
Anayasa değişikliği oylaması sonrası sosyal medyada Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu’nun bir açıklaması yer aldı.
Videonun üst başlığında aynen şunlar yazıyordu:
“100 yıllık prangadan başkanlık sistemi ile kurtulacağız diyor AKP’li vekil. Evet diyen dava adamları hayırlı olsun. Tarih sizi affetmeyecek. AKP Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu Anayasa Referandumuyla 100 yıllık prangadan ( Cumhuriyetten) kurtulacağız diyor. Bahçeli gurur duysun.”
Gerçekten Erzurumlu vekil böyle bir laf etmiş midir? Adaylığından buyana yaptığı açıklamalarda vatanseverliği ön plana çıkaran, söylediği her kelimeyi özenle seçen Taşkesenlioğlu, nasıl böyle bir gafa imza atar diye geçirdim içimden. Kaldı ki bugüne dek Cumhuriyete karşı, rejime karşı tek bir muhalifliğine de şahitliğim yoktur. Son derece idealist ve girişimci bir hanım olarak tanırım kendisini.
Dikkatlice videoyu birkaç defa izledim. O sözler aynen şöyleydi:
“İnanıyorum ki milletimiz ithal anayasalardan, ayağına vurulan prangalardan, istiklaline ve istikbaline ve istikrarına vurulan zincirlerden referandum sonucunda kurtulmuş olacaktır.
15 günlük yoğun çalışmamızda yekvücut halinde olabilmenin bunun getirdiği bereketi yaşamanın sevinci içindeyiz ve Rabb-ül Alemine her dakika şükrediyoruz. 100 yıldan fazladır bu topraklarda vurulan prangalardan kurtarmayı rabbim bizi nasiplendirdi.”
Cumhuriyete, rejime bir atıf yoktu ancak canın nereye isterse oraya çekebileceğin cümleler sıralanmıştı. Kendisini aradım, nedir bu 100 yıllık mesele demek için.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Afrika gezisinde olan Zehra Hanım, kısa bir zaman sonra telefona cevap verdi.
Şaşkındı, “ Ne Cumhuriyeti? Ne rejimi? Biz Mecliste bir rejim değişikliği oylaması yapmadık. Benim konuşmamda ki 100 yıllık prangadan kasıt, asla Cumhuriyet değildir. 100 yıllık prangalardan kasıt, bu topraklar üzerinde yapılmak istenen ayak oyunları, darbelerdir. Bu ülkede rejim sorunu yoktur. Türkiye’nin güçlenmesini, kendi Anayasasını oluşturmasını hazmedemeyenler ellerine ganimet geçirdim sanıp bana saldırmışlardır” dedi.
Ben eminim ki Taşkesenlioğlu o konuşmasında Cumhuriyeti kastetmemişti. Dedim ya kendisini tanırım. Asla cahil cühela, hasbelkader siyasete girmiş biri isim değildir.
Ancak süreç sıkıntılı, ülke her yandan kıskaç altına alınmak isteniyor. Şu günlerde söylenen her söze çok dikkat etmek gerekir.
Meclis’te yumrukların konuştuğu, vekillerin saç başa kavga ettiği, kendini kürsüye kelepçeleyenlere rağmen çıkarılan 18 maddelik Anayasaya değişikliği üzerine artık bir laf etmeye gerek yok.
Vekiller sözlerini söyledi, hür iradeleri ile oylarını kullandı. Sıra asıl söz sahibi olan halkta, onlarda gerekeni sandık da söyleyecek.
Unutmayın ki her zümre kendi meşrebine hizmet eder. Siz ne söylerseniz söyleyin karşınızdakinin anladığı kadardır.
Onlar her fırsatta Cumhuriyet ve Atatürk derler ama ne Cumhuriyeti ne de Atatürk’ü anlarlar. Eğer Atatürk bugün yaşasaydı eminim ki ilk önce ‘Cumhuriyet elden gidiyor’ diye nara atan bu zihniyeti hesaba çekerdi.
Eğer ülkede bir rejim sorunu olursa merak etmeyin bu halk gerekeni yapar. Defalarca devlet kurup devlet yıkan bu millet, kimin ne olduğunu bilecek ferasete sahiptir. Bu halkın yerine kimse o değerli beynini yormasın. Halep ordaysa arşın sandıkta...
