Erzurum Kongresi’nde alınacak önemli kararların alt yapısı niteliğindeki 17 Haziran 1919 Erzurum Vilayet Kongresi 100’üncü yılında da unutulmadı. Prof. Dr. İbrahim Ethem Atnur o dönemde bölgedeki kanaat önderlerini kongreye iten etkenlerin günümüzde hâlâ devam ettiğinin yanı sıra 100’üncü yılında bu gururun yaşatılması gerektiğini söyledi.
Manolya BULUT-PUSULA
Milli Mücadele ruhunun temellerinin atıldığı 17 Haziran 1919 Erzurum Vilayet Kongresi, 100’üncü yılında.
Erzurum Kongresi’nde alınan kararların öncüsü konumunda olan 17 Haziran 1919 Erzurum Vilayet Kongresi’ne dair konuşan Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Ethem Atnur, “Geçmişte yaşanan hadiselerin bir benzeri günümüzde de yaşanıyor. Bölücülük propagandaları, Ermenilik propagandaları, Türkiye’de milli sınırlar içinde vatanın sınır problemleri olsun, günümüzde bunları seslendiren bir takım emperyalist devletler var” dedi.
Muhalifleri de vardı
Dönemin şartlarını ve kongreye giderken etken olan isimlerden söz eden Atnur, “1918’de Mondros Mütarekesi’nin imzalanması sürecinde Türkiye’nin Doğusunda, yani bugün Kars, Ardahan, Van, Iğdır ve ötesinde Nahcivan’daki Türkler müstakil şuralar etrafında örgütlenmişti. Osmanlı oraları tahliye ederken müstakil şuralar oluşturulmuştu. Teşkilat-ı Mahsusa ve İttihat ve Terakki buralarda yerel halkın katılımıyla bir takım milli hükümetler oluşturdu. Daha sonra Osmanlı orduları bu bölgeyi terk etti. Mondros Mütarekesi de imzalanmıştı. 24. ve 7. Maddesi Doğu Anadolu için bir takım tehlikeli sinyaller ortaya çıkarmıştı. Buraların Ermenistan’a verilmesi tehlikesi gündemdeydi. Erzurumlular bu tehlikeyi hissettikleri için milli teşkilatlanma içerisine girdi. Önce Süleyman Necati Bey ve arkadaşları İhlas-ı Vatan Cemiyeti’ni kurdu. Onları bu anlamda tetikleyen, örgütleyen bir yapı var. O da İttihat Terakkinin gizli örgütü dediğimiz Teşkilat-ı Mahsusa. Bu anlamda Talat ve Enver Paşadan mektuplar alarak Erzurum’a gelen Ebülhindili Cafer Paşa ve Ardahanlı Hilmi Beyler. Ki Ardahanlı Hilmi Bey İttihat Terakkinin de merkezi umumi üyesidir. Bunlar burada bir yapı oluşturuyorlar. İhlas-ı Vatan Cemiyeti de bir anlamda Teşkilat-ı Mahsusa’nın el altından desteklediği bir yapı olarak Erzurum’da ortaya çıkıyor. Ama muhalefetle de karşılaşıyor. Çünkü Birinci Dünya Savaşı sona ermişti. İttihatçılar gözden düşmüştür. Erzurum’da padişahı destekleyen ve Kürtçü hareketler gündeme gelmiştir” diye konuştu.
