
Yaz aylarında tüketilen besinlerden içilen suya, serinlemek için girilen havuz ve denize kadar birçok faktör enfeksiyonlara yakalanma riskini artırıyor. “Yazın ortam ısısı arttığı için hem tabiatta hem de evimizdeki ortamlarda mikroorganizmaların üremeleri kolaylaşır” diyen Prof. Dr. Zülal Özkurt, enfeksiyon hastalıkları konusunda önemli uyarılarda bulundu.
Halime DURMUŞ / ERZURUM
Yaz aylarında ısı artışına bağlı olarak su tüketimi ihtiyacı beraberinde mikroplu su içme riskini de artırıyor. Prof. Dr. Zülal Özkurt, enfeksiyon hastalıklarına dikkat çekerek “Eğer dikkatli olmazsak hem besinler hem su hem de ortam kirliliği yoluyla özellikle ishal etkenleri yapan parazitler, bakteriler daha kolaylıkla bulaşabilir” dedi.
Sıcak hava nedeniyle gıdaların daha hızlı bozulabilmesi, farklı yerlere seyahatler, deniz, havuz gibi tatil aktiviteleriyle görülen enfeksiyon hastalıkları da çeşitlilik kazanarak artıyor. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zülal Özkurt, yaz aylarıyla birlikte ortaya çıkabilecek hastalıklar hakkında bilgi verdi. Özellikle bakteri ve parazitler konusunda uyarıda bulunan Özkurt, “Yazın ortam ısısı arttığı için hem tabiatta hem de evimizdeki ortamlarda mikroorganizmaların üremeleri kolaylaşır. Bu nedenle ortam temizliğine, tükettiğimiz su ve besinlere dikkat etmeliyiz. Sıcaklığın bakterilerin üreme hızını ve ürettikleri toksin miktarını etkilediğine değinen Özkurt, deniz ve havuz sularının da enfeksiyon bulaşma kaynağı olabileceğine yönelik uyarıda bulundu.
Ellerinizi sürekli yıkayın
Mikroorganizmalardan korunmanın en etkili yolunun elleri sürekli yıkamak olduğunu söyleyen Özkurt, genel sağlık hijyen önemlerine dikkat çekti. Enfeksiyon hastalıklarının bulaşmasına yaz dönemlerinde sineklerin de neden olduğunu hatırlatan Özkurt, “Sinekler mikroorganizmaları taşıyabiliyor. Bu nedenle daha dikkatli olayı öneriyoruz. Suların kesilmesi akması gibi dönemlerde sularımız kaynatabiliriz. Yine su borularının patlaması durumunda belediyelerin hemen tamir etmesini öneriyoruz. Bir şey yemeden önce ellerimiz yıkamayı her zaman öneriyoruz. Yiyeceklerimizi taze olarak ve az miktarda yemekten hemen önce hazırlamayı öneriyoruz. Eğer bir gıdayı erken hazırlamışsak mutfakta oda ısısında saklamayı kesinlikle önermiyoruz. Bu hem bakteri üremesine neden olur hem de nitrozamin dediğimiz kanserojen maddelerin çoğalmasına neden olur bu da mide ve bağırsak kanserine yol açar. O nedenle hazırlanan bir gıdanın oda ısısında bekletilmesini önermiyoruz. Mutlaka buzdolabına kaldırmayı ve tüketilmeye yakın dolaptan çıkarılmasını öneriyoruz. Tavuk, balık, et gibi gıdalar, et ve tavuk suyuyla hazırlanmış çorbalar hiçbir zaman uzun süre tüketilmemeli, az miktarda hazırlanıp tüketilmeli. Ya da fazla hazırlanmışsa tekrar tekrar dolaptan çıkarılıp tüketilmemeli. Derin dondurucudan çıkarılmış ve eritilmiş gıdalar tekrar dondurulmamalı bunlar mikroorganizmaların üremesini kolaylaştırır” diye konuştu.
