
Atatürk Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından yürütülen sağlık Bakanlığı onaylı Sertifikalı Hipnoz Eğitimi başladı. Sağlık çalışanlarının ilgi gösterdiği eğitimde Hipnoz Eğitim Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Kenan Taştan; “Hipnoz Eğitimi, sağlık alanında çalışan uzmanların, tanı ve tedavi amaçlı olarak kullanabilecekleri teorik ve pratik bir tekniktir” dedi.
Elif KAÇMAZ
Atatürk üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından yürütülen sağlık bakanlığı onaylı hipnoz eğitimi başladı.
Eğitim koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Kenan Taştan , “Hedef kitlesini sağlık çalışanlarının oluşturduğu eğitimi Doktorlar, Diş Hekimleri, Klinik Psikologlar oluşturmaktadır. Cumartesi-Pazar (Günde 8 saat olmak üzere toplam 200 saat süren eğitimde amaç; Teorik ve pratik olarak hipnoz eğitiminin yanı sıra bilinçaltının çalışma mekanizmasının ve subliminal mesajların pratik olarak verilmesidir. Hipnoz Beynin iki yarım küresinin tek bir alanda işbirliği yapmasıdır” dedi. Taştan; “ Kişinin bilinçaltının onun isteği doğrultusunda telkin alabilir hale gelmesi, yönlendirilebilmesidir. Sol beyinden ziyade, sağ beyinin (hayali düzlemin) kontrolü eline almasıdır” diye konuştu.
Hipnoz bir öze dönüş, bir içsel yolculuktur
Taştan şu bilgileri verdi:
“ Hipnoz kesinlikle bir uyku hali değildir. Hipnoz, olup bitenlerin hatırlanmadığı ve unutulduğu bir süreç de değildir. Kişinin kontrolünü kaybettiği, kendinden geçtiği özel bir ruh hali değildir. Kişinin kendisine söylenen her şeyi sorgulamadan yaptığı yöntem değildir. Bilincin yitirildiği bir bilinçsizlik hali değildir. Beyinsel fonksiyonların çalıştığı, bireysel denetimin açık olduğu, kesinlikle uyku hali olmadan, istekle gerçekleşen psişik bir durumdur”
Kimler hipnoz yapabilir?
“Sağlık Bakanlığının 16.10 2015 tarihli 24 numaralı kararına göre; Bakanlık tarafından belirlenen eğitim kurumlarında 200 saatlik hipnoz eğitimi almış tabipler, diş hekimleri, klinik psikologlar ve psikolojinin tıbbi uygulamaları yetki belgesine sahip psikologlar tarafından hipnoz uygulaması yapılabilir. Farklı yerlerde bu eğitimi alsalar bile bu meslek dışındaki kişilerin hipnoz yapması kesinlikle yasaktır”
Herkes hipnoz olabilir mi?
“Hipnoz olmak isteyen herkes hipnoz olabilir. Bunun tersi de doğrudur. Yani hipnoz olmak istemeyen birini hipnoz edemezsiniz. Şuuru ve bilinci açık olmak kaydıyla ve sizin söylediğiniz şeyleri yapmak şartıyla, 6-7 yaşlarından itibaren herkesi hipnotize edebilirsiniz. Ancak iletişim kuramayacak kadar zekâdan yoksun ve söylediklerinizin ne anlama geldiğini değerlendiremeyecek kadar yaşlı olan insanları ve mental düzeyi olumsuz etkilenmiş kişileri hipnoz edemesiniz. Bununla birlikte hiçbir mental-nörolojik ve psikiyatrik problemi olmamasına rağmen insanlardan çok küçük bir grup hipnoz olmaz. Yapılan araştırmalara göre; insanların %65’i orta düzeyde hipnoza girerken, %5’i hipnozu çok az hissediyor ve %20’si ise derin bir transa giriyor. İnsanların ancak %10’luk gibi az bir kısmı ise çok daha derin bir hipnozu yaşıyor. Hipnozun daha verimli, daha kolay ve daha faydalı geçmesi için, hipnotize olacak kişinin; Hipnoz olmayı istemesi Hipnozitöre güvenmesi Hipnoza inanması gerekir. Ayrıca hipnozdan azami ölçüde fayda sağlanması için; hipnoz olacak kişinin öncelikle ulaşmak istediği bir amacının olması, hayatında değiştirmek istediği bir şeylerin olması gerekir.
Örneğin kişi eşi istiyor diye obezite tedavisi görmeye karar verir ya da eşinin zoruyla seansa getirilirse muhtemelen hipnozdan yararlanması pek mümkün olmayacaktır. Ancak seansa bu şekilde getirilen ve hipnozitör tarafından bilgilendirildikten sonra ikna olan ve hipnozu artık kendi ister hale gelenler bu kategoriye girmezler”.
