
Her gün sosyal medyada bugün acaba ne paylaşacağım diye uyanıyor kimimiz. Arkadaşlarla çay keyfi, ofiste kahve keyfi, bu ünlü restorant da akşam yemeği keyfi.. O keyif senin bu gezi benim derken onlarca özel resmimizi sosyal medyada paylaşıyor, bu özel anlarımızı dipsiz bir kuyuya benzeyen dijital alemin kollarına bırakıyoruz. Hiç düşündük mü acaba bu paylaştığımız mahremimizin bir parçası olan özel resimlerimiz, videolarımız sonsuza dek bu dijital dünya da kalacak mı? Teknolojide yaşanan gelişmelere paralel gelişen bir olgu da bilme ve bilinme isteğidir aslında. Bilinme isteği de kendini duyurma ben de varım ve buradayım demenin bir diğer görünümüdür. Özellikle kişisel verilerin korunması ile bir kez daha gündeme gelen özel yaşamın dijital dünyada paylaşılması olmuştur. Ancak tam bu noktada kişisel verinin ne olduğu ve neleri kapsadığına kısaca değinmek gerekiyor. Kişinin adı, soy adı, evli veya bekar oluşu, cep telefonu numarası ve hatta kişinin e-mail adresi bile kişisel verilerdir. Kanunumuzda kişisel veri kavramı Ceza Kanunumuzda yer almış , ve bir tanımlama yapılmıştır. Türk Ceza Kanunumuz uyarınca gerçek kişiler ile ilgili her türlü bilgi olarak tanımlanmıştır. Kişisel veri kavramının unutulma hakkını da kapsaması gereken bir kavram olduğu kanaatindeyim. Şöyle bir örnek üzerinden konuyu pekiştirecek olursam, bir kişinin geçmişte paylaşmış olduğu bir takım resim video gibi paylaşımların ilerde tekrar gündeme gelmesi o kişide bir rahatsızlık yaratabilir. Veya bu paylaşımlar paylaşan kişiyi zor durumda bırakmak gayesiyle kullanılabilir. Bu nedenle unutulma hakkı da kişisel verilerin korunması gibi temel bir insan hakkıdır. Yukarıda da bahsetmiş olduğum dijital ortamda paylaşılan bu veriler, zaman zaman paylaşan kişilerin rızası dışında kullanılabilmektedirler. Unutulma hakkı, dijital dünyada yer almış, bireylere ait rahatsız edici her türlü kişisel içeriğin, yine bu paylaşımı yapan bireylerin talebi üzerine bir daha geri getirilemeyecek biçimde ortadan kaldırılması yani silinmesi anlamına gelir. Unutulma hakkının başlığımda da belirttiğim üzere, unutulduğu durumda ise kişilerin geçmişte paylaşmış olduğu birtakım verilerin geleceğini şekillendirmesine varıncaya kadar gidebilir. Ve unutulma hakkına gereken hukuki değer atfedilmediği takdirde kişilerin dijital alemde özgürce hareket etmesi de düşünülemez. Bireyler, bu nedenle rahatsız edici bulduğu kişisel verilerini, geleceklerini olumsuz etkilememesi adına, bu verilerin bir daha geri getirilemeyecek biçimde ortandan kaldırılmasını isteyebilmelidir. Ancak kişilerin talebi doğrultusunda silinen yani dijital hafızdan kaldırılan kişisel verilerin silinmeden önce farklı sunucularda saklanabileceği veyahut birçok kopyasının alınabileceği düşünüldüğünde ve daha sonra bu verilerin birtakım kimselerce tekrar dijital ortamda yayınlanabileceği gerçeği karşısında tam manasıyla unutulmak çok da mümkün görünmüyor. Sonuç olarak şunu söylemek gerekir ki, teknolojik gelişmelerle birlikte kişilere ilişkin her türlü bilginin dijital hafızaya alınması, burada işlenmesi ve yayılabilmesi çok kolaylaşmıştır. Bireyin özel alanına ilişkin maruz kaldığı tehditler nedeniyle bu alanın korunması ihtiyacı hiç olmadığı kadar artmıştır. Bu nedenle her ne kadar pratik de çok mümkün görünmese de unutulma hakkı özel hayatın korunmasının bir gereği ve temel bir insan hakkıdır.
Av. Selçuk YILDIZ
12/01/2023
Av. Selçuk YILDIZ
12/01/2023