Haşa! Böyle olmaması gerekir, fakat Rabbimizi sanki unutuyoruz, çünkü işlerimizi o yokmuş, bizi görmüyormuş, bizden habersizmiş gibi yapıp ediyoruz.
Bunu bize yaptıran en önemli neden modern toplumun seküler kurgusudur. Seküler kurgunun yaşayan/yaşatılan diniyse paganizmdir. Biz insanlar, bu, seküler-paganist kurgunun içinde birer özne bile değiliz, çoğu insan bu yapı içinde bir nesne durumuna düşürülmüş durumdadır.
Bu hâlimiz, başta ABD’nin ve AB’nin desteğiyle, İsrail’in Filistin’i ve Kudüs’ü Müslümanların elinden almasından daha vahim bir durumdur. Neden daha vahimdir? Çünkü ruhlarımızı bizden çalıyorlar! Oysa imanımız ruhumuza aittir, bedenimize ait değil. Bedenimiz coğrafyamızdır; mesela Kudüs’ümüz! Fakat eğer ruhumuzu kaybetmişsek, artık Kudüs’ün ne önemi olabilir!
Sekülerizme ve paganizme nasıl karşı koyacağız? Rabbimizle! Rabbimize bağlı olmanın yolları ise açıktır; bu yollara girmeden ne ruhumuzu ne de bedenimizi sekülerizmin ve paganizmin malzemesi olmaktan kurtaramayız.
Sekülerizme karşı koymanın etkili yöntemi Kuran’ı çok okumaktır. Kuran okuyup anlamalı ve mutlaka uygulamalıyız. Aklımız, fikrimiz hep Kuran’la dopdolu olmalı; eylemlerimiz Kuran’a uygun gerçekleşmelidir.
Seküler toplumun özelliği nedir? Seküler toplum üretme, alıp-satma, tüketme, yiyip-içme, gezip-tozma, nikâhsız çiftleşme, eğlenme toplumudur. Haramların helalmiş gibi, açıktan yapıldığı ve yadırganmadığı topluma seküler ve pagan toplum denir. Seküler toplum bilgiyi de (eğitim) bu amacı gerçekleştirmek için kullanmaktadır.
O zaman düşünmeliyiz; seküler sürü neden saygıyı hak etsin? Allah’ı tanımadıkları için mi; maddeye taptıkları ve böylece birer pagana dönüştükleri için mi?
Müslümanlar, bu gerçeklerin farkına varıp seküler ve pagan dünyanın boş değerleri peşinden gitmeyerek, ahret hayatlarını kurtarmaya bakmalıdırlar. Müslümanlar, ‘Kuran’la uyanmalı’ ve seküler topluma eleştirel bakabilmeliler. ‘Kuranla Uyanmış Müslümanlar’, sekülerizmin her tarafı ‘yemlediğini’ anlayıp görebilir ve böylece ‘seküler asimilasyona’ karşı direnişe geçebilir.
Sekülerizme tabi olmak, sağa sola sapmak, teviller peşinde koşmak çıkmaz sokaktır. Allah ne emrediyorsa onu tutmalı, neyi men ediyorsa ondan kaçmalıdır. Allah ne emrediyorsa onu yapan, onu tutan kimse başkasıyla değil, ancak Allah’la beraberdir. Allah indinde sadece Allah’la beraber olanlar saygıdeğerdir.
Sekülerizme karşı en etkili duruş, Allah’a, yani Kuran’a ve Sünnet’e sımsıkı sarılmaktır. Gevşeyen seküler sürüye katılır, bilerek bilmeyerek pagan olur, artık Rabbi aklına gelmez, maddeyi put yapar ve nefsine tapar.
Seküler ve pagan olmamak için namaz kılmalı, dua etmeli, helal-haram bilmeli, oruç tutmalı, hacca gitmeli, zekât vermeli ve cihat etmelidir… Sesimizi asla asimile olmayan, sözüyle ve eylemleriyle sekülerizmi ve paganizmi reddeden ve tamamen Hakka dönen Alvarlı Efe’nin sesine verip Rabbimize niyaz ederek, diyelim ki:
“Men seninem sen de menim!”
