
İSLAMİ YÜRÜYÜŞ, SİYASAL PARTİ VE CEMAAT TİPİ YAPILANMA İLİŞKİSİ -I-
Ülke yönetimine gelme, sürdürme, değiştirme ve bir başkasını yönetime taşıma, bizim Temel Kaynaklarımızda ve Saadet Asrındaki uygulamalarda Müslüman halkın iradesine bağlanmıştı. Ancak, daha sonra biz Müslümanlar olarak onu işleyip geliştiremedik, dünya görüşümüzün aktif bir parçası haline getiremedik ve uygulayamadık. Aslında bununla da insanlığa en büyük iyiliklerden birisini daha yapmış olurduk, ama yapamadık. Ancak henüz vakit geçmiş değildir, hala böyle bir ihtiyaç var ve bunu da ancak biz yaparız. Bunu, içerisinde pek çok hastalığı taşısa ve pek çok sorunları bünyesinde barındırsa da demokrasi adıyla Batı, yaptı.
Bazı çevrelerin aksi yönde ısrarına rağmen demokrasi aslında, bir dünya görüşü değil, yönetimin çeşitli boyutlarıyla ilgili teknik bir bilgi ve davranış birikimidir. Demokrasiye biz böyle bakarız ve böyle bakılmalıdır, diye de düşünürüz. İşte bu demokrasinin, siyasal hayatımıza kattığı çok önemli yenilikler vardır. Bunların başında da, ülke yönetimine gelmeği, sürdürmeği, değiştirmeği ve bir başkasını yönetime taşımayı, halkın iradesine; halkın iradesinin ortaya çıkmasını da ‘siyasal partilerin varlığı’na bağlamış ve bunu sistemleştirmiş olmasıdır. Bu durum, son iki asrın en önemli gelişmelerinden birisidir.
Halkın iradesinin ortaya çıkmasını sağlayan siyasal partiler, Ülkemizde en çok konuşulan ve tartışılan konuların başında gelmektedir. Meşruiyeti ve iç işleyişi konusunda kuşkular, eleştiriler ve tartışmalar çoktur. Özellikle 15 Temmuz Fetö darbe kalkışmasıyla, cemaatler de önceden olmadık şekilde ülkemizin gündemine girmiş bulunmaktadır. Dolayısıyla bir dizi yazılarımızda, İslami yürüyüş, siyasal partiler ve cemaat tipi yapılanma ve bunların İslami yürüyüşle ilişkilerini ele alacağız. İlkyazımızda siyasal partileri, belli ölçüde de olsa genişçe ele alıp sizlere bu hususta teknik bilgiler sunmağa çalışacağız. Sonrakilerde de, İslami yürüyüşle siyasal partiler ve cemaat tipi faaliyet arasındaki ilişkileri ifade etmeğe gayret edeceğiz.
1- Siyasal Partilerin Tanımı, İşlevleri ve Konumları:
Siyasal Partiler: “halkın desteğini sağlamak suretiyle, iktidar olmağa ve/veya sürdürmeğe çalışan, politika belirleyip uygulamayı amaçlayan, sürekli ve istikrarlı bir örgüte sahip siyasi topluluklardır”. Günümüzde, iktidar olma ve devleti yönetmenin meşru adresi siyasal parti olgusudur. Yani her hangi bir kimse ya da kesim, demokratik bir devlette iktidar olmak ve belli bir dünya görüşü çerçevesinde devletini yönetmek isterse, bunun tek bir yolu vardır; bir siyasal parti çatısı altında örgütlenmek ve kendisini o halka arz etmektir. Bugün için diğer bütün yollar, kapalıdır, gayri meşrudur.
Siyasal partilerin pek çok işlevi vardır. Bunların bazılarını şöylece sıralayabiliriz:
a- Halkın görüş, istek, beklenti ve tercihlerini politika haline getirme, siyasal sisteme taşıma, onların çözümü için çalışma yapma,
b- Halkı temsil etme ve katılımcılığı sağlama,
c- Siyasal devşirme yapmak suretiyle, insanları siyasete taşıma,
d- Kişi, grup ve kurumların menfaatlerini birleştirerek ya da onları bir dava etrafında toplayarak, birlikte çalışmağa yöneltme,
e- Halk ve sivil toplum kuruluşları ile devlet arasında köprü vazifesi yapmadır.
