
İklim itibariyle yeşilin cimri davrandığı Erzurum’da hepimiz de bir an önce kışın çabuk gelmesini ve ardından da hemen gitmesini bekliyoruz. Yeşilden murat sadece bitki örtüsü değil, dallı budaklı, meyveli, meyvesiz ağaçlar da her kış bitiminde özlemle beklediklerimizden. Ne var ki ağaç yönünden Türkiye’nin eksik illerinin başında gelen, yüzölçümüne göre kıt olan şehr-i mübarekemizde acı bir gerçek ile karşı karşıyayız. Geçtiğimiz günler İstanbul’dan Erzurum’a gelirken, şehr-i mübarekenin semalarında uçaktan çektiğimiz bu görüntü, içimizi sızlatacak cinsten. Koca alanda irili-ufaklı köyler de bulunmasına rağmen ilaç için dahi ağaç yok, görünmüyor. Kuşkusuz ağacı sevmediğimizden değil, ihmalkarlığımızdan. Onca arazide tek bir ağacın bile olmaması, bu konuda sadece devlet kurumlarının değil, bizlerin de sorumluluğunda ve hepimiz de bu konuda aynı oranda suçluyuz. Diyen ne kadar da güzel demiş, sanki de Erzurum’a anlatmış bize. Ağacı olmayan memleket duvağı olmayan geline benzer!
Vedat Refayeli