Bunu bize yaptıran en önemli neden modern toplumun seküler kurgusudur. Seküler kurgunun yaşayan/yaşatılan diniyse paganizmdir. Biz insanlar, bu, seküler-paganist kurgunun içinde birer özne bile değiliz, çoğu insan bu yapı içinde bir nesne durumuna düşürülmüş durumdadır.
Bu hâlimiz, başta ABD’nin ve AB’nin desteğiyle, İsrail’in Filistin’i ve Kudüs’ü Müslümanların elinden almasından daha vahim bir durumdur. Neden daha vahimdir? Çünkü ruhlarımızı bizden çalıyorlar! Oysa imanımız ruhumuza aittir, bedenimize ait değil. Bedenimiz coğrafyamızdır; mesela Kudüs’ümüz! Fakat eğer ruhumuzu kaybetmişsek, artık Kudüs’ün ne önemi olabilir!
Sekülerizme ve paganizme nasıl karşı koyacağız? Rabbimizle! Rabbimize bağlı olmanın yolları ise açıktır; bu yollara girmeden ne ruhumuzu ne de bedenimizi sekülerizmin ve paganizmin malzemesi olmaktan kurtaramayız.
Sekülerizme karşı koymanın etkili yöntemi Kuran’ı çok okumaktır. Kuran okuyup anlamalı ve mutlaka uygulamalıyız. Aklımız, fikrimiz hep Kuran’la dopdolu olmalı; eylemlerimiz Kuran’a uygun gerçekleşmelidir.
Seküler toplumun özelliği nedir? Seküler toplum üretme, alıp-satma, tüketme, yiyip-içme, gezip-tozma, nikâhsız çiftleşme, eğlenme toplumudur. Haramların helalmiş gibi, açıktan yapıldığı ve yadırganmadığı topluma seküler ve pagan toplum denir. Seküler toplum bilgiyi de (eğitim) bu amacı gerçekleştirmek için kullanmaktadır.
O zaman düşünmeliyiz; seküler sürü neden saygıyı hak etsin? Allah’ı tanımadıkları için mi; maddeye taptıkları ve böylece birer pagana dönüştükleri için mi?
Müslümanlar, bu gerçeklerin farkına varıp seküler ve pagan dünyanın boş değerleri peşinden gitmeyerek, ahret hayatlarını kurtarmaya bakmalıdırlar. Müslümanlar, ‘Kuran’la uyanmalı’ ve seküler topluma eleştirel bakabilmeliler. ‘Kuranla Uyanmış Müslümanlar’, sekülerizmin her tarafı ‘yemlediğini’ anlayıp görebilir ve böylece ‘seküler asimilasyona’ karşı direnişe geçebilir.
Sekülerizme tabi olmak, sağa sola sapmak, teviller peşinde koşmak çıkmaz sokaktır. Allah ne emrediyorsa onu tutmalı, neyi men ediyorsa ondan kaçmalıdır. Allah ne emrediyorsa onu yapan, onu tutan kimse başkasıyla değil, ancak Allah’la beraberdir. Allah indinde sadece Allah’la beraber olanlar saygıdeğerdir.
Sekülerizme karşı en etkili duruş, Allah’a, yani Kuran’a ve Sünnet’e sımsıkı sarılmaktır. Gevşeyen seküler sürüye katılır, bilerek bilmeyerek pagan olur, artık Rabbi aklına gelmez, maddeyi put yapar ve nefsine tapar.
Seküler ve pagan olmamak için namaz kılmalı, dua etmeli, helal-haram bilmeli, oruç tutmalı, hacca gitmeli, zekât vermeli ve cihat etmelidir… Sesimizi asla asimile olmayan, sözüyle ve eylemleriyle sekülerizmi ve paganizmi reddeden ve tamamen Hakka dönen Alvarlı Efe’nin sesine verip Rabbimize niyaz ederek, diyelim ki:
“Men seninem sen de menim!”