Tehlike çanları çalıyor
Kongrenin İstanbul Hükümeti’nin kritik durumu, her an gerçekleşebilecek Ermeni işgali ve Kürtçülük hareketleri gibi tehlikelere karşın toplandığını söyleyen Atnur şunları söyledi; “Teşkilatı Mahsusa’nın bir anlamda başı halkın ifadesi ile deli Halit Paşa. Onun ve Ebülhindili Cafer Paşa’nın Erzurum’da ihtilafçıları, az olsa da Kürtçüleri bir şekilde yola getirmesi Erzurum’da Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin teşkilatlanmasına zemin hazırladı. Daha sonra kurulan cemiyet 2 Nisan’da kararlar almaya başladı. Erzurum’da vilayet kongresi toplayalım, tehlike çanları çalıyor, Ermeniler ve İngilizler Kars’ı, Nahcivan’ı işgal edip Ermenilere teslim ettiler. Bunlar halkın önderlerinde endişe uyandırıyor. Bunu da el altından örgütleyen ittihatçılar ve Teşkilat-ı Mahsusa. Vilayet kongresi 17 Haziran’da 21 kişinin katılımı ile toplanıyor. Kongreye giderken halkı endişelendiren Ermeni tehlikesi, İstanbul’daki hükümetin tehlikede olması, Osmanlı bizi bırakıyor mu diye de endişeleniyorlar. Halit Paşanın ‘Erzurum’da milli mücadeleye karşı çıkanları dağa kaldırmak lazım’ diye de bir beyanatı var. O dönemde Ocak ayında Ardahan’da örgütlenmeler başlıyor, gazeteler çıkarılıyor. Bölgede bir İstiklal ruhu canlandırıyorlar. Bu Erzurum’a da yansıyor. Ardahan kongrelerinden sonra İstanbul doğu illerini terk edecek olursa bölgede müstakil hükümet kurma gibi kararlar alınıyor. Deli Halit paşa, Ebuhindili Cafer Paşa, Dadaş Hüsnü Paşanın, Ardahanlı Hilmi Bey’in kararları bu. Burada tehlike Ermeni işgali, İstanbul’un Erzurum’u bir anlamda gözden çıkarması ve Kürtçülük hadisesi. Bu tarihte Ermeniler bir taraftan Kürtleri kandırmak için harekete geçiyorlar. Aynı milletiz, kökenimiz birdir diye propaganda başlatıyorlar.”
Bu gururu yaşatalım
Milli mücadele ateşinin Erzurum’dan tüm Türkiye’ye yayıldığını vurgulayan Atnur, “100’üncü yıllar anlamlıdır, önemlidir. İster kazanılan galibiyetler ister alınan mağlubiyetler 100’üncü yılında milletler tarafından anılır, paylaşılır, acılar paylaşılır, zaferler coşkuyla kutlanır. Burada bir milli istiklal meşalesi var. Erzurumluların bu meşalenin yanmasına çok büyük görevleri var. Torunlarının da bu gururu paylaşması, bundan bir pay çıkarmaları, bu gururu tüm ülkeye yaymaları bir haktır, ödevdir. 17 Haziran kongresi, Erzurum Kongresi’nin alt yapısını oluşturmuştur. Misak-i Milli ruhunu yakan meşalenin ilk kıvılcımı Erzurum Vilayet Kongresi’nden çıkmıştır. Ardından tüm Türkiye’yi sarmıştır. Geçmişte yaşanan hadiselerin bir benzeri günümüzde de yaşanıyor. Bölücülük propagandaları, Ermenilik propagandaları, Türkiye’de milli sınırlar içinde vatanın sınır problemleri olsun, günümüzde bunları seslendiren bir takım emperyalist devletler var. Bu 100’üncü yılda da milletin daha dikkatli, uyanık olması lazım. Geçmişten aldığı dersle geleceğe daha güvenle bakması lazım. Ecdat o yokluk döneminde büyük başarılar elde etmiş. Ondan alınan güçle geleceğe daha güvenle bakmak gerek. Zaten Erzurumlular bu ruhu taşıyorlar. Bu gururu yaşatalım. Torunların vazifesidir. Erzurum Kongresi’nin, Türk Milli İstiklal Hareketinin, Mustafa Kemal’in Erzurum’a gelmesi ve tüm Türkiye’yi bir şemsiye altında toplaması Erzurumlular sayesinde oldu” ifadelerini kullandı.