Videonun üst başlığında aynen şunlar yazıyordu:
“100 yıllık prangadan başkanlık sistemi ile kurtulacağız diyor AKP’li vekil. Evet diyen dava adamları hayırlı olsun. Tarih sizi affetmeyecek. AKP Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu Anayasa Referandumuyla 100 yıllık prangadan ( Cumhuriyetten) kurtulacağız diyor. Bahçeli gurur duysun.”
Gerçekten Erzurumlu vekil böyle bir laf etmiş midir? Adaylığından buyana yaptığı açıklamalarda vatanseverliği ön plana çıkaran, söylediği her kelimeyi özenle seçen Taşkesenlioğlu, nasıl böyle bir gafa imza atar diye geçirdim içimden. Kaldı ki bugüne dek Cumhuriyete karşı, rejime karşı tek bir muhalifliğine de şahitliğim yoktur. Son derece idealist ve girişimci bir hanım olarak tanırım kendisini.
Dikkatlice videoyu birkaç defa izledim. O sözler aynen şöyleydi:
“İnanıyorum ki milletimiz ithal anayasalardan, ayağına vurulan prangalardan, istiklaline ve istikbaline ve istikrarına vurulan zincirlerden referandum sonucunda kurtulmuş olacaktır.
15 günlük yoğun çalışmamızda yekvücut halinde olabilmenin bunun getirdiği bereketi yaşamanın sevinci içindeyiz ve Rabb-ül Alemine her dakika şükrediyoruz. 100 yıldan fazladır bu topraklarda vurulan prangalardan kurtarmayı rabbim bizi nasiplendirdi.”
Cumhuriyete, rejime bir atıf yoktu ancak canın nereye isterse oraya çekebileceğin cümleler sıralanmıştı. Kendisini aradım, nedir bu 100 yıllık mesele demek için.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Afrika gezisinde olan Zehra Hanım, kısa bir zaman sonra telefona cevap verdi.
Şaşkındı, “ Ne Cumhuriyeti? Ne rejimi? Biz Mecliste bir rejim değişikliği oylaması yapmadık. Benim konuşmamda ki 100 yıllık prangadan kasıt, asla Cumhuriyet değildir. 100 yıllık prangalardan kasıt, bu topraklar üzerinde yapılmak istenen ayak oyunları, darbelerdir. Bu ülkede rejim sorunu yoktur. Türkiye’nin güçlenmesini, kendi Anayasasını oluşturmasını hazmedemeyenler ellerine ganimet geçirdim sanıp bana saldırmışlardır” dedi.
Ben eminim ki Taşkesenlioğlu o konuşmasında Cumhuriyeti kastetmemişti. Dedim ya kendisini tanırım. Asla cahil cühela, hasbelkader siyasete girmiş biri isim değildir.
Ancak süreç sıkıntılı, ülke her yandan kıskaç altına alınmak isteniyor. Şu günlerde söylenen her söze çok dikkat etmek gerekir.
Meclis’te yumrukların konuştuğu, vekillerin saç başa kavga ettiği, kendini kürsüye kelepçeleyenlere rağmen çıkarılan 18 maddelik Anayasaya değişikliği üzerine artık bir laf etmeye gerek yok.
Vekiller sözlerini söyledi, hür iradeleri ile oylarını kullandı. Sıra asıl söz sahibi olan halkta, onlarda gerekeni sandık da söyleyecek.
Unutmayın ki her zümre kendi meşrebine hizmet eder. Siz ne söylerseniz söyleyin karşınızdakinin anladığı kadardır.
Onlar her fırsatta Cumhuriyet ve Atatürk derler ama ne Cumhuriyeti ne de Atatürk’ü anlarlar. Eğer Atatürk bugün yaşasaydı eminim ki ilk önce ‘Cumhuriyet elden gidiyor’ diye nara atan bu zihniyeti hesaba çekerdi.
Eğer ülkede bir rejim sorunu olursa merak etmeyin bu halk gerekeni yapar. Defalarca devlet kurup devlet yıkan bu millet, kimin ne olduğunu bilecek ferasete sahiptir. Bu halkın yerine kimse o değerli beynini yormasın. Halep ordaysa arşın sandıkta...