
Şamanizm etkisinde Anadolu ve Orta Asya devam eden geleneklerden bazıları şunlardır:
MOTİFLER: Eski Türklerde bir şamanın giysisine yılan, akrep, çıyan ve kunduz gibi yabanı hayvan şekilleri çizmesinin bu hayvanları topluluğun yaşam alanlarından uzak tutmaya yardımcı olduğuna inanılır. Günümüzde Anadolu’da Türkmen köylerinde dokunan halı, kilim, örtü ve perdelere işlenen desenler, giysiler üzerinde kullanılan bu motifler bu inanıştan kaynaklanır.
NAZAR: Bazı insanların olağan dışı özellikleri olduğu ve bakışlarının karşıdakilere rahatsızlık verdiğine ve kötülük getirdiğine inanılır.
KÖPEK ULUMASI: Bir ruhun yakınlaştığını haber verir. Sıradan bir kişinin bu ruhu görmesi; onun yakında öleceğine işaret sayılır.
KIRMIZI KURDELE: Gelinlerin üzerine, nişan törenlerinde yüzüklere ve okumaya geçen çocukların yakasına bağlanan kurdele ; (kırmızı) hep uğuru ve kısmeti temsil eder.
KURŞUN DÖKMEK: Şamanizm geleneğinde buna ‘‘kut dökme’’ denir. Kötü ruhlardan birinin çaldığı kutuyu (talih, saadet unsurunu) geri döndürmek için yapılan bir sihri ayindir.
DİLEK TUTMA: Tabiat ruhlarının dileklerin gerçekleşmesine aracılık ettiğine inanılır.
MEZAR TAŞLARI: Günümüzde toplumda ulu kabul edilen kimselerin ölümlerinden sonra ruhlarından medet ummak ve mezarlarının kutsanışı şaman geleneğinin devamıdır. Mezarlara taş dikilmesi ve bu taşın sanat eseri haline getirilecek kadar süslenmesi İslam coğrafyasında sadece Anadolu’da görülür.
ÇOCUKLARA DOĞADAN ESİNLENEREK İSİM KOYMA: Eski Türkler doğada bazı gizli kuvvetlerin varlığına inanmışlardır. Fiziki çevrede bulunan; dağ, deniz, ırmak, ateş, fırtına, gök gürültüsü, ay, güneş, yıldızlar gibi tabiat şekillerine ve olaylarına karşı hayret ve korkuyla karışık bir saygı hissi eskiden beri olmuştur. Çocuklara verilen isimlerin birçoğu da bu derin baplardan gelir.
MÜZİK: Şamanlar ayinlerinde davul ve kopuz kullanmışlardır. Müziksiz bir ayin düşünülemez. (Ayin: Şamanların ruhlarla irtibata geçtiği törendir.) Şaman geleneğinin devamı olarak Anadolu’da Hz. Muhammed’in (s.a.v.) , Hz Ali’nin hayatları müzikle okunmaktadır. Mevlit ve ilahiler sadece Anadolu’da uygulanan müzikli anlatımdır.
TAHTAYA Vurmak: Kötülükten korunmak, kötü ruhların duymasını önlemek amacına yönelik eski bir Şaman inanışıdır. Bu gelenek yabancılara da geçmiştir; ‘‘knock on the wood’’ deyip üç kere tahtaya vururlar.
BEZ VE ÇAPUT BAĞLAMA: Türbelere, ağaçlara ve çalılara çaput ve bez bağlama geleneği ise doğadaki her varlığın bir ruhu olduğu inancından kaynaklanır.
SU DÖKEREK UĞURLAMA: Şaman kültüründe su kutsaldır ve su berekettir. ‘‘Su gibi çabuk dön.’’ anlamına gelir.
MEZARLARDAKİ SULUKLAR: Mezarların ayakucunda buluna küçük suluklar; ruhun susadığı zaman kalkıp oradan su içmeleri inancına dayanır. Ayrıca kuşların ve böceklerin o suluklardan su içmesinin, ölmüş kişinin ruhuna fayda edeceğine inanılır. Şaman kültüründe; ayinlerde kullanılan yardımcı ruhlar; kuş biçiminde tasvir edilir. Kuş biçiminde düşünülen bu ruhlar Şamanlara, gökyüzüne yapacakları yolculukta yardımcı olmaktadır.
SU İÇERKEN BAŞI TUTMA: Su içerken insanın aklının başından kaçmaması için kafa elle tutulur.
