
Son bir yılda elektrik ve doğalgaza yüzde 50 zam, akaryakıt ürünlerine yüzde 30 zam, gıda ürünlerine yüzde 40 zam, tekel ürünlerine yüzde 60 zam geldi. Ama Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) enflasyonu eylül ayı itibariyle aylık 0,99, yıllık 9,26 olarak açıkladı.
TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamı ile tüketicinin harcamaları arasında dağlar kadar fark var. Tüketicinin mutfağında 1 yıldır neredeyse yangın var ama enflasyon rakamı tek haneli.
Çıkın sokak sokak gezin ve vatandaşlara, "TÜİK 'e güveniyor musunuz?" şeklinde bir soru sorun. Yüzde 90'ı "hayır güvenmiyorum" diyecektir. Bu güvensizliğin tek nedeni enflasyondur. Çünkü pek çok tüketici arabaya, altına ve tatil masraflarına bakmaz, kendi zaruri ihtiyaçlarına bakar.
Ben günlük olarak gerek ulusal, gerek yerel, gerekse ucuzcu tüm marketleri gezerek gözlemleyen biriyim. Geçen yıl kg fiyatı 10 lira olan beyaz peynir, bugün 20 lira. Geçen yıl kg fiyatı 17 lira olan çay, bugün 25 lira. Marketlerde, manavlarda 5 liradan aşağı meyve yoktur. 3 liraya alınan sabun bugün 5 lira. Geçen yıllar ucuz çocuk bezi vardı. Bugün en ucuz çocuk bezi 22 lira. Geçen yıl 3 liraya aldığım pırasanın kilosu bugün 7,5 lira. Daha pek çok örnek yazabilirim. Küçük bir gıda poşetine bugün 130 lira ödeyen tüketiciye bu rakamları inandıramazsınız.
Tüm aileler benim gibi kendi enflasyonlarını iyi veya kötü kendisi yapabiliyor. Halk arasındaki algı ve açıklanan rakamlar, özellikle gıdada gerçeği yansıtmamaktadır. Alım gücü ile gelir düzeyi düştükçe halk bazı şeyleri sorgulama ihtiyacı duyuyor. Mutfakta enflasyonun ortalaması yüzde 50'lerin üzerindedir. Vatandaşı da ilgilendiren TUİK sepetinde bulunan pinpon topu, kreş, mücevher değil, mutfak masraflarıdır.
Halkın şöyle bir talebi var. TUİK yetkilileri hangi marketten alışveriş yapıyorsa, hangi dağıtım ve enerji şirketine abonelikleri varsa, bizede söylesinler. Bizde o markete gidelim, o şirkete yönelelim.
Farkettiniz mi? Enflasyon genelde bu aylarda düşük gösteriliyor. Çünkü TUİK'in verdiği rakamlar, çalışanların, emeklilerin maaş zamlarını etkilediğinden, yakın zamanda asgari ücretliye, memura, emekliye zam yaparken bu rakamlar baz alınacak.
TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamı ile tüketicinin harcamaları arasında dağlar kadar fark var. Tüketicinin mutfağında 1 yıldır neredeyse yangın var ama enflasyon rakamı tek haneli.
Çıkın sokak sokak gezin ve vatandaşlara, "TÜİK 'e güveniyor musunuz?" şeklinde bir soru sorun. Yüzde 90'ı "hayır güvenmiyorum" diyecektir. Bu güvensizliğin tek nedeni enflasyondur. Çünkü pek çok tüketici arabaya, altına ve tatil masraflarına bakmaz, kendi zaruri ihtiyaçlarına bakar.
Ben günlük olarak gerek ulusal, gerek yerel, gerekse ucuzcu tüm marketleri gezerek gözlemleyen biriyim. Geçen yıl kg fiyatı 10 lira olan beyaz peynir, bugün 20 lira. Geçen yıl kg fiyatı 17 lira olan çay, bugün 25 lira. Marketlerde, manavlarda 5 liradan aşağı meyve yoktur. 3 liraya alınan sabun bugün 5 lira. Geçen yıllar ucuz çocuk bezi vardı. Bugün en ucuz çocuk bezi 22 lira. Geçen yıl 3 liraya aldığım pırasanın kilosu bugün 7,5 lira. Daha pek çok örnek yazabilirim. Küçük bir gıda poşetine bugün 130 lira ödeyen tüketiciye bu rakamları inandıramazsınız.
Tüm aileler benim gibi kendi enflasyonlarını iyi veya kötü kendisi yapabiliyor. Halk arasındaki algı ve açıklanan rakamlar, özellikle gıdada gerçeği yansıtmamaktadır. Alım gücü ile gelir düzeyi düştükçe halk bazı şeyleri sorgulama ihtiyacı duyuyor. Mutfakta enflasyonun ortalaması yüzde 50'lerin üzerindedir. Vatandaşı da ilgilendiren TUİK sepetinde bulunan pinpon topu, kreş, mücevher değil, mutfak masraflarıdır.
Halkın şöyle bir talebi var. TUİK yetkilileri hangi marketten alışveriş yapıyorsa, hangi dağıtım ve enerji şirketine abonelikleri varsa, bizede söylesinler. Bizde o markete gidelim, o şirkete yönelelim.
Farkettiniz mi? Enflasyon genelde bu aylarda düşük gösteriliyor. Çünkü TUİK'in verdiği rakamlar, çalışanların, emeklilerin maaş zamlarını etkilediğinden, yakın zamanda asgari ücretliye, memura, emekliye zam yaparken bu rakamlar baz alınacak.