
Rusya Devlet Askeri Tarih Arşivi’nde yapılan araştırmalarda, Erzurum’a ait bir fotoğraf albümü bulundu. Arşivi özel izinle ziyaret eden İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Tanrıverdi, bu benzersiz görsellere ulaştı.
Pusula’nın da eriştiği arşivdeki fotoğrafların, Birinci Dünya Savaşı yıllarında Rus işgali döneminde çekildiği anlaşıldı. Görseller arasında Çifte Minareli Medrese’nin cephanelik olarak kullanıldığı, Karskapı ve İstanbulkapı, Türk mezarlığı ve dönemin kiliselerine ait dikkat çekici kareler yer alıyor. Arşivdeki özel Erzurum albümü, kentin savaş yıllarındaki mimari dokusunu ve halkın yaşadığı zor günleri gözler önüne seriyor.
“Şeker kuyruğunda bekleyen çocukların halleri yüreğe dokunuyor”
Doç. Dr. Tanrıverdi, Erzurum’a ait fotoğraflarla karşılaştığı o anı şöyle anlattı; “Türkiye tarihiyle alakadar çok sayıda belgenin bulunduğu Rusya Devlet Askeri Tarih Arşivi’nde uzun zamandır araştırmalarda bulunmaktaydım. Erzurum fotoğraflarının yer aldığı albümü görme durumu ise bir sempozyum vesilesiyle gerçekleşti.
1-2 Ekim 2025 tarihlerinde Moskova’da düzenlenen Birinci Dünya Savaşı’nda Kafkasya Cephesi konulu sempozyumun değerlendirme toplantısı, şu an arşivin yer aldığı Lefort Sarayı’nda yapıldı. Burada sempozyum katılımcılarına özel bir arşiv gezisi düzenlendi ve Türkiye ile alakalı belgeler gösterildi. Bunların içerisinde en dikkat çekeni Erzurum’a ait fotoğrafların yer aldığı albümdü. Bu albüm, Birinci Dünya Savaşı’nda Rusya’nın işgaline uğrayan şehrin mimari durumunu ve Erzurum insanının halini yansıtan fotoğrafları içermektedir. Fotoğraflar içerisinde beni en çok etkileyen, Erzurum insanının yer aldığı görüntülerdi. Çaresizce bekleyişlerin olduğu anlar, bilhassa şeker kuyruğunda bekleyen çocukların halleri yüreğe dokunuyor.”
“Arşiv, 3 milyondan fazla dosyayı barındırıyor”
Tanrıverdi, Rusya Devlet Askeri Tarih Arşivi’ne dair bilgi vererek şöyle konuştu;“Bu arşiv, Rusya’nın en büyük arşivlerinden birisidir. 17. yüzyılın sonlarından 1918 yılına kadar olan belgeleri muhafaza etmektedir. 3 milyon 423 bin 120 dosyayla, askeri tarih araştırmacıları bakımından oldukça değerlidir. Türk tarihçiliği açısından da büyük önem taşır. Arşivde çalışmak isteyenlerin, bağlı oldukları kurumdan referans mektubuyla en az iki ay önceden başvuru yapmaları gerekir. Çalışma izni çıktıktan sonra kataloglar üzerinden belge sipariş edilebilir.”
Çifte minareli medrese cephanelik olarak kullanılmış
Görsellerin 1916 yılına, yani Rus işgali dönemine ait olduğunu vurgulayan Tanrıverdi, fotoğrafların tarihsel değerini şu sözlerle anlattı; “Erzurum’un yer aldığı albüm, Birinci Dünya Savaşı’nda Rus birliklerinin Erzurum’u işgali esnasında çekilmiştir. 1916 Şubat ayında Erzurum’u ele geçiren Ruslar, şehirde yaklaşık iki yıl kaldılar. Albümde, Çifte Minareli Medrese’nin Ruslar tarafından da cephanelik olarak kullanıldığına dair bir görsel bulunmaktadır. Ayrıca Karskapı tabyasının da özgün bir fotoğrafı yer alıyor.”
“Şeker kuyruğu, dönemin ekonomik buhranını yansıtıyor”
Fotoğrafların dönemin sosyal yaşamına dair ipuçları verdiğini belirten Tanrıverdi, o kareleri şöyle yorumladı; “Fotoğraflarda bilhassa Erzurum’daki sosyal hayata dair oldukça değerli detaylar var. Dönemin kıyafetleri, yaşam tarzı ve ekonomik sıkıntıları fotoğraflardan gözlemlenebiliyor. Şekerin o dönemde oldukça kıymetli bir ürün olduğu ve bulunamadığı açıkça anlaşılıyor. Fotoğraflardan birinde şeker kuyruğunda bekleyen çocukları görebilirsiniz.”
“Görseller, Rus askerleri ve jurnalistler tarafından çekilmiş”
Görsellerin kimler tarafından çekildiğine ilişkin soruya Tanrıverdi şu yanıtı verdi; “Fotoğraflar, Rusya İmparatorluğu’nun Kafkasya Ordusu’nda görevli askerler ve jurnalistler tarafından çekilmiştir. Birinci Dünya Savaşı yıllarında Erzurum’a ait pek çok fotoğrafın olduğunu görmekteyiz.”
“Erzurum’un hafızasına ışık tutacak kareler”
Doç. Dr. Mustafa Tanrıverdi, bu görsellerin Erzurum’un tarihine katkısını şöyle değerlendirdi; “Tarihi yönüyle en kadim şehirlerimizden olan Erzurum’a ait Rusya arşivlerinde yer alan fotoğraflar, o dönemin tanıklığını yaptıklarından dolayı oldukça kıymetlidir. Bu fotoğraflarda mimari yapılar, dönem insanının görüntüsü, gündelik hayatta kullanılan aletler, pazarlar ve sokakların görüntüsü yer almaktadır. Şehrin hafızasına dair önemli katkı sunan bu kareler, Erzurum’un geçmişinde yaşadığı acı dolu günleri göstermesi bakımından da çok değerlidir.”