Siyasal partiler, kamuoyunu temsil ettikleri gibi; aynı zamanda onu oluştururlar, propaganda yoluyla şekillendirir, hazırlar ve belli kalıplara dökerler. Siyasal partiler, kamuoyunun bir fotoğrafı değil; kamuoyu, partilerin bir iz düşümüdür. Bu, çok önemli bir husustur.
Demokrasilerde siyasal partilerin konumuna gelince, günümüzde temsili demokrasi uygulanmaktadır. Temsili demokrasiyi partiler çalıştırır ve yürütür. Çünkü o, aslında partiler demokrasisidir. Partiler olmazsa, demokratik ortam oluşturulamaz ve işletilemez. Dolayısıyla demokrasilerin olmazsa olmaz şartı, siyasal partilerdir. Herhangi bir demokratik ülkede partileri kapatmak, aslında demokrasiyi ortadan kaldırmaktır. Bu ise, demokrasi dışı güçlerin yani darbecilerin, vesayetçilerin vs. arzu ettiği ve beklediği bir durumdur.
Demokrasilerde partiler önemli olduğu gibi, partilerde de demokrasi önemlidir. Çünkü demokrasinin olmadığı yerde, siyasal partiler olmaz. Dolayısıyla siyasal partilerin varlığı demokrasinin işlerlik kazanmasına bağlıdır. Öte yandan, siyasal partilerde de, parti içi demokrasi işletilmelidir. Aslında bir ülkedeki siyasal partilerde, demokratik kuralların işleyip işlemediği, o ülkede demokrasinin işleyip işlemediğini de gösterir. Dolayısıyla demokrasi için partiler ne kadar vazgeçilmezlerse, partiler için de demokrasi o kadar hayati önem taşır.
Bugünkü hileli, sorunlu ve hastalıklı demokrasiyi, gerçekten halkın rızasına dayanan bir yönetim biçimi haline getirmek; yine bugünkü kapalı devre çalışan, katılımcılık, ortak akıl, liyakat ve ehliyeti gerçekleştiremeyen, iç işleyişi itibariyle pek çok sorunu bünyesinde taşıyan siyasal parti olgusunu da biz İslamcılar olarak düzeltmemiz gerekecektir.
Bir sonraki gün, İslami yürüyüşle siyasal parti ilişkisini görelim.
Ülke yönetimine gelme, sürdürme, değiştirme ve bir başkasını yönetime taşıma, bizim Temel Kaynaklarımızda ve Saadet Asrındaki uygulamalarda Müslüman halkın iradesine bağlanmıştı. Ancak, daha sonra biz Müslümanlar olarak onu işleyip geliştiremedik, dünya görüşümüzün aktif bir parçası haline getiremedik ve uygulayamadık. Aslında bununla da insanlığa en büyük iyiliklerden birisini daha yapmış olurduk, ama yapamadık. Ancak henüz vakit geçmiş değildir, hala böyle bir ihtiyaç var ve bunu da ancak biz yaparız. Bunu, içerisinde pek çok hastalığı taşısa ve pek çok sorunları bünyesinde barındırsa da demokrasi adıyla Batı, yaptı.
Bazı çevrelerin aksi yönde ısrarına rağmen demokrasi aslında, bir dünya görüşü değil, yönetimin çeşitli boyutlarıyla ilgili teknik bir bilgi ve davranış birikimidir. Demokrasiye biz böyle bakarız ve böyle bakılmalıdır, diye de düşünürüz. İşte bu demokrasinin, siyasal hayatımıza kattığı çok önemli yenilikler vardır. Bunların başında da, ülke yönetimine gelmeği, sürdürmeği, değiştirmeği ve bir başkasını yönetime taşımayı, halkın iradesine; halkın iradesinin ortaya çıkmasını da ‘siyasal partilerin varlığı’na bağlamış ve bunu sistemleştirmiş olmasıdır. Bu durum, son iki asrın en önemli gelişmelerinden birisidir.
