
Sevgili Dostlar,
MEB’deki üzücü bir durumu sizlerle paylaşmak istedim. Onu arz ediyorum.
1 Eylül 2020 tarihinde sosyal medya hesaplarımdan, Sn. Milli Eğitim Bakanı’na bir çağrım ve önerim olmuştu. Maalesef bugüne kadar en ufak bir gelişme olmadı.
Benim 16 gün önce yaptığım çağrıyı ve önerileri, Milli Eğitim Bakanı duymadığı için, CHP Genel Başkanı bugün tekrarlıyor ve maalesef, hükümetimize yükleniyor.
İşte benim 1 Eylül tarihli Facebook sayfamdaki o çağrım: CHP Genel Başkanının konuşması da bugünkü ajanslardadır.
Değerli Arkadaşlar, Bu salgın döneminde Milli Eğitim Bakanlığı, özellikle Sn. Bakan, yanlış bir anlayışla başından beri tek tip bir programa kilitlenmiş durumdadır. Bütün Türkiye’de tek tip bir program uygulamaktadır.
Her şehri, her ilçeyi, her yerleşim birimini; her dersi ve her kesimi aynı kefeye koymaktadır. Halbuki uzun bir tatil dönemi geçirildi. Eğer bu dönemde Bakanlık, üretken bir bilinçle hazırlık yapmış olsaydı, daha esnek bir anlayışla ve daha Zengin bir programla toplumumuzun karşısına çakabilirdi.
Örneğin;
1- Daha önceden Veli ve öğrenciler, hem pandemi şartlarına, hem de yüz yüze eğitime psikolojik olarak hazır hale getirilerek Matematik ve Fen gibi uygulamalı dersler okullarda yapılabilirdi. Böylece okullar, işlevini yerine getirmiş olurdu.
2- Salgının daha az olduğu illerde ilçelerde ve diğer yerleşim birimlerinde, dinamik bir yaklaşımla okullar kontrollü olarak açılabilirdi. Bu yerleşim birimleri bazen artar, bazen de azalabilir.
3- Yurt içi ve dışı Kamu, özel sektör ve gönüllü kuruluşlar ile belediyeler hatta pek çok vakıf üniversitesi ve özel okullar, ihtiyacı olan kesimlere tablet/bilgisayar kazandırmaya teşvik edilebilirdi. Destekler bulunarak Böyle kampanyalar rahatlıkla düzenlenebilirdi.
Yapılmadı, yapılamadı. Ancak henüz vakit tamamen geçmiş değildir. Hatta 21 Eylüle kadar, bu hususlarda çok şey yapılabilir. Yeter ki, üretken, dinamik ve ‘müdir’ bir akılla Sn. Bakan bu konulara yönelsin. Milletimiz onu asla yalnız bırakmayacaktır.
Selam ve dua ile.
MEB’deki üzücü bir durumu sizlerle paylaşmak istedim. Onu arz ediyorum.
1 Eylül 2020 tarihinde sosyal medya hesaplarımdan, Sn. Milli Eğitim Bakanı’na bir çağrım ve önerim olmuştu. Maalesef bugüne kadar en ufak bir gelişme olmadı.
Benim 16 gün önce yaptığım çağrıyı ve önerileri, Milli Eğitim Bakanı duymadığı için, CHP Genel Başkanı bugün tekrarlıyor ve maalesef, hükümetimize yükleniyor.
İşte benim 1 Eylül tarihli Facebook sayfamdaki o çağrım: CHP Genel Başkanının konuşması da bugünkü ajanslardadır.
Değerli Arkadaşlar, Bu salgın döneminde Milli Eğitim Bakanlığı, özellikle Sn. Bakan, yanlış bir anlayışla başından beri tek tip bir programa kilitlenmiş durumdadır. Bütün Türkiye’de tek tip bir program uygulamaktadır.
Her şehri, her ilçeyi, her yerleşim birimini; her dersi ve her kesimi aynı kefeye koymaktadır. Halbuki uzun bir tatil dönemi geçirildi. Eğer bu dönemde Bakanlık, üretken bir bilinçle hazırlık yapmış olsaydı, daha esnek bir anlayışla ve daha Zengin bir programla toplumumuzun karşısına çakabilirdi.
Örneğin;
1- Daha önceden Veli ve öğrenciler, hem pandemi şartlarına, hem de yüz yüze eğitime psikolojik olarak hazır hale getirilerek Matematik ve Fen gibi uygulamalı dersler okullarda yapılabilirdi. Böylece okullar, işlevini yerine getirmiş olurdu.
2- Salgının daha az olduğu illerde ilçelerde ve diğer yerleşim birimlerinde, dinamik bir yaklaşımla okullar kontrollü olarak açılabilirdi. Bu yerleşim birimleri bazen artar, bazen de azalabilir.
3- Yurt içi ve dışı Kamu, özel sektör ve gönüllü kuruluşlar ile belediyeler hatta pek çok vakıf üniversitesi ve özel okullar, ihtiyacı olan kesimlere tablet/bilgisayar kazandırmaya teşvik edilebilirdi. Destekler bulunarak Böyle kampanyalar rahatlıkla düzenlenebilirdi.
Yapılmadı, yapılamadı. Ancak henüz vakit tamamen geçmiş değildir. Hatta 21 Eylüle kadar, bu hususlarda çok şey yapılabilir. Yeter ki, üretken, dinamik ve ‘müdir’ bir akılla Sn. Bakan bu konulara yönelsin. Milletimiz onu asla yalnız bırakmayacaktır.
Selam ve dua ile.