Şiilikteki Mehdi kültü ve ona yüklenen amaç ile Hıristiyan Evanjelislerin Hz. İsa’nın geri dönüşüne yüklenen misyon ciddi oranda örtüşüyor. Dini felsefe bağlamında değerlendirilmesi gereken noktalar Evanjelistlerin yönettiği ABD ile İran arasındaki ilişkiyi de şekillendirmektedir. İsrail’in konumu ise ikisiyle de ilgilidir.
İmam Humeyni’nin Fransa’dan dönerek Şahı devirdiği devrim bu bağlamda ele alınmalıdır. İran, devrim sonrası önce içeride bütünlüğü sağlamıştır. Özgürlük simgesine bürünen Humeyni, Rusların etkisiyle kurulan Mahabat Kürt devletçiğini ortadan kaldırmış, Tebriz merkezli kurulan Şeriat Medari öncülüğündeki Türk devleti benzer yöntemlerle ortadan kaldırılmıştır. Kasım Süleymani ismi bu olaylarda dikkat çekmektedir. İran Irak savaşında yer alan Kasım Süleymani, Şii hilali olarak adlandırılan yapılanmanın da önemli ismidir.
Kasım Süleymani’nin öldürülmesinden sonra cenazesinin Kerbela, Necef gibi kutsal yerleri dolaştırılması ise İran rejiminin çıkmazını aşması açısından bulunmaz bir fırsatı sunmuştur. Yani İran, içerideki huzursuzluk ve ayrılıkçı hareketleri Kasım Süleymani’nin cenazesiyle konsolide ederken özellikle Irak’ta gelişen olayları da şimdilik atlatmış görülüyor. Bilindiği gibi Irak’ta İran karşıtı gösterilerin içerisinde Arap kökenli Şiilerde yer almıştı. Gösteriler üzerine İran yanlısı başbakan Adil Abdulmehdi istifa etmişti. Kasım Süleymani’nin Bağdat’a bu sorunu çözmek amacıyla geldiği biliniyordu.
MELHEME-İ KÜBRA (SON SAVAŞ) NEDİR?
Nihat Hatipoğlu, bir yazısında “Bazı hadislerin beyanına göre dünyanın sonu gelmeden önce Ortadoğu'da büyük bir kapışma, yani savaş olacaktır. Bu savaşın içinde bütün din mensupları olacaktır. Bu savaşta beklenen davetçi olan Hz. Mehdi yer alacak. Ve bu savaşta İslam'a karşı olanlar büyük bozgun yaşayacak. Bu savaş belki üçüncü dünya, belki de dördüncü dünya savaşı olmaya namzettir. Ne zaman olacağını, zamanının gelip gelmediğini de elbette Allah bilir.
Hz. Peygamber (s.a.v.) dünyanın son savaşı olan Melheme-i Kübra "Büyük kapışma"yı anlatırken 'Şam'a dikkat çeker. "Şam'a bakın" buyurur.
"Batı tarafından gelen bir fitne, doğu tarafından gelen bir fitne ile karşılaşınca" sözüyle yine odak noktasının Ortadoğu olacağını belirtir. Büyük savaşta Şam civarından (o günkü Şam'ın sınırı isim itibariyle elbette daha yaygındır) gelen ve Arap olmayan süvarilerden bahsedilir..
Melheme-i Kübra kıyametten önce Ortadoğu'da gerçekleşecek, bütün dünyayı sarmalayacak Yahudi ve diğer unsurlarla olacak son büyük savaş anlamında kullanılmıştır.
Bu savaş, Yahudi ve Hıristiyan kaynaklarında 'Armagedon' ismiyle anılmıştır. Onlara göre Armagedon, Hz. İsa ve karşıtları arasında olacak büyük savaşın adıdır.
İslam öncesi kaynaklar, bunu şöyle nitelendiriyor: "Yeryüzünün cennet olması için önce üzerindeki kötü insanlar ortadan kaldırılmalıdır. (Mezmur, 37; 38) burada kullanılan şu ifade çarpıcıdır: Kötü insanları ortadan kaldırmak. Evanjeliklere ve hatta eski ABD Başkanı R. Reagan'a göre bu savaş çok yakındır.”
Son savaş ve Armagedon
İslam kaynaklarında da rivayet ve değişik yorumlara dayandırılan Son savaş ile Armagedon arasında ciddi benzerlikler yer alıyor. Hıristiyan Evanjelistlere göre bu savaş Hz. İsa’nın gelmesinin sebebi olarak görülürken, aynı inanç kısmen Sünni kesimlerde ama özellikle Şii inancında yer almaktadır. Şiiliğe göre Kayıp İmam’ın gelişi bu savaşla ilgili olacaktır.
Savaşlar her ne kadar ekonomik kaynaklı olsa da, işin felsefesi de mutlaka gerekmektedir. İşte Hıristian Evanjelikler için İsa’nın dönüşü, 12 İmam Şii inancına göreyse Mehdi bin Hasan (İmam-ı Zaman, Kaim)’in gelişinin bu savaşla ilgisi vardır. Siyonist Yahudiler için ise bu iki gücün savaşı sonrası Yahudilerin dünya hakimiyetinin simgesi Davut Yıldızının yükselmesi ve Süleyman tapınağının yükselmesi yer almaktadır.
