
Orta Gelirliye Konut Projesinin detayları açıklandı. 81 ilde yapılacak satışlara 100 bin kişinin müracaat etmesi bekleniyordu. Ancak ilgili bakanların açıklamalarından müracaat edeceklerin beklenenden çok az olduğu anlaşılıyor. Bu nedenle “şartları yumuşatabiliriz” gibi açıklamalar yapılıyor.
Projenin detayları kamuoyunda yoğun şekilde aktarıldı. Şartlar ve müracaat ayrıntılarına girmeden bir kaç önemli gördüğüm konuyu belirtmek istiyorum. Öncelikle en fazla 80 bin lira geliri olan bir vatandaşın ilginç bir şekilde hala evinin olmamasından dolayı kampanya başlatılıp çok uygun oranla hemen kredi kullandırılıyorken, düşük gelirler yüksek aidat ödemeleriyle aylarca beklemek zorunda kalıyor. Orta gelirlilerin ilk üç yıl ödemelerinde devlet yardımı ile taksitleri düşürülüyorken, dar gelirliler hem taksit, hem kira ile aynı anda iki farklı ödeme yapmak zorunda kalıyor.
Geçmiş yıllarda kredi faizi düşürülmesinden dolayı ev fiyatlarının arttığını ve başlatılan kampanyaların vatandaşa hiç bir faydasının olmadığı, tüm yükü devletin sıraladığı, kazananın sadece satıcıları olduğunu belirtmiştim. Sadece zamanın farklı olduğu yine aynı senaryonun gerçekleştiği bir durumla karşılaştık. Sıfır evler yüzde 10 ile 30 arası açıklamanın yapıldığı günün ardından artırıldı! Fiyat artırımı yapıldığına dair sadece bana onlarca ekran görüntüsü gönderildi.
Konutlar, “ölüm, boşanma gibi mücbir sebepler dışında 5 yıl boyunca satılamayacak,” deniliyor. TOKİ evlerinin de bazıları 1 yıl boyunca, bazıları da borcu bitene kadar satılamıyordu. Ancak bırakın evin inşaatının tamamının bitmesi, maket üzerinden satanlar oldu. Ve hiç sorgulamadan alanlar da!
Kamuoyunun ortak görüşü, orta gelirliye sıfır konut projesinin ev sahibi yapılmasından ziyade son günlerde satışlarda bayağı zorlanan müteahhitleri kurtarma projesi olduğu yönündedir. Evine 45 bin ila 80 bin lira arasında maaş giren birisinin aylık ödemelerinin 4400 liradan başlamasını da sizlerin taktirinize bırakıyorum!
Fark ettiniz mi? Proje hayata geçirildikten sonra konut fiyatlarına yüzde 30 zam geldiği kanıtları ile ortada iken sadece müteahhitler “gayrimenkulde fiyatlar artmaz(!)” şeklinde beyanat veriyorlar. Çünkü projenin ana teması evi olmayanlardan ziyade müteahhitler olduğundan bu algıyı piyasaya sürmeleri gerekiyor.
Bunun yanında her iki bakanlığın ikinci el konutlarda da uygun oranlarda kredi hazırlıkları içinde olduğunu açıkladıkları günün akşamı ikinci el konut fiyatlarına satıcılar zam yaptılar. Ardından Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati fırsatçıları, piyasayı manipüle edenleri takibe aldıklarını ve yüksek cezalar kesileceğini belirtti. Geçmişten günümüze hiç kimseye cezanın kesilmediği ve bu korku dolu sözlerinde kimseyi etkilemediğini bir gece de yüzde 30 zam yapanlarda çok net gördük!
Peki bu yapılanlara itiraz ediyorsun ama ‘çözüm önerin nedir diye,’ sorabilirsiniz. Çözüm önerim yoktur, inanın yoktur. Menfaati için ahlakını ayaklar altına alanlara, üç kuruş fazla kazanayım diğerleri ne olursa olsun diyenlere, ahı gitmiş vahı kalmış 91 model Broadway’ına 140 bin lira yazıp da, ev fiyatlarının yüksekliğinden dolayı serzenişte bulunanlara, ana yolun ortasında dörtlüleri yakarak malzeme boşaltan ve yarım saat arkadaki araçları bekletenlere, kaldırımlara babasının malı gibi park edenlere hangi öneriyi, yaptırımı, cezayı getirirseniz getirin, çözüm olmaz!
