
Mülkündeki her varlık Allah’ın hâkimiyeti ve egemenliği altında mükemmel ve güvendedir.
Rabbimizin sıfatlarından biri de El Melik’tir. Melik sıfatı insanlar için de kullanılmıştır. El Melik, Hâkim-i Mutlak olan Allah demektir. Dünya, ahret, insan, melek, şeytan, cin, hayvan, bitki… Hepsi Allah’ın birer mahlûkudur; yiyip içtikleri, yaşadıkları yerler, Allah’a ait mülklerdir. O, her bir şeyin kadirdir; her işte ve her varlıkta yegâna mutasarrıftır. İnsanlık tarihi bunun kanıtıdır: Eğer, başka bir hükumet ve hükümdar olsaydı, kâinatın düzeni bugüne kadar bin defa bozulurdu. Demek Allah, ezelden ebede, mutlak hükumet ve hükümdardır. Allah kâinatta öyle bir idare kurmuştur ki kimse onda bir eksiklik, bir fazlalık ileri sürememiştir. Evrenimizdeki her varlık kurallı, ölçülü biçilidir. Her şeyde aleni olan ve devam eden düzen apaçık bir şekilde ilahi hükumeti ve onun hükümdarı Allah Teâlâ’yı, O Melik-i Mutlak’ı, insanın gözüne ve aklına gösterir.
Dünyadaki canlılar, insanlar, hayvanlar, bitkiler… Hepsi Allah’ın mülküdür. Adeta sonsuz gibi gözüken ve idrakimize sığmayan kâinatın küçük bir bölümünü oluşturan Samanyolu galaksisinde milyarlarca yıldız olduğu ifade ediliyor. Ayrıca daha milyonlarca galaksi olduğu belirtiliyor. Rabbimiz tüm bunları bozulmadan, yıkılmadan ayakta tutmaktadır. İnsan, hayvan, bitki, ruhaniler, enva-ı çeşit varlık, her birinin pek çok ihtiyacı var; güneş de doyuruluyor, insanda! Güneş de barındırılıyor insanda! Öyle bir melik ki mülkünde mutlak muktedir; hiç bir işi diğerine bulaşmıyor, karışmıyor, yarattığı her varlık görevini titizlikle yapıyor. Ne insan güneşin işine karışıyor, ne güneş insanın işine karışıyor; her fiili yerli yerinde.
Dünyamızda hükumetler ve bu hükumetlerin yöneticisi kimseler de birer meliktir. Daha özel bir manada tabiat üzerinde iş görmek, bir ailenin, bir iş yerinin, bir dairenin olduğu gibi, bir ülkenin yönetimini ve sorumluluğunu taşımak, kişiye melik sıfatını kazandırır. Bir şeyi olan ona malikse o meliktir. Çünkü kişi mülkünde tasarruf etmiştir. Ne var ki, ifade ettiğimiz üzere, külli manada mülk de varoluş hükmü de Allah’ındır. ‘Benim, benim!’ diyenler iç çamaşırlarını dahi bırakıp toprağın üstünden toprağın altına inmişlerdir. İşte bunu, en zavallı bir insandan en cebbar bir insana, kolaylıkla yapan El Melik olan Rab Teâlâ’dır.
O halde bedenlerimizi nasıl kullandığımızdan başlayıp tasarruf ettiğimiz işleri El Melik gibi mükemmel bir şekilde yapmaya gayret etmeliyiz. İki gün temizlemezsek, derleyip toparlamazsak, yatak odamızın bile ne kadar ürkütücü bir manzara arz ettiğini hepimiz biliyoruz! Bir de kâinata bakalım; kâinat, sahipsiz bir odaya benziyor mu? Kâinat ve ondaki her varlık ne kadar dengede, temiz ve güzeldir. Mülkündeki her varlık Allah’ın hâkimiyeti ve egemenliği altında mükemmel ve güvendedir. Biz çeşitli imkânlar verilmiştir; El Melik’i taklit edip bize mülk olarak ihsan edilen maddi ve manevi varlığımızı, nimetleri, işleri, görevleri, muktedir bir melik gibi, güzelce yapıp etmeye, yönetmeye çalışmalıyız.
Günde kırk kez Melik ismini okuyanı Allah muhtaç kılmaz; Allah’a yakınlık kazanır, akıl ve kemalde üstünlük elde eder.