Havuzlar mikroorganizmalar için kaynak oluşturulabilir
Yaz aylarında girilen havuzlar ve denizin mikroorganizmalar için kaynak oluşturabileceğini söyleyen Özkurt, havuzu çalıştıran kişilerin havuz hijyenine dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. Yüzdükten sonra mutlaka duş alınmalı uyarısında bulunan Özkurt, “Havuza girmeden önce duş alınmalı. Tuvaletten sonra havuza girmeden önce eller mutlaka yıkanmalı. Havuz suyu ağza alınmamalı. İshalli kişiler havuza girmemeli. Havuzdan çıktıktan sonra yalın ayak dolaşılmamalı. Başka birinin terlik ya da ayakkabısı giyilmemeli. Özellikle havuz kenarlarında dinlenmek için bulunan sandalye, yatak benzeri şeylerin üstüne şahsi havlu koymadan oturulmamalı ve yatılmamalı. Elbiseler, cilt kuruduktan sonra giyilmeli” dedi.
Kesinlikle kusma ve ishal kesici ilaçları kullanmayın
Hastalarla birlikte hekimlere de önerilerde bulunan Özkurt, “Yaz aylarında gelecek olan kusma ve ishal olgusunda kesinlikle kusma kesici ve ishal kesici ilaçları kullanmayalım ve önermeyelim” dedi. Kusma ve ishal durumun bir savunma mekanizması olduğunu belirten Özkurt, “Çünkü vücut bulaşan mikroorganizmaları kusma ve ishalle dışarı atmak istiyor. Bu bir savunma mekanizması, onun için vücut bırakalım mikroorganizmaları atsın. Ayrıca kusma ve ishallerde en önemli şey tuz ve su dengesinin yerine konulmasıdır. Kaybedilen tuz su ve potasyumun yerine konulmasıdır. Özellikle bebeklerde, çocuklarda ve yaşlılarda su kaybının yerine konulması gençlere göre daha önemlidir. İshal olan kişilerde biz bol sıvı ile beslenmesini, ishal kesici şeftali suları gibi, potasyumdan zengin elma suyu gibi, muz gibi, patates haşlaması gibi gıdaları öneriyoruz. Yine mutlaka tuz kaybedildiği için geri kazanılması gerekiyor. Kaynatılmış su alınmasını öneriyoruz. Özellikle yoğurdu öneriyoruz, tedavi edici özelliği olduğu için bol miktarda tüketilmeli. Süt gibi yağlı gıdaların ise kullanılmasını önermiyoruz. Özellikle kola, fanta gibi içeceklerin ozmotik yüklü olduğu için ishalli hastaya zarar vermektedir, bu nedenle önermiyoruz. Bir de son olarak hastalar mutlaka günlük duş alsınlar” ifadelerini kullandı.
Halime DURMUŞ / ERZURUM
Yaz aylarında ısı artışına bağlı olarak su tüketimi ihtiyacı beraberinde mikroplu su içme riskini de artırıyor. Prof. Dr. Zülal Özkurt, enfeksiyon hastalıklarına dikkat çekerek “Eğer dikkatli olmazsak hem besinler hem su hem de ortam kirliliği yoluyla özellikle ishal etkenleri yapan parazitler, bakteriler daha kolaylıkla bulaşabilir” dedi.
Sıcak hava nedeniyle gıdaların daha hızlı bozulabilmesi, farklı yerlere seyahatler, deniz, havuz gibi tatil aktiviteleriyle görülen enfeksiyon hastalıkları da çeşitlilik kazanarak artıyor. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zülal Özkurt, yaz aylarıyla birlikte ortaya çıkabilecek hastalıklar hakkında bilgi verdi. Özellikle bakteri ve parazitler konusunda uyarıda bulunan Özkurt, “Yazın ortam ısısı arttığı için hem tabiatta hem de evimizdeki ortamlarda mikroorganizmaların üremeleri kolaylaşır. Bu nedenle ortam temizliğine, tükettiğimiz su ve besinlere dikkat etmeliyiz. Sıcaklığın bakterilerin üreme hızını ve ürettikleri toksin miktarını etkilediğine değinen Özkurt, deniz ve havuz sularının da enfeksiyon bulaşma kaynağı olabileceğine yönelik uyarıda bulundu.