ÇINAR AĞACI
Çınar güçlü uzun ömürlü, dayanıklı, yüce anlamlarına gelir. Uzun yaşayan insana da çınar diye tabir kullanırız. Güçlü heybetli olan kişilere de ‘‘koca çınar’’ denir. Babanın gücünden, otoritesinden bahsetmek içinde; Baba çınar gibidir; meyve vermese de gölgesi yeter denir. Hayatımızdan bahsederken de uzun ömürlü insanlara çınar gibi uzun ömürlü deriz bazılarına.
TÜRK KÜLTÜRÜNDE ÇINAR AĞACI:
Türklerde Çınar Ağacı kutsal ağaç olarak (ulu ağaç) sayılır. Evin ağacı olarak kabul edilir ve yaygın olarak kullanılır. Çınar ağacı ile ilgili bazı inanışlar;
Ağaçların yaprakları erken dökülürse bu kış sert geçecek demektir.
Ağaçların yaprakları geç dökülürse de kış geç gelir diye inanışlara sahiplermiş.
Çınar ağacı doğunun da sembolüdür. Çocukların uzun ömürlü ve nesillerinin kıyamete kadar devam etmesi için aileler yeni doğan adına çınar dikerlermiş.
Özellikle çınar ağaçlarının Türk toplumu ve Osmanlı Devleti için ayrı bir değeri vardır. Çınar ihtişamlı ve uzun ömürlü bir ağaçtır. Bu yüzden geçmişle-gelecek arasına bir bağ kurduğu inanılır. Ve çınar ağacının aslında Osmanlı Devleti için ayrı bir değeri vardır. Devletin kuruluşunda Osman Gazi gördüğü rüya ve çınar ağacı hikâyesi çok önem arz eder. Bu rüyadan mıdır bilinmez ama Osmanlı - Türk medeniyetinin vazgeçilmez unsurlarıdır ‘‘Çınar Ağaçları ’’ Özellikle ‘‘Osmanlılar’’ zamanında belli başlı şehirlerin meydanlarında cami avlularında en çok rastlanan bir ağaçtır. Başta İstanbul ve Bursa olmak üzere Türkiye’nin hala birçok yerinde ulu çınar mevcuttur.
MOTİFLER: Eski Türklerde bir şamanın giysisine yılan, akrep, çıyan ve kunduz gibi yabanı hayvan şekilleri çizmesinin bu hayvanları topluluğun yaşam alanlarından uzak tutmaya yardımcı olduğuna inanılır. Günümüzde Anadolu’da Türkmen köylerinde dokunan halı, kilim, örtü ve perdelere işlenen desenler, giysiler üzerinde kullanılan bu motifler bu inanıştan kaynaklanır.
NAZAR: Bazı insanların olağan dışı özellikleri olduğu ve bakışlarının karşıdakilere rahatsızlık verdiğine ve kötülük getirdiğine inanılır.
KÖPEK ULUMASI: Bir ruhun yakınlaştığını haber verir. Sıradan bir kişinin bu ruhu görmesi; onun yakında öleceğine işaret sayılır.
KIRMIZI KURDELE: Gelinlerin üzerine, nişan törenlerinde yüzüklere ve okumaya geçen çocukların yakasına bağlanan kurdele ; (kırmızı) hep uğuru ve kısmeti temsil eder.
KURŞUN DÖKMEK: Şamanizm geleneğinde buna ‘‘kut dökme’’ denir. Kötü ruhlardan birinin çaldığı kutuyu (talih, saadet unsurunu) geri döndürmek için yapılan bir sihri ayindir.
DİLEK TUTMA: Tabiat ruhlarının dileklerin gerçekleşmesine aracılık ettiğine inanılır.
MEZAR TAŞLARI: Günümüzde toplumda ulu kabul edilen kimselerin ölümlerinden sonra ruhlarından medet ummak ve mezarlarının kutsanışı şaman geleneğinin devamıdır. Mezarlara taş dikilmesi ve bu taşın sanat eseri haline getirilecek kadar süslenmesi İslam coğrafyasında sadece Anadolu’da görülür.
