
Tarih; geçmişte yaşamış insan topluluklarının yaşayışlarını, birbirleri ile olan ilişkilerini, kültür ve medeniyetlerini, yer ve zaman belirterek, sebep-sonuç ilişkisi içerisinde, belgelere dayanarak objektif bir şekilde anlatan bir bilimdir. Böylelikle tarihin ana konusu insan ve insan topluluklarının birbirleriyle olan ilişkileri olmuş ve olmaya da devam edecektir. Tarihin konu alanına giren sosyal, iktisadi, siyasi, askeri ve kültürel gelişmeler ise insanoğlunun yaşayışını etkilemiştir. Mağaralardaki yaşamdan bilgisayar çağına kadar gelinceye kadar insanoğlunun hayatında birçok olay meydana gelmiştir. Söğüt ilçesinde bir fidan olarak dikilen ve asırlarca dünyaya hükmeden Osmanlının uyguladığı adalet ve hoşgörü anlayışı tarihin akışını değiştiren olaylardan sadece birisini teşkil eder. Mora halkına Latin külahını görmektense, Osmanlı sarığını görmeyi tercih ederiz sözünü söyleten de o Osmanlıda ki asil ruhtur. XVI.yüzyılda Osmanlı Devleti’nin en parlak dönemlerini yaşadığı yıllarda ona karşı direnen ve Türk ordularıyla savaşa tutuşmuş olmasından dolayı Katolik Avrupa tarafından kendisine "Hıristiyanlığın şövalyesi" unvanı verilen Boğdan Beyi Büyük Stefan'ın ölüm döşeğin de, evlatlarına gayet ibretli bir şekilde söylediği: "Belki de yakında himayeye muhtaç olacaksınız asla Rus'a yanaşmayın. Haindir, sizi yok eder. Fakat kendinizi Türklere emanet edin. Adil ve merhametlidirler" sözü Türk’ün farklı milletlere karşı uyguladığı adalet ve hoşgörüye dayalı muameleyi ortaya koyması bakımından önemlidir. İşte bu söz Osmanlı’nın neden uzun ömürlü olduğunu ve üç kıtada at koşturduğunun somut delilidir. Balkanlar'dan Orta Doğu'ya kadar büyük bir coğrafyanın Birinci Dünya Savaşından sonra elimizden çıkmasına rağmen, o topraklarda yaşayan halkın hala büyük bir hasretle Osmanlı Devletini anması ve boyunlarında Osmanlı armalarını muska diye taşımaları ise insanlığın adalete muhtaçlığını göstermektedir. Osmanlı Devletinin insana insan olduğu için değer vermesi, Avrupa'da Türk hayat tarzı ve modasının çok tesirli hale gelmesine ve Avrupalıların evlerinde Türk köşesi bulundurmayanı ayıplamasına neden olmuştur. Cihan devleti Osmanlı 1299 yılında kurulurken siyasi, ekonomik ve sosyal şartlar devletin kısa sürede büyümesi ve gelişmesi için uygundu. Peki, bunu nereden anlıyoruz? Bizans Devleti Trakya ve Marmara’nın güneyi ve Kocaeli yarımadasının elinde bulunduran bir devlet konumunda idi. Ülke tekfurlar tarafından yönetilmekte ve taht kavgaları yaşanmakta idi. Bizans’ın taht kavgaları yaşamasından en fazla yararlanan ise Osmanlı Devleti olmuş ve Çimpe Kalesi böyle bir taht kavgasından yararlanılarak Bizans tarafından Osmanlıya verilmiştir.
