
Aforizmalar (18)
Bir önceki yazıda ABD Başkanı Donald Trump’un çift İncil üzerine yaptığı yeminden yola çıkıp ülkemizdeki yemin anlayışı üzerinde durmuştuk. Bu yazıda ise Trump’un çift İncil üzerine yaptığı yemini analiz etmeye çalışacağız.
Öncelikle şunu anlamamız gerekir: Hıristiyanlar, İncil üzerine yemin ederken yeminlerine nasıl bir anlam yüklüyor? (www.hristiyanforum.com) sitesinde yer alan bir yazıda “Hıristiyanlıkta yemin” konusu ele alınıp değerlendirilmiş. Buna göre; ister gerçekleşmesini sağlamak istediği bir vaat söz konusu olsun, ister gerçekliğini desteklemek arzusunda olduğu bir iddia söz konusu olsun, insan, sözünün değerini resmen teminat altına almak için, ulûhiyete başvurmaktadır. Dini yemin; günlük ilişkilerde, hukuki soruşturmalarda, peygamberlerin vaazlarında, bir iddianın gerçekliğini temin için kullanılagelmiştir…
Tanrı’nın garantisine başvurup sonra da yeminin tutulmaması halinde ne olacaktır? İşte o zaman da yeminini bozanın üzerine, ‘Tanrı’nın gazabı, laneti, çarpması!’ inecektir.
Çift İncil üzerin el basıp yemin eden Başkan Trump, Amerika’yı İncil’in ilkeleri doğrultusunda değil, Amerika’nın geleneksel çıkarları doğrultusunda yöneteceğine yemin etti. Peki, Trump’un Tanrı huzurunda, koruyacağına dair yemin ettiği Amerikan çıkarları nelerdir? Bu soruya cevap olarak, koca bir ‘Amerikan sömürge tarihi ansiklopedisini’ eklemek gerekir. Çok kısaca söylersek: Amerikan çıkarları demek, birçok güçsüz ülkenin sömürülmesi ve kargaşa içine sürüklenerek mahvedilmesi demektir. (Yakın örnekler: Irak, Suriye ve Mağrip ülkeleri.)
İncil’i okumuş biri olarak söylüyorum. İncillerde, “İnsanları sömürün, ülkeleri yağmalayın, insanların eline silah verip birbirlerini öldürmelerini sağlayın, onlara hükmetmek için birliklerini ve topraklarını parça parça edin, gerekirse evlerini yakın yıkın, çocuklarını öldüren, tecavüz edin, mallarını yağmalayın!..” diyen bir ayet yoktur. Bir Hıristiyan’ın İncillere uymadan, İnciller üzerine el basıp iddialarında Tanrısal teminata başvurması, insanları İncil ve Tanrı ile aldatmak olacaktır. İnsanları aldatmak mümkündür; fakat Tanrı’yı kim aldatabilir!
Amerika, dört İncil’de de kınanan, ‘tamah’ sahibi insanların yaşadığı ülkenin adıdır. Başkan Trump’un celalli yüzü ve öfkeli sözleri maalesef İsa’yı ve İncil’i hatırlatmıyor! Kalpleri soğuk, gözleri tamah ve ihtirasla yanan Trump liderliğindeki Amerikalılar, dünyayı sömürmeye devam edecek. Tamah ve ego şişkinliğine bürünmüş Amerikalılar, sadece kendilerini sevecek ve dünyanın kalanına öteki muamelesi yapmayı sürdürecek. Hele Müslümanlar! Onlar, Amerika’nın küresel zencileri olmaya devam edecek.
Ne var ki ülkeler ve halkları Amerika gerçeğini biliyorlar. Hangi ülkede Amerika yoksa orada huzur ve güven var. Amerika hangi ülkenin içişlerine karıştı da ardında büyük bir insanlık dramı bırakmadı? İslam ülkelerini bu hale getiren Batı zihniyeti ve Amerikan emperyalizminden başkası mı?.. Trump’un, çift İncil üzerine yaptığı yemin, Tanrı’yı ve O’nun kullarını aldatabilir mi? Artık pek öyle gözükmüyor. Öyle ise, bu sahte yemin Trump’u ve ülkesini çarpabilir mi? Bekleyip göreceğiz!