ÇOCUKLARA DOĞADAN ESİNLENEREK İSİM KOYMA: Eski Türkler doğada bazı gizli kuvvetlerin varlığına inanmışlardır. Fiziki çevrede bulunan; dağ, deniz, ırmak, ateş, fırtına, gök gürültüsü, ay, güneş, yıldızlar gibi tabiat şekillerine ve olaylarına karşı hayret ve korkuyla karışık bir saygı hissi eskiden beri olmuştur. Çocuklara verilen isimlerin birçoğu da bu derin baplardan gelir.
MÜZİK: Şamanlar ayinlerinde davul ve kopuz kullanmışlardır. Müziksiz bir ayin düşünülemez. (Ayin: Şamanların ruhlarla irtibata geçtiği törendir.) Şaman geleneğinin devamı olarak Anadolu’da Hz. Muhammed’in (s.a.v.) , Hz Ali’nin hayatları müzikle okunmaktadır. Mevlit ve ilahiler sadece Anadolu’da uygulanan müzikli anlatımdır.
TAHTAYA Vurmak: Kötülükten korunmak, kötü ruhların duymasını önlemek amacına yönelik eski bir Şaman inanışıdır. Bu gelenek yabancılara da geçmiştir; ‘‘knock on the wood’’ deyip üç kere tahtaya vururlar.
BEZ VE ÇAPUT BAĞLAMA: Türbelere, ağaçlara ve çalılara çaput ve bez bağlama geleneği ise doğadaki her varlığın bir ruhu olduğu inancından kaynaklanır.
SU DÖKEREK UĞURLAMA: Şaman kültüründe su kutsaldır ve su berekettir. ‘‘Su gibi çabuk dön.’’ anlamına gelir.
MEZARLARDAKİ SULUKLAR: Mezarların ayakucunda buluna küçük suluklar; ruhun susadığı zaman kalkıp oradan su içmeleri inancına dayanır. Ayrıca kuşların ve böceklerin o suluklardan su içmesinin, ölmüş kişinin ruhuna fayda edeceğine inanılır. Şaman kültüründe; ayinlerde kullanılan yardımcı ruhlar; kuş biçiminde tasvir edilir. Kuş biçiminde düşünülen bu ruhlar Şamanlara, gökyüzüne yapacakları yolculukta yardımcı olmaktadır.
SU İÇERKEN BAŞI TUTMA: Su içerken insanın aklının başından kaçmaması için kafa elle tutulur.
ÇINAR AĞACI
Çınar güçlü uzun ömürlü, dayanıklı, yüce anlamlarına gelir. Uzun yaşayan insana da çınar diye tabir kullanırız. Güçlü heybetli olan kişilere de ‘‘koca çınar’’ denir. Babanın gücünden, otoritesinden bahsetmek içinde; Baba çınar gibidir; meyve vermese de gölgesi yeter denir. Hayatımızdan bahsederken de uzun ömürlü insanlara çınar gibi uzun ömürlü deriz bazılarına.
TÜRK KÜLTÜRÜNDE ÇINAR AĞACI:
Türklerde Çınar Ağacı kutsal ağaç olarak (ulu ağaç) sayılır. Evin ağacı olarak kabul edilir ve yaygın olarak kullanılır. Çınar ağacı ile ilgili bazı inanışlar;
Ağaçların yaprakları erken dökülürse bu kış sert geçecek demektir.
Ağaçların yaprakları geç dökülürse de kış geç gelir diye inanışlara sahiplermiş.
Çınar ağacı doğunun da sembolüdür. Çocukların uzun ömürlü ve nesillerinin kıyamete kadar devam etmesi için aileler yeni doğan adına çınar dikerlermiş.
Özellikle çınar ağaçlarının Türk toplumu ve Osmanlı Devleti için ayrı bir değeri vardır. Çınar ihtişamlı ve uzun ömürlü bir ağaçtır. Bu yüzden geçmişle-gelecek arasına bir bağ kurduğu inanılır. Ve çınar ağacının aslında Osmanlı Devleti için ayrı bir değeri vardır. Devletin kuruluşunda Osman Gazi gördüğü rüya ve çınar ağacı hikâyesi çok önem arz eder. Bu rüyadan mıdır bilinmez ama Osmanlı - Türk medeniyetinin vazgeçilmez unsurlarıdır ‘‘Çınar Ağaçları ’’ Özellikle ‘‘Osmanlılar’’ zamanında belli başlı şehirlerin meydanlarında cami avlularında en çok rastlanan bir ağaçtır. Başta İstanbul ve Bursa olmak üzere Türkiye’nin hala birçok yerinde ulu çınar mevcuttur.