
Gazi Atatürk’ün ‘Demirağ’ soyadını verdiği Nuri bey, bu milletin içerisindeki cevherin varlığını gösteren örneklerden yalnızca biridir. Nuri bey ve Nuri Killigil (Enver Paşanın kardeşi)’nin uğradığı hüzünlü sonu bu millet bir daha yaşamayacaktır inancıyla devam edelim.
Eskişehir’de yapılan test uçuşu ise sonun başlangıcı oldu. Test uçuşu başarılı bir şekilde sona eriyordu ki iniş sırasında bir kaza gerçekleşti. Selahattin Alan piste inerken geride açılmış olan hendekleri göremeyince hendeğe çarpmış böylece hem uçak düşmüş hem de kendisi hayatını kaybetmişti. Bu kazanın ardından THK, 'Şartlara uygun değil' diyerek üretilen uçakları almadı. Demirağ'ın kazanın pilotaj hatasından kaynaklandığına dair ısrarları da THK'nın kararını değiştirmedi.
Uçak pilot hatasından kaynaklanan bir sebeple düşmesine rağmen Türk Hava Kurumu aldığı kararla kamuoyunu adeta şaşkına çevirdi. Türk Hava Kurumu daha önceden verdiği siparişleri iptal ederek havacılık çalışmalarını sekteye uğrattı.
Nuri Demirağ, Türk Hava Kurumunu mahkemeye verdi; ancak mahkemeden çıkan karar Demirağ'ın aleyhine oldu. Demirağ test uçuşlarının yeniden yapılması isteğini defaatle dile getirdi. Birkaç kez dönemin Cumhurbaşkanı İnönü’ye mektup yazmasına karşın İnönü'den olumlu bir karşılık alamadı.
Dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Nuri Demirağ’ı zenginlikten başı dönmekle itham etmeye başladı. Son çare olarak İsmet İnönü'nün de Demirağ'a sahip çıkmaması Türkiye’nin ilk uçak üretim serüveninin sona ermesine neden oldu. Büyük hayallerle kurulan uçak fabrikası kapandı.
1945’te siyasete katılan Nuri Demirağ, Milli Kalkınma Partisi’ni kurdu. 1946 ve 1950 seçim döneminde meclise giremeyen Demirağ 1954 seçimlerinde adaylığını Demokrat Parti’den koydu. Bu seçim döneminde Sivas Milletvekili oldu.
Nuri Demirağ, milletvekilliği görevi boyunca çölleşme, enerji, köprüler, barajlar, tarım ve hayvancılıkta yaşanan gerileme hakkında çalıştı. Demirağ, 1957 yılında, meclisteki kötü gidişi ağır bir dille eleştiren tarihi bir konuşma yaptı.
Çölleşme, tarım ve hayvancılıkta gerileme, enerji, barajlar, köprüler, limanlar, körfezler, uluslararası işbirliği ve dayanışmalar.. Meclis kürsüsünden ulusun temsilcilerine aktarmaya çalıştığı şeylerden bazılarıydı.
Değeri yıllar sonra anlaşıldı, hiç değilse memleketi Sivas'taki havaalanına Nuri Demirağ'ın ismi verildi.
Elbette yaptıkları bunlarla sınırlı değildi Karabük’te Demir Çelik fabrikasının yapımına başladı. Köy-kent projeleri geliştirdi. Ülkenin yer altı kaynaklarının, madenlerin, petrolün kullanımı için planlar hazırladı. Maden ve sanayi kentleri tasarılarını yaptı.
Ayrıca Asya’yı Avrupa’ya bağlayacak Boğaz Köprüsü projesini yaptı. Bu projede köprünün içinden geçecek bir tren yolu da olacaktı. 4 yıl süren araştırmalarının sonucunda hazırladığı proje, hükûmete gönderildi. Hükûmet mali kaynak yetersizliği ve İstanbul'un siluetini bozar düşüncesi gibi çeşitli nedenlerle projeyi reddetti. Siyasi açıdan önü ilk kez tıkanmaya başladı. Bu olumsuz durum devam etti 1973'te yapılan köprü, aslında 1930'ların sonunda bitmiş olabilirdi! 1973'te de belki çoktan 2. bir köprü yapılmış olacaktı.
