
Türk İstihbaratının başlangıç ve süreci; Teşkilat-ı Mahsusa (1913-1918), Karakol Cemiyeti (19181920), Zabitan Grubu (1920-1921), Yavuz Grubu (1921-1921), Hamza Grubu (Ankara) 1921-1921, Hamza İstanbul Felah Grubu (1921-1921), Mim Mim Grubu (1921-1923), Milli Emniyet Hizmeti Riyaseti (M.E.H/MAH) 1923-1967) ve MİT olarak devam etmiştir.
İstihbarat Teşkilatının kısa tarihinin özeti böyle. İstihbarat teşkilatının ilki kabul edilen Teşkilat-ı Mahsusa Harbiye Nazırı Enver Paşa tarafından kurulmuştur. İlk ve efsanevi başkanı ise Süleyman Askeri’dir. Teşkilat-ı Mahsusa ile MAH arasında kurulan İstihbarat yapıları daha çok İstanbul’un işgali sonrası Milli Mücadele’nin ihtiyacı olan subay ve cephanenin nakli ve İstanbul’da işgal kuvvetlerine karşı direniş ile sınırlı kalmıştır. Bu yapıların temelleri üzerine ise MAH inşa edilmiş, 1967 yılında MAH, yeni bir yapılanma ile MİT ismini almıştır.
TBMM’nin Ocak 1984 tarihinde kabul ettiği 2937 sayılı “Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu’yla yetkileri genişletilen MİT, önce doğrudan Başbakan’a, 2017 yılında yapılan değişiklikle de Cumhurbaşkanı’na bağlanmıştır.
MİT, klasik istihbarat örgütü görüntüsünden 1980 sonlarına doğru çıkarılmaya çalışılmış ancak iç ve dış etkiler nedeniyle değişim sınırlı kalmıştır. FETÖ’nün de sızmaya çalıştığı tüm kurumlar gibi MİT’de sızıntıdan nasibini kısmen aldığı tahmin ediliyor. MİT’in gerçek anlamda İstihbarat Servisi etki ve gücüne Türkiye’nin Ankara’dan yönetilmeye başlamasıyla kavuştuğunu söylemek gerekiyor.
MİT, 2016 kalkışması sonrası yasal düzenlemeler ile yetki ve sorumlulukları da genişlemiştir. Operasyon yetkisi verilen MİT, dünyanın dört bir yanında FETÖ ve PKK başta olmak üzere Türkiye düşmanlarının korkulu rüyası haline gelmiştir.
MİT’in dünyanın çeşitli ülkelerinde yaptığı operasyonlar ile FETÖ’cüleri paketleyerek Türkiye’ye getirildiği biliniyor. Açık kaynaklardan derlenecek haber ve bilgiler ile FETÖ’nün nasıl panik halinde olduğunu okuyabilirsiniz.
MİT’in FETÖ operasyonları kadar Türkiye düşmanlarına yönelik operasyonları da efsanedir.
Ben bu yazımda MİT’in emperyalist güçlerin taşeronu, katiller sürüsü terör örgütü PKK’ya yönelik operasyonlarını aktarmak istiyorum. Gurur veren ve dünyanın sayılı birkaç istihbarat servisi arasında gösterilen MİT’in yalnızca son 1 yıl içerisinde PKK’nın sözde elebaşlarına yapığı nokta operasyonlara göz atalım;
27 Haziran 2019 Sözde başkanlık ve yürütme konseyi üesi Diyar Garip Muhammed ve turuncu listede aranan Murat Gündüz, MİT ve TSK’nın ortak operasyonu ile etkisiz hale getirildi.
8-24 Temmuz 2019 Erbil suikastinin planlayıcısı 3 terörist ile azmettiricisi Erdoğan Ünal, TSK ve MİT ortak operasyonlarıyla etkisiz hale getirildi.
30 Temmuz 2019 Sözde özel kuvvetler ve Kürdistan Özgürlük Şahinleri (TAK) sorumlularından Hacı Kurhan, MİT ve TSK’nın ortak operasyonu ile etkisiz hale getirildi.
19 Ağustos 2019 PKK/KCK Yürütme Konseyi Üyesi Gülüzar Tural ile kadın yapılanması KjK’nın Yürütme Konseyi Üyesi Saliha Kaytar, MİT Ve TSK’nın ortak operasyonu ile etkisiz hale getirildi.