Projenin detayları kamuoyunda yoğun şekilde aktarıldı. Şartlar ve müracaat ayrıntılarına girmeden bir kaç önemli gördüğüm konuyu belirtmek istiyorum. Öncelikle en fazla 80 bin lira geliri olan bir vatandaşın ilginç bir şekilde hala evinin olmamasından dolayı kampanya başlatılıp çok uygun oranla hemen kredi kullandırılıyorken, düşük gelirler yüksek aidat ödemeleriyle aylarca beklemek zorunda kalıyor. Orta gelirlilerin ilk üç yıl ödemelerinde devlet yardımı ile taksitleri düşürülüyorken, dar gelirliler hem taksit, hem kira ile aynı anda iki farklı ödeme yapmak zorunda kalıyor.
Geçmiş yıllarda kredi faizi düşürülmesinden dolayı ev fiyatlarının arttığını ve başlatılan kampanyaların vatandaşa hiç bir faydasının olmadığı, tüm yükü devletin sıraladığı, kazananın sadece satıcıları olduğunu belirtmiştim. Sadece zamanın farklı olduğu yine aynı senaryonun gerçekleştiği bir durumla karşılaştık. Sıfır evler yüzde 10 ile 30 arası açıklamanın yapıldığı günün ardından artırıldı! Fiyat artırımı yapıldığına dair sadece bana onlarca ekran görüntüsü gönderildi.
Konutlar, “ölüm, boşanma gibi mücbir sebepler dışında 5 yıl boyunca satılamayacak,” deniliyor. TOKİ evlerinin de bazıları 1 yıl boyunca, bazıları da borcu bitene kadar satılamıyordu. Ancak bırakın evin inşaatının tamamının bitmesi, maket üzerinden satanlar oldu. Ve hiç sorgulamadan alanlar da!
Kamuoyunun ortak görüşü, orta gelirliye sıfır konut projesinin ev sahibi yapılmasından ziyade son günlerde satışlarda bayağı zorlanan müteahhitleri kurtarma projesi olduğu yönündedir. Evine 45 bin ila 80 bin lira arasında maaş giren birisinin aylık ödemelerinin 4400 liradan başlamasını da sizlerin taktirinize bırakıyorum!
Fark ettiniz mi? Proje hayata geçirildikten sonra konut fiyatlarına yüzde 30 zam geldiği kanıtları ile ortada iken sadece müteahhitler “gayrimenkulde fiyatlar artmaz(!)” şeklinde beyanat veriyorlar. Çünkü projenin ana teması evi olmayanlardan ziyade müteahhitler olduğundan bu algıyı piyasaya sürmeleri gerekiyor.
Bunun yanında her iki bakanlığın ikinci el konutlarda da uygun oranlarda kredi hazırlıkları içinde olduğunu açıkladıkları günün akşamı ikinci el konut fiyatlarına satıcılar zam yaptılar. Ardından Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati fırsatçıları, piyasayı manipüle edenleri takibe aldıklarını ve yüksek cezalar kesileceğini belirtti. Geçmişten günümüze hiç kimseye cezanın kesilmediği ve bu korku dolu sözlerinde kimseyi etkilemediğini bir gece de yüzde 30 zam yapanlarda çok net gördük!
Peki bu yapılanlara itiraz ediyorsun ama ‘çözüm önerin nedir diye,’ sorabilirsiniz. Çözüm önerim yoktur, inanın yoktur. Menfaati için ahlakını ayaklar altına alanlara, üç kuruş fazla kazanayım diğerleri ne olursa olsun diyenlere, ahı gitmiş vahı kalmış 91 model Broadway’ına 140 bin lira yazıp da, ev fiyatlarının yüksekliğinden dolayı serzenişte bulunanlara, ana yolun ortasında dörtlüleri yakarak malzeme boşaltan ve yarım saat arkadaki araçları bekletenlere, kaldırımlara babasının malı gibi park edenlere hangi öneriyi, yaptırımı, cezayı getirirseniz getirin, çözüm olmaz!