Hipnozun birçok hastalıkta kullanılabileceğini ifade eden Taştan; Psikoloji – Psikiyatri, Diş Hekimliği Bağımlılık, Jinekoloji Üroloji, Dermatoloji, Eğitim, Beslenme, Spor, dallarında çeşitli şekillerde hipnoz kullanımın mümkün olduğunu söyledi.
Elif KAÇMAZ
Atatürk üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından yürütülen sağlık bakanlığı onaylı hipnoz eğitimi başladı.
Eğitim koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Kenan Taştan , “Hedef kitlesini sağlık çalışanlarının oluşturduğu eğitimi Doktorlar, Diş Hekimleri, Klinik Psikologlar oluşturmaktadır. Cumartesi-Pazar (Günde 8 saat olmak üzere toplam 200 saat süren eğitimde amaç; Teorik ve pratik olarak hipnoz eğitiminin yanı sıra bilinçaltının çalışma mekanizmasının ve subliminal mesajların pratik olarak verilmesidir. Hipnoz Beynin iki yarım küresinin tek bir alanda işbirliği yapmasıdır” dedi. Taştan; “ Kişinin bilinçaltının onun isteği doğrultusunda telkin alabilir hale gelmesi, yönlendirilebilmesidir. Sol beyinden ziyade, sağ beyinin (hayali düzlemin) kontrolü eline almasıdır” diye konuştu.
Hipnoz bir öze dönüş, bir içsel yolculuktur
Taştan şu bilgileri verdi:
“ Hipnoz kesinlikle bir uyku hali değildir. Hipnoz, olup bitenlerin hatırlanmadığı ve unutulduğu bir süreç de değildir. Kişinin kontrolünü kaybettiği, kendinden geçtiği özel bir ruh hali değildir. Kişinin kendisine söylenen her şeyi sorgulamadan yaptığı yöntem değildir. Bilincin yitirildiği bir bilinçsizlik hali değildir. Beyinsel fonksiyonların çalıştığı, bireysel denetimin açık olduğu, kesinlikle uyku hali olmadan, istekle gerçekleşen psişik bir durumdur”
Kimler hipnoz yapabilir?
“Sağlık Bakanlığının 16.10 2015 tarihli 24 numaralı kararına göre; Bakanlık tarafından belirlenen eğitim kurumlarında 200 saatlik hipnoz eğitimi almış tabipler, diş hekimleri, klinik psikologlar ve psikolojinin tıbbi uygulamaları yetki belgesine sahip psikologlar tarafından hipnoz uygulaması yapılabilir. Farklı yerlerde bu eğitimi alsalar bile bu meslek dışındaki kişilerin hipnoz yapması kesinlikle yasaktır”
Herkes hipnoz olabilir mi?
“Hipnoz olmak isteyen herkes hipnoz olabilir. Bunun tersi de doğrudur. Yani hipnoz olmak istemeyen birini hipnoz edemezsiniz. Şuuru ve bilinci açık olmak kaydıyla ve sizin söylediğiniz şeyleri yapmak şartıyla, 6-7 yaşlarından itibaren herkesi hipnotize edebilirsiniz. Ancak iletişim kuramayacak kadar zekâdan yoksun ve söylediklerinizin ne anlama geldiğini değerlendiremeyecek kadar yaşlı olan insanları ve mental düzeyi olumsuz etkilenmiş kişileri hipnoz edemesiniz. Bununla birlikte hiçbir mental-nörolojik ve psikiyatrik problemi olmamasına rağmen insanlardan çok küçük bir grup hipnoz olmaz. Yapılan araştırmalara göre; insanların %65’i orta düzeyde hipnoza girerken, %5’i hipnozu çok az hissediyor ve %20’si ise derin bir transa giriyor. İnsanların ancak %10’luk gibi az bir kısmı ise çok daha derin bir hipnozu yaşıyor. Hipnozun daha verimli, daha kolay ve daha faydalı geçmesi için, hipnotize olacak kişinin; Hipnoz olmayı istemesi Hipnozitöre güvenmesi Hipnoza inanması gerekir. Ayrıca hipnozdan azami ölçüde fayda sağlanması için; hipnoz olacak kişinin öncelikle ulaşmak istediği bir amacının olması, hayatında değiştirmek istediği bir şeylerin olması gerekir.
Örneğin kişi eşi istiyor diye obezite tedavisi görmeye karar verir ya da eşinin zoruyla seansa getirilirse muhtemelen hipnozdan yararlanması pek mümkün olmayacaktır. Ancak seansa bu şekilde getirilen ve hipnozitör tarafından bilgilendirildikten sonra ikna olan ve hipnozu artık kendi ister hale gelenler bu kategoriye girmezler”.
Hipnozun birçok hastalıkta kullanılabileceğini ifade eden Taştan; Psikoloji – Psikiyatri, Diş Hekimliği Bağımlılık, Jinekoloji Üroloji, Dermatoloji, Eğitim, Beslenme, Spor, dallarında çeşitli şekillerde hipnoz kullanımın mümkün olduğunu söyledi.