
Kıbrıs Fatihi Lala Mustafa Paşa’nın mahallesi, şehrin ana noktalarından biridir. Erzurum’un en önemli mesire yerlerinden biriydi yıllar önce Lala Paşa Mahallesi. Adnan Menderes caddesi yapılmadan önce Lalapaşa civarında, radyonun evlerde az bulunduğu zamanlarda halk Lala Paşa camisinin bahçesinde toplanır ve belediyenin yaptırdığı hoparlörden haberleri toplu olarak dinlerdi. Dinlenilen haberler tartışılır ve daha sonar günün muhakemesi yapılırdı. Bir nevi dayanışma ve kaynaşma yeriydi bir zamanlar Lalapaşa Mahallesi ve civarı. Bu gün bölgede mahalle kültüründen bahsetmek mümkün değildir. Yeni yollar açılmış, eski binalar sökülmüştür. Geçmişi olmayan bir ülkede kısır bir kıtanın boşluğu vardır; eski binalardan yoksun bir kentse anılardan yoksun bir adam gibidir. (Bingöl, Age., s.101.) Hızla anılarımızdan, kültürümüzden ve değerlerimizden uzaklaşıyoruz. Buna örnek mi? Her mahallede her sokak başında. İşte onlardan birkaçı da Lalapaşa Mahallesindedir.
Lala Paşa mahallesinde Çifte Minareli Medreseden birkaç yüz metre batıda, Cumhuriyet Caddesi ile Mumcu Caddesinin kesiştiği yerdeki tarihi yapı Yakutiye Medresesidir. 1960’lı yılların sonuna kadar etrafı askeri yapılarla çevriliyken dönemin belediye başkanı Orhan Şerifsoy’un gayretleriyle etrafı açılmış ve parkla güzel bir hale getirilmiştir. Kapalı ve tek katlı bir medrese olup bugün müze olarak kullanılmaktadır. Yakutiye medresesi de tamiratlar görmüş; fakat orijinalliğini korumayı başarmıştır. Yapı, 1310-1311 yıllarında İlhanlı Sultanı Olcayto Hudabende döneminde Sultan Gazan Mahmut Han ve Bulgan Hatun’un yardımları ile Hoca Cemaleddin Yakut tarafından yaptırılmıştır. (Çelik, Age., s.80; Nusret, Age., s.50.) XVII.yy.dan sonra askeri amaçlarla kullanılmış, son yıllarda etrafı temizlenerek yeşil alan haline getirilmiştir. Müzeler Genel Müdürlüğünce tamir ettirilen medrese Türk İslam Eserleri Müzesi olarak hizmete açılmıştır. Medrese, dört eyvanlı kapalı avlulu medrese mimarisinin ilginç örneklerindendir. İlhanlıların, Anadoluda bıraktıkları en önemli eserlerden olan Yakutiye medresesi’nin kapısı batıya açılmaktadır. (Kürkçüoğlu, Age., s.176.) Medrese kapısı ve portal kenarları çok güzel süslemelerle kaplıdır. Medrese girişinin iki yanında minareler yer almaktadır. Bu minarelerden sağda bulunanın üst kısmı tamamen yıkılmıştır. Halen durmakta olan sağdaki minarenin süsleme ve çinileri çok güzeldir. Eserde, Çifte Minarelerin etkileri görülür. Çifte Minarelerin ön cephesindeki palmiye motifinin üstünde bulunan çift başlı kartal yerine, başı sağa ve sola dönük kartal motifleri ve alt kısmındada aslan kabartmaları işlenmiştir. ( Çelik,age,s.80) Aslında çift başlı kartalların birer başı Ruslar tarafından murçlanarak yok edilmiştir. Üst kısımlarda dikdörtgen panolar içinde yine bitki ve geometrik örnekli bezemeler dikkati çeker. Köşelerde yer alan kalın gövdeli minarelerden biri çok önceden yıkılmış üzeri konik bir külahla kapatılmıştır. Diğerinin de şerefeden üst tarafı mevcut değildir. Tuğla minarede kabartma geçme motifleriyle mor ve firuze renkli çiniler, çok uzaklardan dikkati çekmektedir. (Gezi Rehberi, s.50) Yakutiye Medresesi’nde ana kapıdan eyvana, oradan da orta mekana geçilir. Orta mekan minaresinde Erzurum Ulu Camiinden esinlenilmiştir. (Çelik, age, s.80) Dört eyvanlı iç mekanda dikdörtgen avlu, ortada Ulu camide olduğu gibi mukarnaslı bir kubbe ile kapatılmıştır. Diğer kısımlar sivri kemerli beşik tonozlarla örtülüdür. Güney eyvan mescit haline getirilmiştir. Burada duvar taşlarına yazılmış medresenin vakfiyesi mevcuttur. Arka kısmında medreseye bitişik durumda bir kümbet bulunmaktadır. Kuzeyden altlı üstlü merdivenle kümbetin mumyalık ve gövdesine geçilmektedir. Medreseninen önemli özelliği de kubbe yada tonozla örtülü kaplı medreseler içinde ayakta kalabilmiş tek örnek olmasıdır. (Solmaz, Erzurum Şehrindeki Tarihi Eserler, s.1.) Taç kapı üzerinde, kemer kısmında devrin sülüsü ile yazılmış çoğu silinmiş durumdadır. Portalin basık kemerli, stalaktitli silmesi üzerinde bir satır halindeki Arapça kitabesi mevcuttur.
