
Erzurum Valiliği, geçtiğimiz hafta bazı sivil toplum kuruluşları tarafından farklı illerde düzenlenen “Erzurum Tanıtım Günleri” etkinliklerine ilişkin yeni kararını açıklayarak Valilik, İçişleri Bakanlığı’nın ilgili genelgesi ve Cumhurbaşkanlığı Tasarruf Tedbirleri doğrultusunda, 1 Ocak 2026’dan itibaren bu etkinliklerin yalnızca Erzurum’da yapılacağını duyurmuştu.

Valilik kararı dernek, konfederasyon ve vakıfları adeta ikiye böldü. Kimi kararın yanlış olduğunu savundu, kimi ise yerinde olduğunu ifade etti. Bu kapsamda Erzurum Dernekler Konfederasyonu (ERKON) Başkanı Ali Murat Alatepe, tasarruf tedbirlerinin yalnızca Erzurum’a özgü bir uygulama gibi yansıtılmasını doğru bulmadığını belirterek, Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin tüm illeri kapsadığını hatırlattı. Alatepe, Erzurum Tanıtım Günlerinin ismi değişse bile şehir dışında yapılmasının önünde bir engel bulunmadığını ifade etti.

Erzurum İktisadi Sosyal Araştırma ve Yardımlaşma Vakfı (ESAV) Başkanı Veysel Karani Aksungur da il tanıtımının esasen şehir dışında yapılması gerektiğini savundu. Valiliğin kararını değerlendiren Aksungur, sivil toplumun yine faaliyetlerini sürdüreceğini, ancak devlet temsilinin eksik kalacağını söyledi.
Öte yandan Erzurum Kalkınma Vakfı Başkanı Erdal (ERVAK) Güzel ise alınan kararın geç kalınmış ama doğru bir adım olduğunu kaydetti. Bu tür organizasyonların “Erzurum Tanıtım Günleri” adıyla yapılmasının doğru olmadığını ifade eden Başkan Güzel, şehir dışında düzenlenecek etkinliklerin “Hasret Günleri” adıyla gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi. Erzurum’da düzenlenecek tanıtım günlerini ise “Erzurum’u Erzurumluya tanıtmaya çalışmak anlamsız” sözleriyle eleştiren Güzel, şehir içinde yapılacak etkinliklerin daha çok “Sıla-i Rahim Günleri” formatında olması gerektiğini ifade etti.
Kararı doğru bulmuyorum!
Erzurum Dernekler Konfederasyonu (ERKON) Başkanı Ali Murat Alatepe konuya ilişin yaptığı açıklamada, “Açıkçası biz sünnet programı için Erzurum’dayken vali bey bu konudan bahsetmişti ama ben olaya iki açıdan bakıyorum. 80 ilde uygulanmayan bir tasarruf tedbirinin sadece Erzurum’da uygulanıyor gibi gösterilmesini doğru bulmuyorum. Cumhurbaş
kanı kararnamesi sadece Erzurum’la ilgili bir kararname değil ki bütün iller için geçerli. Erzurum tanıtım günleri teknik olarak bazı kurumların katılımını zorlaştırabilir ama bu, memleket günlerinin Erzurum dışında yapılmasını engellemez, ismi değişir yine yapılır. Biz 2019’dan itibaren yaptığımız etkinliklerde hep İstanbul’da rekor katılımlar gördük. 1 milyon 700 binden fazla insan ağırladık ve bunun önemli bir kısmı Erzurumlu bile değildi, yani tanıtım noktasında amacımıza ulaştık. Bu insanların Erzurum’un kültürünü, tarihini, dağını, taşını, cağını tanımasını sağladık ve tüm organizasyonlarda tamamen Erzurumlu esnafla çalıştık. Alınan bu kararı çok doğru bulmuyorum, Erzurum’un idari amirlerinin ve özellikle valinin bu programlarda yer alması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü mesele sadece turist getirmek değil, Erzurum’un en üst düzeyde temsil edilmesidir. Sivil toplum örgütlerinin yasal faaliyetlerini engellenemez. Sadece Valilik ve kurumlar biz bu işte yokuz diyorlar. Erzurum günleri isim değişse bile yine yapılır.
Faaliyetler devam eder ama, devlet temsili eksik kalır
Erzurum İktisadi Sosyal Araştırma Ve Yardımlaşma Vakfı (ESAV) Genel Başkanı Veysel Karani Aksungur ise, “İl tanıtımı dediğimiz şey zaten adından da anlaşılacağı gibi Erzurum’un Ankara’da, İstanbul’da, İzmir’de ya da başka illerimizde tanıtılmasıdır. Bu aslında bur vizyon ve beklenti meselesidir. Erzurum’da da yapılabilir ama asıl amaç Erzurum dışındaki insanlara ulaşmak olmalı. Bu tür tanıtımlarda valilik, belediyeler ve kaymakamlıklar ilçelerin yatırımlarını, tarihini ve beklentilerin
i anlatır çünkü Erzurum’un nüfusunun en az 6 katı şehir dışında yaşıyor ve bu çok büyük bir potansiyel.
Elbette bu organizasyonlarda bazı masraflar ve personel kaybı olur ama burada kayıp mı var, kazanç mı var buna bakmak gerekir. Bana göre Erzurum bu işten ciddi kazanım sağlıyor. Cağ kebabının dünya çapında bilinir hale gelmesi, sanatçılarımızın, türkülerimizin gündemde olması, Palandöken’in ve otellerin tanınması hep bu faaliyetlerin sonucudur. Göğermiş peynirinden civil peynirine, su böreğinden kadayıf dolmasına kadar birçok ürünümüz bugün Türkiye genelinde biliniyorsa bu tanıtımlar sayesinde oldu. Bu programlara sadece Erzurumlular değil, Ankaralılar, Konyalılar, Yozgatlılar, Çankırılılar da geliyor ve kültürümüzü tanıyor.
Valiliğin aldığı kararı ise hiç yapılmayacaktan ziyade kurumların katılmayacağı şeklinde değerlendiriyorum. Yine dernekler ve vakıflar kültürel faaliyetlerini yapar ama işin bir tarafı eksik kalır. Çünkü Erzurum’dan bir devlet yetkilisinin gelip Erzurum’u tanıtmasıyla Ankara’daki bir derneğin tanıtması aynı şey değildir. Erzurum’u Erzurum’da tanıtmanın da çok anlamlı olmadığını düşünüyorum; insan bildiği şeye gitmez. Asıl dışarıda yapmak gerekir. Valiliğin bu konudaki kararlarına saygı duyuyoruz, bütçelerini, personel durumlarını biz bilemeyiz ve yargılamak haddimiz değildir; biz çalışmalarımıza devam ederiz, bu tür faaliyetler olur da yapılır, olmazsa da bir şekilde yapılır” şeklinde konuştu.
Geç kalınmış bir karar…
Erzurum Kalkınma Vakfı Başkanı Erdal Güzel, “Bu bana göre geç kalınmış bir karar çünkü Erzurum dışında, Erzurum’daki nüfustan çok daha fazla Erzurumlu hemşehrimiz ülkenin farklı şehirlerinde yaşıyor ve bu insanların bir araya gelmesi, hemşehrilik ruhunu yaşatması son derece doğal bir durumdur. Ancak bizim tavsiyemiz şudur; il dışında yapılacak bu etkinlikler Erzurum Tanıtım Günleri adı altında değil, Hasret Günleri adı altında yapılmalıdır. Çünkü Erzurum tanıtımı çok iddialı bir iştir ve Erzurum sadece kadayıf dolmasıyla, cağ kebabıyla anlatılabilecek bir şehir değildir. İl dışında yaşayan ve bu organizasyonlara emek veren arkadaşlarımızın büyük bir kısmı Erzurum’u yeterince tanımıyor. Çoğu birinci ya da ikinci kuşak olarak Erzurum’dan uzak kalmış insanlar ve bu nedenle doyurucu bir tanıtım yapılamıyor. Erzurum köklü, tarihi ve kültürel derinliği olan bir şehir, tanımadan tanıtmak da oldukça zor. Bu yüzden il dışında yapılacak günlerin Hasret Günleri adıyla, insanların bir araya gelip kucaklaştığı, aidiyet duygusunu güçlendirdiği etkinlikler olması daha doğru olur” dedi.

