
Siyaset kazanının kaynağı şu günlerde Erzurum’da seçmenleri ile biraya gelen Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Kamil Adın ile gündemi değerlendirdik. Yapılan anketlerde baraj altı gösterilen MHP’yi, ekonomide ki çalkalanmaları ve seçmenin tavrını değerlendiren Aydın, maaşlarında iyileştirme bekleyen emekli ve asgari ücretlilerin yüreğine su serpecek açıklamalar yaptı.
Sevda Güneş İncesu/Pusula
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Kamil Aydın, Ramazan Bayramını Erzurum’da seçmenleri ile geçirdi. İlçe ilçe gezen Aydın ile sahada karşılaştığı seçmenin tavrını ve gündeme dair görüşlerini konuştuk.

Öncelikle her gün havalarda uçuşan şu anketleri sormak isterim. Uzun bir dönemden beri yapılan anketlerde Milliyetçi Hareket Partisi’nin oylarında ciddi bir erime var. Yapılan anketlerde ya baraj altı ya da sınırda gösteriliyor. Ne dersiniz bu sonuçlara?
Sosyal medya üzerinden bir algı var. Bunu gerek uluslararası toplantılarda gerekse iç siyasetimizde de görüyoruz. Yani bir algı yaratmak, olguyu hakim kılmak, yaşanan bir olayı hakim kılıp onu bir deforme haline sokup gerçek kılma gibi bir durum var. Bu uluslararası alanda kullanılıyor. Son Amerika seçimlerinde bunu net gördük. Türkiye’de de bunu görüyoruz.
Parti olarak biz Cumhur İttifakının diğer paydaşına teklif ettik. Şimdi Mahir Bey ile bizim arkadaşımız Feti Beyin çalışmaları var, birde kanun teklifi verdik. Bakın Elon Musk’un yapmak istediği de bu. Örnek Twitter’den hesap açmak isteyen kişi T.C numarası ile giriş yapsın. Ben o troller kim bileyim. Muhatabım kim bileyim. En insanı paylaşımın altına yapılan yorumlara, hakaret içerikli yorumlar yapılıyor. Kullanılan simgelerde ya Atatürk fotoğrafı ya da mitolojik isimler oluyor. Sayın Genel Başkanımızın bu konuda girişimi var. Mevlüt Çavuşoğlu Bey ve diğer arkadaşlar ilgileniyor. Bir sosyal medya yasasının çıkması sanıyorum şu an hazır. Aslında daha önce çıkardık ama buda yetmez. Artık yapanın yanına kar kalmamalı, hesap verilir olsun şeffaf olsun istiyoruz. Muhatabımız kim bilelim.
İkinci ise özgürlük alanı geniş olan bir anket şirketleri enflasyonu var. Adı sanı belli olmayan bir çok şirket yakın olduğu guruba yönelik algı oluşturuyor. Duyuyoruz ki falan parti ile şu kadar rakama pazarlık yapılmış. Tabi bu işlere medya da ilgi gösteriyor, sonra para aldığı yapı yüzde elli istemediği yapı baraj altı. Biz parti olarak bu yapılara kapılarını kapatmış durumdayız. Bu tavrı aldığımız için Milliyetçi Hareket Partisi bunların hedefinde. Bu durum on yıllardır böyle. Dik duruşumuz nedeniyle hep baraj altı ya da baraja yakın gösteriliyoruz. Bazen bu şirketler bizimle çalışmak için ara ara bana sonuç gönderiyor. Bir ay önce baraj altı oluyoruz bir ay sonra 11. 9 oluyoruz.
“Bir ay önce baraj altı olan bir parti bir ay içinde nasıl bir politika izledi ki barajın kat kat üstüne çıktı” diye sormadınız mı?
Hayır, hiç cevap bile vermedim. Bu sonuçların gerçek olmadığını biliyoruz. Bizi duygusallığa çekip maddi kazanç sağlamak istediler, biz bir kez daha müsaade etmedik. İpin ucu kaçmış durumda, biz bu anket şirketlerinin çok ciddi bir denetime tabi tutulmasını talep ediyoruz. İstediği algıyı oluşturuyor ama onun dediği gibi çıkmıyor. Buna karşı hiçbir cezai müeyyidesi olmuyor. Madem maddi kazanç uğruna yapıyor o halde maddi bir cezası, bir prestij kaybı da olsun. Buda bir kanun teklifi olarak bizim mutfağımızda hazırlanıyor, yakında oda çıkacak.
