
Büyük zaferler ismi sanı olmayan kahramanlarca kazanılır…
Bizim girdiğimiz Milli Mücadele,böylesi kahramanlarla doludur…
*
1919 yılının bir Temmuz sabahı…
Mustafa Kemal ve arkadaşlarını taşıyan otomobil Ilıca kapısına yaklaşıyor…
Paşa’yı coşkuyla karşılayan hal arasında bir genç kadın da var…
İstanbullu olan kocasını savaşta şehit vermiş, Erzurumlu bir kadın bu…
Köylülerin arasından sıyrılıp, Paşa’ya yaklaşıyor ve diyor ki;
‘Paşa’m bu zillete daha ne kadar dayanacağız...
İzin verin silaha sarılıp düşmanı yurttan kovalım !..’
Paşa’nın yüzü aydınlanıyor ve; ‘Sen silah tutmasını bilir misin Kara Kız…’ diyor. Sözünü ettiğimiz Kara Kız; Milli Mücadele’nin Kara Fatması Fatma Seher Erden Hanımdır…
Milli Mücadelede Batı Cephesinde 300 yiğidiyle savaşmış, yaralanmış, ölümden dönmüştür…
Zaferden sonra kendisine verilen İstiklal Madalyasını ölünceye kadar şerefle taşımış; bağlanan maaşı ‘Ben Milli Mücadeleyi para için yapmadım…’ diyerek reddetmiştir…Adına tahakkuk eden maaşı Kızılay’a bağışlamış; 1955 yılında Darülaceze’de hayata veda etmiştir…
***
Gazetemizdeki habere göre Beyoğlu Belediyesine başvuran 34 kişi İstanbul’da Camiikebir Mahallesindeki Kara Fatma Sokağının ismini değişmesini istemiş ve bu yönde imza kampanyası başlatmışlar…
Erzurum Kalkınma Vakfı da onurlu bir davranış göstererek bu durumu sert bir şekilde kınamış…
Neyse ki Beyoğlu Belediyesinden yapılan açıklamada ‘Kara Fatma isminin kalkmasının söz konusu olmadığı…’ denmiş…
BİZ NE YAPTIK…
İyi de bu konuda biz ne yaptık…
Mustafa Kemal’in kendisiyle karşılaştığı yere bu karşılaşmayı anlatan rölyef mi yaptık…
Adına kitap mı yazdık…
Kendi köyündeki ilkokulun dışında, adını büyük bir okulda, hastanede ya da caddede mi yaşattık…
Şehrin her hangi bir yerine büstünü mü diktik… Ya da dikilen büstlere sahip mi çıktık…(Nene Hatun büstü nerede)
Kara Fatma, Erzurumludur diye temsili bir makam mı yaptık… (Kara Fatma ismini Sivas’ta almıştır diye, Sivas büstünü dikmeye hazırlanıyor…)
Kongre Binasının her hangi bir yerinde Milli Mücadelede emeği geçen kahramanların isimleri mi var… Ya da isimlerini Hava Limanına mı verdik… (Bu isimleri çokça yazabiliriz………Kara Fatma, Nafiz Kotan)
Gazeteci Arkadaşımız Sinan Aydın’ın haberine göre Bursa-Nilüfer’deki Kara Fatma Meydanında yer alan ‘Kahraman Türk Kadınları’ büstlerinde bütün kahramanların memleketleri yazılı iken Kara Fatma’nın nereli olduğu belli değil…
Buna müdahil olabildik mi…
Kısaca bu ve benzeri örnekleri çoğaltabiliriz…
***
İmza kampanyası açanları kınayalım, Beyoğlu Belediyesi’nden bazı isteklerde bulunalım ama hepsinden önce biz ne yapıyoruz ona bakalım…
Değil mi !..
Bizim girdiğimiz Milli Mücadele,böylesi kahramanlarla doludur…
*
1919 yılının bir Temmuz sabahı…
Mustafa Kemal ve arkadaşlarını taşıyan otomobil Ilıca kapısına yaklaşıyor…
Paşa’yı coşkuyla karşılayan hal arasında bir genç kadın da var…
İstanbullu olan kocasını savaşta şehit vermiş, Erzurumlu bir kadın bu…
Köylülerin arasından sıyrılıp, Paşa’ya yaklaşıyor ve diyor ki;
‘Paşa’m bu zillete daha ne kadar dayanacağız...
İzin verin silaha sarılıp düşmanı yurttan kovalım !..’
Paşa’nın yüzü aydınlanıyor ve; ‘Sen silah tutmasını bilir misin Kara Kız…’ diyor. Sözünü ettiğimiz Kara Kız; Milli Mücadele’nin Kara Fatması Fatma Seher Erden Hanımdır…
Milli Mücadelede Batı Cephesinde 300 yiğidiyle savaşmış, yaralanmış, ölümden dönmüştür…
Zaferden sonra kendisine verilen İstiklal Madalyasını ölünceye kadar şerefle taşımış; bağlanan maaşı ‘Ben Milli Mücadeleyi para için yapmadım…’ diyerek reddetmiştir…Adına tahakkuk eden maaşı Kızılay’a bağışlamış; 1955 yılında Darülaceze’de hayata veda etmiştir…
***
Gazetemizdeki habere göre Beyoğlu Belediyesine başvuran 34 kişi İstanbul’da Camiikebir Mahallesindeki Kara Fatma Sokağının ismini değişmesini istemiş ve bu yönde imza kampanyası başlatmışlar…
Erzurum Kalkınma Vakfı da onurlu bir davranış göstererek bu durumu sert bir şekilde kınamış…
Neyse ki Beyoğlu Belediyesinden yapılan açıklamada ‘Kara Fatma isminin kalkmasının söz konusu olmadığı…’ denmiş…
BİZ NE YAPTIK…
İyi de bu konuda biz ne yaptık…
Mustafa Kemal’in kendisiyle karşılaştığı yere bu karşılaşmayı anlatan rölyef mi yaptık…
Adına kitap mı yazdık…
Kendi köyündeki ilkokulun dışında, adını büyük bir okulda, hastanede ya da caddede mi yaşattık…
Şehrin her hangi bir yerine büstünü mü diktik… Ya da dikilen büstlere sahip mi çıktık…(Nene Hatun büstü nerede)
Kara Fatma, Erzurumludur diye temsili bir makam mı yaptık… (Kara Fatma ismini Sivas’ta almıştır diye, Sivas büstünü dikmeye hazırlanıyor…)
Kongre Binasının her hangi bir yerinde Milli Mücadelede emeği geçen kahramanların isimleri mi var… Ya da isimlerini Hava Limanına mı verdik… (Bu isimleri çokça yazabiliriz………Kara Fatma, Nafiz Kotan)
Gazeteci Arkadaşımız Sinan Aydın’ın haberine göre Bursa-Nilüfer’deki Kara Fatma Meydanında yer alan ‘Kahraman Türk Kadınları’ büstlerinde bütün kahramanların memleketleri yazılı iken Kara Fatma’nın nereli olduğu belli değil…
Buna müdahil olabildik mi…
Kısaca bu ve benzeri örnekleri çoğaltabiliriz…
***
İmza kampanyası açanları kınayalım, Beyoğlu Belediyesi’nden bazı isteklerde bulunalım ama hepsinden önce biz ne yapıyoruz ona bakalım…
Değil mi !..