaya 724 eser katılır ancak hiç biri duygulara tercüman olmaz, yanı sıra Hamdullah Suphi Bey’i de tatmin etmez…
*
Milli Mücadele’ye destek için Ankara’da bulunan, Orta Anadolu bozkırının dondurucu ayazında paltosuz gezen ünlü şair Mehmet Akif de para ödülü olduğu için yarışmaya katılmaz...
Hamdullah Suphi (Tanrıöver) Bey, 5 Şubat 1921 tarihinde Akif’e bir mektup gönderir ve der ki;
‘Pek Aziz ve Muhterem Efendim, İstiklâl Marşı için açılan yarışmaya katılmayışlarındaki sebebin ortadan kaldırılması için pek çok tedbirler vardır. Usta kişiliğinizin istenilen şiiri meydana getirmesi, amacın gerçekleşmesi için son çare olarak kalmıştır. Asil endişenizin gerektirdiği ne varsa hepsini yaparız. Memleketi bu etkili telkin ve heyecan kaynağı aracından mahrum bırakmamanızı rica ve bu vesile ile en derin hürmet ve sevgilerimi arz ve tekrar eylerim.’
*
Hamdullah Suphi Bey’in bu mektubu üzerine Mehmet Akif, yarışmaya katılır ve Meclis’in 26 Şubat günkü oturumunda 7 finalist şiirin arasına onun yazdığı şiir de girer…
Şiirlerin okunması ve görüşlerin belirtilmesinin ardından, Akif’in yazdığı ve ‘İstiklâl Marşı’ adını verdiği şiir birinci seçilir…
Şiir, aynı zamanda çok iyi bir ‘Hatip’ olan Hamdullah Suphi Bey tarafından birkaç kez okunur, coşku ile ayakta dinlenir ve bütün vekiller tarafından ‘Milli Marş’ olarak 12 Mart 1921 günü kabul edilir…
*
Mehmet Akif, şiirini ‘Kahraman Ordumuza’ ithaf eder…
Mehmetçik’e hitaben şiirin ilk dörtlüğünde; ‘Korkma’ der… Bu şafaklarda yüzen al bayrağımız, vatan sathındaki son ocak da sönmeden dalgalanmasına devam edecektir…
Şiirin bir başka bölümünde Yunan’a destek veren Batılı güçlere seslenerek; onlar teknolojik üstünlükleri ile çekil zırhtan bir duvar örmüşlerse, bizim iman dolu göğsümüz gibi serhat boylarımız var… O tek dişi kalmış canavarın bizim iman dolu göğsümüzü boğması beklenemez…
Nitekim boğamadı da…
*
TBMM, AK Parti, CHP, MHP, HDP ve İYİ Parti’nin imzalarıyla bir önerge vererek, kabulünün 100.yılında 2021 yılını ‘İstiklâl Marşı’ yılı ilan ettiler…
Önümüzdeki yıl düzenlenecek etkinliklerde İstiklâl Marşının mana ve önemi üzerinde durularak, Milli Mücadelenin ruhunu temsil eden dörtlüklerin coşku ve heyecanı yaşanacak.
*
‘Dünyaya meydan okuyan bir direnişin destanı’ o yıllarda büyük bir heyecanla yazıldı…
Allah bu millete, bir daha ‘İstiklâl Marşı’ yazdırmayı mecbur kılmasın…
Mütecavizlerin büyük destek verdiği Yunan ordusu Batı Anadolu’da terör estiriyor ve saldırılarına devam ediyor…
İmkânsızlıklar içerisindeki Türk Ordusu da kahramanca direniyor…
Millet, topyekun kalkışmış; kadını-erkeği-kızı, yaşlısı-genci tam bir seferberlik içinde…
Kimi mermi taşıyor cepheye, kağnılarla,
Kimi saban demirinden kılıç ve silah yapıyor, tornalarla…
Bu zor şartlarda teknik donanımı ve silahları üstün saldırgana karşı vatan savunması yapan Mehmetçik’e moral vermek, milletin içinde bulunduğu durumu özetlemek gerek…
*
Dönemin Maarif Vekâleti bu amaçla bir Milli Marş yarışması açar…
Ödül olarak da birinciye 5 yüz lira verilecektir…
Yarışmaya 724 eser katılır ancak hiç biri duygulara tercüman olmaz, yanı sıra Hamdullah Suphi Bey’i de tatmin etmez…
*
Milli Mücadele’ye destek için Ankara’da bulunan, Orta Anadolu bozkırının dondurucu ayazında paltosuz gezen ünlü şair Mehmet Akif de para ödülü olduğu için yarışmaya katılmaz...
Hamdullah Suphi (Tanrıöver) Bey, 5 Şubat 1921 tarihinde Akif’e bir mektup gönderir ve der ki;
‘Pek Aziz ve Muhterem Efendim, İstiklâl Marşı için açılan yarışmaya katılmayışlarındaki sebebin ortadan kaldırılması için pek çok tedbirler vardır. Usta kişiliğinizin istenilen şiiri meydana getirmesi, amacın gerçekleşmesi için son çare olarak kalmıştır. Asil endişenizin gerektirdiği ne varsa hepsini yaparız. Memleketi bu etkili telkin ve heyecan kaynağı aracından mahrum bırakmamanızı rica ve bu vesile ile en derin hürmet ve sevgilerimi arz ve tekrar eylerim.’
*
Hamdullah Suphi Bey’in bu mektubu üzerine Mehmet Akif, yarışmaya katılır ve Meclis’in 26 Şubat günkü oturumunda 7 finalist şiirin arasına onun yazdığı şiir de girer…
Şiirlerin okunması ve görüşlerin belirtilmesinin ardından, Akif’in yazdığı ve ‘İstiklâl Marşı’ adını verdiği şiir birinci seçilir…
Şiir, aynı zamanda çok iyi bir ‘Hatip’ olan Hamdullah Suphi Bey tarafından birkaç kez okunur, coşku ile ayakta dinlenir ve bütün vekiller tarafından ‘Milli Marş’ olarak 12 Mart 1921 günü kabul edilir…
*
Mehmet Akif, şiirini ‘Kahraman Ordumuza’ ithaf eder…
Mehmetçik’e hitaben şiirin ilk dörtlüğünde; ‘Korkma’ der… Bu şafaklarda yüzen al bayrağımız, vatan sathındaki son ocak da sönmeden dalgalanmasına devam edecektir…
Şiirin bir başka bölümünde Yunan’a destek veren Batılı güçlere seslenerek; onlar teknolojik üstünlükleri ile çekil zırhtan bir duvar örmüşlerse, bizim iman dolu göğsümüz gibi serhat boylarımız var… O tek dişi kalmış canavarın bizim iman dolu göğsümüzü boğması beklenemez…
Nitekim boğamadı da…
*
TBMM, AK Parti, CHP, MHP, HDP ve İYİ Parti’nin imzalarıyla bir önerge vererek, kabulünün 100.yılında 2021 yılını ‘İstiklâl Marşı’ yılı ilan ettiler…
Önümüzdeki yıl düzenlenecek etkinliklerde İstiklâl Marşının mana ve önemi üzerinde durularak, Milli Mücadelenin ruhunu temsil eden dörtlüklerin coşku ve heyecanı yaşanacak.
*
‘Dünyaya meydan okuyan bir direnişin destanı’ o yıllarda büyük bir heyecanla yazıldı…
Allah bu millete, bir daha ‘İstiklâl Marşı’ yazdırmayı mecbur kılmasın…