Rabbimizin sıfatlarından biri de El Melik’tir. Melik sıfatı insanlar için de kullanılmıştır. El Melik, Hâkim-i Mutlak olan Allah demektir. Dünya, ahret, insan, melek, şeytan, cin, hayvan, bitki… Hepsi Allah’ın birer mahlûkudur; yiyip içtikleri, yaşadıkları yerler, Allah’a ait mülklerdir. O, her bir şeyin kadirdir; her işte ve her varlıkta yegâna mutasarrıftır. İnsanlık tarihi bunun kanıtıdır: Eğer, başka bir hükumet ve hükümdar olsaydı, kâinatın düzeni bugüne kadar bin defa bozulurdu. Demek Allah, ezelden ebede, mutlak hükumet ve hükümdardır. Allah kâinatta öyle bir idare kurmuştur ki kimse onda bir eksiklik, bir fazlalık ileri sürememiştir. Evrenimizdeki her varlık kurallı, ölçülü biçilidir. Her şeyde aleni olan ve devam eden düzen apaçık bir şekilde ilahi hükumeti ve onun hükümdarı Allah Teâlâ’yı, O Melik-i Mutlak’ı, insanın gözüne ve aklına gösterir.
Dünyadaki canlılar, insanlar, hayvanlar, bitkiler… Hepsi Allah’ın mülküdür. Adeta sonsuz gibi gözüken ve idrakimize sığmayan kâinatın küçük bir bölümünü oluşturan Samanyolu galaksisinde milyarlarca yıldız olduğu ifade ediliyor. Ayrıca daha milyonlarca galaksi olduğu belirtiliyor. Rabbimiz tüm bunları bozulmadan, yıkılmadan ayakta tutmaktadır. İnsan, hayvan, bitki, ruhaniler, enva-ı çeşit varlık, her birinin pek çok ihtiyacı var; güneş de doyuruluyor, insanda! Güneş de barındırılıyor insanda! Öyle bir melik ki mülkünde mutlak muktedir; hiç bir işi diğerine bulaşmıyor, karışmıyor, yarattığı her varlık görevini titizlikle yapıyor. Ne insan güneşin işine karışıyor, ne güneş insanın işine karışıyor; her fiili yerli yerinde.
Dünyamızda hükumetler ve bu hükumetlerin yöneticisi kimseler de birer meliktir. Daha özel bir manada tabiat üzerinde iş görmek, bir ailenin, bir iş yerinin, bir dairenin olduğu gibi, bir ülkenin yönetimini ve sorumluluğunu taşımak, kişiye melik sıfatını kazandırır. Bir şeyi olan ona malikse o meliktir. Çünkü kişi mülkünde tasarruf etmiştir. Ne var ki, ifade ettiğimiz üzere, külli manada mülk de varoluş hükmü de Allah’ındır. ‘Benim, benim!’ diyenler iç çamaşırlarını dahi bırakıp toprağın üstünden toprağın altına inmişlerdir. İşte bunu, en zavallı bir insandan en cebbar bir insana, kolaylıkla yapan El Melik olan Rab Teâlâ’dır.
O halde bedenlerimizi nasıl kullandığımızdan başlayıp tasarruf ettiğimiz işleri El Melik gibi mükemmel bir şekilde yapmaya gayret etmeliyiz. İki gün temizlemezsek, derleyip toparlamazsak, yatak odamızın bile ne kadar ürkütücü bir manzara arz ettiğini hepimiz biliyoruz! Bir de kâinata bakalım; kâinat, sahipsiz bir odaya benziyor mu? Kâinat ve ondaki her varlık ne kadar dengede, temiz ve güzeldir. Mülkündeki her varlık Allah’ın hâkimiyeti ve egemenliği altında mükemmel ve güvendedir. Biz çeşitli imkânlar verilmiştir; El Melik’i taklit edip bize mülk olarak ihsan edilen maddi ve manevi varlığımızı, nimetleri, işleri, görevleri, muktedir bir melik gibi, güzelce yapıp etmeye, yönetmeye çalışmalıyız.
Günde kırk kez Melik ismini okuyanı Allah muhtaç kılmaz; Allah’a yakınlık kazanır, akıl ve kemalde üstünlük elde eder.