
Programa hasta olduğu için özür dileyerek başlayan Fox TV Ana Haber sunucusu Fatih Portakal, ABD Başkanı Donald Trump'ın "Erdoğan'ın hayranıyım" sözü, o kadar dert olmuş ki, üzüntüden hastalandığı düşüncesindeyim.
Tüm dünyanın merakla izlediği ortak basın açıklamasında Trump'un, "Erdoğan'ın hayranıyım" sözüne karşı Fatih Portakal'ın yaptığı yoruma bakar mısınız?
"Amacı Türkiye'nin sırtını sıvazlamak".
Washington'dan bağlanan Bilge Timoçin, Trump'la Erdoğan'ın "çok iyi dost olduklarını, Trump'un Barış Pınarı Harekatında attığı tweetleri senatörlerin baskısı altında attığını, bu yüzden senatörleri kameralar karşısında Cumhurbaşkanı ile görüştürdüğünü", ne kadar söylese de, Fatih Portakal bıyık altından gülerek duymazlıktan geldi.
Medyanın yüzde 90'ı iktidar yanlısıyken Fox Tv'nin tek kaldığını her platformda belirtmiş biriyim.
Fox TV tek olma özelliği ve tarafsız bir yayınla tüm ülkenin kanalı olabilirdi.
Ancak Fatih Portakal, sırf Recep Tayyip Erdoğan'ı sevmediğinden dolayı düşmanca tavır sergileyerek doğru yolda olduğunu düşünüyor.
Ben doğru yolda olduğunu düşünmüyorum. Taraf olabilirsiniz, sivri dilli olabilirsiniz, birilerinin baskısı ile konuşuyor da olabilirsiniz. Ülkem söz konusu olduğunda muhalefet yapmak için her şeye “Kötü” deyip, iyi yapılan hiçbir şeyi görmemek, gazetecilik değil düpedüz CHP'nin sözcülüğünü yapmaktır.
Her daim dürüstlüğünden, tarafsızlığından dem vuran ve iktidarın, bazı kurum, kuruluşların gazeteci ayrımı yaptığından dolayı eleştiride bulunan Fatih Portakal, ABD'de Türkiye aleyhine konuşma yapmak için oluşturulan panelde, AA muhabirlerinin içeri alınmadığına dair herhangi bir açıklama yaptığını duydunuz mu?
Gerçi HDP'li Belediyelerin devletin imkanlarını teröristlerin hizmetine sunmasını es geçip, kayyum atamalarını eleştiren, terör sevici CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun koruma kararının kaldırılmasını diline dolayan bir adamın muhabirleri ele almasını beklemekte konuşulması gereken ayrı bir konudur.
Reytinglerde Fox Ana Haber Bülteni birinci sırada olabilir. Fanatik muhaliflerin başka izleyeceği aktif kanal olmadığından dolayı mecburen Fox TV'yi takip ediyorlar.
Halk TV, Ulusal TV gibi muhalif kanallara bakmayın. Bu kanallar çok uçlardadır. Fox TV, a TV, Kanal D gibi televizyon kanalları ise her vatandaş tarafından sıralamada ilk 10'da olan kanallardır. İsmail Küçükkaya da muhalif bir gazeteci. Ancak daha yumuşak, daha ılımlı bir sunumla hiç olmasa "izlenir" dedirtiyor.
Yılların gazetecileri, siyasileri, aydınları, ABD'nin gücünü, Türkiye'nin kırılgan ekonomisini ve yaptırımların getireceği olumsuz sonuçları çok iyi biliyorlar. Sözde ülkenin itibarını kurumak için ABD'ye kafa tut, aynı karşılıkta mektup yaz gibi söylemler iyi niyetli değildir. ABD ile oluşacak gerginlikten nemalanma arayışı olduğu çok açıktır.
Şurası çok önemli. Fatih Portakal, İsmail Küçükkaya gibi gazeteciler, bu ülkeyi kendilerine göre belki çok seviyordur. Ancak Recep Tayyip Erdoğan'ın yıktığı statükoyu devam ettirmek gibi bir çaba boşadır. Ak Parti'den önce ki dönemlerde olduğu gibi iktidarı belirli bir zümrenin belirlemesi döneminin bittiğini bilmeleri gerekiyor.