Atnur anlatacak
Doğu Anadolu Projesi ile başlatılan 26. Sultan Sekisi Toplantısı’nın bu seneki konusu Milli Mücadele’nin ve 23.Temmuz Erzurum Kongresi’nin 100.Yılı olacak. Erzurum Kalkınma Vakfı (ER-VAK) tarafından düzenlenen toplantı bugün saat 20.00’da İbrahim Erkal Dadaş Kültür ve Sanat Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleşecek. Toplantıda Prof. Dr. İbrahim Ethem Atnur, 17 Haziran 1919 Erzurum Vilayet Kongresi konulu sunum gerçekleştirecek.
Güzel’den açıklama
Öte yandan Ervak Başkanı Erdal Güzel de Erzurum Vilayet Kongresi’nin 100.Yılı sebebiyle bir açıklama yaptı
Güzel, yayınladığı bildiride “ Çöken, Osmanlı İmparatorluğu’nun külleri arasında yeni bir devlet kurmak için başlatılan şanlı mücadelenin üzerinden tam yüz yıl geçmiş bulunmaktadır.
Hatırlanacağı üzere 19 Mayıs 1919 yılında Mustafa Kemâl Paşa’nın, Samsun’da yaktığı bağımsızlık meşalesi 23 Temmuz 1919 da Erzurum’da alevlenmiş ve bu özgürlük ateşi tüm Anadolu’yu sardığı gibi dünya üzerindeki mazlum milletlere de ümit ışığı olmuştur.
Manda ve himayenin reddedildiği, millî iradenin hakim kılındığı, misak-ı milli sınırları içerisinde vatanın bir bütün olduğunun dünyaya haykırıldığı 23 Temmuz Erzurum Kongresi, Türk tarihinin altın sayfalarından biridir.
Millet olarak, “Geçmişi unutanlar gelecekte aynı şeyleri tekrar yaşamak zorunda kalırlar” gerçeğini unutmayarak, Milli Mücadeleyi ve bu mücadelenin kahramanlarını hatırlamak ve gelecek nesillere tüm detaylarıyla nakletmek zorundayız.
Bu yıl yapacağımız 26. Sultan Seksi Toplantısı’nın konusunu “ Milli Mücadele’nin ve 23.Temmuz Erzurum Kongresi’nin 100.Yılı olarak belirlemiş bulunmaktayız.
Bu münasebetle, 17 Haziran Pazartesi günü saat 20 00’de İbrahim Erkal Dadaş Kültür ve Sanat Merkezi Konferans Salonun ’da Prof. Dr. İbrahim Ethem Atnur’un sunacağı “17 Haziran 1919 Erzurum Vilayet Kongresi” konulu konferansla Milli Mücadele’nin 100. Yılı etkinliklerine katkı sunacağız.
Bu konferansımızda Erzurum Kongresini hazırlayanların torunlarını aramızda görmeyi arzu etmekteyiz. Milli Mücadele’nin 100.Yılında, bize bağımsız bir ülke bırakan, başta hemşerimiz Mustafa Kemâl Atatürk olmak üzere, Milli Mücadele’nin şanlı kahramanlarını ve şehitlerimizi saygı ve şükranla anıyor, onların aziz hatıraları önünde saygı ve tazimle ile eğiliyoruz. Ruhları şad olsun” ifadelerini kullandı.
Erzurum Vilayet kongresi
Erzurum Kongresi’nden önce bir Vilayet Kongresi yapıldı. Vilayet Kongresi, 17-21 Haziran 1919 tarihleri arasında Erzurum’dan katılan delegelerle Yenikapı mahallesindeki “Mekteb-i İnâs/Kız Okulu” binasında toplandı. Bu kongre beş gün sürmüş ve 24 delege katılmıştı.
