
Atatürk Üniversitesi, Türk Keneşi Türk Üniversiteler Birliği İkinci Genel Kurulu’na ev sahipliği yaptı. Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak, Türklerin yaşadığı bölgelerde karmaşık gelişim ve değişimler yaşandığını belirterek “İlk Türk aydınlanma hareketi olan Cedit Hareketi’ne yeni bir soluk vermek o hareketi yeniden canlandırmak kaçınılmazdır” dedi.
Halime DURMUŞ / ERZURUM
Türk Keneşi Türk Üniversiteler Birliği’nin İkinci Genel Kurulu Atatürk Üniversitesi ev sahipliğinde Erzurum’da gerçekleştirilecekti. Atatürk Üniversitesi Nene Hatun Kültür Merkezi'nde yapılan açılış töreninde konuşan Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak, Türklerin yaşadığı bölgelerde karmaşık gelişim ve değişimler yaşandığını belirtti. Türk dünyasının aynı milli hedefler etrafında birleşmesi gerektiğini söyleyen Koçak, sahip olunan insan sermayesinin niteliğini artırmak için “İlk Türk aydınlanma hareketi olan Cedit Hareketi’ne yeni bir soluk vermek o hareketi yeniden canlandırmak kaçınılmazdır” dedi. Törene Vali Yardımcısı Hatice Bayar Özdemir, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Yükseköğretim Kurulu Genel Kurul Üyesi Rahmi Er, Türk Keneşi Genel Sekreter Yardımcısı Ömer Kocaman, TÜRKSOY Genel Sekreterliği Kırgızistan Temsilcisi Kocageldi Kuluyev, Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Sağlık Bakanı Niyazi Novruzov ile üniversite rektörleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Türk Üniversiteler Birliği dönem başkanlığını yürüten Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak konuşmasında üniversitenin, 200 bini aşkın öğrencisi ve 10 bin civarındaki akademik ve idari personeliyle Türk dünyasının gözde üniversiteleri arasında olduğunu söyledi. Üniversite olarak Türk dünyası için çalışmaya, değer üretmeye odaklı görev ve sorumluluklar taşıdıklarını belirten Koçak, “Türk Cumhuriyetleri arasında en fazla önem verilmesi gereken konuların başında hiç şüphesiz ortak bir yükseköğretim alanı oluşturmak gelmektedir. 2012 yılında Bişkek’te gerçekleştirilen Türk Konseyi İkinci Devlet Başkanları Zirvesi’nde ve Çolpan-Ata’da yapılan Türk Keneşi Eğitim Bakanları toplantısında 4 ülkeden 15 üniversitenin katıldığı Türk Keneşi Türk Üniversiteler Birliği toplantısında Atatürk Üniversitesi Türk Dünyası Üniversiteler Birliği Başkanlığı’na seçilmiştir” diye konuştu.

Son yıllarda alınan kararlar daha somut
Koçak, 1992’den 2014’e kadar gerçekleştirilen Devlet Başkanları Zirvelerinde ekonomi, dış politika ve güvenlik, toplumsal ve insani ilişkiler, kültür gibi konuların yanında ilk zirvelerde eğitimle ilgili birtakım kararların da alındığını belirtti. Bu kararların sadece iş birliğini teşvik edici, iyi niyet bildiren genel anlamlı tavsiye niteliğinde olduğunu bildiren Koçak, “Son yıllarda alınan kararların ise daha somut uygulanabilir ve sürdürülebilir kararlar haline geldiği bir kısmının da hayata geçirildiği görülmektedir” dedi.
Cedit hareketine yeni bir soluk
İçinde bulunulan bu dönemde dünyanın kırılma noktalarından birini yaşadığını ifade eden Koçak, Türk dünyasının hedeflerinden de bahsetti. Özellikle Türklerin yaşadığı bölgelerde karmaşık gelişim ve değişimler yaşandığını belirten Koçak, “Öngörülmez durumlar daha da artmaktadır. Küresel güçlerin ve emperyal kurguların meskeni haline gelen coğrafyamızda temel meselemiz, kuşkusuz sahip olduğumuz insan sermayesinin niteliğini artırmak, onların organize olma yeteneğini güçlendirmek ve aynı milli hedefler etrafında birleştirmek olmalıdır. Bugün artık açıktır ki, ilk Türk aydınlanma hareketi olan Cedit hareketine yeni bir soluk vermek o hareketi yeniden canlandırmak kaçınılmazdır” şeklinde anlattı.
Üniversitelerarası iş birliğini önemsiyoruz
“Türk konseyi olarak üniversitelerarası iş birliğini çok önemsiyoruz” diyen Türk Keneşi Genel Sekreter Yardımcısı Ömer Kocaman, “ Çünkü geleceği hazırlayanlar gençler. Türk dünyasındaki devletler arasında ilişkilerin temelini tayin edecek, şekillendirecek olan kişiler yine gençler bu bakımdan bu iş birliği çok önemli” dedi.
TÜRKSOY Genel Sekreterliği Kırgızistan Temsilcisi Kocageldi Kuluyev de Türk dünyasındaki iş birliğinin öneminden bahsederek, “Üniversiteler birinci sırada dil eğitim merkezidir. Aynı zamanda kültür ve sanat merkezidir. Bu nedenle üniversite etkinlikleri oldukça önemlidir” diye konuştu.

Yükseköğretim Kurulu Genel Kurul Üyesi Rahmi Er kurum olarak amaçlarının, Türkiye ve Türk dünyası arasında ortak tarihe ve kültürel değerlere dayanan köklü bir dostluk, kardeşlik ve iş birliği ilişkisi kurmak olduğunu söyledi. Bugün de Türkiye ile Türk dünyası arasında olan ilişkilerin oldukça iyi durumda olduğunu bildiren Er, “Türkiye ve Türk dünyası arasında ortak tarihe ve kültürel değerlere dayanan köklü bir dostluk kardeşlik ve iş birliği ilişkisi kurmaktır. Bu günde Türkiye ile Türk dünyası arasında olan ilişkiler oldukça iyi durumdadır. Biz bu iyi ilişkileri yükseköğretim alanına da yansıtmak üzere burada bir araya gelmiş bulunuyoruz. İki gün boyunca sürecek olan Türk Keneşi Türk Üniversiteler Birliği İkinci Genel Kurulu’nun da sonuçları itibari ile faydalı olacağından hiç şüphem yok. Uluslararasılaşma günümüzde ve gelecekte yükseköğretimin temel bir unsurudur. Uluslararasılaşma yükseköğretim kurumlarının kültürlerarası diyalog müzakere ve etkileşimlerini artırmak, araştırma ve bilgiyi paylaşmak suretiyle dışa açılmalarını sağlamak amacıyla kullandıkları en etkili araçlardır. Biz de yeni YÖK olarak uluslarasılaşmaya büyük önem veriyoruz. Bu bağlamda yükseköğretim de Türkiye’nin uluslararasılaşma strateji belgesini hazırlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Genel kurulun açılış töreninin ardından katılımcılar "Beş Türk Devletinin Bağımsızlıklarının 25. Yıldönümünde İşbirliği ve Gençlik" temalı fotoğraf sergisi gezdi.