
Öğrenci affından yararlanan 3 bin kişi Atatürk Üniversitesine yeniden kayıt yaptırdı. Üniversite sıralarına geri dönen 5 çocuk babası 64 yaşındaki Cengiz Atalay, yıllar önce bıraktığı okulunda öğrenci olmanın heyecanını yaşıyor. Atalay çocuklarıyla aynı yaşta olan sınıf arkadaşları ile birlikte mezun olacak.
Manolya BULUT-PUSULA
Öğrenci affını da içeren torba kanun teklifi, geçtiğimiz yaz TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilmişti. Çeşitli sebeplerle kayıt yaptıramamış ya da öğrenimini yarıda bırakmak zorunda kalmış öğrenciler af kararı ile birlikte yeniden üniversiteye dönme şansı yakaladı. Atatürk Üniversitesi’ne yeniden kayıt yaptıran öğrenci sayısı da 3 bini buldu. Bu öğrencilerden biri de Erzurumlu 5 çocuk ve 1 torun sahibi Cengiz Atalay (64) oldu.
Oğlu rahatsızlanınca okulu bıraktı
Erzurum Atatürk Yapı Meslek ve İnşaat Teknik Lisesi’nin ilk öğrencilerinden olan Atalay, liseden sonra üniversite eğitimine devam edemedi. Çeşitli sebeplerden dolayı çalışma hayatına başlayan Atalay, uzun yıllar Atatürk Üniversitesi’nde memur olarak çalıştı. Üniversitede çalıştığı yıllarda eşinin de desteğiyle yükseköğrenim eğitimi almaya karar veren Atalay, ilk girişimini 45 yaşında yaptı. Atatürk Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu İnşaat Teknolojisi Programı bölümüne yerleşen Atalay’ın 5 çocuğundan biri olan Yavuz Selim, lösemi hastalığına yakalandı. Oğlunun tedavisini Ankara’da sürdürmek zorunda kalan Cengiz Bey, okula devam edemeyince devamsızlıktan sınıfta kaldı. Oğlunun vefatıyla zor zamanlar geçiren Atalay, üniversite eğitimini yarıda bıraktı.

Yeniden üniversiteli
Halen İl Sağlık Müdürlüğü’nde personel olarak çalışan Cengiz Atalay, yeniden okula dönmenin mutluluğunu yaşadığını söyleyerek, “Ben liseden sonra bazı sebeplerden okuyamadım, çalışma hayatına girdim. Kendimi bildim bileli de çalışıyorum. 45 yaşında üniversiteli oldum ama oğlumun rahatsızlığı ve vefatıyla devam edemedim. Oğlum vefat edeli 12 yıl oldu. Geçenlerde bu öğrenci affı çıkınca büyük oğlum tekrar başvuru yapmamı istedi. Ben de mantıklı buldum ve başvurdum. Şimdi yeniden üniversiteliyim. Amacım bölümü bitirdikten sonra dikey geçiş sınavlarıyla İnşaat Mühendisliği Fakültesi’ni de bitirmek. Kim bilir emeklilikten sonra böyle bir işe başlarım” dedi.