Yakutiye ve Çifte Minareli Medreselerin yapıldığı tarihlerde yapıldığı sanılmaktadır. Kim tarafından yaptırıldığı belli değildir. Yapılış tarzı diğer medreselerin yapılış tarzında değildir. Bunda temel sebep medresenin yıkılıp yeniden yapılmasıdır. III. Mustafa döneminde devrin âlimlerinden Kadızade’ye buranın eğitim işlerinin sorumluluğu verilmiştir. Geniş bir bahçeden oluşan medresenin on sekiz odası mevcutmuş. Medresenin içerisinde yer alan mescit devrin valisi Samih Paşa tarafından yıktırılmıştır. (Nusret, age, s.55) Medrese bu gün mevcut değildir.
YAKUTİYE MEDRESESİ
Lala Paşa mahallesinde Çifte Minareli Medreseden birkaç yüz metre batıda, Cumhuriyet Caddesi ile Mumcu Caddesinin kesiştiği yerdeki tarihi yapı Yakutiye Medresesidir. 1960’lı yılların sonuna kadar etrafı askeri yapılarla çevriliyken dönemin belediye başkanı Orhan Şerifsoy’un gayretleriyle etrafı açılmış ve parkla güzel bir hale getirilmiştir. Kapalı ve tek katlı bir medrese olup bugün müze olarak kullanılmaktadır. Yakutiye medresesi de tamiratlar görmüş; fakat orijinalliğini korumayı başarmıştır. Yapı, 1310-1311 yıllarında İlhanlı Sultanı Olcayto Hudabende döneminde Sultan Gazan Mahmut Han ve Bulgan Hatun’un yardımları ile Hoca Cemaleddin Yakut tarafından yaptırılmıştır. (Çelik, Age., s.80; Nusret, Age., s.50.) XVII.yy.dan sonra askeri amaçlarla kullanılmış, son yıllarda etrafı temizlenerek yeşil alan haline getirilmiştir. Müzeler Genel Müdürlüğünce tamir ettirilen medrese Türk İslam Eserleri Müzesi olarak hizmete açılmıştır. Medrese, dört eyvanlı kapalı avlulu medrese mimarisinin ilginç örneklerindendir. İlhanlıların, Anadoluda bıraktıkları en önemli eserlerden olan Yakutiye medresesi’nin kapısı batıya açılmaktadır. (Kürkçüoğlu, Age., s.176.) Medrese kapısı ve portal kenarları çok güzel süslemelerle kaplıdır. Medrese girişinin iki yanında minareler yer almaktadır. Bu minarelerden sağda bulunanın üst kısmı tamamen yıkılmıştır. Halen durmakta olan sağdaki minarenin süsleme ve çinileri çok güzeldir. Eserde, Çifte Minarelerin etkileri görülür. Çifte Minarelerin ön cephesindeki palmiye motifinin üstünde bulunan çift başlı kartal yerine, başı sağa ve sola dönük kartal motifleri ve alt kısmındada aslan kabartmaları işlenmiştir. ( Çelik,age,s.80) Aslında çift başlı kartalların birer başı Ruslar tarafından murçlanarak yok edilmiştir. Üst kısımlarda dikdörtgen panolar içinde yine bitki ve geometrik örnekli bezemeler dikkati çeker. Köşelerde yer alan kalın gövdeli minarelerden biri çok önceden yıkılmış üzeri konik bir külahla kapatılmıştır. Diğerinin de şerefeden üst tarafı mevcut değildir. Tuğla minarede kabartma geçme motifleriyle mor ve firuze renkli çiniler, çok uzaklardan dikkati çekmektedir. (Gezi Rehberi, s.50) Yakutiye Medresesi’nde ana kapıdan eyvana, oradan da orta mekana geçilir. Orta mekan minaresinde Erzurum Ulu Camiinden esinlenilmiştir. (Çelik, age, s.80) Dört eyvanlı iç mekanda dikdörtgen avlu, ortada Ulu camide olduğu gibi mukarnaslı bir kubbe ile kapatılmıştır. Diğer kısımlar sivri kemerli beşik tonozlarla örtülüdür. Güney eyvan mescit haline getirilmiştir. Burada duvar taşlarına yazılmış medresenin vakfiyesi mevcuttur. Arka kısmında medreseye bitişik durumda bir kümbet bulunmaktadır. Kuzeyden altlı üstlü merdivenle kümbetin mumyalık ve gövdesine geçilmektedir. Medreseninen önemli özelliği de kubbe yada tonozla örtülü kaplı medreseler içinde ayakta kalabilmiş tek örnek olmasıdır. (Solmaz, Erzurum Şehrindeki Tarihi Eserler, s.1.) Taç kapı üzerinde, kemer kısmında devrin sülüsü ile yazılmış çoğu silinmiş durumdadır. Portalin basık kemerli, stalaktitli silmesi üzerinde bir satır halindeki Arapça kitabesi mevcuttur.
SULTANİYE MEDRESESİ
Yakutiye ve Çifte Minareli Medreselerin yapıldığı tarihlerde yapıldığı sanılmaktadır. Kim tarafından yaptırıldığı belli değildir. Yapılış tarzı diğer medreselerin yapılış tarzında değildir. Bunda temel sebep medresenin yıkılıp yeniden yapılmasıdır. III. Mustafa döneminde devrin âlimlerinden Kadızade’ye buranın eğitim işlerinin sorumluluğu verilmiştir. Geniş bir bahçeden oluşan medresenin on sekiz odası mevcutmuş. Medresenin içerisinde yer alan mescit devrin valisi Samih Paşa tarafından yıktırılmıştır. (Nusret, age, s.55) Medrese bu gün mevcut değildir.