En iyi anket sahanın kendisidir, şu an seçmenin tavrı ne? Neticede ülkede hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon sorunu var. Bu olumsuzluklar Cumhur İttifakının paydaşı olarak size de yansıyordur. Bütün bunların ışığında sahayı nasıl görüyorsunuz?
Türk Milleti feraseti nedeniyle olgu ve algıyı karıştırmıyor. Maalesef gezi olaylarından bu tarafa 6’lı masanın odaklandığı bir mesele var. Burada amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek. Sokakta kaos isteniyor. Bakıyorsunuz bir gün biber, bir gün yağ, bir gün patates gündem oluyor. Elbette sizin de söylediğiniz şeyler var. Millet dürüstlük istiyor. Ben vatandaşla bire bir görüşüyorum. Sıkıntı var dediğinde yok demek çare değil. Sıkıntı var ama bu bir boyutu ile küresel bir mesele. Benim bir ayağım yurt dışında, sıfır enflasyonu olan Amerika birkaç ayda Yüzde % 8 enflasyona çıktı. Almanya son 41 yılın en yüksek enflasyonuna yaklaşmış. Avrupa ülkelerinde bizi de etkileyen enerji sıkıntısı var. Kriz oralarda inanın katmerli büyüyor. Tüm bunları bilip Türkiye’de yok diyemeyiz. Türkiye’de istihdam sıkıntısı var, enflasyon sıkıntısı var, ekonomik sıkıntı var. Bazı ürünlerin tedarikinde sıkıntılar var. Kira artışı söz konusu, enerji maliyetleri artıyor. Biz bunları dürüstçe paylaşıyor. Bu milletten kaçmak çare değil. Tüm bu sorunları dinliyor gerçek nedenleri de ortaya koyuyoruz. Cumhur İttifakı olarak destek verdiğimiz başlıklar var. Bunlardan biri terörle mücadele, Allaha şükür bu konuda çok mesafe kat ettik, huzur tesis edildi. Şimdi sırada ekonomik huzur var.

Temmuz ayında emekliler başta olmak üzere asgari ücretlilerin maaşlarında iyileştirme beklentisi var. Bu konudaki çalışmalar ne aşamada?
Ekonomik huzur derken bunlarda var elbette. Aralık ayında asgari ücretliye ve düşük emekli maaşı alanlara ciddi bir zam yapıldı. Ama değişen ekonomide eridi. İşte temmuz için diyoruz ki bir taraftan ekeceğiz. Çünkü gıda çok stratejik bir ürün oldu. Pandemi ve Ukrayna Rusya savaşı şunu ortaya koydu; bir gıda tedariği iki enerji sıkıntısı. Enerjide yokuz, tamamen ithale dayalıyız. Şimdi Millet İttifakı buna çözüm üreteceğine bu sorunu köpürtüp sanki Türkiye kaynaklı bir sorun gibi halkın önüne getiriyor. Her yerde sıkıntı var. Biz halkımıza bunları net anlatıyoruz. Devlet olarak bu sıkıntılar arasında vatandaşıma daha fazla destekler verip ikna etmekle mükellefiz. Vatandaş haklı ama bunun nedeni Millet İttifakının köpürttüğü gibi yönetim zaafı değildir. Bu bir küresel kriz, Türkiye’de bu krizden nasibi aldı. Ama minimum etki için çalışmalar yapılıyor.
Akdeniz ve Karadeniz’de enerji için hızlandırma çalışmaları devam ediyor. Bu inşallah Erzurum’umuz olmak üzere artık doğalgaz düşük fiyatla hatta öncelikli illere devlet yapabilirse bir babalık ücretsiz versin. Şu anda dar gelirlilere ücretsiz doğalgaz desteği veriyor. Ben mecliste kürsüden açıkladım, kışın çetin geçtiği Erzurum ve dengi illere üst limitten yardım yapın, bakın yapıldı bu. Bir sorunu yok sayamayız. Halkı sokakta dinliyoruz, çarelere bakıyoruz. Yoksa patates çuvalları sokaklara dökmenin birinin eline ekmek verip açız diye bağırmanın halka bir yararı yok. Fakirin onuru ile oynamanın alemi yok. Milliyetçi Hareket Partisi olarak askıda ekmek kampanyası bu nedenle yapılmıştır. İnsani bir uygulamaydı. Onu bile alaya aldılar. Pandemide iki yıl insanlar çalışmadı. Evine ekmek götüremedi. Sayın Cumhurbaşkanı kampanya yaptı. Biz de maaş bağışladık. Bunlar bu halka hiçbir şey yapmadığı gibi bu yardımları bile hafife aldılar. Paylaşımda yoklar, çözümde yoklar, ama aynı muhalefet bu sıkıntıları bahane ederek sürekli provokasyon yaparak milleti sokağa çekmek istiyor. İyi de senin çözümün ne? Tek konuştukları parlamenter sistem neye çözüm olacak? Geçmişe özlem, istiyorlar ki ülke eskiden olduğu gibi ekmek, yağ, kömür kuyruğuna girdiği gibi olsun. Ben bunları annem ile yaşadım. Ama biz fakir fukaranın buna alet edilmesine müsaade etmeyeceğiz. Reel güçlü adımların atılmasını istiyoruz.
