
Terör örgütü, bir zamanlar Ermeni Taşnak ve Hınçak örgütlerinin gittiği yoldan giderek hakimiyeti altına aldıkları bölgelerde etnik süpürmeyi sürekli yaptılar, yapıyorlar.
PYD/YPG terör örgütü; 26 Mayıs 2015’te Haseke’nin güneyindeki 26’dan fazla köyde yaşayan insanlara bu köyleri boşaltmaları için 24 saat verdiğini duyurmuştur. Bu köylerden birinde yaşayan bir tanığın raporda yer alan ifadesine göre; PYD/YPG’li teröristlerin köye gelmelerinden itibaren Araplara yönelik saldırgan tutum içerisinde bulunulmuş, (sözde) Kürdistan’da Araplara ve Türkmenlere yer olmadığı söylenmiş ve birçok ev teröristlerce yakılmıştır. Raporda yer alan bir diğer örnek olayda ise; Şubat 2015’te Haseke’de bulunan 100 Türkmen ailesinin keyfî tutuklamalar ve çeşitli işkencelerle yerlerinden edilmesine ilişkindir. Söz konusu aileler, evlerini terk ederek Türkiye’ye sığınmıştır. Uluslararası Af Örgütü’nün (Amnesty International) Ekim 2015’te görgü tanıklarının ifadeleri, uydu görüntüleri ve uzman gözlemlerine dayanarak yayımladığı “Gidecek Başka Yerimiz Yok” (We Had Nowhere Else to Go) başlıklı raporda da; PYD/YPG terör örgütünün işlediği etnik temizlik, sürgün ve yıkım suçları ortaya konmuştur. DEAŞ’tan geri alınan bölgelerde PYD ve Asayiş’in bölge sakinlerini zorla yerinden ettiği ve evlerini yıktığı belgelenmiştir. Tel Hamis kırsalında yer alan Arap Köyü Hüseyniye’de yapılan incelemeler ve yıkım sonrası geride kalan köylülerle gerçekleştirilen görüşmeler raporda yer almıştır. Köyün, Haziran 2014 ve Haziran 2015 tarihlerindeki durumları uydu fotoğrafları ile karşılaştırmalı olarak ortaya konulmuş ve 225 binalık köyün 1 sene içerisinde %94’ü yıkılmış sadece 14 binanın ayakta kaldığı tespit edilmiştir.
Söz konusu raporda, zorla yerinden etme ve evlerin yıkılmasının koordineli bir şekilde yürütüldüğünün kanıtlarına rastlandığına ve sivillerin kolektif olarak cezalandırıldığının açığa çıkarıldığına yer verilmiştir. Af Örgütü araştırmacılarının Haseke ve Rakka’da 14 kent ve köyü ziyaret ettiği vurgulanmıştır. Şubat 2015 tarihinden itibaren bölgenin kontrolünü ele geçirmeye başlayan PYD’nin, zorla yerinden etme ve yıkımlara başladığına değinilmiştir. YPG söz konusu yıkım ve yerinden etmelerin, sivillerin kendi güvenliğini sağlamak için olduğunu iddia etse de, Asayiş’in Af Örgütü ile yaptığı bir röportajda birkaç yerde sivillerin zorla yerinden edildiğini; ancak, bunun istisnai durumlar olarak değerlendirildiğini ifade ettiğine dikkat çekilmiştir. Zorla yerinden edilen ve evleri yıkılan kişilerin, PYD’nin kendilerini DEAŞ yanlısı olmakla itham ettiğini ve PYD tarafından eğer evlerini terk etmezlerse ABD yönetimindeki koalisyon güçlerinin kendilerini vurmasıyla tehdit edildiklerini belirttikleri raporlanmıştır.
Söz konusu rapor köy yıkımlarını uydu görüntüleriyle belgelemiştir. Uluslararası Af Örgütü Uzmanı Lema Fakih ise, “PYD/YPG, sivillerin evlerini ve köyleri tamamen yakıp yerle bir ederek, sakinlerini meşru hiçbir askerî zemine dayanmadan yerinden ederek savaş suçuna tekabül eden saldırılarla uluslararası insani hukuku yüzsüzce hiçe sayıyor.” şeklinde ifadede bulunmuştur. Ayrıca, 2015 yılında Suriye Ulusal Koalisyonu tarafından oluşturulan ve Tel Abyad bölgesinde yaşanan son gelişmeleri yerinde incelemek amacıyla 22 Haziran 2015 tarihinde çalışmalara başlayan “Gerçekleri Araştırma Komisyonu”, Tel Abyad’daki Türkmenler ve Arapların YPG tarafından göçe zorlandığını açıklamıştır. Raporda, yerinde tetkik yapmak için yola çıkan ve 3 gün bekleyen heyetin YPG tarafından Tel Abyad’a sokulmadığı belirtilmiştir.