Eskişehir’de yapılan test uçuşu ise sonun başlangıcı oldu. Test uçuşu başarılı bir şekilde sona eriyordu ki iniş sırasında bir kaza gerçekleşti. Selahattin Alan piste inerken geride açılmış olan hendekleri göremeyince hendeğe çarpmış böylece hem uçak düşmüş hem de kendisi hayatını kaybetmişti. Bu kazanın ardından THK, 'Şartlara uygun değil' diyerek üretilen uçakları almadı. Demirağ'ın kazanın pilotaj hatasından kaynaklandığına dair ısrarları da THK'nın kararını değiştirmedi.
Uçak pilot hatasından kaynaklanan bir sebeple düşmesine rağmen Türk Hava Kurumu aldığı kararla kamuoyunu adeta şaşkına çevirdi. Türk Hava Kurumu daha önceden verdiği siparişleri iptal ederek havacılık çalışmalarını sekteye uğrattı.
Nuri Demirağ, Türk Hava Kurumunu mahkemeye verdi; ancak mahkemeden çıkan karar Demirağ'ın aleyhine oldu. Demirağ test uçuşlarının yeniden yapılması isteğini defaatle dile getirdi. Birkaç kez dönemin Cumhurbaşkanı İnönü’ye mektup yazmasına karşın İnönü'den olumlu bir karşılık alamadı.
Dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Nuri Demirağ’ı zenginlikten başı dönmekle itham etmeye başladı. Son çare olarak İsmet İnönü'nün de Demirağ'a sahip çıkmaması Türkiye’nin ilk uçak üretim serüveninin sona ermesine neden oldu. Büyük hayallerle kurulan uçak fabrikası kapandı.
1945’te siyasete katılan Nuri Demirağ, Milli Kalkınma Partisi’ni kurdu. 1946 ve 1950 seçim döneminde meclise giremeyen Demirağ 1954 seçimlerinde adaylığını Demokrat Parti’den koydu. Bu seçim döneminde Sivas Milletvekili oldu.
Nuri Demirağ, milletvekilliği görevi boyunca çölleşme, enerji, köprüler, barajlar, tarım ve hayvancılıkta yaşanan gerileme hakkında çalıştı. Demirağ, 1957 yılında, meclisteki kötü gidişi ağır bir dille eleştiren tarihi bir konuşma yaptı.
Çölleşme, tarım ve hayvancılıkta gerileme, enerji, barajlar, köprüler, limanlar, körfezler, uluslararası işbirliği ve dayanışmalar.. Meclis kürsüsünden ulusun temsilcilerine aktarmaya çalıştığı şeylerden bazılarıydı.
Değeri yıllar sonra anlaşıldı, hiç değilse memleketi Sivas'taki havaalanına Nuri Demirağ'ın ismi verildi.
Elbette yaptıkları bunlarla sınırlı değildi Karabük’te Demir Çelik fabrikasının yapımına başladı. Köy-kent projeleri geliştirdi. Ülkenin yer altı kaynaklarının, madenlerin, petrolün kullanımı için planlar hazırladı. Maden ve sanayi kentleri tasarılarını yaptı.
Ayrıca Asya’yı Avrupa’ya bağlayacak Boğaz Köprüsü projesini yaptı. Bu projede köprünün içinden geçecek bir tren yolu da olacaktı. 4 yıl süren araştırmalarının sonucunda hazırladığı proje, hükûmete gönderildi. Hükûmet mali kaynak yetersizliği ve İstanbul'un siluetini bozar düşüncesi gibi çeşitli nedenlerle projeyi reddetti. Siyasi açıdan önü ilk kez tıkanmaya başladı. Bu olumsuz durum devam etti 1973'te yapılan köprü, aslında 1930'ların sonunda bitmiş olabilirdi! 1973'te de belki çoktan 2. bir köprü yapılmış olacaktı.