Bunu nasıl sağlayacaksınız?
Milliyetçi Hareket Partisi olarak Hükümete diyoruz ki; mini bir düzenleme yapıldı ama biraz ihtiyaca cevap vermedi, eksik oldu. En düşük emekli maaşı 2.500 olsun dendi. Bin küsurluk emekli maaşını yükselttin ama 2.500 alan emekliye aynı katkı sağlanmadı. Şimdi istiyoruz ki temmuzdaki düzenlemede o taban asgari ücret rakamına çekilsin. Emekli nefes alsın.
Asgari ücrette de bir düzenleme olacak mı?
Devlet burada belki bir takviye yapmak durumda kalacaktır. Neticede işverenin de durumu ortada. Allah korusun bir şeyi düzenlerken diğer tarafı yıkmamak lazım, tek taraflı olursa işsizlik tetiklenebilir. Bir yamayı kapatırken başka bir yama açmamak lazım. Yani devletin kendi katkı yapmalı. Sosyal devlet anlayışı üzerinden kira ve benzeri yardım altında düzenleme yapılabilir.
Sahada karşılaştığını durumu bir rapor haline getirecek misiniz ?
Bunu ciddi ciddi konuştuk ve harekete geçtik. Milliyetçi Hareket Partisi olarak illerde bölgesel ve il bazında toplantıları düzenledik. Bütün teşkilatımız, MYK, MKYK üyelerimiz milletvekillerimiz tüm illeri ziyaret etti. Vatandaş ile buluştu. Şimdi ilçelerdeyiz. Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi’nin bilgi kirliliğini engellemek için onların belediyelerini kazandıkları illere gittik. Ben Tekirdağ’a gittim, 6 ilçesinde halk ile buluştuk. Biz anlattık onlar anladı. Şu an ilçe ziyaretlerimiz devam ediyor. Onlardan aldığımız bilgileri Hükümete aktarıp, çözüm yolları oluşturma noktasında bir tavrımız olacak.
Sevda Güneş İncesu/Pusula
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Kamil Aydın, Ramazan Bayramını Erzurum’da seçmenleri ile geçirdi. İlçe ilçe gezen Aydın ile sahada karşılaştığı seçmenin tavrını ve gündeme dair görüşlerini konuştuk.

Öncelikle her gün havalarda uçuşan şu anketleri sormak isterim. Uzun bir dönemden beri yapılan anketlerde Milliyetçi Hareket Partisi’nin oylarında ciddi bir erime var. Yapılan anketlerde ya baraj altı ya da sınırda gösteriliyor. Ne dersiniz bu sonuçlara?
Sosyal medya üzerinden bir algı var. Bunu gerek uluslararası toplantılarda gerekse iç siyasetimizde de görüyoruz. Yani bir algı yaratmak, olguyu hakim kılmak, yaşanan bir olayı hakim kılıp onu bir deforme haline sokup gerçek kılma gibi bir durum var. Bu uluslararası alanda kullanılıyor. Son Amerika seçimlerinde bunu net gördük. Türkiye’de de bunu görüyoruz.
Parti olarak biz Cumhur İttifakının diğer paydaşına teklif ettik. Şimdi Mahir Bey ile bizim arkadaşımız Feti Beyin çalışmaları var, birde kanun teklifi verdik. Bakın Elon Musk’un yapmak istediği de bu. Örnek Twitter’den hesap açmak isteyen kişi T.C numarası ile giriş yapsın. Ben o troller kim bileyim. Muhatabım kim bileyim. En insanı paylaşımın altına yapılan yorumlara, hakaret içerikli yorumlar yapılıyor. Kullanılan simgelerde ya Atatürk fotoğrafı ya da mitolojik isimler oluyor. Sayın Genel Başkanımızın bu konuda girişimi var. Mevlüt Çavuşoğlu Bey ve diğer arkadaşlar ilgileniyor. Bir sosyal medya yasasının çıkması sanıyorum şu an hazır. Aslında daha önce çıkardık ama buda yetmez. Artık yapanın yanına kar kalmamalı, hesap verilir olsun şeffaf olsun istiyoruz. Muhatabımız kim bilelim.
