Kişi; Yaratıcı tarafından gözetlendiğini, kontrol altında tutulduğunu hatırından çıkarmadan ve El-Müheymin’e karşı farkındalığını kaybetmeden, her yirmi dört saatini tamamlaya bilse, işte kaybolmaz kazanç budur.
El Müheymın Allahü Teâlâ’nın isim ve sıfatlarındandır. Hıfz edici, koruyucu demektir. Yediden yetmişe, hücreden kütleye, her varlığın maddi ve manevi mahiyeti Allah’ın hıfzıyeti altındadır. Her bir varlığın her bir özelliğini yaratan ve koruyan Allah, her bir varlığın her bir fikrini ve fiilini de muhafaza etmektedir. Yani varlık, kayıtlıdır, her varlığın muhasebesi tam tutulmaktadır ve kayıtları en mükemmel bir şekilde korunmaktadır.
El Müheymin, Yaradan’ın, varlığa olan şehadetini; gözetleyen, koruyan, denetleyen, uyaran, kontrol eden yönünü de bize anlatır ve öğretir. Allah, her varlığı bilir, kendisine kulluk yapanları yapmayanları gözetler; kendisine kulluk yapanların amellerini korur, bu amellerin bir karşılığı olarak, Müslümanları cennete gönderir ve orada onları mükâfatlandırır; kulluk yapmayanların amellerini de muhafaza eder, onları da yine amellerinin bir karşılığı olarak, cehenneme gönderir ve orada onları cezalandırır.
El Müheymin; Müminlere sahip çıkar, darda kaldıklarında onlara yardım eder; inançsızları ise nefisleriyle baş başa bırakır. El-Müheymin olan Allah; iman etmiş olsun, iman etmemiş olsun, kullarını devamlı görür, devamlı durumlarını, yapıp ettiklerini kontrol eder; peygamberler yoluyla, hadiselerin ve tabiatın diliyle de kullarını uyarır; Yüce Varlığını, emirlerini, cenneti cehennemi hatırlatır.
Allah, kelamı olan Kur’an-ı Kerim’de, El Müheymın sıfatını vermiştir: “Ey Habibim! Sana kitabı indirdik; o, kendinden öncekileri tasdik eden ve onlar üzerine şahit olan (Müheymin) bir kitaptır. O halde Allah’ın indirdiğiyle hüküm ver. Sana gelen gerçeği bırakıp onların arzularına uyma…” (Maide 48)
El-Müheymın dairesinde, kontrolsüz bir varlık yoktur; zerreden kürreye kadar her şey Hakkın kontrolündedir. O halde kişi Yaratıcı tarafından gözetlendiğini, kontrol altında tutulduğunu hatırdan çıkarmadan ve El-Müheymın’e karşı farkındalığını kaybetmeden, her yirmi dört saatini tamamlaya bilse, işte kazanç budur. Zât-ı İlahi’nin isim ve sıfatlarını tanıyarak geliştirilen farkındalık, kişinin iç ve dış kontrolünü mümkün kılacak yegâne yoldur.
Ey nefsim! Madem gözetleniyorsun sen de kendini gözetle! Duygu, düşünce, tutum ve davranışlarına bak; hesaba çekilmeden önce kendini hesaba çek. Bil ki işlediğin günahlar yanan kar kalmaz! El Müheymın olan Rabbin seni her an takip ediyor; sevin ki bu, bir lütuf; kork ki bu, bir tehdit! Öyle ise, aklını başına al da tehdide maruz kalma. Düzel ve düzelt; öğren ve öğret; yaşa ve yaşat.
Önce gusledip (su ve tövbe) sonra da Müheymin ismi yüz kez okunduğunda Hakk, kişinin kalbini aydınlatır ki, kalp sanki bir ayna olur.
El-Müheymin: Her gusülden sonra bu ismi okuyanın gönlünde gam olmaz, yüz kez okuduğunda günlü pek olur ve aydınlanır.
El Müheymın Allahü Teâlâ’nın isim ve sıfatlarındandır. Hıfz edici, koruyucu demektir. Yediden yetmişe, hücreden kütleye, her varlığın maddi ve manevi mahiyeti Allah’ın hıfzıyeti altındadır. Her bir varlığın her bir özelliğini yaratan ve koruyan Allah, her bir varlığın her bir fikrini ve fiilini de muhafaza etmektedir. Yani varlık, kayıtlıdır, her varlığın muhasebesi tam tutulmaktadır ve kayıtları en mükemmel bir şekilde korunmaktadır.
El Müheymin, Yaradan’ın, varlığa olan şehadetini; gözetleyen, koruyan, denetleyen, uyaran, kontrol eden yönünü de bize anlatır ve öğretir. Allah, her varlığı bilir, kendisine kulluk yapanları yapmayanları gözetler; kendisine kulluk yapanların amellerini korur, bu amellerin bir karşılığı olarak, Müslümanları cennete gönderir ve orada onları mükâfatlandırır; kulluk yapmayanların amellerini de muhafaza eder, onları da yine amellerinin bir karşılığı olarak, cehenneme gönderir ve orada onları cezalandırır.
El Müheymin; Müminlere sahip çıkar, darda kaldıklarında onlara yardım eder; inançsızları ise nefisleriyle baş başa bırakır. El-Müheymin olan Allah; iman etmiş olsun, iman etmemiş olsun, kullarını devamlı görür, devamlı durumlarını, yapıp ettiklerini kontrol eder; peygamberler yoluyla, hadiselerin ve tabiatın diliyle de kullarını uyarır; Yüce Varlığını, emirlerini, cenneti cehennemi hatırlatır.
Allah, kelamı olan Kur’an-ı Kerim’de, El Müheymın sıfatını vermiştir: “Ey Habibim! Sana kitabı indirdik; o, kendinden öncekileri tasdik eden ve onlar üzerine şahit olan (Müheymin) bir kitaptır. O halde Allah’ın indirdiğiyle hüküm ver. Sana gelen gerçeği bırakıp onların arzularına uyma…” (Maide 48)
El-Müheymın dairesinde, kontrolsüz bir varlık yoktur; zerreden kürreye kadar her şey Hakkın kontrolündedir. O halde kişi Yaratıcı tarafından gözetlendiğini, kontrol altında tutulduğunu hatırdan çıkarmadan ve El-Müheymın’e karşı farkındalığını kaybetmeden, her yirmi dört saatini tamamlaya bilse, işte kazanç budur. Zât-ı İlahi’nin isim ve sıfatlarını tanıyarak geliştirilen farkındalık, kişinin iç ve dış kontrolünü mümkün kılacak yegâne yoldur.
Ey nefsim! Madem gözetleniyorsun sen de kendini gözetle! Duygu, düşünce, tutum ve davranışlarına bak; hesaba çekilmeden önce kendini hesaba çek. Bil ki işlediğin günahlar yanan kar kalmaz! El Müheymın olan Rabbin seni her an takip ediyor; sevin ki bu, bir lütuf; kork ki bu, bir tehdit! Öyle ise, aklını başına al da tehdide maruz kalma. Düzel ve düzelt; öğren ve öğret; yaşa ve yaşat.
Önce gusledip (su ve tövbe) sonra da Müheymin ismi yüz kez okunduğunda Hakk, kişinin kalbini aydınlatır ki, kalp sanki bir ayna olur.
El-Müheymin: Her gusülden sonra bu ismi okuyanın gönlünde gam olmaz, yüz kez okuduğunda günlü pek olur ve aydınlanır.