
1915Çanakkale Köprüsü tabliyesinin en düşük noktadaki yüksekliği yaklaşık 83 metredir. Uluslararası standartlara uygun olarak gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda yeni ticari gemi seyrüsefer hattı ve yüksekliği belirlenmiş ve 14 Ağustos 2019 tarihli Türk Boğazları Deniz Trafik Düzeni Yönetmeliği ile yürürlüğe konmuştur. Bu yönetmeliğe göre köprünün olduğu bölgede yeni seyrüsefer hattı navigasyon genişliği 70 metre yükseklik ve 1600 metre genişlik olacak şekilde düzenlenmi
1915Çanakkale Köprüsü’nün bulunduğu konum itibarıyla deprem sırasında davranışı çok önemli. Bu bilinçle, Karayolları Genel Müdürlüğü, 2475 yılda bir olacak kadar şiddetli depremlerde dahi köprünün hizmetine devam etmesi şartını koydu ve hem 1915Çanakkale Köprüsü’nde hem de Otoyol Viyadükleri’nde tasarım bu bilinçle yapıldı.
Köprü’nün gözle görünmeyen ama deprem sırasında güvenliğini artıran bir özelliği ise temellerinin zemine sıkıca bağlanmak yerine bir çakıl tabakasının üstüne serbestçe oturuyor olması. Deprem vurduğunda, zemin temellerin altından kayarak deprem yüklerinin sadece bir kısmının köprüye aktarılmasını sağlayacak.
Köprünün tüm ağırlığını taşıyan temellerinin altında aslında 40 metreden uzun çelik kazıklarla sağlamlaştırılmış bir zemin var. Ama, kazıklar temellere bağlanmadı. Araya özel kırma taştan yapılmış bir çakıl tabakası serildi. Bu tabakanın çok hassas teşkil edilmesi gerekiyor çünkü temel üstüne geldiğinde farklı oturmalar olmaması ve temelin düz kalması gerekiyor. Elli metre denizin dibinde beş santimetre hassasiyetle bir futbol sahasının iki katı kadar alanda çakıl sermek teknolojik olarak çok zor, bu iş için özel olarak geliştirilmiş bir robot kullanılarak deniz dibinde bu işlem çok büyük bir hassasiyetle gerçekleştirildi.
Proje kapsamında uluslararası standartlarda bir Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED) çalışması gerçekleştirilmiştir. Projenin muhtemel tüm riskleri tespit edilerek bu konularda gerekli önlemler belirlenmiştir. Bu konuda hazırlanan raporlara web sitemizin sürdürülebilirlik bölümünden ulaşabilirsiniz.
Proje kapsamında yürütülen uluslararası standartlardaki çevresel çalışmalar kapsamında deniz yaşamına muhtemel olumsuz etki edecek faaliyetler tespit edilmiş ve bu konuda alınacak önlemler belirlenmiştir.
Örneğin köprü kule temellerinde yapılan kazık çalışmalarının, Çanakkale Boğazı'nı kullanarak göç eden bazı yunus türlerini olumsuz etkileyebileceği tespit edilmiş ve bu konuyla ilgili uzmanlar görevlendirilerek özel protokoller uygulanmış; gerektiği durumlarda inşaat yapım faaliyetleri durdurulmuştur.
Ayrıca Akdeniz'de koruma altındaki bir tür olan Pinna Nobilis adındaki kabuklu türünün köprünün deniz yapıları sebebiyle etkilenebileceği tespit edilmiş ve bu konuda Çanakkale 18 Mart Üniversitesi ile ortak gerçekleştirilen çalışma ile 1000'in üzerinde canlı güvenli alanlara taşınmıştır.
1915 Çanakkale Köprüsü, Türkiye’ye kattığı değer ile hizmetin en büyüklerinden biridir. Türklerin Balkanlara ilk geçiş noktasına kurulan köprü, aynı zamanda Çanakkale zaferinin timsalidir.
Hayırlı ve uğurlu olsun.
1915Çanakkale Köprüsü’nün bulunduğu konum itibarıyla deprem sırasında davranışı çok önemli. Bu bilinçle, Karayolları Genel Müdürlüğü, 2475 yılda bir olacak kadar şiddetli depremlerde dahi köprünün hizmetine devam etmesi şartını koydu ve hem 1915Çanakkale Köprüsü’nde hem de Otoyol Viyadükleri’nde tasarım bu bilinçle yapıldı.
Köprü’nün gözle görünmeyen ama deprem sırasında güvenliğini artıran bir özelliği ise temellerinin zemine sıkıca bağlanmak yerine bir çakıl tabakasının üstüne serbestçe oturuyor olması. Deprem vurduğunda, zemin temellerin altından kayarak deprem yüklerinin sadece bir kısmının köprüye aktarılmasını sağlayacak.
Köprünün tüm ağırlığını taşıyan temellerinin altında aslında 40 metreden uzun çelik kazıklarla sağlamlaştırılmış bir zemin var. Ama, kazıklar temellere bağlanmadı. Araya özel kırma taştan yapılmış bir çakıl tabakası serildi. Bu tabakanın çok hassas teşkil edilmesi gerekiyor çünkü temel üstüne geldiğinde farklı oturmalar olmaması ve temelin düz kalması gerekiyor. Elli metre denizin dibinde beş santimetre hassasiyetle bir futbol sahasının iki katı kadar alanda çakıl sermek teknolojik olarak çok zor, bu iş için özel olarak geliştirilmiş bir robot kullanılarak deniz dibinde bu işlem çok büyük bir hassasiyetle gerçekleştirildi.
Proje kapsamında uluslararası standartlarda bir Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED) çalışması gerçekleştirilmiştir. Projenin muhtemel tüm riskleri tespit edilerek bu konularda gerekli önlemler belirlenmiştir. Bu konuda hazırlanan raporlara web sitemizin sürdürülebilirlik bölümünden ulaşabilirsiniz.
Proje kapsamında yürütülen uluslararası standartlardaki çevresel çalışmalar kapsamında deniz yaşamına muhtemel olumsuz etki edecek faaliyetler tespit edilmiş ve bu konuda alınacak önlemler belirlenmiştir.
Örneğin köprü kule temellerinde yapılan kazık çalışmalarının, Çanakkale Boğazı'nı kullanarak göç eden bazı yunus türlerini olumsuz etkileyebileceği tespit edilmiş ve bu konuyla ilgili uzmanlar görevlendirilerek özel protokoller uygulanmış; gerektiği durumlarda inşaat yapım faaliyetleri durdurulmuştur.
Ayrıca Akdeniz'de koruma altındaki bir tür olan Pinna Nobilis adındaki kabuklu türünün köprünün deniz yapıları sebebiyle etkilenebileceği tespit edilmiş ve bu konuda Çanakkale 18 Mart Üniversitesi ile ortak gerçekleştirilen çalışma ile 1000'in üzerinde canlı güvenli alanlara taşınmıştır.
1915 Çanakkale Köprüsü, Türkiye’ye kattığı değer ile hizmetin en büyüklerinden biridir. Türklerin Balkanlara ilk geçiş noktasına kurulan köprü, aynı zamanda Çanakkale zaferinin timsalidir.
Hayırlı ve uğurlu olsun.