Kongre, Erzurum ve Doğu Anadolu’nun geleceğini yakından ilgilendiren önemli
kararlar aldığı gibi, Cemiyetin masrafları ve “Doğu Vilayetleri Kongresi”nin
hazırlık giderleri için bir bütçe oluşturarak, bütçenin sadece merkez kazadan değil
Erzurum’a bağlı diğer kazalardan karşılanmasını da kararlaştırmıştı.
Manolya BULUT-PUSULA
Milli Mücadele ruhunun temellerinin atıldığı 17 Haziran 1919 Erzurum Vilayet Kongresi, 100’üncü yılında.
Erzurum Kongresi’nde alınan kararların öncüsü konumunda olan 17 Haziran 1919 Erzurum Vilayet Kongresi’ne dair konuşan Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Ethem Atnur, “Geçmişte yaşanan hadiselerin bir benzeri günümüzde de yaşanıyor. Bölücülük propagandaları, Ermenilik propagandaları, Türkiye’de milli sınırlar içinde vatanın sınır problemleri olsun, günümüzde bunları seslendiren bir takım emperyalist devletler var” dedi.
Muhalifleri de vardı
Dönemin şartlarını ve kongreye giderken etken olan isimlerden söz eden Atnur, “1918’de Mondros Mütarekesi’nin imzalanması sürecinde Türkiye’nin Doğusunda, yani bugün Kars, Ardahan, Van, Iğdır ve ötesinde Nahcivan’daki Türkler müstakil şuralar etrafında örgütlenmişti. Osmanlı oraları tahliye ederken müstakil şuralar oluşturulmuştu. Teşkilat-ı Mahsusa ve İttihat ve Terakki buralarda yerel halkın katılımıyla bir takım milli hükümetler oluşturdu. Daha sonra Osmanlı orduları bu bölgeyi terk etti. Mondros Mütarekesi de imzalanmıştı. 24. ve 7. Maddesi Doğu Anadolu için bir takım tehlikeli sinyaller ortaya çıkarmıştı. Buraların Ermenistan’a verilmesi tehlikesi gündemdeydi. Erzurumlular bu tehlikeyi hissettikleri için milli teşkilatlanma içerisine girdi. Önce Süleyman Necati Bey ve arkadaşları İhlas-ı Vatan Cemiyeti’ni kurdu. Onları bu anlamda tetikleyen, örgütleyen bir yapı var. O da İttihat Terakkinin gizli örgütü dediğimiz Teşkilat-ı Mahsusa. Bu anlamda Talat ve Enver Paşadan mektuplar alarak Erzurum’a gelen Ebülhindili Cafer Paşa ve Ardahanlı Hilmi Beyler. Ki Ardahanlı Hilmi Bey İttihat Terakkinin de merkezi umumi üyesidir. Bunlar burada bir yapı oluşturuyorlar. İhlas-ı Vatan Cemiyeti de bir anlamda Teşkilat-ı Mahsusa’nın el altından desteklediği bir yapı olarak Erzurum’da ortaya çıkıyor. Ama muhalefetle de karşılaşıyor. Çünkü Birinci Dünya Savaşı sona ermişti. İttihatçılar gözden düşmüştür. Erzurum’da padişahı destekleyen ve Kürtçü hareketler gündeme gelmiştir” diye konuştu.