PYD/YPG terör örgütü; 26 Mayıs 2015’te Haseke’nin güneyindeki 26’dan fazla köyde yaşayan insanlara bu köyleri boşaltmaları için 24 saat verdiğini duyurmuştur. Bu köylerden birinde yaşayan bir tanığın raporda yer alan ifadesine göre; PYD/YPG’li teröristlerin köye gelmelerinden itibaren Araplara yönelik saldırgan tutum içerisinde bulunulmuş, (sözde) Kürdistan’da Araplara ve Türkmenlere yer olmadığı söylenmiş ve birçok ev teröristlerce yakılmıştır. Raporda yer alan bir diğer örnek olayda ise; Şubat 2015’te Haseke’de bulunan 100 Türkmen ailesinin keyfî tutuklamalar ve çeşitli işkencelerle yerlerinden edilmesine ilişkindir. Söz konusu aileler, evlerini terk ederek Türkiye’ye sığınmıştır. Uluslararası Af Örgütü’nün (Amnesty International) Ekim 2015’te görgü tanıklarının ifadeleri, uydu görüntüleri ve uzman gözlemlerine dayanarak yayımladığı “Gidecek Başka Yerimiz Yok” (We Had Nowhere Else to Go) başlıklı raporda da; PYD/YPG terör örgütünün işlediği etnik temizlik, sürgün ve yıkım suçları ortaya konmuştur. DEAŞ’tan geri alınan bölgelerde PYD ve Asayiş’in bölge sakinlerini zorla yerinden ettiği ve evlerini yıktığı belgelenmiştir. Tel Hamis kırsalında yer alan Arap Köyü Hüseyniye’de yapılan incelemeler ve yıkım sonrası geride kalan köylülerle gerçekleştirilen görüşmeler raporda yer almıştır. Köyün, Haziran 2014 ve Haziran 2015 tarihlerindeki durumları uydu fotoğrafları ile karşılaştırmalı olarak ortaya konulmuş ve 225 binalık köyün 1 sene içerisinde %94’ü yıkılmış sadece 14 binanın ayakta kaldığı tespit edilmiştir.
Söz konusu raporda, zorla yerinden etme ve evlerin yıkılmasının koordineli bir şekilde yürütüldüğünün kanıtlarına rastlandığına ve sivillerin kolektif olarak cezalandırıldığının açığa çıkarıldığına yer verilmiştir. Af Örgütü araştırmacılarının Haseke ve Rakka’da 14 kent ve köyü ziyaret ettiği vurgulanmıştır. Şubat 2015 tarihinden itibaren bölgenin kontrolünü ele geçirmeye başlayan PYD’nin, zorla yerinden etme ve yıkımlara başladığına değinilmiştir. YPG söz konusu yıkım ve yerinden etmelerin, sivillerin kendi güvenliğini sağlamak için olduğunu iddia etse de, Asayiş’in Af Örgütü ile yaptığı bir röportajda birkaç yerde sivillerin zorla yerinden edildiğini; ancak, bunun istisnai durumlar olarak değerlendirildiğini ifade ettiğine dikkat çekilmiştir. Zorla yerinden edilen ve evleri yıkılan kişilerin, PYD’nin kendilerini DEAŞ yanlısı olmakla itham ettiğini ve PYD tarafından eğer evlerini terk etmezlerse ABD yönetimindeki koalisyon güçlerinin kendilerini vurmasıyla tehdit edildiklerini belirttikleri raporlanmıştır.
Söz konusu rapor köy yıkımlarını uydu görüntüleriyle belgelemiştir. Uluslararası Af Örgütü Uzmanı Lema Fakih ise, “PYD/YPG, sivillerin evlerini ve köyleri tamamen yakıp yerle bir ederek, sakinlerini meşru hiçbir askerî zemine dayanmadan yerinden ederek savaş suçuna tekabül eden saldırılarla uluslararası insani hukuku yüzsüzce hiçe sayıyor.” şeklinde ifadede bulunmuştur. Ayrıca, 2015 yılında Suriye Ulusal Koalisyonu tarafından oluşturulan ve Tel Abyad bölgesinde yaşanan son gelişmeleri yerinde incelemek amacıyla 22 Haziran 2015 tarihinde çalışmalara başlayan “Gerçekleri Araştırma Komisyonu”, Tel Abyad’daki Türkmenler ve Arapların YPG tarafından göçe zorlandığını açıklamıştır. Raporda, yerinde tetkik yapmak için yola çıkan ve 3 gün bekleyen heyetin YPG tarafından Tel Abyad’a sokulmadığı belirtilmiştir.