Tüm dünyanın merakla izlediği ortak basın açıklamasında Trump'un, "Erdoğan'ın hayranıyım" sözüne karşı Fatih Portakal'ın yaptığı yoruma bakar mısınız?
"Amacı Türkiye'nin sırtını sıvazlamak".
Washington'dan bağlanan Bilge Timoçin, Trump'la Erdoğan'ın "çok iyi dost olduklarını, Trump'un Barış Pınarı Harekatında attığı tweetleri senatörlerin baskısı altında attığını, bu yüzden senatörleri kameralar karşısında Cumhurbaşkanı ile görüştürdüğünü", ne kadar söylese de, Fatih Portakal bıyık altından gülerek duymazlıktan geldi.
Medyanın yüzde 90'ı iktidar yanlısıyken Fox Tv'nin tek kaldığını her platformda belirtmiş biriyim.
Fox TV tek olma özelliği ve tarafsız bir yayınla tüm ülkenin kanalı olabilirdi.
Ancak Fatih Portakal, sırf Recep Tayyip Erdoğan'ı sevmediğinden dolayı düşmanca tavır sergileyerek doğru yolda olduğunu düşünüyor.
Ben doğru yolda olduğunu düşünmüyorum. Taraf olabilirsiniz, sivri dilli olabilirsiniz, birilerinin baskısı ile konuşuyor da olabilirsiniz. Ülkem söz konusu olduğunda muhalefet yapmak için her şeye “Kötü” deyip, iyi yapılan hiçbir şeyi görmemek, gazetecilik değil düpedüz CHP'nin sözcülüğünü yapmaktır.
Her daim dürüstlüğünden, tarafsızlığından dem vuran ve iktidarın, bazı kurum, kuruluşların gazeteci ayrımı yaptığından dolayı eleştiride bulunan Fatih Portakal, ABD'de Türkiye aleyhine konuşma yapmak için oluşturulan panelde, AA muhabirlerinin içeri alınmadığına dair herhangi bir açıklama yaptığını duydunuz mu?
Gerçi HDP'li Belediyelerin devletin imkanlarını teröristlerin hizmetine sunmasını es geçip, kayyum atamalarını eleştiren, terör sevici CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun koruma kararının kaldırılmasını diline dolayan bir adamın muhabirleri ele almasını beklemekte konuşulması gereken ayrı bir konudur.
Reytinglerde Fox Ana Haber Bülteni birinci sırada olabilir. Fanatik muhaliflerin başka izleyeceği aktif kanal olmadığından dolayı mecburen Fox TV'yi takip ediyorlar.
Halk TV, Ulusal TV gibi muhalif kanallara bakmayın. Bu kanallar çok uçlardadır. Fox TV, a TV, Kanal D gibi televizyon kanalları ise her vatandaş tarafından sıralamada ilk 10'da olan kanallardır. İsmail Küçükkaya da muhalif bir gazeteci. Ancak daha yumuşak, daha ılımlı bir sunumla hiç olmasa "izlenir" dedirtiyor.
Yılların gazetecileri, siyasileri, aydınları, ABD'nin gücünü, Türkiye'nin kırılgan ekonomisini ve yaptırımların getireceği olumsuz sonuçları çok iyi biliyorlar. Sözde ülkenin itibarını kurumak için ABD'ye kafa tut, aynı karşılıkta mektup yaz gibi söylemler iyi niyetli değildir. ABD ile oluşacak gerginlikten nemalanma arayışı olduğu çok açıktır.
Şurası çok önemli. Fatih Portakal, İsmail Küçükkaya gibi gazeteciler, bu ülkeyi kendilerine göre belki çok seviyordur. Ancak Recep Tayyip Erdoğan'ın yıktığı statükoyu devam ettirmek gibi bir çaba boşadır. Ak Parti'den önce ki dönemlerde olduğu gibi iktidarı belirli bir zümrenin belirlemesi döneminin bittiğini bilmeleri gerekiyor.