Erzurum’u Erzurumluya tanıtmak olmaz
Etkinliklerin Erzurum dışında yapılamayacak olmasına ilişkin değerlendirmelerini paylaşan Güzel, “Erzurum’da Erzurum tanıtım günleri yapılmasını ise çok anlamlı bulmuyoruz çünkü Erzurum’u Erzurumluya tanıtmaya çalışmak anlamsız. Eğer Erzurum’da bir etkinlik yapılacaksa bunun adı Sıla-i Rahim Günleri olmalı. İnsanlar memleketine gelsin, mezarlarını ziyaret etsin, köyüne, mahallesine gitsin, dostlarıyla hasret gidersin ve şehre bir katma değer sağlasın. Yıllarca bu işler yapıldı, devletin tüm imkanları seferber edildi, bir hafta 10 gün şehirde neredeyse kimse kalmıyordu. Vali, belediye başkanları, kaymakamlar, kurum amirleri şehirde bulunamıyorlardı” ifadelerini kullandı.
Komisyon’da kimler var?
Güzel, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü; “Bir de bunun Erzurum’a ne kadar katma değer sağladığını da tartışmak gerekir. Çünkü Erzurum zaten marka bir şehirdir, esas Erzurum’u Erzurumlunun tanıması gerekir. Bu nedenle geçmişte yapılan masraflı organizasyonlara bir nokta konulması ve bu işin ifade ettiğimiz formatta yeniden ele alınması gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca valiliğin açıklamasında kurulduğu belirtilen komisyonun kimlerden oluştuğu da önemlidir. Burada sivil inisiyatif var mı, bu şehir sadece resmi yöneticilerden ibaret değil, Erzurum’u bilen, kültürüne emek vermiş insanların da bu süreçlerde yer alması gerekir.”
Nesrin DEMİR