Halkın iradesinin ortaya çıkmasını sağlayan siyasal partiler, Ülkemizde en çok konuşulan ve tartışılan konuların başında gelmektedir. Meşruiyeti ve iç işleyişi konusunda kuşkular, eleştiriler ve tartışmalar çoktur. Özellikle 15 Temmuz Fetö darbe kalkışmasıyla, cemaatler de önceden olmadık şekilde ülkemizin gündemine girmiş bulunmaktadır. Dolayısıyla bir dizi yazılarımızda, İslami yürüyüş, siyasal partiler ve cemaat tipi yapılanma ve bunların İslami yürüyüşle ilişkilerini ele alacağız. İlkyazımızda siyasal partileri, belli ölçüde de olsa genişçe ele alıp sizlere bu hususta teknik bilgiler sunmağa çalışacağız. Sonrakilerde de, İslami yürüyüşle siyasal partiler ve cemaat tipi faaliyet arasındaki ilişkileri ifade etmeğe gayret edeceğiz.
1- Siyasal Partilerin Tanımı, İşlevleri ve Konumları:
Siyasal Partiler: “halkın desteğini sağlamak suretiyle, iktidar olmağa ve/veya sürdürmeğe çalışan, politika belirleyip uygulamayı amaçlayan, sürekli ve istikrarlı bir örgüte sahip siyasi topluluklardır”. Günümüzde, iktidar olma ve devleti yönetmenin meşru adresi siyasal parti olgusudur. Yani her hangi bir kimse ya da kesim, demokratik bir devlette iktidar olmak ve belli bir dünya görüşü çerçevesinde devletini yönetmek isterse, bunun tek bir yolu vardır; bir siyasal parti çatısı altında örgütlenmek ve kendisini o halka arz etmektir. Bugün için diğer bütün yollar, kapalıdır, gayri meşrudur.
Siyasal partilerin pek çok işlevi vardır. Bunların bazılarını şöylece sıralayabiliriz:
a- Halkın görüş, istek, beklenti ve tercihlerini politika haline getirme, siyasal sisteme taşıma, onların çözümü için çalışma yapma,
b- Halkı temsil etme ve katılımcılığı sağlama,
c- Siyasal devşirme yapmak suretiyle, insanları siyasete taşıma,
d- Kişi, grup ve kurumların menfaatlerini birleştirerek ya da onları bir dava etrafında toplayarak, birlikte çalışmağa yöneltme,
e- Halk ve sivil toplum kuruluşları ile devlet arasında köprü vazifesi yapmadır.
Siyasal partiler, kamuoyunu temsil ettikleri gibi; aynı zamanda onu oluştururlar, propaganda yoluyla şekillendirir, hazırlar ve belli kalıplara dökerler. Siyasal partiler, kamuoyunun bir fotoğrafı değil; kamuoyu, partilerin bir iz düşümüdür. Bu, çok önemli bir husustur.
Demokrasilerde siyasal partilerin konumuna gelince, günümüzde temsili demokrasi uygulanmaktadır. Temsili demokrasiyi partiler çalıştırır ve yürütür. Çünkü o, aslında partiler demokrasisidir. Partiler olmazsa, demokratik ortam oluşturulamaz ve işletilemez. Dolayısıyla demokrasilerin olmazsa olmaz şartı, siyasal partilerdir. Herhangi bir demokratik ülkede partileri kapatmak, aslında demokrasiyi ortadan kaldırmaktır. Bu ise, demokrasi dışı güçlerin yani darbecilerin, vesayetçilerin vs. arzu ettiği ve beklediği bir durumdur.
Demokrasilerde partiler önemli olduğu gibi, partilerde de demokrasi önemlidir. Çünkü demokrasinin olmadığı yerde, siyasal partiler olmaz. Dolayısıyla siyasal partilerin varlığı demokrasinin işlerlik kazanmasına bağlıdır. Öte yandan, siyasal partilerde de, parti içi demokrasi işletilmelidir. Aslında bir ülkedeki siyasal partilerde, demokratik kuralların işleyip işlemediği, o ülkede demokrasinin işleyip işlemediğini de gösterir. Dolayısıyla demokrasi için partiler ne kadar vazgeçilmezlerse, partiler için de demokrasi o kadar hayati önem taşır.
Bugünkü hileli, sorunlu ve hastalıklı demokrasiyi, gerçekten halkın rızasına dayanan bir yönetim biçimi haline getirmek; yine bugünkü kapalı devre çalışan, katılımcılık, ortak akıl, liyakat ve ehliyeti gerçekleştiremeyen, iç işleyişi itibariyle pek çok sorunu bünyesinde taşıyan siyasal parti olgusunu da biz İslamcılar olarak düzeltmemiz gerekecektir.
Bir sonraki gün, İslami yürüyüşle siyasal parti ilişkisini görelim.