İkinci ise özgürlük alanı geniş olan bir anket şirketleri enflasyonu var. Adı sanı belli olmayan bir çok şirket yakın olduğu guruba yönelik algı oluşturuyor. Duyuyoruz ki falan parti ile şu kadar rakama pazarlık yapılmış. Tabi bu işlere medya da ilgi gösteriyor, sonra para aldığı yapı yüzde elli istemediği yapı baraj altı. Biz parti olarak bu yapılara kapılarını kapatmış durumdayız. Bu tavrı aldığımız için Milliyetçi Hareket Partisi bunların hedefinde. Bu durum on yıllardır böyle. Dik duruşumuz nedeniyle hep baraj altı ya da baraja yakın gösteriliyoruz. Bazen bu şirketler bizimle çalışmak için ara ara bana sonuç gönderiyor. Bir ay önce baraj altı oluyoruz bir ay sonra 11. 9 oluyoruz.
“Bir ay önce baraj altı olan bir parti bir ay içinde nasıl bir politika izledi ki barajın kat kat üstüne çıktı” diye sormadınız mı?
Hayır, hiç cevap bile vermedim. Bu sonuçların gerçek olmadığını biliyoruz. Bizi duygusallığa çekip maddi kazanç sağlamak istediler, biz bir kez daha müsaade etmedik. İpin ucu kaçmış durumda, biz bu anket şirketlerinin çok ciddi bir denetime tabi tutulmasını talep ediyoruz. İstediği algıyı oluşturuyor ama onun dediği gibi çıkmıyor. Buna karşı hiçbir cezai müeyyidesi olmuyor. Madem maddi kazanç uğruna yapıyor o halde maddi bir cezası, bir prestij kaybı da olsun. Buda bir kanun teklifi olarak bizim mutfağımızda hazırlanıyor, yakında oda çıkacak.
En iyi anket sahanın kendisidir, şu an seçmenin tavrı ne? Neticede ülkede hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon sorunu var. Bu olumsuzluklar Cumhur İttifakının paydaşı olarak size de yansıyordur. Bütün bunların ışığında sahayı nasıl görüyorsunuz?
Türk Milleti feraseti nedeniyle olgu ve algıyı karıştırmıyor. Maalesef gezi olaylarından bu tarafa 6’lı masanın odaklandığı bir mesele var. Burada amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek. Sokakta kaos isteniyor. Bakıyorsunuz bir gün biber, bir gün yağ, bir gün patates gündem oluyor. Elbette sizin de söylediğiniz şeyler var. Millet dürüstlük istiyor. Ben vatandaşla bire bir görüşüyorum. Sıkıntı var dediğinde yok demek çare değil. Sıkıntı var ama bu bir boyutu ile küresel bir mesele. Benim bir ayağım yurt dışında, sıfır enflasyonu olan Amerika birkaç ayda Yüzde % 8 enflasyona çıktı. Almanya son 41 yılın en yüksek enflasyonuna yaklaşmış. Avrupa ülkelerinde bizi de etkileyen enerji sıkıntısı var. Kriz oralarda inanın katmerli büyüyor. Tüm bunları bilip Türkiye’de yok diyemeyiz. Türkiye’de istihdam sıkıntısı var, enflasyon sıkıntısı var, ekonomik sıkıntı var. Bazı ürünlerin tedarikinde sıkıntılar var. Kira artışı söz konusu, enerji maliyetleri artıyor. Biz bunları dürüstçe paylaşıyor. Bu milletten kaçmak çare değil. Tüm bu sorunları dinliyor gerçek nedenleri de ortaya koyuyoruz. Cumhur İttifakı olarak destek verdiğimiz başlıklar var. Bunlardan biri terörle mücadele, Allaha şükür bu konuda çok mesafe kat ettik, huzur tesis edildi. Şimdi sırada ekonomik huzur var.

Temmuz ayında emekliler başta olmak üzere asgari ücretlilerin maaşlarında iyileştirme beklentisi var. Bu konudaki çalışmalar ne aşamada?
