Türkiye, Doğu anadolu ve elbette Erzurum…
Kış havasına girdi…
Kar havasına girdi…
Yollar kapanma, dağlar karlanma havasına girdi…
Lakin kimse seçim havasına giremedi.
Ak Parti ve MHP ile CHP ve İyi Parti arasında yavaş ilerleyen ittifak görüşmeleri tam anlamıyla netice vermediği için olsa gerek adaylar dahi “haydi başlayalım” diyemediler.
Çalışıyorlar…
Koşuşturuyorlar…
Anlatıyorlar…
Ancak bunların yekûnu o hummalı ve heyecanlı seçim çalışması etmiyor.
Erzurum özeline dönersek Büyükşehir Belediye Başkan adaylarının açıklanmış olmasına rağmen ilçe belediye başkan adaylarının açıklanmamış olması heyecanı adeta geri çekiyor.
Vatandaşlar neye ne kadar sevineceklerini hesaplayamadıkları için olsa gerek heyecanlarını çok belli etmeden süreci takip etmekle yetiniyorlar.
Biraz da mevsimin kış, havanın soğuk, yolların karlı olmasının bu heyecan eksikliğinde payını hesaba katarsak, toplamda mevcut durumu anlayabiliriz.
İlçe belediyeleri önemli!
Şehirde yaşayanların daha fazla şahsi işlerinin olduğu belediyeler ilçe belediyeleri.
Bir de Erzurum’da iki büyük bloğun yarışa eşit başlamamasının bu heyecansızlıkta önemli bir payı var gibi gözüküyor.
Bunu nereden mi çıkartıyorum? Geçen seçimlerde alınan sonuçlardan elbette.
CHP’nin Erzurum’da esamesinin okunmadığını seçim sonuçlarına bakarak söyleyebiliriz.
İyi Parti’nin bir milletvekili çıkaran sonucuna karşılık MHP’nin bir milletvekilini göz önünde bulundurursak geriye AK Parti’ye diğer milletvekillerini kazandıran seçmenin iradesi kalıyor.
Bunlar matematiksel veriler.
Herhangi bir tarafın lehine duygusal yaklaşımlar olarak görülmemeli.
Hepsi YSK’nın resmen açıkladığı ve Meclis’te mevcut durumun analizinden ortaya çıkan kolayca bulunabilecek sonuçlar.
Büyükşehir Belediyesi adaylarına gelince;
Mehmet Sekmen mevcut beldiye başkanı. Eleştirilen icraatları yanında beğenilen çalışmalarının da olduğunu söylemek eyyamcılık sayılamaz.
Mahmut Uykusuz ise benim de çok yakından tanıdığım, Erzurum’da fiili olarak gazetecilik yaptığım yılların MHP’den seçilen belediye başkanı.
Yaptığı önemli işler olduğu gibi kendi seçmeninin de eleştirdiği icraatları olduğunu söylemek haksızlık yapmak sayılmaz.
Bütün bunları alt alta topladığımızda seçim ortada diyebilir miyiz?
Matematiksel olarak elbete hayır!
Ama seçim bu, yapılan işler, gündem, sokağın harareti her şeyi bir anda değiştirebilir.
Özellikle alt belediyelerde partilerin yapacağı tercihler büyükşehiri de derinden etkileyecek tercihler olacaktır.
O yüzden bu siyaset işlerini yorumlamaya bir tarafından başlamak bana çok doğru gelmiyor.
Hele bir bütün yönleriyle partiler seçmenin karşısına çıksınlar da sonra olup biteni gözleyerek gidişat hakkında bir şeyler söylemeye başlayabilelim.
Yoksa işin diğer şekli manipülasyona yönelik olur ki, şık hareketler arasında sayılmaz.
Şimdi söylenmesi gereken seçime katılan adaylara başarılar dilemek olmalı.
Bir de parti genel merkezlerine ilçelerde adayları açıklama vaktinin geçmekte olduğunu hatırlatmak.