2020 yılından beri virüse kaç kurban verdik artık sayamıyorum.
Her gün Sağlık Bakanlığı’nın sırf sayı olarak açıkladığı o tablo sadece rakam değil, hayatını kaybeden canlar…
Her biri bir ana, baba, evlat, eş, dost, kardeş, teyze, hala…
Artık rakamlar ile ifade edilen kanlı canlı insanlar...
***
Dün sabah güne yine bir acı haberle uyandık.
Erzurum Şehir Hastanesi hekimlerinden Prof. Dr. Ali Kurt, bir süredir bu amansız virüsün pençesinde yaşam savaşı veriyordu. Nereden nasıl kaptığını bilmediği bu virüse yakayı kaptıran Ali Abi...
Çok kısa sürede enfekte oldu ve ağırlaştı. Kendi başına nefes alamadı ve yaşam destek ünitesine bağlanarak entübe edildi.
“Sen güçlü adamsın o virüsü alt edersin, hadi Ali Abi bir nefes ayrıl o cihazdan” duaları edildi ama olmadı. Ömrü o virüsü alt etmeye yetmedi.
Naif kişiliği her zümre ile muhabbeti vardı. Hekimliğinin yanı sıra iyi bir sosyolog, iyi bir tarihçi, iyi bir edebiyatçılığın yanı sıra iyi bir babaydı aynı zamanda.
***
Erzurum’da mesleğe ilk adım attığımda çalıştığım gazetede köşe yazarlığı yaptığı sırada tanıştım kendisiyle.
O yıllarda ki sık görüşmelerimiz ilerleyen yıllarda meşguliyetten seyrelmiş olsa da bağımız hiç kopmadı.
Şimdi onun ölüm haberini yazıyorum, belki de bu mesleğin en sevimsiz yanı bu.
Virüse kurban verilen sağlık ordusuna onun da adı eklendi, şimdiye kadar kaybettiğimiz onca insan gibi…
***
Şu an yoğun bakım servislerinde, hastanelerde bu virüsle ile mücadele edilirken, sokaklarda insanlar hiçbir şey olmamış gibi davranıyor. Yaşananları çabuk unuttuk. Bırakın hijyeni falan maske takan insan sayısı bir elin parmakları kadar. Hala aşıya direnenleri saymıyorum bile...
Her yer tedbirsiz insanlarla dolu. Pandemi bitmiş gibi hareket ediliyor. Oysa virüs yer yerde kol geziyor.
***
Bakın sosyal medyanıza, her gün tanıdık tanımadık bir çok insan bu virüse yakalanıyor. Ya hayatını kaybediyor ya tedavi görüyor.
Sadece sosyal medya bile virüsün hala kanlı canlı olduğunu gösteriyor.
Kim bilebilir kaç kişiden virüsü kapıp kaç kişiye virüs bulaştırdığımızı…
Kendi hayatımızı riske atarken nasıl bir vebale girdiğimizi hala anlamıyoruz.
Her bir ölüm bu kadar canımızı yakarken hala tedbirleri hafife almamızın nasıl bir izahı olabilir!
Dedim ya her akşam ekrana gelen o rakamlar birer insan...
Ali Abi sadece onlardan biriydi.
Ali Kurt, bu dünyadan göçerken ne kadar sevildiğini hiç göremedi.
Rahat uyu Abi, iyi insan olmanın elbette karşılığını gerçek evinde göreceksin.
Mekanın Cennet olsun.
Her gün Sağlık Bakanlığı’nın sırf sayı olarak açıkladığı o tablo sadece rakam değil, hayatını kaybeden canlar…
Her biri bir ana, baba, evlat, eş, dost, kardeş, teyze, hala…
Artık rakamlar ile ifade edilen kanlı canlı insanlar...
***
Dün sabah güne yine bir acı haberle uyandık.
Erzurum Şehir Hastanesi hekimlerinden Prof. Dr. Ali Kurt, bir süredir bu amansız virüsün pençesinde yaşam savaşı veriyordu. Nereden nasıl kaptığını bilmediği bu virüse yakayı kaptıran Ali Abi...
Çok kısa sürede enfekte oldu ve ağırlaştı. Kendi başına nefes alamadı ve yaşam destek ünitesine bağlanarak entübe edildi.
“Sen güçlü adamsın o virüsü alt edersin, hadi Ali Abi bir nefes ayrıl o cihazdan” duaları edildi ama olmadı. Ömrü o virüsü alt etmeye yetmedi.
Naif kişiliği her zümre ile muhabbeti vardı. Hekimliğinin yanı sıra iyi bir sosyolog, iyi bir tarihçi, iyi bir edebiyatçılığın yanı sıra iyi bir babaydı aynı zamanda.
***
Erzurum’da mesleğe ilk adım attığımda çalıştığım gazetede köşe yazarlığı yaptığı sırada tanıştım kendisiyle.
O yıllarda ki sık görüşmelerimiz ilerleyen yıllarda meşguliyetten seyrelmiş olsa da bağımız hiç kopmadı.
Şimdi onun ölüm haberini yazıyorum, belki de bu mesleğin en sevimsiz yanı bu.
Virüse kurban verilen sağlık ordusuna onun da adı eklendi, şimdiye kadar kaybettiğimiz onca insan gibi…
***
Şu an yoğun bakım servislerinde, hastanelerde bu virüsle ile mücadele edilirken, sokaklarda insanlar hiçbir şey olmamış gibi davranıyor. Yaşananları çabuk unuttuk. Bırakın hijyeni falan maske takan insan sayısı bir elin parmakları kadar. Hala aşıya direnenleri saymıyorum bile...
Her yer tedbirsiz insanlarla dolu. Pandemi bitmiş gibi hareket ediliyor. Oysa virüs yer yerde kol geziyor.
***
Bakın sosyal medyanıza, her gün tanıdık tanımadık bir çok insan bu virüse yakalanıyor. Ya hayatını kaybediyor ya tedavi görüyor.
Sadece sosyal medya bile virüsün hala kanlı canlı olduğunu gösteriyor.
Kim bilebilir kaç kişiden virüsü kapıp kaç kişiye virüs bulaştırdığımızı…
Kendi hayatımızı riske atarken nasıl bir vebale girdiğimizi hala anlamıyoruz.
Her bir ölüm bu kadar canımızı yakarken hala tedbirleri hafife almamızın nasıl bir izahı olabilir!
Dedim ya her akşam ekrana gelen o rakamlar birer insan...
Ali Abi sadece onlardan biriydi.
Ali Kurt, bu dünyadan göçerken ne kadar sevildiğini hiç göremedi.
Rahat uyu Abi, iyi insan olmanın elbette karşılığını gerçek evinde göreceksin.
Mekanın Cennet olsun.