Tehlike çanları çalıyor
Kongrenin İstanbul Hükümeti’nin kritik durumu, her an gerçekleşebilecek Ermeni işgali ve Kürtçülük hareketleri gibi tehlikelere karşın toplandığını söyleyen Atnur şunları söyledi; “Teşkilatı Mahsusa’nın bir anlamda başı halkın ifadesi ile deli Halit Paşa. Onun ve Ebülhindili Cafer Paşa’nın Erzurum’da ihtilafçıları, az olsa da Kürtçüleri bir şekilde yola getirmesi Erzurum’da Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin teşkilatlanmasına zemin hazırladı. Daha sonra kurulan cemiyet 2 Nisan’da kararlar almaya başladı. Erzurum’da vilayet kongresi toplayalım, tehlike çanları çalıyor, Ermeniler ve İngilizler Kars’ı, Nahcivan’ı işgal edip Ermenilere teslim ettiler. Bunlar halkın önderlerinde endişe uyandırıyor. Bunu da el altından örgütleyen ittihatçılar ve Teşkilat-ı Mahsusa. Vilayet kongresi 17 Haziran’da 21 kişinin katılımı ile toplanıyor. Kongreye giderken halkı endişelendiren Ermeni tehlikesi, İstanbul’daki hükümetin tehlikede olması, Osmanlı bizi bırakıyor mu diye de endişeleniyorlar. Halit Paşanın ‘Erzurum’da milli mücadeleye karşı çıkanları dağa kaldırmak lazım’ diye de bir beyanatı var. O dönemde Ocak ayında Ardahan’da örgütlenmeler başlıyor, gazeteler çıkarılıyor. Bölgede bir İstiklal ruhu canlandırıyorlar. Bu Erzurum’a da yansıyor. Ardahan kongrelerinden sonra İstanbul doğu illerini terk edecek olursa bölgede müstakil hükümet kurma gibi kararlar alınıyor. Deli Halit paşa, Ebuhindili Cafer Paşa, Dadaş Hüsnü Paşanın, Ardahanlı Hilmi Bey’in kararları bu. Burada tehlike Ermeni işgali, İstanbul’un Erzurum’u bir anlamda gözden çıkarması ve Kürtçülük hadisesi. Bu tarihte Ermeniler bir taraftan Kürtleri kandırmak için harekete geçiyorlar. Aynı milletiz, kökenimiz birdir diye propaganda başlatıyorlar.”
Bu gururu yaşatalım
Milli mücadele ateşinin Erzurum’dan tüm Türkiye’ye yayıldığını vurgulayan Atnur, “100’üncü yıllar anlamlıdır, önemlidir. İster kazanılan galibiyetler ister alınan mağlubiyetler 100’üncü yılında milletler tarafından anılır, paylaşılır, acılar paylaşılır, zaferler coşkuyla kutlanır. Burada bir milli istiklal meşalesi var. Erzurumluların bu meşalenin yanmasına çok büyük görevleri var. Torunlarının da bu gururu paylaşması, bundan bir pay çıkarmaları, bu gururu tüm ülkeye yaymaları bir haktır, ödevdir. 17 Haziran kongresi, Erzurum Kongresi’nin alt yapısını oluşturmuştur. Misak-i Milli ruhunu yakan meşalenin ilk kıvılcımı Erzurum Vilayet Kongresi’nden çıkmıştır. Ardından tüm Türkiye’yi sarmıştır. Geçmişte yaşanan hadiselerin bir benzeri günümüzde de yaşanıyor. Bölücülük propagandaları, Ermenilik propagandaları, Türkiye’de milli sınırlar içinde vatanın sınır problemleri olsun, günümüzde bunları seslendiren bir takım emperyalist devletler var. Bu 100’üncü yılda da milletin daha dikkatli, uyanık olması lazım. Geçmişten aldığı dersle geleceğe daha güvenle bakması lazım. Ecdat o yokluk döneminde büyük başarılar elde etmiş. Ondan alınan güçle geleceğe daha güvenle bakmak gerek. Zaten Erzurumlular bu ruhu taşıyorlar. Bu gururu yaşatalım. Torunların vazifesidir. Erzurum Kongresi’nin, Türk Milli İstiklal Hareketinin, Mustafa Kemal’in Erzurum’a gelmesi ve tüm Türkiye’yi bir şemsiye altında toplaması Erzurumlular sayesinde oldu” ifadelerini kullandı.
