
2015 yılı Türkiye açısından çok önemli bir yıl. Genel seçimleri bu tarafa alırsak dünya ölçeğinde aslında kozların paylaşılacağı bir yıl. Çünkü sözde Ermeni soykırımı yalanının 100. yılı.
Ermeni lobisi tam yüz yıldır bu yalanın arkasına sığınmış ve o yıllardan beri kendilerine destek veren devletlerden bu yılda olağanüstü beklenti içine girmiş.
İttifak devletlerini yanına alan Ermeni Diasporasının en büyük emeli Türkiye’yi sanık sandalyesine oturtmak.
Ermenistan ve Ermeni Diasporası soykırım ve 100. yıl iddialarına yönelik çalışmalarına hız kazandırmış durumda. Bu konu ile ilgili hem ulusal hem de uluslararası etkinlikler düzenlemekte, film-belgesel gibi çalışmalarla da görsel propagandalar hazırlayıp, uydurma belgelerle haklı çıkmaya çalışmaktalar.
Bugüne kadar Ermenistan dünya devletlerinden beklediğini desteği alamadı. Soykırım yalanını kabul eden meclis sayısı 20’yi geçmiyor. Bu meclislerin çoğu da alt komisyon yapılanması.
Bunun bilincinde olan Ermenistan soykırım yalanının 100. yılla sınırlı kalmaması gerektiğini belirtiyor. Bulduğu her mecrada kendini anlatmaya çalışan Ermenistan, büyük devletlerin piyonu olmaktan öteye geçemiyor.
Ne zaman Türkiye bu devletlere ters düşen bir politika geliştirse masaya hep soykırım yalanı sürülüyor.
2015 Türkiye için de çok önemli bir yıl, Çanakkale Zaferi’nin 100’cü yılı. Fakat bir başka önemli olayında yıldönümüdür, nedir o biliyor musunuz?
Ermeni ASALA terör örgütünün Türk Büyükelçilerini ve diplomatlarını katletmeye başlamasının 40.yıldönümüdür. Bu cinayetleri işleyen Ermeni teröristlerin pek azı batı ülkelerinde yakalanıp kısa süreli hapis cezasına çarptırıldı. Diğerleri izini kaybettirdi. ASALA terör örgütü mensubu olup da Ermenistan’a dönenlerden yakalanan, yargılanan ve cezalandırılan oldu mu? Tam tersine Erivan’da ASALA teröristlerini anmak için büyük bir anıt yapıldı.
Biz bizden alınanların hiç birinin hesabını görmedik. 100 yıl boyunca sadece kendimizi ‘soykırım yapmadık’ diye savunduk. Bunun bir soykırım değil, nefsi müdafaa olduğunu hiç anlatamadık.
Savaş halinde bile vicdanlı davranıp, iddiaların tam aksine onları tehcir edip evlatlarına analık babalık yaptık. Hiçbir sağlam dayanağı olmayan Ermeni yalanına artık son verilmeli. Hiçbir yalan yüzyıllarca devam etmez.
Türkiye Çanakkale Zaferinin 100. yıl kutlamalarını görkemli bir törenle gerçekleştirecek. Bunlar yapılırken büyükelçi katliamları unutulmamalı.
Elimizde sağlam arşivler, belgeler, bilgiler var. 40 yıl önce suikasta kurban giden büyükelçilerimiz, diplomatlarımız var. Biz bunların hesabını sormayacak mıyız?
Ermeni lobisi tam yüz yıldır bu yalanın arkasına sığınmış ve o yıllardan beri kendilerine destek veren devletlerden bu yılda olağanüstü beklenti içine girmiş.
İttifak devletlerini yanına alan Ermeni Diasporasının en büyük emeli Türkiye’yi sanık sandalyesine oturtmak.
Ermenistan ve Ermeni Diasporası soykırım ve 100. yıl iddialarına yönelik çalışmalarına hız kazandırmış durumda. Bu konu ile ilgili hem ulusal hem de uluslararası etkinlikler düzenlemekte, film-belgesel gibi çalışmalarla da görsel propagandalar hazırlayıp, uydurma belgelerle haklı çıkmaya çalışmaktalar.
Bugüne kadar Ermenistan dünya devletlerinden beklediğini desteği alamadı. Soykırım yalanını kabul eden meclis sayısı 20’yi geçmiyor. Bu meclislerin çoğu da alt komisyon yapılanması.
Bunun bilincinde olan Ermenistan soykırım yalanının 100. yılla sınırlı kalmaması gerektiğini belirtiyor. Bulduğu her mecrada kendini anlatmaya çalışan Ermenistan, büyük devletlerin piyonu olmaktan öteye geçemiyor.
Ne zaman Türkiye bu devletlere ters düşen bir politika geliştirse masaya hep soykırım yalanı sürülüyor.
2015 Türkiye için de çok önemli bir yıl, Çanakkale Zaferi’nin 100’cü yılı. Fakat bir başka önemli olayında yıldönümüdür, nedir o biliyor musunuz?
Ermeni ASALA terör örgütünün Türk Büyükelçilerini ve diplomatlarını katletmeye başlamasının 40.yıldönümüdür. Bu cinayetleri işleyen Ermeni teröristlerin pek azı batı ülkelerinde yakalanıp kısa süreli hapis cezasına çarptırıldı. Diğerleri izini kaybettirdi. ASALA terör örgütü mensubu olup da Ermenistan’a dönenlerden yakalanan, yargılanan ve cezalandırılan oldu mu? Tam tersine Erivan’da ASALA teröristlerini anmak için büyük bir anıt yapıldı.
Biz bizden alınanların hiç birinin hesabını görmedik. 100 yıl boyunca sadece kendimizi ‘soykırım yapmadık’ diye savunduk. Bunun bir soykırım değil, nefsi müdafaa olduğunu hiç anlatamadık.
Savaş halinde bile vicdanlı davranıp, iddiaların tam aksine onları tehcir edip evlatlarına analık babalık yaptık. Hiçbir sağlam dayanağı olmayan Ermeni yalanına artık son verilmeli. Hiçbir yalan yüzyıllarca devam etmez.
Türkiye Çanakkale Zaferinin 100. yıl kutlamalarını görkemli bir törenle gerçekleştirecek. Bunlar yapılırken büyükelçi katliamları unutulmamalı.
Elimizde sağlam arşivler, belgeler, bilgiler var. 40 yıl önce suikasta kurban giden büyükelçilerimiz, diplomatlarımız var. Biz bunların hesabını sormayacak mıyız?