
Yazar Seyman: Sevgi Öldürmez, Yaşatır
'Kadın ve Akciğer Sağlığı' sempozyumunda konuşan Yazar Yaşar Seyman, her gün bir kadının şiddetten öldüğünü söyledi. Seyman, "O öldürenler dönüp diyorki; 'sevgiden.' Sevgi öldürür mü? Sevgi yaşatır. Biz toplum olarak biraz sevgisizleştik” dedi.
Salih TEKİN
Türk TORAKS Derneği Kuzeydoğu Anadolu Şubesi'nin düzenlediği 'Kadın ve Akciğer Sağlığı' sempozyumunda konuşan Yazar Yaşar Seyman, her gün bir kadının şiddetten öldüğünü söyledi. Seyman, "O öldürenler dönüp diyorki; 'sevgiden.' Sevgi öldürür mü? Sevgi yaşatır. Biz toplum olarak biraz sevgisizleştik” dedi.
Türk TORAKS Derneği Kuzeydoğu Anadolu Şubesi’nin düzenlediği ‘Kadın ve Akciğer Sağlığı’ sempozyumu Palandöken Kayak Merkezi’ndeki bir otelde yapıldı. Derneğin Kuzeydoğu Anadolu Şube Temsilcisi Prof. Dr. Metin Akgün, sempozyumun Çevresel ve Mesleki Akciğer Hastalıklar ile Kadın Akciğer Hastalıkları Görev Grubu tarafından düzenlendiği bilgisini verdi.
TORAKS olarak Kadın Akciğer Hastalıkları görev grubunu kurduklarını sözcülüğünü de kendisinin üslendiğini belirten Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu, kadınlarda akciğer hastalıklarında artış olduğunu söyledi. Toplumsal cinsiyet ve mesleki akciğer hastalıklarını anlatan Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu, kadınların erkeklere oranla daha fazla sakatlık ve hastalık yaşadığını bildirdi. Dünyada kadın bedenini şiddet sarmalında bir savaş haline geldiğini vurgulayan Yorgancıoğlu, Türkiye’de 2017 yılında 409’ının öldürüldüğünü, 387 çocuk istismarı ve 332 cinsel şiddet olayının yaşandığını anlattı.
Kadının 4 vardiyası var
Prof. Dr. Peri Arbak ile Prof. Dr. Metin Akgün’ün oturum başkanlığını yaptığı sempozyumda ‘Kadın Emeği’ hakkında konuşan Yazar Yaşar Seyman, kadınların örgütlenmesini istedi. Kadın emeğinde Türkiye’de derdin çok olduğunu ama dermanın de ellerinde olduğunu belirten Seyman, "Kadının iki tane iş vereni var, biri evde biri işte. İki tane mesaisi var; biri evde biri işte. 4 tane vardiyası var; evi eşi, işi çocuğu var. Sonuçta yorgun ve mutsuz. Onun için evde demokrasi başlatacağız. Ben sendikacıyım, arkadaşlarımız var. Kadın geliyor başkanım çocuğum hasta. Bırak çocuğunu eşin hastaneye götürsün. Evde demokrasi olursa, bir takım vardiyalar azalır. 4 vardiyalı kadına bir de diyoruz sendikacılık, örgütçülük, siyasetçilik yap, toplumsal mücadeleye gir. Evde başlayan demokrasi ülke demokrasisine yayarsak hepimiz örgütlü toplum ve birey oluruz. Benim rahmetli annem ev kadını, evin içinde bin tane misafiri ağırlayabilirdi ama sokağa çıktığında bir şey yapamazdı. Onun mekanı evin içi. Ben de diyorum ki dağın başına bırakın, dağ taşı örgütlerim. Bu özgüvenle yola çıkarsak her şeyi güzelleştiririz. Türkiye’de batı ve dünya görmese de çok kıymetli kadınlarımız var. Bilimde sanatta dünyaya örneğiz" dedi.
Biraz sevgisizleştik
Sevgiye yönelik güzel sözlerin söylendiği bu topraklarda günde bir kadının şiddet kurbanı olduğunu da ifade eden yazar Yaşar Seyman, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu kadar güzel sözlerin söylendiği bu topraklarda her gün bir kadın şiddetten ölüyor. O öldürenler dönüp diyorki; 'sevgiden.' Sevgi öldürür mü? Sevgi yaşatır. Biz toplum olarak biraz sevgisizleştik. Çok fazla kutuplaştık. Oysa bu ülkede bütün halklar, bütün inançlar, kardeşçe yaşamalı. Ülkemizi öyle dünyanın gündemine taşıyabiliriz. Ben hiç duymadım karım Kürt, Ermeni diye boşayan. Kocam alevi diye ayrılan. Bunlar yanlış şeyler. Bunları aşacağız. Siyasilerin dilini de güzelleştirmek için hocalarım size görev düşüyor. Erkeklerin dili çok çatışmacı, ayrıştırıcı, kavgacı. Kadınların dili sevecen. Siyaseten bazen öyle laflar söyleniyor ki ben bile arkadaşlara dönüp diyorum ki, 'bunları nasıl söyledin, bu sözü ben söyleyemezdim.' Daha diplomatik söylenebilir bazı şeyler. Anadoluda da öyledir. Kavganın ortasında kadın yazmasını attımı kavga durur. Kadın giderse bir evin ışığı söner. Erkek giderse sönmez, kadın o ışığı yakar, çocuklarını büyütür."
Sempozyumda yazar Yaşar Seyman, kalema aldığı Benazir kitabını, Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu ise ‘Arzunun mutluluk reçeteleri’ kitabını imzaladı.