
Buhara Hastanesi Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Celal Çerçi, beslenme alışkanlığının değişmesi, Fast Food gıda türüne geçiş ve hareketsiz yaşamın obeziteyi arttırdığını söyleyerek, “Gerçekten gidişat çok iyi değil. Alttan şişman bir nesil geliyor” dedi.
Recai UYGUR / ERZURUM
Erzurum Özel Buhara Hastanesi Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Celal Çerçi, Türkiye’de obezitenin çok ciddi bir problem olduğunu ifade ederek, “Çocuklarda ve kadınlarda oranın giderek yükseliyor. İleride Türkiye’nin büyük problemi olacağı için Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda caydırıcı önlemler almaktadır. Alttan şişman bir nesil geliyor” diye konuştu.
Obezite tüm dünyada büyük bir hızla ilerlerken özellikle çocukluklardaki obezite endişe verici boyutlara ulaştı. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2-18 yaş arasındaki çocukların yüzde 32'si ya fazla kilolu ya da obezite sınırında bulunuyor.
Veriler doğrultusunda Türkiye’nin de bu sınıra yaklaştığını ifade eden Doç. Dr. Çerçi, ““Türkiye’de ve dünyada obezite çok ciddi bir problemdir. Türk toplumu olarak kadınlarda yüzde 40, erkeklerde ise yüzde 30 oranında obezitemiz var. Toplum olarak gittikçe de artıyoruz. Bugün Türkiye’nin problemi olduğu gibi yarınında problemi olacak. Sağlık Bakanlığı da bunun farkında olduğu için sürekli obezite mücadele programları açıklıyor. Gerçekten gidişat çok iyi değil. Çünkü beslenme alışkanlığımızın değişmesi, Fast Food türü gıdalara geçişler ve yaşam tarzımızın değişmesi, tamamen stabil hareketsiz yaşama geçmemiz bu hastalığı tetikliyor. Özellikle yeni jenerasyon küçük yaştaki çocuklarda obezite daha çok arttı. Alttan şişman bir nesil yetişiyor” şeklinde konuştu.
Tüp mide ameliyatları revaçta
Buhara Hastanesi Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Celal Çerçi, kapalı tüp mide ameliyatlarının dünyada yaygın alarak yapıldığını söyledi.
Vücut kitle endeksi 40’ın üzerinde olan ya da 35’in üzerinde olup da yandaş bir hastalığı olan obezitelere yapılan bir operasyon olduğuna dikkat çeken Çerçi, “Son yıllarda dünyada en yaygın olarak yapılan ameliyatlardan biridir. Yıllık 300 bin vakanın yaklaşık 170 bini tüp mide ameliyatı oluyor. Son yayınlarda da tüp mide ameliyatının riski safra kesesi ameliyatı ile eşit. Son derece güvenli, etki ameliyattır. Vücut kitle endeksi 40’ın üzerinde olan hastaların klasik bilinen yollarla kalıcı kilo verme oranı yüzde 1,7 iken bu oran cerrahide yüzde 80’dir. Yani yüz hastadan 2 kişi kalıcı olarak kilo verebilirken operasyon geçirenlerde ise bu rakam 80’lere ulaşıyor. Dahası ilk 12 ayda fazla kiloların yüzde 80’inden kurtulmasını bekliyoruz. Yaklaşık 18 ayda da ideal bir kiloya inmesini bekliyoruz” dedi.
Hamilelik sonrası da uygulanabilir
Hamile kadınlarda da bunu doğumdan sonra yaptıklarını dile getiren Çerçi, şunları konuştu:
“Yani, anne çocuğunu emzireme işlemini bitirdiği sütten kestiği andan sonra yapabiliyoruz. Bu 6 ayda olabilir bir yılda veya daha da uzun olabilir. Eğer bebeği sütten kestiyse ve kilo veremiyorsa, kiloları kalıcıysa, önceden de gelen bir kilosu var ise klasik yöntemlerle kilosundan kurtulamıyorsa, ameliyat öneriyoruz.”
Recai UYGUR / ERZURUM
Erzurum Özel Buhara Hastanesi Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Celal Çerçi, Türkiye’de obezitenin çok ciddi bir problem olduğunu ifade ederek, “Çocuklarda ve kadınlarda oranın giderek yükseliyor. İleride Türkiye’nin büyük problemi olacağı için Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda caydırıcı önlemler almaktadır. Alttan şişman bir nesil geliyor” diye konuştu.
Obezite tüm dünyada büyük bir hızla ilerlerken özellikle çocukluklardaki obezite endişe verici boyutlara ulaştı. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2-18 yaş arasındaki çocukların yüzde 32'si ya fazla kilolu ya da obezite sınırında bulunuyor.
Veriler doğrultusunda Türkiye’nin de bu sınıra yaklaştığını ifade eden Doç. Dr. Çerçi, ““Türkiye’de ve dünyada obezite çok ciddi bir problemdir. Türk toplumu olarak kadınlarda yüzde 40, erkeklerde ise yüzde 30 oranında obezitemiz var. Toplum olarak gittikçe de artıyoruz. Bugün Türkiye’nin problemi olduğu gibi yarınında problemi olacak. Sağlık Bakanlığı da bunun farkında olduğu için sürekli obezite mücadele programları açıklıyor. Gerçekten gidişat çok iyi değil. Çünkü beslenme alışkanlığımızın değişmesi, Fast Food türü gıdalara geçişler ve yaşam tarzımızın değişmesi, tamamen stabil hareketsiz yaşama geçmemiz bu hastalığı tetikliyor. Özellikle yeni jenerasyon küçük yaştaki çocuklarda obezite daha çok arttı. Alttan şişman bir nesil yetişiyor” şeklinde konuştu.

Buhara Hastanesi Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Celal Çerçi, kapalı tüp mide ameliyatlarının dünyada yaygın alarak yapıldığını söyledi.
Vücut kitle endeksi 40’ın üzerinde olan ya da 35’in üzerinde olup da yandaş bir hastalığı olan obezitelere yapılan bir operasyon olduğuna dikkat çeken Çerçi, “Son yıllarda dünyada en yaygın olarak yapılan ameliyatlardan biridir. Yıllık 300 bin vakanın yaklaşık 170 bini tüp mide ameliyatı oluyor. Son yayınlarda da tüp mide ameliyatının riski safra kesesi ameliyatı ile eşit. Son derece güvenli, etki ameliyattır. Vücut kitle endeksi 40’ın üzerinde olan hastaların klasik bilinen yollarla kalıcı kilo verme oranı yüzde 1,7 iken bu oran cerrahide yüzde 80’dir. Yani yüz hastadan 2 kişi kalıcı olarak kilo verebilirken operasyon geçirenlerde ise bu rakam 80’lere ulaşıyor. Dahası ilk 12 ayda fazla kiloların yüzde 80’inden kurtulmasını bekliyoruz. Yaklaşık 18 ayda da ideal bir kiloya inmesini bekliyoruz” dedi.
Hamilelik sonrası da uygulanabilir
Hamile kadınlarda da bunu doğumdan sonra yaptıklarını dile getiren Çerçi, şunları konuştu:
“Yani, anne çocuğunu emzireme işlemini bitirdiği sütten kestiği andan sonra yapabiliyoruz. Bu 6 ayda olabilir bir yılda veya daha da uzun olabilir. Eğer bebeği sütten kestiyse ve kilo veremiyorsa, kiloları kalıcıysa, önceden de gelen bir kilosu var ise klasik yöntemlerle kilosundan kurtulamıyorsa, ameliyat öneriyoruz.”