Ekonomik huzur derken bunlarda var elbette. Aralık ayında asgari ücretliye ve düşük emekli maaşı alanlara ciddi bir zam yapıldı. Ama değişen ekonomide eridi. İşte temmuz için diyoruz ki bir taraftan ekeceğiz. Çünkü gıda çok stratejik bir ürün oldu. Pandemi ve Ukrayna Rusya savaşı şunu ortaya koydu; bir gıda tedariği iki enerji sıkıntısı. Enerjide yokuz, tamamen ithale dayalıyız. Şimdi Millet İttifakı buna çözüm üreteceğine bu sorunu köpürtüp sanki Türkiye kaynaklı bir sorun gibi halkın önüne getiriyor. Her yerde sıkıntı var. Biz halkımıza bunları net anlatıyoruz. Devlet olarak bu sıkıntılar arasında vatandaşıma daha fazla destekler verip ikna etmekle mükellefiz. Vatandaş haklı ama bunun nedeni Millet İttifakının köpürttüğü gibi yönetim zaafı değildir. Bu bir küresel kriz, Türkiye’de bu krizden nasibi aldı. Ama minimum etki için çalışmalar yapılıyor.
Akdeniz ve Karadeniz’de enerji için hızlandırma çalışmaları devam ediyor. Bu inşallah Erzurum’umuz olmak üzere artık doğalgaz düşük fiyatla hatta öncelikli illere devlet yapabilirse bir babalık ücretsiz versin. Şu anda dar gelirlilere ücretsiz doğalgaz desteği veriyor. Ben mecliste kürsüden açıkladım, kışın çetin geçtiği Erzurum ve dengi illere üst limitten yardım yapın, bakın yapıldı bu. Bir sorunu yok sayamayız. Halkı sokakta dinliyoruz, çarelere bakıyoruz. Yoksa patates çuvalları sokaklara dökmenin birinin eline ekmek verip açız diye bağırmanın halka bir yararı yok. Fakirin onuru ile oynamanın alemi yok. Milliyetçi Hareket Partisi olarak askıda ekmek kampanyası bu nedenle yapılmıştır. İnsani bir uygulamaydı. Onu bile alaya aldılar. Pandemide iki yıl insanlar çalışmadı. Evine ekmek götüremedi. Sayın Cumhurbaşkanı kampanya yaptı. Biz de maaş bağışladık. Bunlar bu halka hiçbir şey yapmadığı gibi bu yardımları bile hafife aldılar. Paylaşımda yoklar, çözümde yoklar, ama aynı muhalefet bu sıkıntıları bahane ederek sürekli provokasyon yaparak milleti sokağa çekmek istiyor. İyi de senin çözümün ne? Tek konuştukları parlamenter sistem neye çözüm olacak? Geçmişe özlem, istiyorlar ki ülke eskiden olduğu gibi ekmek, yağ, kömür kuyruğuna girdiği gibi olsun. Ben bunları annem ile yaşadım. Ama biz fakir fukaranın buna alet edilmesine müsaade etmeyeceğiz. Reel güçlü adımların atılmasını istiyoruz.
Bunu nasıl sağlayacaksınız?
Milliyetçi Hareket Partisi olarak Hükümete diyoruz ki; mini bir düzenleme yapıldı ama biraz ihtiyaca cevap vermedi, eksik oldu. En düşük emekli maaşı 2.500 olsun dendi. Bin küsurluk emekli maaşını yükselttin ama 2.500 alan emekliye aynı katkı sağlanmadı. Şimdi istiyoruz ki temmuzdaki düzenlemede o taban asgari ücret rakamına çekilsin. Emekli nefes alsın.
Asgari ücrette de bir düzenleme olacak mı?
Devlet burada belki bir takviye yapmak durumda kalacaktır. Neticede işverenin de durumu ortada. Allah korusun bir şeyi düzenlerken diğer tarafı yıkmamak lazım, tek taraflı olursa işsizlik tetiklenebilir. Bir yamayı kapatırken başka bir yama açmamak lazım. Yani devletin kendi katkı yapmalı. Sosyal devlet anlayışı üzerinden kira ve benzeri yardım altında düzenleme yapılabilir.
Sahada karşılaştığını durumu bir rapor haline getirecek misiniz ?
Bunu ciddi ciddi konuştuk ve harekete geçtik. Milliyetçi Hareket Partisi olarak illerde bölgesel ve il bazında toplantıları düzenledik. Bütün teşkilatımız, MYK, MKYK üyelerimiz milletvekillerimiz tüm illeri ziyaret etti. Vatandaş ile buluştu. Şimdi ilçelerdeyiz. Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi’nin bilgi kirliliğini engellemek için onların belediyelerini kazandıkları illere gittik. Ben Tekirdağ’a gittim, 6 ilçesinde halk ile buluştuk. Biz anlattık onlar anladı. Şu an ilçe ziyaretlerimiz devam ediyor. Onlardan aldığımız bilgileri Hükümete aktarıp, çözüm yolları oluşturma noktasında bir tavrımız olacak.