İran, ABD ve İsrail ilişkisini bu girift felsefi doktrinle okumakta fayda var!
İmam Humeyni’nin Fransa’dan dönerek Şahı devirdiği devrim bu bağlamda ele alınmalıdır. İran, devrim sonrası önce içeride bütünlüğü sağlamıştır. Özgürlük simgesine bürünen Humeyni, Rusların etkisiyle kurulan Mahabat Kürt devletçiğini ortadan kaldırmış, Tebriz merkezli kurulan Şeriat Medari öncülüğündeki Türk devleti benzer yöntemlerle ortadan kaldırılmıştır. Kasım Süleymani ismi bu olaylarda dikkat çekmektedir. İran Irak savaşında yer alan Kasım Süleymani, Şii hilali olarak adlandırılan yapılanmanın da önemli ismidir.
Kasım Süleymani’nin öldürülmesinden sonra cenazesinin Kerbela, Necef gibi kutsal yerleri dolaştırılması ise İran rejiminin çıkmazını aşması açısından bulunmaz bir fırsatı sunmuştur. Yani İran, içerideki huzursuzluk ve ayrılıkçı hareketleri Kasım Süleymani’nin cenazesiyle konsolide ederken özellikle Irak’ta gelişen olayları da şimdilik atlatmış görülüyor. Bilindiği gibi Irak’ta İran karşıtı gösterilerin içerisinde Arap kökenli Şiilerde yer almıştı. Gösteriler üzerine İran yanlısı başbakan Adil Abdulmehdi istifa etmişti. Kasım Süleymani’nin Bağdat’a bu sorunu çözmek amacıyla geldiği biliniyordu.
MELHEME-İ KÜBRA (SON SAVAŞ) NEDİR?
Nihat Hatipoğlu, bir yazısında “Bazı hadislerin beyanına göre dünyanın sonu gelmeden önce Ortadoğu'da büyük bir kapışma, yani savaş olacaktır. Bu savaşın içinde bütün din mensupları olacaktır. Bu savaşta beklenen davetçi olan Hz. Mehdi yer alacak. Ve bu savaşta İslam'a karşı olanlar büyük bozgun yaşayacak. Bu savaş belki üçüncü dünya, belki de dördüncü dünya savaşı olmaya namzettir. Ne zaman olacağını, zamanının gelip gelmediğini de elbette Allah bilir.
Hz. Peygamber (s.a.v.) dünyanın son savaşı olan Melheme-i Kübra "Büyük kapışma"yı anlatırken 'Şam'a dikkat çeker. "Şam'a bakın" buyurur.
"Batı tarafından gelen bir fitne, doğu tarafından gelen bir fitne ile karşılaşınca" sözüyle yine odak noktasının Ortadoğu olacağını belirtir. Büyük savaşta Şam civarından (o günkü Şam'ın sınırı isim itibariyle elbette daha yaygındır) gelen ve Arap olmayan süvarilerden bahsedilir..
Melheme-i Kübra kıyametten önce Ortadoğu'da gerçekleşecek, bütün dünyayı sarmalayacak Yahudi ve diğer unsurlarla olacak son büyük savaş anlamında kullanılmıştır.
Bu savaş, Yahudi ve Hıristiyan kaynaklarında 'Armagedon' ismiyle anılmıştır. Onlara göre Armagedon, Hz. İsa ve karşıtları arasında olacak büyük savaşın adıdır.
İslam öncesi kaynaklar, bunu şöyle nitelendiriyor: "Yeryüzünün cennet olması için önce üzerindeki kötü insanlar ortadan kaldırılmalıdır. (Mezmur, 37; 38) burada kullanılan şu ifade çarpıcıdır: Kötü insanları ortadan kaldırmak. Evanjeliklere ve hatta eski ABD Başkanı R. Reagan'a göre bu savaş çok yakındır.”
Son savaş ve Armagedon
İslam kaynaklarında da rivayet ve değişik yorumlara dayandırılan Son savaş ile Armagedon arasında ciddi benzerlikler yer alıyor. Hıristiyan Evanjelistlere göre bu savaş Hz. İsa’nın gelmesinin sebebi olarak görülürken, aynı inanç kısmen Sünni kesimlerde ama özellikle Şii inancında yer almaktadır. Şiiliğe göre Kayıp İmam’ın gelişi bu savaşla ilgili olacaktır.
Savaşlar her ne kadar ekonomik kaynaklı olsa da, işin felsefesi de mutlaka gerekmektedir. İşte Hıristian Evanjelikler için İsa’nın dönüşü, 12 İmam Şii inancına göreyse Mehdi bin Hasan (İmam-ı Zaman, Kaim)’in gelişinin bu savaşla ilgisi vardır. Siyonist Yahudiler için ise bu iki gücün savaşı sonrası Yahudilerin dünya hakimiyetinin simgesi Davut Yıldızının yükselmesi ve Süleyman tapınağının yükselmesi yer almaktadır.
İran, ABD ve İsrail ilişkisini bu girift felsefi doktrinle okumakta fayda var!
