
Ramazan midelerin açlığına sebep ancak ruhların doyması için bulunmaz bir fırsat sevgili kardeş.
Sakın böyle kârlı bir alışverişten şikâyetçi olma!
Yalan söylemek orucu bozar mı sence çok sevgili kardeş?
Sakın bu soruma gülme!
Ve orucu bozan şeyler arasında yalan söylemek yer almıyor diyerek geçiştirmeye çalışma!
En yakınlarına, iş arkadaşlarına, ailesine en önemlisi Sahibine yalan söyleyerek bütün kavilleştiklerine ihanet eden, acaba tuttuğu oruca ne kadar sadık olabilir ki?
“Ve sen, (çiğneyeceğini bile bile) ağız dolusu söz veren hiçbir alçağa boyun eğme!
Soruya ben cevap vermeden önce Kerim Kitab’ımız cevap versin istedim.
Kalem Suresinin 10. ayeti bizi açıkça uyarıyor.
Benim başka ne söylemem gerekir sence?
Rabbimizin, alçak dediğine biz başka bir gözle nasıl bakabiliriz?
Düşünsene, yalan söyleyerek hayatını geçiren bir insana, ‘alçağın tekiydi’ deyince günaha girmiş olmuyoruz.
Ben, sevgili kardeş; asla alçak bir insan olarak anılmak istemem. Hele varlığımı borçlu olduğum Rabb’imin beni bu şekilde tarif etmesinin oluşturacağı sonuçlara hiç razı gelemem. Hangi aklı başında kul razı gelebilir ki zaten?
Aslında yalan konusunda çok şey söyleyecek kadar masum olmadığımı biliyorum. Yaşamımın pek çok yerinde kendimi anlık sıkıntılardan kurtarmak için yalanlar söylemişimdir. Ama bunları asla doğru bulmuyorum ve bir daha söylememek için ne gerekirse yapmaya kesin olarak kararlıyım.
Sen şahit ol sevgili kardeş!
Beni bu kadar seven ve gözeten Rabb’imin karşısına sefil bir alçak olarak çıkmayacağım inşallah.
Sözlerinde hiç yalan bulunmayan, daha peygamber olmadan önce Muhammed- ül emin olarak anılan Peygamber’imize de bu yalan meselesini sormuşlar çok sevgili kardeş, cevabı hepimizin aklını başına getirecek nitelikte.
Safvan bin Süleym radiyallahu anh anlatıyor: Biz: "Ey Allah'ın Resulü! mü'min korkak olur mu?" dedik, "Evet!" buyurdular
"Peki, cimri olur mu?" dedik, yine: "Evet!" buyurdular
Biz yine: "Peki yalancı olur mu?" diye sorduk Bu sefer: "Hayır! buyurdular"
Şimdi sorumu tekrar edeyim sevgili kardeş, yalan söylemek orucu bozar mı?
Kafanı düşünceli düşünceli salladığını görür gibi oluyorum, mümin olmayı bozan şey orucu darmaduman eder!
Ama ümitsizlik asla bizim kapımızdan içeri giremeyeceğine göre… Gerçekten oruçlu olmanın kurallarını yeniden düşünüp ona göre davranmaya gecikmeden başlamalıyız öyle değil mi çok sevgili kardeş?
Son söz; yine Kur’an’dan olsun; “İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında onu gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın" (Kaf 18)
Yani dünyadaki herkese kandırmak mümkün olsa bile, yalancının mumunun yevmü'l-haşr’da söneceğine iman ediyoruz.
Sen bizi sözünden dönenlerden etme Yarabbi!
Sakın böyle kârlı bir alışverişten şikâyetçi olma!
Yalan söylemek orucu bozar mı sence çok sevgili kardeş?
Sakın bu soruma gülme!
Ve orucu bozan şeyler arasında yalan söylemek yer almıyor diyerek geçiştirmeye çalışma!
En yakınlarına, iş arkadaşlarına, ailesine en önemlisi Sahibine yalan söyleyerek bütün kavilleştiklerine ihanet eden, acaba tuttuğu oruca ne kadar sadık olabilir ki?
“Ve sen, (çiğneyeceğini bile bile) ağız dolusu söz veren hiçbir alçağa boyun eğme!
Soruya ben cevap vermeden önce Kerim Kitab’ımız cevap versin istedim.
Kalem Suresinin 10. ayeti bizi açıkça uyarıyor.
Benim başka ne söylemem gerekir sence?
Rabbimizin, alçak dediğine biz başka bir gözle nasıl bakabiliriz?
Düşünsene, yalan söyleyerek hayatını geçiren bir insana, ‘alçağın tekiydi’ deyince günaha girmiş olmuyoruz.
Ben, sevgili kardeş; asla alçak bir insan olarak anılmak istemem. Hele varlığımı borçlu olduğum Rabb’imin beni bu şekilde tarif etmesinin oluşturacağı sonuçlara hiç razı gelemem. Hangi aklı başında kul razı gelebilir ki zaten?
Aslında yalan konusunda çok şey söyleyecek kadar masum olmadığımı biliyorum. Yaşamımın pek çok yerinde kendimi anlık sıkıntılardan kurtarmak için yalanlar söylemişimdir. Ama bunları asla doğru bulmuyorum ve bir daha söylememek için ne gerekirse yapmaya kesin olarak kararlıyım.
Sen şahit ol sevgili kardeş!
Beni bu kadar seven ve gözeten Rabb’imin karşısına sefil bir alçak olarak çıkmayacağım inşallah.
Sözlerinde hiç yalan bulunmayan, daha peygamber olmadan önce Muhammed- ül emin olarak anılan Peygamber’imize de bu yalan meselesini sormuşlar çok sevgili kardeş, cevabı hepimizin aklını başına getirecek nitelikte.
Safvan bin Süleym radiyallahu anh anlatıyor: Biz: "Ey Allah'ın Resulü! mü'min korkak olur mu?" dedik, "Evet!" buyurdular
"Peki, cimri olur mu?" dedik, yine: "Evet!" buyurdular
Biz yine: "Peki yalancı olur mu?" diye sorduk Bu sefer: "Hayır! buyurdular"
Şimdi sorumu tekrar edeyim sevgili kardeş, yalan söylemek orucu bozar mı?
Kafanı düşünceli düşünceli salladığını görür gibi oluyorum, mümin olmayı bozan şey orucu darmaduman eder!
Ama ümitsizlik asla bizim kapımızdan içeri giremeyeceğine göre… Gerçekten oruçlu olmanın kurallarını yeniden düşünüp ona göre davranmaya gecikmeden başlamalıyız öyle değil mi çok sevgili kardeş?
Son söz; yine Kur’an’dan olsun; “İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında onu gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın" (Kaf 18)
Yani dünyadaki herkese kandırmak mümkün olsa bile, yalancının mumunun yevmü'l-haşr’da söneceğine iman ediyoruz.
Sen bizi sözünden dönenlerden etme Yarabbi!