
Enes (r.a.) şöyle dedi: “Resulullah (sav.) sâ ile gusül/boy abdesti, müd ile abdest alırdı.”
“(Sâ, yaklaşık iki litre; müd, yaklaşık yarım litre suya denktir.)” (Buhârî, Müslim )
***
Ebu Katâde (ra.)’tan rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav.) şöyle buyurmuştur:
“Sizden birisi mescide girdiği zaman oturmadan önce iki rekat namaz kılsın.” (Buhari)
***
Ukbe b. Âmir (ra.)’tan rivayete göre dedi ki: Rasûlullah (sav.) şöyle buyurdu:
“Bu gece indirilen ve benzerleri görülmemiş birkaç ayet var biliyor musun?” (Bunlar): «Kul eûzü bi-Rabbi’l-felak» ile «Kul eûzü bi-Rabbi’n-nâs» (surelerinin) ayetleridir.”
Hadisi Müslim ve Ebu Davud rivayet etmiştir. Ebu Davud’un lafzı şöyledir:
Ben Rasûlullah (sav.) ile birlikte Cuhfe ve Ebvâ arasında yürümekte iken bir rüzgar ve aşırı bir karanlık etrafımızı kapladı. Rasûlullah (sav.) «Kul eûzü bi-Rabbi’l-felak» ile «Kul eûzü bi-Rabbi’n-nâs» surelerini okuyarak Allah’a sığınmaya başladı ve bu arada şöyle diyordu: “Ey Ukbe, sen de bu iki sureyi okuyarak Allah’a sığın. Allah’a sığınan hiçbir kimse bunlar gibisiyle ona sığınabilmiş değildir.” [Müslim, I, 558; Ebu Davud, II, 73]
“(Sâ, yaklaşık iki litre; müd, yaklaşık yarım litre suya denktir.)” (Buhârî, Müslim )
***
Ebu Katâde (ra.)’tan rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav.) şöyle buyurmuştur:
“Sizden birisi mescide girdiği zaman oturmadan önce iki rekat namaz kılsın.” (Buhari)
***
Ukbe b. Âmir (ra.)’tan rivayete göre dedi ki: Rasûlullah (sav.) şöyle buyurdu:
“Bu gece indirilen ve benzerleri görülmemiş birkaç ayet var biliyor musun?” (Bunlar): «Kul eûzü bi-Rabbi’l-felak» ile «Kul eûzü bi-Rabbi’n-nâs» (surelerinin) ayetleridir.”
Hadisi Müslim ve Ebu Davud rivayet etmiştir. Ebu Davud’un lafzı şöyledir:
Ben Rasûlullah (sav.) ile birlikte Cuhfe ve Ebvâ arasında yürümekte iken bir rüzgar ve aşırı bir karanlık etrafımızı kapladı. Rasûlullah (sav.) «Kul eûzü bi-Rabbi’l-felak» ile «Kul eûzü bi-Rabbi’n-nâs» surelerini okuyarak Allah’a sığınmaya başladı ve bu arada şöyle diyordu: “Ey Ukbe, sen de bu iki sureyi okuyarak Allah’a sığın. Allah’a sığınan hiçbir kimse bunlar gibisiyle ona sığınabilmiş değildir.” [Müslim, I, 558; Ebu Davud, II, 73]