Hem emekli hem mezun olacak
Emeklilik ile mezuniyet sevincini aynı sene içinde yaşayacak olan Atalay, “Ben 2024’e girerken emekli olacağım. O yıl içinde de bölümümden mezun olmuş oluyorum. İkisini de aynı sene içinde yaşayacağım Allah kısmet ederse. Hem emekli hem üniversite mezunu olacağım. Çok heyecanlıyım. Yeniden öğrenci kartına sahip oldum. En küçük oğlum da üniversitede eğitim görüyor. Evde bunun şakasını da yaptık. Birlikte aynı kampüste okuruz diye. Ailem çok mutlu, ben de büyük heyecan duyuyorum. Neredeyse torunum yaşında olan çocuklarla bir arada olmak, aynı sırayı paylaşmak heyecan verici bir duygu, çok mutluyum. Onların da bana olan yaklaşımları çok iyi, saygılılar. Bu öğrenci affı kararından da çok memnunum” diye konuştu.
Bir de torun sahibi olan Cengiz Atalay, “Şimdi üniversiteli olmak daha kolay, her türlü imkan da sağlanıyor. Gençlere tek tavsiyem, okusunlar. Ama okudukları bölüme sadece bitirmek için gitmesinler. Nereden ne kadar bilgi alabilirim, kendime ne katarım diye baksınlar. Bizim donanımlı, bilgili gençlere ihtiyacımız var. Onlar bizim geleceğimiz” ifadelerini kullandı.
Manolya BULUT-PUSULA
Öğrenci affını da içeren torba kanun teklifi, geçtiğimiz yaz TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilmişti. Çeşitli sebeplerle kayıt yaptıramamış ya da öğrenimini yarıda bırakmak zorunda kalmış öğrenciler af kararı ile birlikte yeniden üniversiteye dönme şansı yakaladı. Atatürk Üniversitesi’ne yeniden kayıt yaptıran öğrenci sayısı da 3 bini buldu. Bu öğrencilerden biri de Erzurumlu 5 çocuk ve 1 torun sahibi Cengiz Atalay (64) oldu.
Oğlu rahatsızlanınca okulu bıraktı
Erzurum Atatürk Yapı Meslek ve İnşaat Teknik Lisesi’nin ilk öğrencilerinden olan Atalay, liseden sonra üniversite eğitimine devam edemedi. Çeşitli sebeplerden dolayı çalışma hayatına başlayan Atalay, uzun yıllar Atatürk Üniversitesi’nde memur olarak çalıştı. Üniversitede çalıştığı yıllarda eşinin de desteğiyle yükseköğrenim eğitimi almaya karar veren Atalay, ilk girişimini 45 yaşında yaptı. Atatürk Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu İnşaat Teknolojisi Programı bölümüne yerleşen Atalay’ın 5 çocuğundan biri olan Yavuz Selim, lösemi hastalığına yakalandı. Oğlunun tedavisini Ankara’da sürdürmek zorunda kalan Cengiz Bey, okula devam edemeyince devamsızlıktan sınıfta kaldı. Oğlunun vefatıyla zor zamanlar geçiren Atalay, üniversite eğitimini yarıda bıraktı.

Yeniden üniversiteli
Halen İl Sağlık Müdürlüğü’nde personel olarak çalışan Cengiz Atalay, yeniden okula dönmenin mutluluğunu yaşadığını söyleyerek, “Ben liseden sonra bazı sebeplerden okuyamadım, çalışma hayatına girdim. Kendimi bildim bileli de çalışıyorum. 45 yaşında üniversiteli oldum ama oğlumun rahatsızlığı ve vefatıyla devam edemedim. Oğlum vefat edeli 12 yıl oldu. Geçenlerde bu öğrenci affı çıkınca büyük oğlum tekrar başvuru yapmamı istedi. Ben de mantıklı buldum ve başvurdum. Şimdi yeniden üniversiteliyim. Amacım bölümü bitirdikten sonra dikey geçiş sınavlarıyla İnşaat Mühendisliği Fakültesi’ni de bitirmek. Kim bilir emeklilikten sonra böyle bir işe başlarım” dedi.

Hem emekli hem mezun olacak
Emeklilik ile mezuniyet sevincini aynı sene içinde yaşayacak olan Atalay, “Ben 2024’e girerken emekli olacağım. O yıl içinde de bölümümden mezun olmuş oluyorum. İkisini de aynı sene içinde yaşayacağım Allah kısmet ederse. Hem emekli hem üniversite mezunu olacağım. Çok heyecanlıyım. Yeniden öğrenci kartına sahip oldum. En küçük oğlum da üniversitede eğitim görüyor. Evde bunun şakasını da yaptık. Birlikte aynı kampüste okuruz diye. Ailem çok mutlu, ben de büyük heyecan duyuyorum. Neredeyse torunum yaşında olan çocuklarla bir arada olmak, aynı sırayı paylaşmak heyecan verici bir duygu, çok mutluyum. Onların da bana olan yaklaşımları çok iyi, saygılılar. Bu öğrenci affı kararından da çok memnunum” diye konuştu.
Bir de torun sahibi olan Cengiz Atalay, “Şimdi üniversiteli olmak daha kolay, her türlü imkan da sağlanıyor. Gençlere tek tavsiyem, okusunlar. Ama okudukları bölüme sadece bitirmek için gitmesinler. Nereden ne kadar bilgi alabilirim, kendime ne katarım diye baksınlar. Bizim donanımlı, bilgili gençlere ihtiyacımız var. Onlar bizim geleceğimiz” ifadelerini kullandı.