
Türk insanına fırsat verildiğinde neleri başaracağına dünya şahittir. Sakarya Savaşı, en imkansız anların kahramanlık destanına dönüşmesinin koca bir hikayesidir. Dahası 300 yıllık Batı karşısında geri çekilen Türk Milletinin bu coğrafyayı terk etmeyeceği ve vatanında hür yaşayacağının belgesidir. Türk mühendislerinin son başarıları yine gurur kaynağımız değil mi?
Fırsat verildiğinde, arkasında durulduğunda bu milletin neler yapabileceğini biliyoruz, ancak bazen gafletle de gelse kötü anılarımızda var. Yangın söndürme uçak projemizde böyle bir gafletin sonucu akim kalmış. Aybüke Can, bu hikayeyi ayrıntılı anlatıyor.
“Milli Uçağımız, ABD’nde orman yangınlarında öyle başarılı oldu ki, diğer uçakları da dönüştürüp bize satın dediler. Ama kalan uçaklara ne oldu dersiniz? Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın yangın söndürme uçağına dönüştürülmesi amacıyla beklettiği, askeri amaçlı ekonomik ömrünü tamamlamış 10 deniz karakol uçağından 9’u, Makine Kimya Endüstrisi Kurumu’na (MKEK) hurda olarak satıldı. Bir adet uçak ise Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın İstanbul, Yeşilyurt’taki Hava Müzesi’ne gönderildi.
1990’larda başlayan toplam 15 adetlik yangın söndürme uçağı filosu kurulmasına yönelik TUSAŞ’ın projesi, birbiri ardına hükümetlerden destek bulamadı ve en sonunda AKP döneminde tamamen sona erdi.
Uçak kiralama lobisi mi?
Ülkemiz yangınlarla kavrulur, milli serveti olan ormanlarını kaybederken, uçak yokluğu nedeniyle çaresiz. Ülke aleyhine kayıp ve zararlar bu coğrafyanın kaderinde mi var? TUSAŞ’ın 23 sene önce ülkemize kazandırmaya çalıştığı yangın söndürme uçaklarına engel olan zihniyetin arkasında o gün ne varsa, bugün orman yangınları karşısındaki çaresiz kalışımız arkasında da o mu var?
Örneğin yangın söndürme uçağı/ helikopteri kiralama lobisinin karşı konulamaz etkisi olabilir mi bu yoksunluğumuz arkasında? Geçen onca yıla rağmen hala aynı konuda zafiyet yaşanıyorsa sebepleri nerede arayacağız?”
Bir sonraki olası yangınlarda yine aynı şeyleri konuşmamak için teknik yeterliliği kanıtlanmış, sürdürülebilir çözümleri üretmek için daha ne kadar bekleyeceğiz?
Veya bekleme keyfiyetimiz var mı?
Türkiye Cumhuriyeti, birçok alanda ulaştığı başarıları yangın söndürme uçağı projesiyle perçinlemelidir. Belli ki dışarıdan düşmanlar, içeriden hainler ve maşalar memleketimizin ciğerleri, binlerce çeşit canlıyı kavurmak için fırsat kolluyor.
İhanetin başarıya ulaşamaması için her tedbiri almak da devletin görevidir.
Önce yangınların çıkmaması için tedbirlerin alınması, sonra da bütün çabalara rağmen ormanlarımıza ateş düşerse en kısa sürede müdahale edilerek söndürebilmenin organizasyonunu şimdiden yapmamız gerekiyor.
Mavi Vatan, Yeşil Vatan ile aynı kıymettedir.
Ormanlarımız bizim ciğerimizdir!
Fırsat verildiğinde, arkasında durulduğunda bu milletin neler yapabileceğini biliyoruz, ancak bazen gafletle de gelse kötü anılarımızda var. Yangın söndürme uçak projemizde böyle bir gafletin sonucu akim kalmış. Aybüke Can, bu hikayeyi ayrıntılı anlatıyor.
“Milli Uçağımız, ABD’nde orman yangınlarında öyle başarılı oldu ki, diğer uçakları da dönüştürüp bize satın dediler. Ama kalan uçaklara ne oldu dersiniz? Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın yangın söndürme uçağına dönüştürülmesi amacıyla beklettiği, askeri amaçlı ekonomik ömrünü tamamlamış 10 deniz karakol uçağından 9’u, Makine Kimya Endüstrisi Kurumu’na (MKEK) hurda olarak satıldı. Bir adet uçak ise Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın İstanbul, Yeşilyurt’taki Hava Müzesi’ne gönderildi.
1990’larda başlayan toplam 15 adetlik yangın söndürme uçağı filosu kurulmasına yönelik TUSAŞ’ın projesi, birbiri ardına hükümetlerden destek bulamadı ve en sonunda AKP döneminde tamamen sona erdi.
Uçak kiralama lobisi mi?
Ülkemiz yangınlarla kavrulur, milli serveti olan ormanlarını kaybederken, uçak yokluğu nedeniyle çaresiz. Ülke aleyhine kayıp ve zararlar bu coğrafyanın kaderinde mi var? TUSAŞ’ın 23 sene önce ülkemize kazandırmaya çalıştığı yangın söndürme uçaklarına engel olan zihniyetin arkasında o gün ne varsa, bugün orman yangınları karşısındaki çaresiz kalışımız arkasında da o mu var?
Örneğin yangın söndürme uçağı/ helikopteri kiralama lobisinin karşı konulamaz etkisi olabilir mi bu yoksunluğumuz arkasında? Geçen onca yıla rağmen hala aynı konuda zafiyet yaşanıyorsa sebepleri nerede arayacağız?”
Bir sonraki olası yangınlarda yine aynı şeyleri konuşmamak için teknik yeterliliği kanıtlanmış, sürdürülebilir çözümleri üretmek için daha ne kadar bekleyeceğiz?
Veya bekleme keyfiyetimiz var mı?
Türkiye Cumhuriyeti, birçok alanda ulaştığı başarıları yangın söndürme uçağı projesiyle perçinlemelidir. Belli ki dışarıdan düşmanlar, içeriden hainler ve maşalar memleketimizin ciğerleri, binlerce çeşit canlıyı kavurmak için fırsat kolluyor.
İhanetin başarıya ulaşamaması için her tedbiri almak da devletin görevidir.
Önce yangınların çıkmaması için tedbirlerin alınması, sonra da bütün çabalara rağmen ormanlarımıza ateş düşerse en kısa sürede müdahale edilerek söndürebilmenin organizasyonunu şimdiden yapmamız gerekiyor.
Mavi Vatan, Yeşil Vatan ile aynı kıymettedir.
Ormanlarımız bizim ciğerimizdir!