
Obezite cerrahisi alanında gerçekleştirdiği başarılı operasyonlarla tanınan Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Celal Çerçi Erzurum Özel Buhara Hastanesi’nin hekim kadrosuna katıldı. Çağın hastalığında mucizeler yaratan Doç. Dr. Çerçi, “Obezite ve metabolik cerrahi çok özel bir işlem, birincisi hastalar önce hekimlerini iyi araştıracaklar” dedi.
Halime DURMUŞ / ERZURUM

Obezite cerrahisi vakalarında riskin bir safra kesesi ameliyatı kadar olduğunu belirten Doç. Dr. Celal Çerçi, “Riskli olmayan iş yok, her ameliyatın bir riski var. Yeter ki ameliyatı olacağınız merkezin bu konuda tecrübeli bir ekibi olsun” dedi.
Erzurum Özel Buhara Hastanesi, hekim kadrosuna obezite ve metabolik cerrahisi alanında Türkiye’de başarılı ameliyatlara imza atan Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Celal Çerçi’yi ekledi. Türkiye nüfusunun 3'te 2'sinin mücadele verdiği obezite konusunda hastaların yaşam umudu olan Doç. Dr. Celal Çerçi, çağın hastalığı olarak nitelendirilen obezite ve cerrahisi ile ilgili detayları ‘Pusula Gazetesi’ ile paylaştı. Operasyonlarla ilgili merak edilenleri anlatan Doç. Dr. Çerçi, obeziteyi yok etmekle birlikte birçok hastalığında engellenmiş olduğunu söyledi.
Obezlerin ömrü 13 yıl daha kısa
Obeziteye bağlı olarak birtakım hastalıkların da ortaya çıktığını belirten Doç. Dr. Çerçi, obez insanların yaşam sürelerinin normal insanlara göre 13 yıl daha kısa olduğunu söyledi. Obeziteye bağlı olarak gelişen hastalıklara dikkat çeken Doç. Dr. Çerçi, “Obezite artık gelişmiş ülkelerin değil, geri kalmış ülkelerin de ciddi bir sağlık sorunu. Çünkü obezite başlı başına bir hastalık, bütün vücudu etkiliyor. Obez insanların yaşam süreleri normal insanlara göre 13 yıl daha kısa. Bunun sebebi obez insanlarda kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, diyabetin yol açtığı tüm organ bozuklukları, özellikle kadınlarda üreme bozuklukları, uyku bozuklukları, uyku apnesi, karaciğer yağlanması gibi pek çok hastalık obeziteye bağlı olarak ortaya çıkıyor. Bütün bunları sadece tek bir ameliyatla düzeltme şansımız var. Obezite ameliyatıyla biz hastayı tüm bu yandaş hastalıklardan kurtarıyoruz. Buna şeker hastalıkları da dahil” diye konuştu.

Obezite cerrahisinde bir takım kurallar olduğunu belirten Doç. Dr. Çerçi, “Hiçbir zaman ‘ben şişmanım, beni ameliyat et’ diyeni ameliyat etmiyoruz” dedi. Ameliyat kararı alabilmek için hastanın vücut kitle endeksinin baz alındığını anlatan Doç. Dr. Çerçi, “Vücut kitle endeksi anlaşılabilir haliyle; ‘kilo bölü boy çarpı boy’ eğer 40’ın üzerindeyse endeks, bu hastaları mutlaka ameliyat ediyoruz. Yani klasik yollarla kilo verememişlerse, beraberinde şişmanlığa bağlı sağlık problemleri ortaya çıkmışsa bunları ameliyat ediyoruz. Bu tür ameliyatların hepsi kapalı yapılıyor. Bunların bir kısmı mide küçültücü işlemler; işte tüp mide, bir de baypas dediğimiz bağırsağı emilim dışı bıraktığımız bir ameliyat var. Bunları da daha çok şeker hastalıklarında tercih ediyoruz. Bunlar beraber iç içe girmiş ameliyatlar” şeklinde açıkladı.
Güvenilir ellerdeyseniz riski yok
“Riskli olmayan iş yok her ameliyatın bir riski var” diyen Doç. Dr. Çerçi, obezite cerrahisindeki riskin bir safra kesesi ameliyatı riskinden farklı olmadığını vurguladı. Hastaların dikkat etmesi gereken hususlara değinen Doç. Dr. Çerçi, “Ameliyatı olacağınız merkezin bu konuda tecrübeli bir ekibi olması en önemli hususlardan biri. Obezite ve metabolik cerrahi çok özel bir işlem. Birincisi hastalar önce hekimlerini iyi araştıracaklar. Mesela benim ameliyat sayım 50, bu konuda çok başarılı ameliyatlar gerçekleştirdim. İkincisi de hastanede yeterli alt yapı var mı? Göğüs hastalıkları uzmanı, psikiyatri desteği, diyetisyen desteği bunların bütün bir ekip olarak hastanede bulunması lazım. Hastanede yeterli yoğun bakım olanaklarının olması lazım, ancak bunlar varsa bu ameliyatı olabilir. Hastaları ameliyat sonrası takip edebilecek bir ekibin olması lazım. Güvenilir ellerde bunun bir riski yok. Dediğim gibi obez insanların yaşam süresi normallere göre 13 yıl daha azsa siz bu ameliyatla insanların ömrünü 13 yıl uzatıyorsunuz” ifadelerini kullandı.