Bir önceki yazıda ABD Başkanı Donald Trump’un çift İncil üzerine yaptığı yeminden yola çıkıp ülkemizdeki yemin anlayışı üzerinde durmuştuk. Bu yazıda ise Trump’un çift İncil üzerine yaptığı yemini analiz etmeye çalışacağız.
Öncelikle şunu anlamamız gerekir: Hıristiyanlar, İncil üzerine yemin ederken yeminlerine nasıl bir anlam yüklüyor? (www.hristiyanforum.com) sitesinde yer alan bir yazıda “Hıristiyanlıkta yemin” konusu ele alınıp değerlendirilmiş. Buna göre; ister gerçekleşmesini sağlamak istediği bir vaat söz konusu olsun, ister gerçekliğini desteklemek arzusunda olduğu bir iddia söz konusu olsun, insan, sözünün değerini resmen teminat altına almak için, ulûhiyete başvurmaktadır. Dini yemin; günlük ilişkilerde, hukuki soruşturmalarda, peygamberlerin vaazlarında, bir iddianın gerçekliğini temin için kullanılagelmiştir…
Tanrı’nın garantisine başvurup sonra da yeminin tutulmaması halinde ne olacaktır? İşte o zaman da yeminini bozanın üzerine, ‘Tanrı’nın gazabı, laneti, çarpması!’ inecektir.
Çift İncil üzerin el basıp yemin eden Başkan Trump, Amerika’yı İncil’in ilkeleri doğrultusunda değil, Amerika’nın geleneksel çıkarları doğrultusunda yöneteceğine yemin etti. Peki, Trump’un Tanrı huzurunda, koruyacağına dair yemin ettiği Amerikan çıkarları nelerdir? Bu soruya cevap olarak, koca bir ‘Amerikan sömürge tarihi ansiklopedisini’ eklemek gerekir. Çok kısaca söylersek: Amerikan çıkarları demek, birçok güçsüz ülkenin sömürülmesi ve kargaşa içine sürüklenerek mahvedilmesi demektir. (Yakın örnekler: Irak, Suriye ve Mağrip ülkeleri.)
İncil’i okumuş biri olarak söylüyorum. İncillerde, “İnsanları sömürün, ülkeleri yağmalayın, insanların eline silah verip birbirlerini öldürmelerini sağlayın, onlara hükmetmek için birliklerini ve topraklarını parça parça edin, gerekirse evlerini yakın yıkın, çocuklarını öldüren, tecavüz edin, mallarını yağmalayın!..” diyen bir ayet yoktur. Bir Hıristiyan’ın İncillere uymadan, İnciller üzerine el basıp iddialarında Tanrısal teminata başvurması, insanları İncil ve Tanrı ile aldatmak olacaktır. İnsanları aldatmak mümkündür; fakat Tanrı’yı kim aldatabilir!
Amerika, dört İncil’de de kınanan, ‘tamah’ sahibi insanların yaşadığı ülkenin adıdır. Başkan Trump’un celalli yüzü ve öfkeli sözleri maalesef İsa’yı ve İncil’i hatırlatmıyor! Kalpleri soğuk, gözleri tamah ve ihtirasla yanan Trump liderliğindeki Amerikalılar, dünyayı sömürmeye devam edecek. Tamah ve ego şişkinliğine bürünmüş Amerikalılar, sadece kendilerini sevecek ve dünyanın kalanına öteki muamelesi yapmayı sürdürecek. Hele Müslümanlar! Onlar, Amerika’nın küresel zencileri olmaya devam edecek.
Ne var ki ülkeler ve halkları Amerika gerçeğini biliyorlar. Hangi ülkede Amerika yoksa orada huzur ve güven var. Amerika hangi ülkenin içişlerine karıştı da ardında büyük bir insanlık dramı bırakmadı? İslam ülkelerini bu hale getiren Batı zihniyeti ve Amerikan emperyalizminden başkası mı?.. Trump’un, çift İncil üzerine yaptığı yemin, Tanrı’yı ve O’nun kullarını aldatabilir mi? Artık pek öyle gözükmüyor. Öyle ise, bu sahte yemin Trump’u ve ülkesini çarpabilir mi? Bekleyip göreceğiz!