Ellerinizi sürekli yıkayın
Mikroorganizmalardan korunmanın en etkili yolunun elleri sürekli yıkamak olduğunu söyleyen Özkurt, genel sağlık hijyen önemlerine dikkat çekti. Enfeksiyon hastalıklarının bulaşmasına yaz dönemlerinde sineklerin de neden olduğunu hatırlatan Özkurt, “Sinekler mikroorganizmaları taşıyabiliyor. Bu nedenle daha dikkatli olayı öneriyoruz. Suların kesilmesi akması gibi dönemlerde sularımız kaynatabiliriz. Yine su borularının patlaması durumunda belediyelerin hemen tamir etmesini öneriyoruz. Bir şey yemeden önce ellerimiz yıkamayı her zaman öneriyoruz. Yiyeceklerimizi taze olarak ve az miktarda yemekten hemen önce hazırlamayı öneriyoruz. Eğer bir gıdayı erken hazırlamışsak mutfakta oda ısısında saklamayı kesinlikle önermiyoruz. Bu hem bakteri üremesine neden olur hem de nitrozamin dediğimiz kanserojen maddelerin çoğalmasına neden olur bu da mide ve bağırsak kanserine yol açar. O nedenle hazırlanan bir gıdanın oda ısısında bekletilmesini önermiyoruz. Mutlaka buzdolabına kaldırmayı ve tüketilmeye yakın dolaptan çıkarılmasını öneriyoruz. Tavuk, balık, et gibi gıdalar, et ve tavuk suyuyla hazırlanmış çorbalar hiçbir zaman uzun süre tüketilmemeli, az miktarda hazırlanıp tüketilmeli. Ya da fazla hazırlanmışsa tekrar tekrar dolaptan çıkarılıp tüketilmemeli. Derin dondurucudan çıkarılmış ve eritilmiş gıdalar tekrar dondurulmamalı bunlar mikroorganizmaların üremesini kolaylaştırır” diye konuştu.
Havuzlar mikroorganizmalar için kaynak oluşturulabilir
Yaz aylarında girilen havuzlar ve denizin mikroorganizmalar için kaynak oluşturabileceğini söyleyen Özkurt, havuzu çalıştıran kişilerin havuz hijyenine dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. Yüzdükten sonra mutlaka duş alınmalı uyarısında bulunan Özkurt, “Havuza girmeden önce duş alınmalı. Tuvaletten sonra havuza girmeden önce eller mutlaka yıkanmalı. Havuz suyu ağza alınmamalı. İshalli kişiler havuza girmemeli. Havuzdan çıktıktan sonra yalın ayak dolaşılmamalı. Başka birinin terlik ya da ayakkabısı giyilmemeli. Özellikle havuz kenarlarında dinlenmek için bulunan sandalye, yatak benzeri şeylerin üstüne şahsi havlu koymadan oturulmamalı ve yatılmamalı. Elbiseler, cilt kuruduktan sonra giyilmeli” dedi.
Kesinlikle kusma ve ishal kesici ilaçları kullanmayın
Hastalarla birlikte hekimlere de önerilerde bulunan Özkurt, “Yaz aylarında gelecek olan kusma ve ishal olgusunda kesinlikle kusma kesici ve ishal kesici ilaçları kullanmayalım ve önermeyelim” dedi. Kusma ve ishal durumun bir savunma mekanizması olduğunu belirten Özkurt, “Çünkü vücut bulaşan mikroorganizmaları kusma ve ishalle dışarı atmak istiyor. Bu bir savunma mekanizması, onun için vücut bırakalım mikroorganizmaları atsın. Ayrıca kusma ve ishallerde en önemli şey tuz ve su dengesinin yerine konulmasıdır. Kaybedilen tuz su ve potasyumun yerine konulmasıdır. Özellikle bebeklerde, çocuklarda ve yaşlılarda su kaybının yerine konulması gençlere göre daha önemlidir. İshal olan kişilerde biz bol sıvı ile beslenmesini, ishal kesici şeftali suları gibi, potasyumdan zengin elma suyu gibi, muz gibi, patates haşlaması gibi gıdaları öneriyoruz. Yine mutlaka tuz kaybedildiği için geri kazanılması gerekiyor. Kaynatılmış su alınmasını öneriyoruz. Özellikle yoğurdu öneriyoruz, tedavi edici özelliği olduğu için bol miktarda tüketilmeli. Süt gibi yağlı gıdaların ise kullanılmasını önermiyoruz. Özellikle kola, fanta gibi içeceklerin ozmotik yüklü olduğu için ishalli hastaya zarar vermektedir, bu nedenle önermiyoruz. Bir de son olarak hastalar mutlaka günlük duş alsınlar” ifadelerini kullandı.