24 Ağustos 2019 Kırmızı kategoride aranan Servet Aydın ile Söylemez Yaşar, MİT ve TSK’nın ortak operasyonu ile etkisiz hale getirildi.
İstihbarat Teşkilatının kısa tarihinin özeti böyle. İstihbarat teşkilatının ilki kabul edilen Teşkilat-ı Mahsusa Harbiye Nazırı Enver Paşa tarafından kurulmuştur. İlk ve efsanevi başkanı ise Süleyman Askeri’dir. Teşkilat-ı Mahsusa ile MAH arasında kurulan İstihbarat yapıları daha çok İstanbul’un işgali sonrası Milli Mücadele’nin ihtiyacı olan subay ve cephanenin nakli ve İstanbul’da işgal kuvvetlerine karşı direniş ile sınırlı kalmıştır. Bu yapıların temelleri üzerine ise MAH inşa edilmiş, 1967 yılında MAH, yeni bir yapılanma ile MİT ismini almıştır.
TBMM’nin Ocak 1984 tarihinde kabul ettiği 2937 sayılı “Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu’yla yetkileri genişletilen MİT, önce doğrudan Başbakan’a, 2017 yılında yapılan değişiklikle de Cumhurbaşkanı’na bağlanmıştır.
MİT, klasik istihbarat örgütü görüntüsünden 1980 sonlarına doğru çıkarılmaya çalışılmış ancak iç ve dış etkiler nedeniyle değişim sınırlı kalmıştır. FETÖ’nün de sızmaya çalıştığı tüm kurumlar gibi MİT’de sızıntıdan nasibini kısmen aldığı tahmin ediliyor. MİT’in gerçek anlamda İstihbarat Servisi etki ve gücüne Türkiye’nin Ankara’dan yönetilmeye başlamasıyla kavuştuğunu söylemek gerekiyor.
MİT, 2016 kalkışması sonrası yasal düzenlemeler ile yetki ve sorumlulukları da genişlemiştir. Operasyon yetkisi verilen MİT, dünyanın dört bir yanında FETÖ ve PKK başta olmak üzere Türkiye düşmanlarının korkulu rüyası haline gelmiştir.
MİT’in dünyanın çeşitli ülkelerinde yaptığı operasyonlar ile FETÖ’cüleri paketleyerek Türkiye’ye getirildiği biliniyor. Açık kaynaklardan derlenecek haber ve bilgiler ile FETÖ’nün nasıl panik halinde olduğunu okuyabilirsiniz.
MİT’in FETÖ operasyonları kadar Türkiye düşmanlarına yönelik operasyonları da efsanedir.
Ben bu yazımda MİT’in emperyalist güçlerin taşeronu, katiller sürüsü terör örgütü PKK’ya yönelik operasyonlarını aktarmak istiyorum. Gurur veren ve dünyanın sayılı birkaç istihbarat servisi arasında gösterilen MİT’in yalnızca son 1 yıl içerisinde PKK’nın sözde elebaşlarına yapığı nokta operasyonlara göz atalım;
27 Haziran 2019 Sözde başkanlık ve yürütme konseyi üesi Diyar Garip Muhammed ve turuncu listede aranan Murat Gündüz, MİT ve TSK’nın ortak operasyonu ile etkisiz hale getirildi.
8-24 Temmuz 2019 Erbil suikastinin planlayıcısı 3 terörist ile azmettiricisi Erdoğan Ünal, TSK ve MİT ortak operasyonlarıyla etkisiz hale getirildi.
30 Temmuz 2019 Sözde özel kuvvetler ve Kürdistan Özgürlük Şahinleri (TAK) sorumlularından Hacı Kurhan, MİT ve TSK’nın ortak operasyonu ile etkisiz hale getirildi.
19 Ağustos 2019 PKK/KCK Yürütme Konseyi Üyesi Gülüzar Tural ile kadın yapılanması KjK’nın Yürütme Konseyi Üyesi Saliha Kaytar, MİT Ve TSK’nın ortak operasyonu ile etkisiz hale getirildi.
24 Ağustos 2019 Kırmızı kategoride aranan Servet Aydın ile Söylemez Yaşar, MİT ve TSK’nın ortak operasyonu ile etkisiz hale getirildi.