Atnur anlatacak
Doğu Anadolu Projesi ile başlatılan 26. Sultan Sekisi Toplantısı’nın bu seneki konusu Milli Mücadele’nin ve 23.Temmuz Erzurum Kongresi’nin 100.Yılı olacak. Erzurum Kalkınma Vakfı (ER-VAK) tarafından düzenlenen toplantı bugün saat 20.00’da İbrahim Erkal Dadaş Kültür ve Sanat Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleşecek. Toplantıda Prof. Dr. İbrahim Ethem Atnur, 17 Haziran 1919 Erzurum Vilayet Kongresi konulu sunum gerçekleştirecek.
Güzel’den açıklama
Öte yandan Ervak Başkanı Erdal Güzel de Erzurum Vilayet Kongresi’nin 100.Yılı sebebiyle bir açıklama yaptı
Güzel, yayınladığı bildiride “ Çöken, Osmanlı İmparatorluğu’nun külleri arasında yeni bir devlet kurmak için başlatılan şanlı mücadelenin üzerinden tam yüz yıl geçmiş bulunmaktadır.
Hatırlanacağı üzere 19 Mayıs 1919 yılında Mustafa Kemâl Paşa’nın, Samsun’da yaktığı bağımsızlık meşalesi 23 Temmuz 1919 da Erzurum’da alevlenmiş ve bu özgürlük ateşi tüm Anadolu’yu sardığı gibi dünya üzerindeki mazlum milletlere de ümit ışığı olmuştur.
Manda ve himayenin reddedildiği, millî iradenin hakim kılındığı, misak-ı milli sınırları içerisinde vatanın bir bütün olduğunun dünyaya haykırıldığı 23 Temmuz Erzurum Kongresi, Türk tarihinin altın sayfalarından biridir.
Millet olarak, “Geçmişi unutanlar gelecekte aynı şeyleri tekrar yaşamak zorunda kalırlar” gerçeğini unutmayarak, Milli Mücadeleyi ve bu mücadelenin kahramanlarını hatırlamak ve gelecek nesillere tüm detaylarıyla nakletmek zorundayız.
Bu yıl yapacağımız 26. Sultan Seksi Toplantısı’nın konusunu “ Milli Mücadele’nin ve 23.Temmuz Erzurum Kongresi’nin 100.Yılı olarak belirlemiş bulunmaktayız.
Bu münasebetle, 17 Haziran Pazartesi günü saat 20 00’de İbrahim Erkal Dadaş Kültür ve Sanat Merkezi Konferans Salonun ’da Prof. Dr. İbrahim Ethem Atnur’un sunacağı “17 Haziran 1919 Erzurum Vilayet Kongresi” konulu konferansla Milli Mücadele’nin 100. Yılı etkinliklerine katkı sunacağız.
Bu konferansımızda Erzurum Kongresini hazırlayanların torunlarını aramızda görmeyi arzu etmekteyiz. Milli Mücadele’nin 100.Yılında, bize bağımsız bir ülke bırakan, başta hemşerimiz Mustafa Kemâl Atatürk olmak üzere, Milli Mücadele’nin şanlı kahramanlarını ve şehitlerimizi saygı ve şükranla anıyor, onların aziz hatıraları önünde saygı ve tazimle ile eğiliyoruz. Ruhları şad olsun” ifadelerini kullandı.
Erzurum Vilayet kongresi
Erzurum Kongresi’nden önce bir Vilayet Kongresi yapıldı. Vilayet Kongresi, 17-21 Haziran 1919 tarihleri arasında Erzurum’dan katılan delegelerle Yenikapı mahallesindeki “Mekteb-i İnâs/Kız Okulu” binasında toplandı. Bu kongre beş gün sürmüş ve 24 delege katılmıştı.
Kongre, Erzurum ve Doğu Anadolu’nun geleceğini yakından ilgilendiren önemli
kararlar aldığı gibi, Cemiyetin masrafları ve “Doğu Vilayetleri Kongresi”nin
hazırlık giderleri için bir bütçe oluşturarak, bütçenin sadece merkez kazadan değil
Erzurum’a bağlı diğer kazalardan karşılanmasını da kararlaştırmıştı.