
Uykunun önemini, düzenli uyku için yapılacakları ve uyku bozukluklarını gidermenin yollarını anlatan Nöroloji Uzmanı Dr. Naci Şen, hem bedensel hem de zihinsel dinlenme için düzenli uykunun şart olduğunu söyledi.
Halime DURMUŞ / ERZURUM
Uykusuzluğun toplumda her yaşta, üç kişiden birinde görülen önemli bir sağlık problemi olduğuna dikkat çeken Erzurum Özel Buhara Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Naci Şen, “Uyku, hem bedensel hem de zihinsel dinlenme için şarttır” dedi.
Uykusuzluğun uykuya dalmada güçlük veya uykuyu sürdürmede problem şeklinde geliştiğini belirten Dr. Şen, sağlıklı bir uyku için, çevresel ve psikolojik şartların uygunluğunun önem taşıdığı söyledi. Özellikle yorgunluk ve stres gibi nedenlerin uykusuzluğa yol açtığına değinen Dr. Şen, yaşam kalitesinin ve sağlığının korunması için düzenli uykunun önemli olduğu anlattı.
Sağlığı bozar
Uykusuzluk halinin genel sağlığı olumsuz etkilediğini aktaran Dr. Şen, bu problemin yavaş yavaş bir halk sağlığını sorunu haline gelmeye başladığını ifade etti. Heyecan, stres ve yorgunluğun da uykusuzluğu tetiklediğine değinen Dr. Şen, “Uyku bozuklukları genel anlamıyla, trafik kazaları ve mesleki kazalara neden olabildiği için bir halk sağlığı sorunu haline gelebiliyor. Ayrıca hafıza, uyku esnasında derlenip toparlanır. Bu yüzden uyku bozukluğu yaşayanlar, değişik derecelerde bellek sorunları da yaşayabilirler. Bazı uyku bozukluklarının, gündüz aşırı uyku eğilimine de neden olarak, yaşamı tehdit edebilecek boyuta bile ulaştığını görüyoruz. En sık uyum bozukluğuna bağlı olarak uykusuzluk beliriyor. Bu da genelde birkaç gece süren, uykuya dalmada veya uykuyu devam ettirmede problem olarak görülüyor. Bu uykusuzluk tablosu üç aydan daha kısa sürer. Genellikle heyecan veya stres altında oluşur. Bu sebeple heyecan, kaygı, stres gibi duyguları kontrol altına almak gerekir. Normal yaşamı sekteye uğratacak kadar yoğun yaşamak da uykusuzluğa neden olduğu gibi enerjiyi de azaltıyor” diye konuştu.
Bitkilerden faydalanın
Yatak odasında yasemin, gardenya ve lavanta gibi bitkileri bulundurmanın sağlıklı bir uyku için olumlu etki yapabileceğini anlatan Dr. Şen, şunları söyledi: “Yatak odanızda bir buket gülün vazo içerisinde bulundurulması hem uykuya geçişi kolaylaştırır hem de hafızanın daha verimli olmasını sağlar. Papatya, sarı kantaron, kediotu, şerbetçiotu gibi bitkilerden elde edilen çaylar, rahat bir uyku sağlayabilir. Yalnız bu bitki çaylarını, uyku ilaçları ile birlikte kullanmaktan kaçınılmalıdır. Uyku öncesinde çay, kahve içmek yani kafein almak uykuya geçişi zorlaştırmaktadır, bu içeceklerin tüketiminin de geç saatlerde olmaması gerekir. Yatak odasının ses ve ışık yalıtımı iyi olmalı, içeride herhangi bir elektronik eşya bulundurulmamalıdır. Alınan tüm tedbirlere rağmen, uyku sorunu haftalar veya aylarca devam ederse profesyonel yardım almak gerekir” ifadelerini kullandı.
Halime DURMUŞ / ERZURUM
Uykusuzluğun toplumda her yaşta, üç kişiden birinde görülen önemli bir sağlık problemi olduğuna dikkat çeken Erzurum Özel Buhara Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Naci Şen, “Uyku, hem bedensel hem de zihinsel dinlenme için şarttır” dedi.
Uykusuzluğun uykuya dalmada güçlük veya uykuyu sürdürmede problem şeklinde geliştiğini belirten Dr. Şen, sağlıklı bir uyku için, çevresel ve psikolojik şartların uygunluğunun önem taşıdığı söyledi. Özellikle yorgunluk ve stres gibi nedenlerin uykusuzluğa yol açtığına değinen Dr. Şen, yaşam kalitesinin ve sağlığının korunması için düzenli uykunun önemli olduğu anlattı.
Sağlığı bozar
Uykusuzluk halinin genel sağlığı olumsuz etkilediğini aktaran Dr. Şen, bu problemin yavaş yavaş bir halk sağlığını sorunu haline gelmeye başladığını ifade etti. Heyecan, stres ve yorgunluğun da uykusuzluğu tetiklediğine değinen Dr. Şen, “Uyku bozuklukları genel anlamıyla, trafik kazaları ve mesleki kazalara neden olabildiği için bir halk sağlığı sorunu haline gelebiliyor. Ayrıca hafıza, uyku esnasında derlenip toparlanır. Bu yüzden uyku bozukluğu yaşayanlar, değişik derecelerde bellek sorunları da yaşayabilirler. Bazı uyku bozukluklarının, gündüz aşırı uyku eğilimine de neden olarak, yaşamı tehdit edebilecek boyuta bile ulaştığını görüyoruz. En sık uyum bozukluğuna bağlı olarak uykusuzluk beliriyor. Bu da genelde birkaç gece süren, uykuya dalmada veya uykuyu devam ettirmede problem olarak görülüyor. Bu uykusuzluk tablosu üç aydan daha kısa sürer. Genellikle heyecan veya stres altında oluşur. Bu sebeple heyecan, kaygı, stres gibi duyguları kontrol altına almak gerekir. Normal yaşamı sekteye uğratacak kadar yoğun yaşamak da uykusuzluğa neden olduğu gibi enerjiyi de azaltıyor” diye konuştu.
Bitkilerden faydalanın
Yatak odasında yasemin, gardenya ve lavanta gibi bitkileri bulundurmanın sağlıklı bir uyku için olumlu etki yapabileceğini anlatan Dr. Şen, şunları söyledi: “Yatak odanızda bir buket gülün vazo içerisinde bulundurulması hem uykuya geçişi kolaylaştırır hem de hafızanın daha verimli olmasını sağlar. Papatya, sarı kantaron, kediotu, şerbetçiotu gibi bitkilerden elde edilen çaylar, rahat bir uyku sağlayabilir. Yalnız bu bitki çaylarını, uyku ilaçları ile birlikte kullanmaktan kaçınılmalıdır. Uyku öncesinde çay, kahve içmek yani kafein almak uykuya geçişi zorlaştırmaktadır, bu içeceklerin tüketiminin de geç saatlerde olmaması gerekir. Yatak odasının ses ve ışık yalıtımı iyi olmalı, içeride herhangi bir elektronik eşya bulundurulmamalıdır. Alınan tüm tedbirlere rağmen, uyku sorunu haftalar veya aylarca devam ederse profesyonel yardım almak gerekir” ifadelerini kullandı.