Kavimler göçüyle birlikte Avrupa’nın yapısı tamamen değişmiş ve yeni devletler kurulmuştur. Kavimler göçüyle Avrupa’da siyasi rejim olarak feodalitenin çıkmasına da sebep olmuştur. Osmanlı’nın ilk ortaya çıktığı dönemlerde bile derebeylik rejimi devam ediyordu. Hem Balkanlarda hem de Avrupa da. Yani iki coğrafi bölgede de siyasi birlik sağlanamamıştır. Balkanlarda yaşanılan en önemli sorunlardan biride mezhep ayrılıklarıdır. Balkanlarda Katolik Macarların, Ortodoksları, Katolikleştirme hareketleri vardır ve bu tepki çekmiştir. Avrupa devletleri arasında da yüzyıl savaşları bu dönemdedir. İngiltere- Fransa arasında başlayan ve 1337-1453 yılları arasında süren savaşı Fransa kazanmıştır. Avrupa’nın en önemli gücü XIV. yüzyılda Kutsal-Roma Germen İmparatorluğudur. Filistin, Mısır, Lübnan, Anadolu, İran, Mezopotamya ve Arabistan’ın kapsayan Yakındoğu da ise dönemin en güçlü devleti Memlukülerdir. Türk-İslam tarihinde Mısırda kurulan son Türk devleti olan ve baharat yolunu ele geçiren Memluküler, Abbasi halifesini de korumaları altına almışlardır. Anadolu’da 1243 yılında İlhanlılar ile Türkiye Selçuklularının karşılaştığı savaş Kösedağ Savaşıdır. Savaşı İlhanlılar kazanınca Türkiye Selçukluları yıkılış sürecine girmiş ve Anadolu da ikinci beylikler dönemi başlamıştır. Yani bu durum Osmanlı Devleti kurulurken Anadolu da siyasi birliğin olmadığını gösterir. Osmanlı için artı bir sebep. İlhanlılar, Cengiz Han’ın torunu Batu Han tarafından İran da kurulmuş bir Moğol devletidir. İlhanlıların Türk tarihine en büyük katkısı ne olmuştur? Moğolların önünden kaçan Türkler batıya doğru göç etmiştir. Bu durum ise Anadolu’nun batı kesimlerinin Türkleşmesine neden olmuştur. İlhanlıların, Anadolu Selçuklu devletini yenmesi ile birlikte Karamanoğulları, Aydınoğulları, Saruhanoğulları gibi beylikler kurulmuş ve Anadolu da siyasi birlik bozulmuştur. Timur’un Karadeniz’in kuzeyinde kurulan Altın orda devletini yıkması ise Rusya’nın güçlenmesine ve Karadeniz’in güneyine inmesine neden olmuştur.
Kavimler göçüyle birlikte Avrupa’nın yapısı tamamen değişmiş ve yeni devletler kurulmuştur. Kavimler göçüyle Avrupa’da siyasi rejim olarak feodalitenin çıkmasına da sebep olmuştur. Osmanlı’nın ilk ortaya çıktığı dönemlerde bile derebeylik rejimi devam ediyordu. Hem Balkanlarda hem de Avrupa da. Yani iki coğrafi bölgede de siyasi birlik sağlanamamıştır. Balkanlarda yaşanılan en önemli sorunlardan biride mezhep ayrılıklarıdır. Balkanlarda Katolik Macarların, Ortodoksları, Katolikleştirme hareketleri vardır ve bu tepki çekmiştir. Avrupa devletleri arasında da yüzyıl savaşları bu dönemdedir. İngiltere- Fransa arasında başlayan ve 1337-1453 yılları arasında süren savaşı Fransa kazanmıştır. Avrupa’nın en önemli gücü XIV. yüzyılda Kutsal-Roma Germen İmparatorluğudur. Filistin, Mısır, Lübnan, Anadolu, İran, Mezopotamya ve Arabistan’ın kapsayan Yakındoğu da ise dönemin en güçlü devleti Memlukülerdir. Türk-İslam tarihinde Mısırda kurulan son Türk devleti olan ve baharat yolunu ele geçiren Memluküler, Abbasi halifesini de korumaları altına almışlardır. Anadolu’da 1243 yılında İlhanlılar ile Türkiye Selçuklularının karşılaştığı savaş Kösedağ Savaşıdır. Savaşı İlhanlılar kazanınca Türkiye Selçukluları yıkılış sürecine girmiş ve Anadolu da ikinci beylikler dönemi başlamıştır. Yani bu durum Osmanlı Devleti kurulurken Anadolu da siyasi birliğin olmadığını gösterir. Osmanlı için artı bir sebep. İlhanlılar, Cengiz Han’ın torunu Batu Han tarafından İran da kurulmuş bir Moğol devletidir. İlhanlıların Türk tarihine en büyük katkısı ne olmuştur? Moğolların önünden kaçan Türkler batıya doğru göç etmiştir. Bu durum ise Anadolu’nun batı kesimlerinin Türkleşmesine neden olmuştur. İlhanlıların, Anadolu Selçuklu devletini yenmesi ile birlikte Karamanoğulları, Aydınoğulları, Saruhanoğulları gibi beylikler kurulmuş ve Anadolu da siyasi birlik bozulmuştur. Timur’un Karadeniz’in kuzeyinde kurulan Altın orda devletini yıkması ise Rusya’nın güçlenmesine ve Karadeniz’in güneyine inmesine neden olmuştur.